Bizi Takip Edin

RUSYA

Rusya, kripto para işlemlerine vergi düzenlemesi getiriyor

Yayınlanma

Rusya’da yetkililer, 2020’de hazırlanan dijital varlık işlemlerinin vergilendirilmesine ilişkin yasa tasarısına geri döndü.

11 Kasım’da hükümet, kripto paraların mülk statüsüne alınmasını sağlayan değişiklikleri kabul etti. Bu değişiklikle, bireyler kripto para satışlarından kişisel gelir vergisi, tüzel kişiler ise kurumlar vergisi ödemekle yükümlü olacak.

İzvestiya gazetesinin Bakanlar Kurulu’ndan bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, bu düzenleme küçük işletmeler ve serbest meslek sahiplerini de kapsıyor.

Değişiklikler, Rusya Maliye Bakanlığı tarafından Enerji Bakanlığı ve Federal Vergi Kurumu ile koordineli olarak hazırlandı ve ülkede kripto madenciliğinin yasallaşmasının ardından yürürlüğe girdi.

1 Kasım itibarıyla, şirketler ve bireysel girişimciler, yalnızca Federal Vergi Kurumu’na özel bir sicil kaydı yaptırdıktan sonra kripto madenciliği yapabilecek.

Bireyler ise bu sicile kayıt olmadan madencilik yapabilecekler, ancak elektrik tüketimleri aylık 6 bin kWh sınırını geçmemek şartıyla. Bu sınır aşıldığında, şahıs şirketi olarak kayıt yaptırmaları gerekecek.

Vergiye tabi olan matrah, kripto paranın piyasa değeri ile satın alma ya da madencilik maliyeti arasındaki fark olarak belirlenecek.

Vergilendirme iki aşamada yapılacak. İlk aşama, kripto para biriminin belirli bir adres tanımlayıcısına ulaştığı anda devreye girecek. Bu durumda, değerin piyasa kotasyonlarına göre, yani büyük borsalardaki kapanış fiyatına göre kaydedilmesi öngörülüyor. Birden fazla platformda işlem yapılmışsa, vergi mükellefi uygun oranları seçebilecek. Yabancı para birimlerinde elde edilen gelirler ise, ilgili tarihteki Merkez Bankası döviz kuru üzerinden rubleye dönüştürülecek.

İkinci aşama, kripto para satışı yapıldığında gerçekleşecek. İlk vergi tarihinden itibaren varlığın değeri yükselmişse, şirketin eksik kazanç üzerinden vergi ödemesi gerekecek. Değer düşmüşse, zarar beyan edilerek vergiden düşülebilecek.

Kripto satışlarından elde edilen gelir, gerçek satış fiyatı üzerinden hesaplanacak, ancak piyasa değerinin en fazla yüzde 20’si altında olabilir. Ayrıca, madencilik masraflarını teyit eden vergi mükellefleri, ödedikleri verginin bir kısmını geri alabilecek.

Tasarı, ayrıca yıllık toplam işlem tutarı 600 bin rubleyi aşan bireyler ve kurumların kripto para işlemlerini Federal Vergi Kurumu’na rapor etme zorunluluğunu getiriyor.

Madencilik altyapı operatörleri de sağladıkları hizmetleri vergi makamlarına rapor etmek zorunda olacak; aksi halde 40 bin rubleye kadar para cezası alabilecekler.

Taslak düzenlemeler, vergi makamlarına yasaya aykırılık durumundan şüphelendikleri hallerde bireylerin kripto para hesapları ile ilgili banka hesap dökümlerini talep etme hakkını da tanıyor.

Rusya Endüstriyel Madencilik Derneği, kripto para madenciliğinden yıllık olarak yaklaşık 50 milyar ruble bütçe geliri elde edileceğini öngörüyor.

Rusya Maliye Bakanlığı: Blockchain teknolojisi bankaların iş modellerini değiştirebilir

RUSYA

Rus milyarderler Trump dönemine hazırlanıyor

Yayınlanma

Rus iş dünyasının önde gelen isimleri, hükümetin Rusya ekonomisi için öngördüğü iyimser büyüme tahminlerini gerçekçi bulmadıklarını ve Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak Rusya’ya uygulanan yaptırımları kaldırmasını beklemediklerini öne sürdü.

