Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Reuters: Rusya, Husilere uzun menzilli füze tedarik etmeye hazırlanıyor

Yayınlanma

Reuters’a konuşan kaynaklara göre, İran’ın arabuluculuğunda Rusya, Yemen’deki Husilere gemisavar füzeleri teslimatı için gizli görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Husilere onlarca süpersonik Yahont (P-800 Oniks olarak da biliniyor) füzesinin verilmesini kapsıyor.

Yaklaşık 300 kilometre menzile sahip bu füzeler, Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere daha isabetli saldırılar düzenlemesini sağlayacak.

Kaynaklar, Moskova’nın henüz nihai bir karar vermediğini, ancak görüşmelerin devam ettiğini belirtti. Önümüzdeki haftalarda Tahran’da bir toplantı daha yapılması planlanıyor.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne kara harekâtı düzenlemesinin ardından Kızıldeniz’deki gemilere saldırılarda artış yaşandı. Rusya’nın, Husilere gemisavar füzeler vermesi, Ukrayna’nın Batı tarafından sağlanan uzun menzilli silahlarla Rusya topraklarını vurmasına karşılık olarak değerlendiriliyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’nın ABD ve müttefiklerinin Ukrayna’ya verdiği gelişmiş uzun menzilli silahlara yanıt olarak benzer silahları Batı’nın düşmanlarına verebileceğini daha önce dile getirmişti.

Reuters’in hatırlattığı üzere Yahont, dünyanın en gelişmiş gemisavar füzelerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu füzeler, ses hızının iki katı hızla, deniz yüzeyine yakın seyrederek tespit edilmekten kaçınacak şekilde tasarlandı ve savunma sistemlerini aşmayı zorlaştırıyor.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nden balistik füze uzmanı Fabian Hinz’e göre, Rusya’nın Husilere bu füzeleri vermesi bölgesel güvenlik açısından bir ‘oyun değiştirici’ olabilir.

Hinz, Husilerin Yahont füzelerini yalnızca Kızıldeniz’deki ABD, İngiliz ve diğer savaş gemilerine karşı kullanmakla kalmayıp, kara hedeflerine yönelik saldırılarda da değerlendirebileceğini belirtiyor.

Ajansın kaynaklarına göre bu durum, Suudi Arabistan’ı endişelendiriyor ve Suudiler bu konuda Rusya’ya başvurmuş durumda.

Bir yetkili, “Suudiler panikledi, biz de panikledik, diğer bölgesel ortaklar da endişelendi. Husiler Kızıldeniz’de zaten yeterince sorun yaratıyor, bu füzelerle daha büyük bir tehdit oluşturacaklar,” değerlendirmesini yaptı.

Öte yandan, Bloomberg’in haberine göre, Husiler şimdiye kadar daha ziyade Rus mallarını taşıyan ticari gemilere saldırdı. Yılın başında Husiler, Rus ve Çin gemilerine saldırmayacaklarını açıklamıştı.

Fakat geçen yılın kasım ayından bu yana Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nde saldırıya uğrayan 83 geminin yüzde 19’u Rus limanlarından ayrıldı. Husiler tarafından saldırıya uğrayan gemilerin tamamı petrol tankerleri ve konteyner gemileriydi.

Bloomberg’e göre, Husiler Rus bayrağı taşıyan gemilere ateş açmadı, ancak içinde Rus denizciler bulunan gemilere saldırdı. Bazı gemiler, saldırıdan önce ‘Rus mürettebat’ veya ‘Ruslar gemide’ gibi uydu sinyalleri gönderdi.

Rusya, Kızıldeniz’deki saldırılar nedeniyle Asya’ya Kuzey Buz Denizi üzerinden kömür sevkiyatı yapmaya başladı

DİPLOMASİ

Bloomberg: Batı, Zelenskiy’in ‘zafer planından’ etkilenmedi ve Putin ile görüşmeyi düşünüyor

Yayınlanma

Batılı yetkililer, Bloomberg‘e yaptıkları açıklamada, Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in New York’ta tartıştığı ve Joe Biden’a sunmayı planladığı savaşı sona erdirme planının çığır açacak yeni öneriler içermediğini ve çatışmanın çözümünü hızlandırmayacağını belirtti.

Hatta bazı yetkililer, savaşı sona erdirmek için Vladimir Putin’le müzakereye başlamayı bile düşündüklerini ifade etti.

