Almanya Covid-19 pandemisinin başlamasından bu yana imalat sektöründe neredeyse çeyrek milyon istihdam kaybetti.
İmalat sektöründeki istihdam kaybı, istihdam eğilimlerindeki daha geniş bir değişimle maskelenmiş görünüyor.
Bundesbank verilerine göre, Almanya’daki istihdam sayısı 2020’nin başı ile geçen yılın kasım ayı arasında yüzde 4,8 oranında arttı ve bu artış gayrimenkul, sağlık, iletişim ve kamu yönetimi gibi hizmet sektörlerindeki büyümeyle desteklendi.
Fakat otomotiv endüstrisinin tedarikçileri gibi en çok etkilenen sanayi sektörleri arasında kayıplar hissedilir boyutlara ulaştı. Sektör grubu Alman Otomotiv Sanayisi Birliğine (VDA) göre, otomobil üretiminin azalmaya başlamasıyla birlikte işten çıkarmaları duyuran ilk sektörlerden biri olan Alman otomobil tedarikçileri arasında sadece geçen yıl yaklaşık 11.000 kişi işini kaybetti.
Metal ve elektrik endüstrilerindeki işverenlere yönelik lobi grubu Gesamtmetall, önümüzdeki beş yıl içinde üyelerinden 300.000 kadarının daha işten çıkarılacağı tahmininde bulunarak istihdamda daha fazla kesinti olacağı uyarısında bulundu, ki bu da yaklaşık yüzde 7’lik bir düşüş anlamına geliyor.
Almanya’da işsizlik göründüğünden fazla olabilir
Dax’taki sanayi şirketlerinin değerleri azalıyor
Alman sanayisindeki daralma, sektörün piyasa değerindeki düşüşte de açıkça görülüyor. Financial Times’ın (FT) aktardığına göre Dax’ın bileşenleri Volkswagen, Thyssenkrupp ve BASF son beş yılda piyasa değerlerinde 50 milyar avro ya da yüzde 34’lük bir kayıp yaşadı.
2010’dan 2014’e kadar Dax endeksindeki otomobil üreticileri ortalama olarak diğer sektörlerdeki emsallerinden daha değerliydi, fakat talep duraklamaya başladıkça değerlemeler de düştü.
VW’nin geçen yıl müşterilerine yaptığı teslimatlar, salgın öncesi 2019 yılına kıyasla neredeyse beşte bir oranında düştü. Diğer sanayi sektörlerinde, çelik üreticisi Thyssenkrupp üretim kapasitesini dörtte bire kadar azaltmayı ve istihdamın yüzde 40’ını kesmeyi planladığını açıkladı. BASF, dünyanın en büyük kimya tesisi olan Ludwigshafen’deki merkezinde maliyetleri yılda 2 milyar avro azaltmayı hedefliyor.
En büyük zorluk: Enerji maliyetleri
Alman sanayisinin karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biri, ABD ve Çin’deki rakiplerine kıyasla çok daha yüksek olan enerji maliyetleri.
Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana, o zamanlar Gazprom’un en büyük Avrupalı müşterisi olan Almanya, gitgide daha pahalı enerji kaynaklarına yönelmeye başladı.
Ülke Avrupa’nın en büyük gaz tüketicisi olmaya devam ederken, başta çelik ve kimya olmak üzere sanayi, Almanya’nın toplam tüketiminin yüzde 60’ını kullanıyor.
Federal İstatistik Ofisine göre Almanya’daki enerji yoğun şirketler şu anda savaş öncesine kıyasla yaklaşık yüzde 20 daha az üretim yapıyor.
Kimya sanayisinde on binlerce işçi topun ağzında
Dünyanın en büyük üreticisi BASF’den sayısız küçük aile işletmesine kadar Almanya’nın geniş bir alana yayılan kimya endüstrisi, bu durumdan en çok etkilenenler arasında yer alıyor.
Destatis verilerine göre, Almanya’nın kimya endüstrisindeki istihdamın yaklaşık yüzde 40’ı ve gelirlerin yarısından fazlası, çoğu gaz ve ham petrolden elde edilen ve temel kimyasallar olarak adlandırılan maddelere bağlı.
Plastik, gübre ve kaplamalarda kullanılan bu malzemelerin üreticileri, son derece rekabetçi bir pazarda dar kâr marjlarını korumak için ucuz enerjiye güveniyor.
Almanya’nın kimya ve enerji endüstrisi sendikası IG BCE, ocak ayında 200’den fazla tesisin kapasitesini düşürdüğü ya da kapandığı ve 25.000 kişinin işinin riske girdiği konusunda uyarıda bulundu.
Diğer endüstrilere de tedarik sağlayan sektör, uzun zamandır endüstriyel talep için bir gösterge olageldi.
Almanya’daki kurumsal stres seviyesi Avrupa ortalamasının üzerinde
ABD’li hukuk firması Weil, Gotshal & Manges’ın yeniden yapılandırma uzmanlarının FT’ye aktardığına göre, Almanya’daki kurumsal sıkıntılar yüksek seviyelerde seyretmeye devam ediyor ve önümüzdeki 12 ay içinde bu seviyelerin artması bekleniyor.
Borsaya kayıtlı yaklaşık 3.750 Avrupa şirketinin mali durumunu temel alan üç aylık sıkıntı endeksi, en kötümser senaryoda Almanya’nın puanının neredeyse iki katına çıkarak pandeminin zirvesinden bu yana görülmemiş bir seviyeye ulaşabileceğini tahmin ediyor.
Endeks, kurumsal sıkıntıyı ölçmek için kârlılık, iflas riski ve değerlemedeki değişim de dahil olmak üzere 16 ölçüt kullanıyor.
Buna karşılık, araştırmaya göre Britanya, Fransa, İspanya ve İtalya en kötü senaryoda bile pandemi seviyelerinin oldukça altında kalıyor.
Bir sonraki Alman hükümetine “krizden çıkış” çağrısı
Weil’in Londra’daki yeniden yapılandırma uygulamasının ortağı ve eş başkanı Andrew Wilkinson, “Sanayi, gayrimenkul ve perakende Avrupa’daki sıkıntıların en büyük etkenleri ve Almanya bunlardan ikisine sahip,” dedi.
Alman Sanayi Federasyonu Başkanı Peter Leibinger, bir sonraki Alman hükümetini ülkeyi “derin iktisadi krizden” çıkaracak stratejilere öncelik vermeye çağırdı.
Leibinger, “Sipariş defterleri boş, makineler atıl durumda ve şirketler yatırım yapmak için yurtdışına bakıyor. Sanayi şirketleri arasında bu kadar kötü bir ruh hali hatırlamıyorum,” dedi.