Diplomasi
Rusya Devlet Dumasından Taliban kararı

Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, Taliban’ın Rusya’da yasaklı terör örgütü listesinden çıkarılmasını mümkün kılacak yasa tasarısını kabul etti. Yeni düzenleme, örgütlerin faaliyetlerine yönelik yasağın mahkeme kararıyla geçici olarak askıya alınabilmesini öngörüyor.
Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, Afganistan’daki Taliban hareketinin Rusya’da yasaklı örgütler listesinden çıkarılmasını öngören yasayı ikinci ve üçüncü son okumalarda kabul etti.
Söz konusu tasarıda, federal terör örgütleri listesinde yer alan örgütlerin faaliyetlerine yönelik yasağın mahkeme kararıyla geçici olarak askıya alınabileceği belirtiliyor.
Halihazırda Rusya mevzuatı, terörist olarak kabul edilen örgütler için yasağın askıya alınması imkanını sağlamıyor. Fakat kabul deilen yasaya göre, ilgili mahkeme kararı yürürlüğe girer girmez federal terör örgütleri listesinde değişiklik yapılması mümkün olacak.
Tasarıda ayrıca Rusya Federasyonu İdari Yargılama Kanunu’nda değişiklik yapılarak, örgütlere yönelik yasağın geçici olarak askıya alınmasına ilişkin idari davaların değerlendirilme usulü düzenleniyor.
Aynı zamanda 7 Ağustos 2001 tarihli ve 115-FZ sayılı “Kara Para Aklama ve Terörün Finansmanı ile Mücadele” Kanununa da eklemeler yapıldı. Özellikle, bir örgütün veya bireyin aşırılıkçı ya da teröristler listesinden çıkarılma gerekçeleri açıklığa kavuşturuldu.
Tasarı, aralarında Andrey Klişas, Vasiliy Piskarev ve Andrey Lugovoy’un da bulunduğu beş milletvekili ve yedi senatör tarafından hazırlandı.
Duma Güvenlik Komisyonu Başkan Yardımcısı Ernest Valeyev, Taliban’ın terör listesinden çıkarılmasının ardından Rusların yasal sonuçlar olmaksızın Taliban’a katılabileceklerini bildirdi.
Taliban, 2003 yılından bu yana Rusya’da terör örgütü olarak kabul edilmesine rağmen, Moskova son birkaç yıldır Taliban ile temaslarını sürdürüyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Taliban’dan “müttefik” olarak bahsederken, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Taliban yetkililerini “aklı başında insanlar” olarak tanımlamıştı.
Bu yılın mayıs ayında Rusya’nın dışişleri ve adalet bakanlıkları, Putin’e Taliban’ın terör listesinden çıkarılması gerektiğini gerekçelendiren bir rapor sundu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ilgili kararın pragmatizmle alındığını belirtti. Putin ise Rusya’nın Taliban’ı terör listesinden çıkarma yönünde ilerlediğini, ancak bu yönde ilk adımı BM’nin atmasını umduğunu ifade etmişti.
Taliban, Amerikan askerlerinin ülkeden çekilmesinin ardından 2021 yılında Afganistan’da iktidara gelerek kendi hükümetini kurdu. Fakat şu ana kadar Rusya da dahil olmak üzere hiçbir devlet Taliban’ı resmi olarak tanımış değil.
Rusya, Taliban’ı terör örgütleri listesinden çıkarma hazırlığında
Diplomasi
Ukrayna, ABD desteğinin kesilmesine karşı hazırlık yapıyor

Alman Bild gazetesinin Ukrayna hükümetinden bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, Kiev yönetimi ABD’nin gelecekte desteğini kesme olasılığına karşı hazırlık yapıyor.
Kaynak, Bild‘e yaptığı açıklamada, “En kötü senaryoya hazırlanıyoruz. Yani ABD’nin desteğinin tamamen kesilmesine,” dedi.