Bloomberg, büyük ölçekli Rus şirketlerini yöneten milyarderler ve iş insanları ile yapılan görüşmeler sonucunda bu yönde bir habere yer verdi.

Hükümetin planına göre, Rusya ekonomisi bu yıl yüzde 3,9 oranında büyüyecek (2023’teki yüzde 3,6 büyüme sonrasında). Büyüme oranı 2025’te hafif bir düşüşle yüzde 2,5’e gerileyecek, ardından tekrar artacak: 2026’da yüzde 2,6, 2027’de yüzde 2,8, 2028-2030 yılları arasında ise yıllık ortalama yüzde 3 seviyesinde olacak.

Ancak Bloomberg‘in haberine göre, Rusya’nın en zengin sermayedarları bu büyüme rakamlarının ulaşılabilir olduğuna inanmıyor.

Milyarderler, ülke ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğini ve Batılı şirketlerin ülkeden ayrılmasının özellikle makine ve teknoloji sektörlerinde üretim tabanını zayıflattığını düşünüyor.

İthal ikame süreçleri yavaş ilerlerken, yüz binlerce kişinin askere alınması iş gücü açığını artırarak durumu daha da kötüleştirdi.

Habere göre, Trump’ın 24 saat içinde bir “anlaşma” sözü vermesine rağmen milyarderlerin çoğu savaşın yakın zamanda sona ereceğinden şüpheli.

Ayrıca, Rusya’nın yaptırımların kalkacağına dair beklenti taşımadığı ve dünya çapında en fazla yaptırım uygulanan ülke olarak İran ve Kuzey Kore’yi geçtiği belirtildi.

Stockholm School of Economics uzmanları, kısa vadede Rusya ekonomisinin “mutlak bir çöküş” riski altında olmadığını, ancak “orta ve uzun vadede görünümün karamsar” olduğunu iddia etti.

Uluslararası Para Fonu ise önümüzdeki yılın başında Rusya’nın GSYİH büyüme oranının üç kat yavaşlayarak yüzde 1,3’e düşeceğini ve on yılın sonunda yıllık yüzde 1 seviyesine kadar gerileyeceğini öngörüyor.

Rusya Merkez Bankası’nın tahminlerine göre ise ekonomi 2025’te sadece yüzde 0,5 ila 1 oranında büyüme gösterecek ve özel tüketim ile yatırım artışı sıfırlanabilir.

Yaptırımlar nedeniyle petrol dışındaki diğer önemli kaynak bazlı sektörler zorlanmaya başladı. Gazprom çeyrek yüzyıldan bu yana ilk kez zarar ederken, kömür şirketleri ihracatta ciddi bir düşüş yaşadı.

İş dünyasının yeni karşılaştığı bir başka sorun ise Merkez Bankası’nın faiz oranlarını ekonominin 20 yıldan uzun süredir görmediği bir seviyeye çıkarması oldu.

Milyarderler Oleg Deripaska ve Aleksey Mordaşov, Merkez Bankası’nı bu konuda kamuya açık bir şekilde eleştirirken, diğer sermayedarlar Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina’nın, büyük savunma harcamaları karşısında enflasyonu dizginlemek için yeterli araçlara sahip olmadığını ifade etti.

Bloomberg’e konuşan milyarderlerden biri, hükümetin savaşı “özel bir askeri harekât” olarak değil, savaş olarak kabul etmesi durumunda, yüksek enflasyonu halka anlatmanın daha kolay olabileceğini savundu.

Rusya’nın neoliberal elitleri savaştan etkilendi mi?

Okumaya Devam Et

RUSYA

Arktik LNG-2’de üretim yaptırımlar nedeniyle fiilen durdu

Yayınlanma

ABD yaptırımları nedeniyle Rusya’nın Arktik LNG-2 projesinde doğalgaz üretimi ve sıvılaştırma neredeyse tamamen durduruldu ve Novatek’in projeye yönelik 2024 ihracat hedefleri sekteye uğradı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, enerji devi Novatek’e ve bazı diğer şirketlere, faaliyetleri hakkında bilgi açıklamama yetkisi tanıdı.