Ukrayna Devlet Başkanı’nın BM Genel Kurulu için New York’ta bulunan yabancı liderlerle yaptığı görüşmelere hâkim bir kaynak, Bloomberg‘e verdiği demeçte, Zelenskiy’in ‘zafer planında’ özellikle yeni bir unsur bulunmadığını ve büyük bir atılım vaadi taşımadığını söyledi. Başka bir kaynak ise bu planı bir ‘niyet listesi’ olarak nitelendirdi.

Planın bazı ayrıntıları medyada yer aldı. The Times‘a göre, Ukrayna’ya NATO’ya katılımdaki karşılıklı savunma anlaşmasına benzer güvenlik garantilerinin verilmesi, ekonomik toparlanma için uluslararası mali yardımların sağlanması, Batı’dan modern silah desteği gönderilmesi ve Kursk oblastındaki Ukrayna ordusu operasyonlarının devam etmesi planın ana unsurları arasında.

Üst düzey bir ABD’li yetkili, planın kavramsal düzeyde olduğunu, maksimalist ve ayrıntılı bir yapı taşımadığını dile getirdi.

Zelenskiy ise NBC News‘e verdiği mülakatta planın beş maddeden oluştuğunu, bu maddelerden dördünün Ukrayna’nın ihtiyaçlarını, birinin ise savaş sonrası durumu kapsadığını açıkladı. Cuma günü basın mensuplarına yaptığı açıklamada, planın Ukrayna’nın Rusya ile gelecekte yapılacak diplomatik görüşmelerdeki pozisyonunu güçlendirmeyi amaçladığını ifade etti.

Bloomberg‘e konuşan iki yetkiliye göre, Ukrayna’nın müttefiklerinden en az biri, Zelenskiy ya da başka bir aracıyla Putin’e barış teklifiyle ulaşmanın zamanının geldiğini düşündüğünü öne sürdü.

Kasım ayında Brezilya’da yapılması planlanan G20 zirvesi öncesinde Putin’le doğrudan temas kurulması olasılığı üzerinde tartışmalar devam ediyor.

WaPo: Ukrayna, ABD’yi Rusya topraklarındaki saldırılara yönelik kısıtlamaları kaldırmaya ikna edemedi

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya, “Lübnan’dan tahliye gerekebilir” iddiasıyla Kıbrıs’a 700 asker daha konuşlandırdı

Yayınlanma

Birleşik Krallık, Lübnan’daki vatandaşlarının acil tahliyesine hazır olmak üzere 700 askerini Kıbrıs’a gönderirken, Başbakan Keir Starmer halen ülkede bulunanlara ülkeyi derhal terk etmeleri çağrısında bulundu.

Hükümet, İsrail’in ülkenin güneyini bombaladığı Lübnan’daki İngiliz vatandaşlarına daha fazla destek olmak amacıyla askeri ekiplerin bölgeye hareket ettiğini açıkladı.

Kraliyet Hava Kuvvetleri de gerektiğinde destek sağlamak üzere uçak ve helikopterleri hazır bekletiyor.

Yeni İngiliz birlikleri, Kıbrıs’taki RAF Akrotiri’de (Ağrotur) ve RFA Mounts Bay ve HMS Duncan Kraliyet Donanması gemilerinde bulunan Birleşik Krallık kuvvetlerinin önemli askeri varlığına ekleniyor.

Savunma Bakanı John Healey İşçi Partisi konferansından erken ayrıldı ve salı günü öğleden sonra bakanlar, istihbarat şefleri ve diplomatlarla hükümetin planlamasını test etmek üzere bir toplantı yaptı.

Hükümet, İngiliz vatandaşlarının 2021 yılında Afganistan’dan tahliye edilmeleri sırasında yaşanan kaostan kaçınmaya çalışırken, bu Lübnan için acil durum planlarının ilk aşaması olarak görülüyor.

Askeri ekipler Sınır Gücü ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından desteklenecek.

Keir Starmer, İsrail ve Lübnan’ı “uçurumun kenarından geri çekilmeye” çağırırken hükümetin İngiliz vatandaşlarını kurtarmak için “acil durum planlarını hızlandırdığını” söyledi.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York’a giden Starmer, dünya liderleriyle Lübnan konusunu görüşeceğini söyledi.