Kimliğinin gizli kalması koşuluyla konuşan yetkili, Ukrayna yönetiminde Washington’ın önerdiği barış planı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üzerinde baskı kurmaması ve ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımları artırma konusundaki isteksizliği nedeniyle hayal kırıklığının arttığını belirtti.
Kaynak, “Bunun sadece bir müzakere taktiği olduğunu umuyorduk. Fakat Putin’e baskı yapmıyor, herhangi bir yaptırım uygulamıyor ve hatta Ukraynalı sivillere yönelik acımasız saldırılar hakkında kamuoyu önünde bir öfke bile dile getirmiyor,” diye açıkladı.
Bild‘in görüştüğü kaynak, ABD tarafından önerilen barış anlaşması koşullarının Ukrayna’nın çıkarlarına uymadığını vurguladı.
Kaynak, “Kağıt üzerinde yazılı olan ve müzakerelerde bize sinyal verilenler kabul edilemez. Öylece teslim olmayacağız. Hükümet bunu istese bile ki istemiyor, halk buna karşı çıkardı,” diye ekledi.
Habere göre, Ukrayna’nın mevcut stratejisi, Amerikan koşullarının yeniden gözden geçirilmesini sağlamak ve eş zamanlı olarak Avrupa ülkelerinin liderleriyle istişarelerde bulunma yönünde.
Özellikle, bu çabalar kapsamında, Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin 26 Nisan Cumartesi günü düzenlenecek bir törende Donald Trump ile görüşmesi bekleniyor.
18 Nisan’da Trump, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeye yönelik müzakerelerin “doruk noktasına yaklaştığını” belirterek, yakın zamanda ilerleme kaydedilmezse ABD’nin süreçten çekilebileceği uyarısında bulundu.
Ukrayna tarafına, Washington’ın “son teklifi” olduğu açıkça belirtilen bir barış anlaşması taslağı iletildi.
Axios‘un haberine göre, plan Kırım’ın Rusya toprağı olarak tanınmasını, ayrıca Donetsk, Lugansk, Zaporojye ve Herson oblastlarının Rusya’nın kontrolünde kalmasını öngörüyor.
Uzlaşma kapsamında Ukrayna, Zaporojye Nükleer Santrali üzerinde biçimsel kontrol elde edecek, ancak santral ABD tarafından yönetilecek.
Diğer koşullar arasında Kiev’in NATO’ya katılma isteğinden vazgeçmesi ve Ukrayna’nın doğal kaynaklarının ortak geliştirilmesine ilişkin ABD ile bir anlaşma imzalaması yer alıyor.
Buna ek olarak Trump, 2014’ten sonra Rusya’ya uygulanan tüm yaptırımları kaldıracağını vaat etti.
23 Nisan’da Londra’da İngiltere, Fransa, Almanya, Ukrayna dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun katılımıyla bir toplantı planlanmıştı.
Fakat, bundan bir gün önce Vladimir Zelenskiy, Ukrayna’nın Kırım’ın Rusya toprağı asla tanımayacağını bir kez daha kamuoyu önünde belirtti.
Bu pozisyon, Rubio’nun müzakerelere katılmaktan vazgeçmesine neden oldu. Kısa süre sonra Fransa ve Almanya dışişleri bakanları da benzer kararlar aldı. Sonuç olarak, toplantı daha düşük bir düzeyde gerçekleşti.
Zelenskiy’nin açıklaması, Donald Trump tarafından sert bir tepkiyle karşılandı. Ukrayna Devlet Başkanı’nı savaşı uzatmakla suçlayan Trump, “üç yıl içinde Zelenskiy’nin ülkeyi kaybedebileceğini” belirtti.
24 Nisan’da Ukrayna Devlet Başkanı, hiçbir barış anlaşmasının Ukrayna Anayasası’na aykırı olamayacağını bildirdi. Ayrıca, Trump’ın değerlendirmesi için alternatif barış anlaşması önerilerinin iletildiğini belirtti.