Bu yetki özellikle Novatek’in yürüttüğü Arktik LNG-2 projesini kapsıyor. Projede doğalgaz sıvılaştırma tamamen durdurulmuş durumda ve gaz üretimi de neredeyse sıfırlandı.

Sektörden bir yetkilinin Bloomberg‘e verdiği bilgiye göre, kasım ayının ilk 10 gününde Arktik LNG-2 sahalarında günlük ortalama 0,4 milyon metreküp gaz üretildi. Bu, ekim ayına kıyasla yüzde 90’dan fazla bir düşüş anlamına geliyor.

Bu seviye, Arktik LNG-2’nin ilk aşaması için kaydedilen en düşük üretim miktarı.

Bloomberg‘e konuşan bir kaynağa göre, 2023’ün dördüncü çeyreğinde ilk üretim hattının deneme işletmeleri sırasında proje günlük 2 milyon ila 14 milyon metreküp arasında gaz üretimi gerçekleştiriyordu. Fakat, ABD’nin devreye soktuğu ilk yaptırımlar, Novatek’in 2024 başında LNG ihracatına başlama planlarını baltaladı.

Novatek, projedeki üç üretim hattından ikisini inşa etmiş olmasına rağmen, Arktik LNG-2’den henüz hiçbir alıcıya gaz teslim edilmedi. Ağustos ayından bu yana sekiz LNG sevkiyatı yapılmış olsa da bu sevkiyatlar satılamadı; tankerler, taşıdıkları gazı ya yüzer depolama tesislerine geri yükledi ya da denizde bekletmek zorunda kaldı.

ABD’nin projeyle bağlantılı tankerleri hızla yaptırım kapsamına alması ve Novatek’in yüzde 40 fiyat indirimi teklif etmesine rağmen, hiçbir ülke bu gazı kabul etme yönünde adım atmıyor.

Yaptırımların etkileri, Arktik LNG-2 projesindeki gemilerin bayrağını taşıyan ülkelerin denizcilik yetkililerince de izleniyor. Geçtiğimiz günlerde Panama, Rusya’nın gölge LNG filosuyla bağlantılı olduğu iddia edilen Singapurlu dört tankerin kaydını iptal edeceğini açıkladı.

Bloomberg’in aktardığına göre, Arktik LNG-2 tesisleri ekim ayında ticari gaz sıvılaştırma işlemlerini durdurdu; sadece tesisin teknik durumunu korumak için gerekli operasyonlar sürdürülüyor. Şimdi ise üretim de fiilen durmuş durumda.

Doğalgaz üretimi en azından önümüzdeki yaz aylarına kadar ertelenmiş görünüyor. Bu sonbaharda faaliyete geçirilmesi planlanan ikinci hattın çalışmayacağı, üçüncü hattın ise 2026’dan 2028’e kadar ertelendiği belirtiliyor.

Arktik LNG-2’nin yıllık 19,8 milyon ton LNG üretme kapasitesine ulaşması bekleniyordu; ilk hat ise 6,6 milyon tonluk üretim kapasitesi sunuyordu.

Projenin tam kapasiteyle devreye alınması, Moskova’nın Rusya’nın yıllık LNG üretimini 2030’a kadar üç kattan fazla arttırarak 100 milyon tona çıkarma hedefinin önemli bir parçasıydı. Bu hedefin beşte biri kadar bir katkının Arktik LNG-2’den sağlanması öngörülüyordu.

Pazartesi günü Putin, Novatek ve Surgutneftegaz gibi şirketlere, mali göstergeler dahil, açıklanan bilgilerin kapsamını kendilerinin belirleyebilmesi için yetki veren bir kararname imzaladı. Bu kararname, Yamal LNG, Arktik LNG-2 ve Nijniy Novgorod’daki Lazurit Merkezi Tasarım Bürosu için de geçerli olacak.