Guardian’ın aktardığına göre Starmer uçakta yaptığı açıklamada, “Bu akşam vereceğim en önemli mesaj Lübnan’daki İngiliz vatandaşlarına derhal ülkeyi terk etmeleri yönünde olacak ve ben de bunu pekiştirmek istiyorum,” dedi.

Durumdan “endişe duyduğunu” belirten İngiliz lider, gerilimi azaltmaya, ateşkese ve uçurumun kenarından geri çekilmeye ihtiyaç olduğunu savundu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Kanada, Çin yazılımlarını yasaklamada ABD’yi takip edecek

Yayınlanma

Kanada Maliye Bakanı Chrystia Freeland salı günü yaptığı açıklamada, ABD’nin bu yönde adımlar atmasının ardından ülkesinin araçlarda Çin yapımı yazılımları yasaklamayı düşündüğünü söyledi.

Kanada’nın ABD’nin adımını takip etmeyi düşünüp düşünmediği sorulduğunda gazetecilere, “Kısa cevap: kesinlikle. Hükümetimiz Çin’den gelen kapasite fazlasını ve Çin’den gelen güvenlik tehdidini çok ciddiye aldığımızı çok açık bir şekilde ortaya koydu,” cevabını verdi.

Başbakan Justin Trudeau’nun hükümeti, alüminyum ve çeliğe uygulanan %25 gümrük vergisinin yanı sıra Çin malı elektrikli araçlara %100 gümrük vergisi uygulanacağını açıklamıştı.

Geçtiğimiz ay Freeland, batarya parçaları ve kritik mineraller de dahil olmak üzere yüksek vergilerle vurulabilecek diğer Çin malları hakkında da bir istişare başlattı.

Bakan Freeland bu tarifeleri, Çin’in diğer ülkelerdeki “endüstrileri baltalamak” için büyük devlet sübvansiyonları kullanarak malları “aşırı üretip” haksız ticaret uygulamalarında bulunduğu temelinde gerekçelendirdi.

Fakat söz konusu tarifelerin Dünya Ticaret Örgütü nezdinde yasal bir itiraza maruz kalıp kalmayacağı belirsiz. Çin kısa bir süre önce, her iki ülkenin de imzaladığı DTÖ hükümleri uyarınca vergileri sorgulayacağını açıklamıştı.

İsimlerinin açıklanmaması kaydıyla Bloomberg’e konuşan hükümet yetkililerine göre, Çin yapımı otomobil yazılımının yasaklanması, ülkenin elektrikli araçlarının Kanada pazarına girmesini engellemek için muhtemelen daha kalıcı bir önlem olacak.

Fakat Kanada nasıl bir yol izleyeceğine karar verirken yazılımın güvenlik ve gizlilik boyutlarını da değerlendiriyor.

ABD, bağlantılı araçların toplayabileceği ve iletebileceği veri miktarı göz önüne alındığında, Çin araç yazılımının “ulusal güvenlik tehdidi” olduğunu söylemişti.

Çin ise veri gizliliğine, yabancı müşterilerinin güvenliğine ve adil rekabet ilkelerine saygı duyduğunu açıkladı.

Bir hükümet yetkilisi, Kanada’nın güvenlik gerekçesiyle yazılımı yasaklamayı seçmesi halinde, öncelikle yeni bir mevzuata ihtiyaç duyulabileceğini söyledi.

Trudeau’nun anketlerde geri düştüğü göz önüne alındığında ve önümüzdeki yıl içinde herhangi bir zamanda hükümetin değişmesiyle sonuçlanabilecek bir seçimin tetiklenebileceği düşünüldüğünde, bu durum yasağın getirilmesini zorlaştıracak bir unsur olarak öne çıkıyor.

Alternatif olarak Kanada, Çin yapımı yazılımlara kısıtlamalar getirmek için gizlilik yasasını kullanabilir. Bloomberg’e konuşan bir yetkili, Kanada’nın bu konuda hangi yaklaşımı benimseyeceğine ya da ne kadar hızlı hareket edeceğine henüz karar verilmediğini söyledi.

Otomotiv Parçaları Üreticileri Derneği Başkanı Flavio Volpe, pazartesi günü Kanada Parlamentosundaki milletvekillerini Çin otomobilleri söz konusu olduğunda Amerikan ve Kanada önlemleri arasında “boşluk olmamasını” sağlamaya çağırdı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English