FT: Rusya, Ukrayna’da çatışmaları mevcut cephe hattında durdurmaya hazır
Diplomasi
ABD, Rusya’dan Ukrayna’nın kendi ordusuna sahip olma hakkını tanımasını istiyor

Bloomberg’in haberine göre, ABD, Ukrayna’daki çatışmanın çözümü için hazırladığı barış anlaşması kapsamında Rusya’dan Ukrayna’nın kendi ordusuna ve savunma sanayisine sahip olma hakkını tanımasını talep edecek. Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’un bu konuyu Rusya Devlet Başkanı Putin ile yapacağı görüşmede gündeme getirmesi bekleniyor.
Bloomberg‘in haberine göre, ABD, Ukrayna’daki çatışmanın çözümü için hazırladığı barış anlaşması kapsamında Rusya’dan Ukrayna’nın kendi ordusuna ve savunma sanayisine sahip olma hakkını tanımasını talep edecek.
Ajansın kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, bu konuyu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmede gündeme getirecek.
Witkoff’un Moskova’ya yeni bir ziyaret gerçekleştireceği daha önce Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuriy Uşakov tarafından duyurulmuştu.
Axios portalı, görüşmenin 25 Nisan’da yapılabileceğini yazmıştı.
Öte yandan Bloomberg, Washington’ın Kiev’in donanımlı ve tam kadrolu bir orduya sahip olma hakkını koruma konusundaki mutabakatının, Moskova’nın daha önce belirttiği taleplerle çeliştiğini belirtiyor.
FT: Rusya, Ukrayna’da çatışmaları mevcut cephe hattında durdurmaya hazır
Habere göre, Rusya’nın kabul etmesi durumunda, Ukrayna’yı demilitarize etme yönündeki ilan ettiği hedeften vazgeçmesi gerekecek.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’daki askeri müdahalenin başladığı gün olan 24 Şubat 2022’de, operasyonun amacını Ukrayna’nın “silahtan ve Nazilerden arındırılması” ile Donbass’taki sivil halkın soykırımdan korunması olarak belirtmişti.
Ajans, bu şartın Trump yönetiminin sadece Ukrayna’dan değil, Rusya’dan da tavizler alma çabasını doğruladığını belirtiyor.
Bloomberg, şimdiye kadar eleştirmenlerin ABD planını, Ukrayna’nın NATO’ya katılmaktan vazgeçmesi şartı da dahil olmak üzere, Rusya’nın çıkarlarına uygun olarak gördüğünü iddia etti.
Kaynaklara Washington, çatışmanın çözümü için yapılan anlaşma kapsamında Moskova’nın Zaporojye Nükleer Santrali’ni Kiev’e iade etmesini de istiyor.
ABD’nin planına göre, santral daha sonra her iki tarafın enerji tedarikini garanti altına almak için Amerikan kontrolüne geçecek.
Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Zaporojye Nükleer Santrali, Ekim 2022’den bu yana Rosatom’un bir iştiraki olan Rosenergoatom AŞ tarafından yönetiliyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Zaporijya Nükleer Santrali’nin Rusya’ya ait bir nükleer tesis olduğunu ve “santralin Rus nükleer sektörüne geri dönmesinin uzun zamandır gerçekleşmiş bir gerçek” olduğunu belirtmişti.
ABD ayrıca, Rusya’nın kontrolüne geçen Harkiv oblastındaki toprakları Ukrayna’ya iade etmeyi ve Kiev’in temas hattı boyunca uzanan Dinyeper Nehri’ne erişimini garanti etmeyi umuyor.
Kaynaklara göre, anlaşmanın detayları henüz kesinleşmedi ve değişiklik gösterebilir.
Washington tarafından hazırlanan çatışma çözüm planının içeriği resmi olarak açıklanmadı.
Daha önce Bloomberg, ABD’nin çözüm kapsamında Rusya’nın kontrolüne geçen tüm toprakları Rusya’ya bırakmayı teklif ettiğini yazmıştı. The Wall Street Journal‘ın haberine göre de Washington’ın planında Kırım’ın Rusya toprağı olarak tanınması maddesi de yer alıyor.