Rusya makamları, yaklaşık 50 şirketin operasyonel bilgilerini açıklamama yetkisini, ABD ve diğer ülkelerin “uluslararası hukuka aykırı dostane olmayan eylemlerine” karşı alınan bir tedbir olarak tanımladı.

Yaptırım altındaki Arktik LNG-2’nin akıbeti

Okumaya Devam Et

RUSYA

Lavrentyev: Rusya, Hizbullah konusunda İsrail’e garanti vermeyecek

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı’nın Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, İsrail’in Hizbullah’a yönelik silah kaçakçılığını engelleme talebine cevap vererek, bu konuda garanti vermelerinin mümkün olmadığını açıkladı. Lavrentyev, sınırda yeni kontrol noktaları kurulmasının Rusya ordusunun yetkisi dışında olduğunu vurguladı.

Rusya Devlet Başkanı’nın Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, RIA Novosti haber ajansına verdiği mülakatta Moskova’nın, Suriye’den Lübnan’a yapılan “silah kaçakçılığını” önleme konusunda İsrail’e garanti veremeyeceğini bildirdi.

Daha önce İsrail basınında, İsrail’in Rusya’yı Orta Doğu’da çözüm sürecinde arabulucular arasında görmek istediği belirtilmişti.

Lavrentyev, İsrail’in “Şii grupların Suriye üzerinden Lübnan’a askeri malzeme geçişini engellemek için Rusya’dan garanti alma” talebi sunduğunu doğruladı. Ancak bu talebin karşılanmasının mümkün olmayacağını ifade etti.

Yetkili, “Bunun için sınırda yeni kontrol noktaları kurulması gerekiyor ki bu görev, Suriye’deki Rus ordusunun yetki alanı dahilinde değil,” ifadelerini kullandı.

Lavrentyev, İsrail’in bu düzenlemeye dair Rusya’dan garanti beklentisine dair, “Öncelikle, böyle bir garanti veremeyiz,” ifadesini kullandı.

İsrail’in, bölgesel çözüm süreci konusunda Moskova ile temas halinde olduğu daha önce de biliniyordu. Bu kapsamda, Başbakan Benyamin Netanyahu’nun en güvendiği isimlerden biri olarak kabul edilen Stratejik Planlama Bakanı Ron Dermer’in Moskova’ya gizli bir ziyaret gerçekleştireceği bile bildirilmişti.

Öte yandan Yedioth Ahronoth gazetesi yazarı Itamar Eichner, dün kaleme aldığı makalede, “İsrail, Rusya’nın Hizbullah, Suriye ve İran üzerinde etkisi olduğunu biliyor. Bu nedenle Tel Aviv, Lübnan’daki terör örgütünün savaştan sonra toparlanmasına engel olmak için Moskova’dan silah kaçakçılığını önleme konusunda garanti almak istiyor,” değerlendirmesini yaptı.

Lavrentyev, İsrail’in Suriye-Lübnan sınırını kapatma isteğine dair değerlendirmelerde bulunurken, Suriye’deki Rus hava üssü Hmeymim yakınlarında gerçekleşen bir saldırıya da dikkat çekti.

Bu saldırı, yaklaşık bir ay önce meydana gelmiş ve Rus birliklerini doğrudan etkilememiş olsa da Lavrentyev, bu olay hakkında açıklama yapmayı gerekli buldu.

Yetkili, “İsrail, Hmeymim’in yakınında bir hava saldırısı gerçekleştirdi. Doğrudan hava üssünü hedef almadılar; zira bunun İsrail açısından çok olumsuz sonuçları olurdu, bunu çok iyi biliyorlar. Bazı haberlere göre saldırı, depolara ve binalara yönelikti,” ifadelerini kullandı.

Lavrentyev ayrıca, Rusya Savunma Bakanlığı’nın “İsrail’e bir temsilci gönderdiğini” de belirtti.

Rusya Dışişleri: İran, İsrail’e saldırısını meşru müdafaa hakkı çerçevesinde gerçekleştirdi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English