Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, VTB Yatırım Forumu’nda yaptığı konuşmada, ülkenin sabit sermaye yatırımlarının üst üste üçüncü yılda da arttığını belirtti. Katma değeri yüksek sektörlerin desteklediği ekonomik büyüme ve güçlü sermaye piyasası politikalarını vurgulayan Putin, yabancı yatırımcıları Rusya borsasına davet etti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yaptığı açıklamada, Rus iş dünyasının sabit sermaye yatırımlarının, ortaya çıkan ya da dışarıdan yaratılan tüm zorluklara rağmen üst üste üçüncü yılda da büyüdüğünü söyledi.
Dün ülkenin en büyük kamu bankalarından VTB’nin yatırım forumunda konuşan Putin, “Tüm zorluklar göz önüne alındığında, Rus iş dünyasının sabit sermaye yatırımları, yaşadığımız ya da dışarıdan bizim için yaratmaya çalıştıkları tüm sorunlara rağmen üst üste üçüncü yıldır artıyor,” dedi.
Putin, Rusya Federasyonu’nun sermaye piyasasını güçlendirmeye ve borsaya giren şirketleri desteklemeye devam edeceğini de sözlerine ekledi.
Ekonomik büyüme yüksek katma değerli sektörlerle destekleniyor
Putim, Rusya’nın GSYİH’sinin bu yılın ocak-ekim döneminde yüzde 4,1 oranında büyüdüğünü ve ana büyümenin imalat sanayinde, yani katma değeri yüksek sektörlerde yoğunlaştığını söyledi:
“Geçen yıl Rusya’nın gayrisafi yurtiçi hasılası yüzde 3,6 oranında büyüdü. Bu çok iyi biliniyor. Bu yılın ocak-ekim döneminde ise yüzde 4,1 oranında arttı. Üstelik [bu] büyüme ağırlıklı olarak imalat sanayinde, yani katma değeri yüksek sektörlerde yoğunlaştı. Yani 10 ayda imalat sanayimiz yüzde 8’den fazla, daha doğrusu yüzde 8 oranında arttı”.
Ülke ekonomisinin bu yıl yaklaşık yüzde 4 oranında büyüyeceğini söyleyen Putin, “Bu yıl, Rusya ekonomisi genişleyecek, geçen yıl yüzde 3,6 idi, bu yıl yüzde 4 civarında olacak: 3,9 ya da belki yüzde 4,” değerlendirmesini yaptı.
Yabancı yatırımcılara davet
Öte yandan Devlet Başkanı Putin, Rusya’nın dost ülkelerden yatırımcıları ülkenin borsasına davet ettiğini vurguladı.
Putin, “Elbette dost ülkelerden yatırımcıları borsamıza davet ediyoruz… Rusya küresel ekonominin bir parçası ve tersine sermaye akışını memnuniyetle karşılıyoruz,” dedi.
Putin, hiç kimsenin Rusya pazarını terk etmeye zorlanmadığını ve birçok Batılı şirketin baskılara rağmen kalmaya karar verdiğini de sözlerine ekledi.
“Sanırım son forumda da söyledim ve genel olarak bunu her fırsatta söylüyorum: Biz kimseyi kovmadık, kimseyi pazarımızdan çıkmaya zorlamadık,” diyen Putin, pek çok Batılı şirketin “siyasi baskılara” rağmen Rusya’da kalmaya devam ettiğine dikkat çekti.
Dengeli ekonomi politikası
Rusya hükümeti ve Merkez Bankası’nın dengeli bir politika izlediğinin altını çizen Putin, “Bu yılın ocak ayından ekim ayına kadar, ülkenin konsolide bütçesi ve bütçe dışı fonların fazlası yaklaşık 2,5 trilyon ruble [24 milyar dolar] olurken, harcamalar GSYİH’nin yüzde 35’inden daha azını oluşturdu ki bu da 2021 seviyesine karşılık geliyor. Bu da hükümetin ve merkez bankasının son derece dengeli bir politika izlediğini gösteriyor,” diye konuştu.