Trump: Ukrayna savaşında Rusya ile anlaştığımızı düşünüyorum
Diplomasi
NATO üyeleri geçen yıl silahlara 1,3 trilyon dolar harcadı

NATO’nun 32 üyesi geçen yıl savunma harcamalarına toplam 1,303 trilyon dolar ayırarak tahminleri aştı ve 22 üye %2’lik GSYİH hedefi tutturdu.
Askeri ittifakın perşembe günü yayımladığı rakamlara göre, üye ülkelerin savunma harcamaları rekor seviyeye ulaştı. Avrupa ve Kanada’da toplam 468 milyar dolar (412 milyar avro) harcanırken, bunun %38’i büyük ekipman alımına ayrıldı. Bu arada, ABD’nin payı 818 milyar dolar (720 milyar avro) oldu.
Belgeye göre, bir önceki yıl olan 2023’te NATO üyeleri savunmaya 200 milyar dolar (176 milyar avro) daha az harcama yapmış ve bu da 2024’te %19’luk bir artışa işaret ediyor.
Toplam 22 ülke de GSYİH’sinin %2’sini savunmaya harcama hedefini gerçekleştirdi. Yılın başında yayınlanan ilk tahminlerde 23 ülkenin hedefi tutturması bekleniyordu, fakat Karadağ bu hedefi gerçekleştiremedi. Rakamlar 2021 fiyatlarına dayanıyor.
Geleneksel olarak sınıfın en altında yer alan Belçika (%1,29), İtalya (%1,5) ve İspanya (%1,24) %2 hedefine ulaşmak için büyük miktarda nakit taahhüdünde bulundu. Kanada da hedefi tutturamadı (%1,45).
Birleşik Krallık (2,33%), Almanya (2,1%) ve Fransa (2,03%) gibi bazı önemli güvenlik aktörleri ise başlarını su üstünde tutmakta zorlanıyor.
Verilere göre, nakit kaynakların çoğu doğu kanadına, yani Rusya, Baltık ülkeleri ve Polonya ile sınır bölgelerine yönlendiriliyor. Yunanistan da geleneksel olarak yüksek harcamalar yapan ülkeler arasında yer alıyor.
Bu durum, Washington ile yapılacak görüşmeler için zorlu bir zemin oluşturuyor.
Washington, savunma harcamaları hedefini GSYİH’nin %2’sinden %5’e çıkarmak için baskı yapıyor. Tartışmalar devam ederken, NATO diplomatları %3 veya %3,5 civarında bir uzlaşma sağlanabileceğini öne sürüyor. Nihai karar, haziran sonunda Lahey’de yapılacak liderler zirvesinde alınacak.
İsveç Başbakanı Ulf Kristersson geçen hafta, düzenli savunma harcamaları hedefinin “%3,5 olarak belirlenip, askeri olmayan alanlar için %1,5 ilave edilerek” olabileceğini söyledi.
İsveçli lider, NATO’da “sivil savunma, hazırlık ve Ukrayna’ya destek” için bir hedef belirlenmesi konusunda “görüşmelerin sürdüğünü” belirterek, zirve öncesinde tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’da savaşa hazırlık tam gaz: Fransız askeri haritacılar Romanya’da ne arıyor?
-
Görüş2 hafta önce
İran-ABD müzakereleri: Maskat görüşmesi ne anlama geliyor?
-
Ortadoğu1 hafta önce
“Suriye ve İsrail normalleşmeye hazırlanıyor” iddiası
-
Dünya Basını2 hafta önce
Trump’ın anti-sosyal devleti
-
Dünya Basını2 hafta önce
FT: Xi’nin eli neden Trump’tan daha güçlü?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Beyaz Saray’da “İran” çekişmesi
-
Görüş1 hafta önce
ABD’nin İran’a baskısı: Yay gerildi ama henüz tam çekilmedi
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya’nın Berlin Büyükelçisi: ‘Ukrayna’da yabancı askerlerin konuşlandırılması kabul edilemez’