Putin ayrıca Rusya’da enflasyonu kontrol altına almanın gerekli olduğunu belirterek, enflasyonu kontrol altına almak için Merkez Bankası ve hükümetin koordineli bir şekilde hareket etmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Devlet Başkanı, Rusya’nın finans sektörüne yönelik ulusal dijital altyapısının tüm unsurlarının geliştirildiğini ve başarılı bir şekilde işlediğini, bunun da Rus ekonomisi için önemli bir rekabet avantajı olduğunu kaydetti:
“Uzmanlara göre, küresel büyüme için en önemli uzun vadeli faktörlerden biri finans sektöründe Ulusal Dijital Altyapının uygulanması olacaktır. Bazı ülkelerde, örneğin AB ülkelerinde, Avustralya’da, Singapur’da, bu tür bir altyapının sadece belirli unsurlarında uzmanlaşılmıştır. Ancak Rusya’da, tüm unsurları zaten oluşturuldu ve başarıyla çalışıyor.”
Bunun yanı sıra Puitn, Rusya’da dijital ruble kullanılarak yapılan ödemelerin 1 Temmuz 2025’ten itibaren ülke çapında mümkün olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Bu arada BRICS, birleşik bir dijital ödeme sisteminin oluşturulmasına odaklanmaya çalışıyor:
“BRICS’teki meslektaşlarımıza bu konuya gereken ilgiyi göstermeye çalışıyoruz. Tekrar ediyorum, sadece bizim için bazı sorunlar yarattığı için değil, ki bu sorunlar elbette ciddi ve bir dereceye kadar bizi engelliyor, ödemelerle ilgili sorunlar. Ama aynı zamanda, en önemlisi, dünya ekonomisi gelişiyor, ortakların sayısı artıyor ve herkes sadece güvenli ekonomik iletişim ve irtibat yolları istemiyor. Herkes modern irtibat araçları istiyor.”
‘Rusya’nın yatırım ortamı derecelendirmesinde lider’
Ayrıca Rusya Devlet Başkanı Putin, ülkesinin iş ortamının kalitesi açısından liderler arasında yer aldığını vurguladı.
Putin, “Yapılan bir araştırma Rusya’nın yatırım ortamı derecelendirmesinde küresel liderler arasında yer aldığını, düzenleyici çerçeve ve kamu hizmetlerinin kalitesi açısından ise tüm ülkelerin önünde olduğunu gösterdi. Ve iş kaydı, gayrimenkul yönetimi gibi parametreler açısından da güvenle ikinci sırada yer alıyor,” diye kaydetti.
Rusya’nın iktisadi egemenliğini ve teknolojik liderliğini güçlendirmeye çalıştığını söyleyen Putin, şöyle devam etti:
“Rusya, iktisadi egemenliğini güçlendirmek, ülkemizin teknolojik liderliğini sağlamak, ulusal odaklı istikrarlı bir bankacılık sistemi ve güçlü bir finans ve borsa geliştirmek için devlet, toplum ve iş dünyasının çabalarını birleştirmektedir.”
‘Avrupa ekonomisi zor bir dönemden geçiyor’
Bununla beraber Putin, Avrupa ekonomilerinin karşı karşıya olduğu sorunların sadece Rusya’dan gelen enerji kaynaklarının kaybıyla değil, aynı zamanda ticari bağlantıların ve lojistiğin aksamasıyla da ilgili olduğunu açıkladı:
“Avrupa ekonomisi zor bir dönemden geçiyor. Elbette Rusya ile bağların kopması sadece Almanların ve diğer Avrupalıların istikrarlı Rus enerji kaynaklarını kabul edilebilir fiyatlarla alma fırsatını kaybetmesi nedeniyle değil, başka nedenlerle de ciddi bir rol oynuyor. Örneğin, ürünlerini pazarımızda satmaları imkânsız, daha önce Avrupalı yatırımcılar tarafından ülkemizde kurulan şirketlere bileşen tedarik etmeleri imkânsız, belirli bir kar getiren lojistik rotaları kullanmaları imkânsız, ödemeler için Avrupa para birimi olan avroyu kullanmaları imkânsız.”
Washington’un Avrupa ile enerji ilişkileri konusunda gerçek bir müttefik gibi davranmadığına işaret ederek ABD’ye yüklendi:
“Amerikalılar sizin [Almanya’nın] Rusya pazarını kullanmanızı, nispeten ucuz enerji kaynaklarımızdan yararlanmanızı yasaklarken, ABD’nin kendisi Avrupalı [Alman dahil] yatırımcıların ABD ekonomisine daha elverişli bir şekilde dahil olması için koşullar yaratıyor. Açıkça söylemek gerekirse, bu tutum bir müttefikten beklenecek bir tutum değil. Ancak burada bu detaylara girmek istemiyorum. Almanya bunu çok iyi biliyor.”
Batılı şirketlerin geri dönüşü için özel muamele yok
Aynı zamanda Putin, Rusya’nın pazarına geri dönmek isteyen Batılı şirketler için özel koşullar yaratmayacağını, fakat bu arzuyu da engellemeyeceğini söyledi.
Devlet Başkanı, “Geri dönmek isteyenler için koşullar yaratacak mıyız? Özel koşullar yaratmayacağız. Kimseyi dışarı itmedik, kimseyi yasaklamadık, kapılarımız açık,” ifadelerini kullandı.
Çin ile daha güçlü ortaklık
Aynı zamanda Putin, Batılı ülkelerle ilişkilerin normalleşmesini umduğunu, zira her iki tarafın da bunda çıkarı olduğunu söyledi.
Devlet Başkanı, “Batılı ortaklarımızla ilişkilerimizin bir süre sonra normalleşeceğini umuyorum. Her şeyden önce onlar da buna ilgi duyuyor ama elbette bizim de ilgimiz var,” yorumunu yaptı.
Bu arada Moskova, Ukrayna’daki olaylardan bağımsız olarak Çin ile ilişkilerini geliştiriyor çünkü bu Asya’nın güçlü ülkesi Rusya’nın uzun süredir ticari ve ekonomik ortağı:
“Çin ile ilişkilerimiz Ukrayna’da meydana gelen olaylardan bağımsız olarak gelişiyor. Çin uzun zamandır bizim en büyük ticari ve ekonomik ortağımızdır.”
Putin ayrıca Rusya ve Almanya’nın onlarca yıldır iyi ilişkilere ve karşılıklı anlayışa sahip olduğunu hatırlattı:
“Şimdi, Doğu’dan gelen her şey Batı’dan gelenden daha iyi: Rusya’da ve geleneksel müttefikleriniz ve ortaklarınız tarafında Alman ekonomisi için yaratılan koşullara bakın, şimdi sadece iş ortamından bahsediyoruz. Ancak kapılarımız her zaman açık, Almanya ile onlarca yıldır çok iyi ilişkilerimiz oldu, birbirimizi çok iyi anladık.”
Aynı zamanda Putin, ekonomik kararların siyasi saiklerden etkilenmemesi gerektiğini vurgulayarak egemenliğin korunmasının öneminin altını çizdi ve ayrıca Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in Rusya pazarından hiç çıkmaması gerektiğini belirterek, bu “hatanın” şirket için ciddi ölçüde kâr kaybına yol açtığını ileri sürdü.
Doların gerilemesi Biden’ın eseri
Rusya Devlet Başkanı, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin doların küresel sahnedeki etkisini zayıflatmak için çok şey yaptığını belirtti:
“[ABD’nin yeni seçilen başkanı Donald Trump] dört yıldır aynı Beyaz Saray’da bulunmuyor… Ve bu süre zarfında ekonomide, küresel düzeyde ve ABD’de bazı değişiklikler oldu… Trump’ın halefleri ve siyasi rakipleri, dünyanın rezerv para birimi olarak doların temellerini sarsmak için çok şey yaptılar. Ve her şeyden önce bunu kendi elleriyle yaptılar, doları siyasi ve hatta belki de silahlı mücadele aracı olarak kullandılar.”
Putin, Rusya’nın ABD para birimini terk etmediğini, aksine Moskova’nın dolara erişiminin engellendiğini vurguladı. Putin, ayrıca ABD ile müttefik olan ülkelerin bile dolar ve avro cinsinden tuttukları altın ve döviz rezervlerini azalttıklarını belirtti:
“ABD’nin kayıtsız şartsız müttefiki olan ülkeler bile altın rezervlerini ve bu arada hem dolar hem de avro cinsinden altın ve döviz rezervlerini azaltıyor. Son on yılda bu azalma yaklaşık yüzde 13 oranında gerçekleşmiştir. Bu önemli bir miktardır. Üstelik bu doğal olarak gerçekleşmektedir. Ve hiç kimse, özellikle de ekonomi için yıkıcı olan yaptırımlar ve zorlayıcı yöntemlerin yardımıyla bu süreçleri tersine çeviremeyecektir.”
Bu arada Putin, ABD Başkanı seçilen Donald Trump’a herhangi bir tavsiyede bulunma konusunda isteksiz: “Sayın Trump tavsiye ya da önerilere ihtiyaç duymayan türden bir kişi.”