Rusya
Rusya makroekonomik tahminlerini güncelledi, bütçe açığı beklentisi arttı

Rusya İktisadi Kalkınma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı, 2025 yılına ilişkin makroekonomik tahminlerini güncelledi. Enflasyon beklentisi artırılırken, petrol fiyatı ve dolar kuru tahminleri düşürüldü; bu durum bütçe açığı öngörüsünün üç katına çıkmasına yol açtı. Maliye Bakanı Anton Siluanov, tüm sosyal ve savunma harcamalarının planlandığı gibi yerine getirileceğini belirtti.
Rusya İktisadi Kalkınma Bakanlığı, nisan ayı makroekonomik tahminlerinde bazı göstergeleri daha ihtiyatlı bir seviyeye çekerken, Maliye Bakanlığı’nın beklediği bütçe açığı ise önemli ölçüde arttı.
İktisadi Kalkınma Bakanlığı’nın 2025 yılı için enflasyon tahmini, eylül ayındaki yüzde 4,5 seviyesinden yüzde 7,6’ya yükseltildi.
Rus Ural petrolünün varil fiyatı tahmini 69,7 dolardan 56 dolara düşürülürken, dolar/ruble kuru tahmini ise 96,5 rubleden 94,3 rubleye indirildi.
Sıkı para politikası koşullarının (politika faizi yüzde 21) devam etmesine rağmen, Rusya’nın bu yılki GSYİH büyüme tahmini yüzde 2,5 olarak değişmedi.
Petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle Maliye Bakanlığı, bütçenin petrol ve doğalgaz gelirleri tahminini düşürerek bütçe açığını 3 kat artırdı.
Bu yıl toplam kamu gelirlerinin, sonbaharda bütçe hazırlanırken planlanan 40,3 trilyon ruble yerine 38,5 trilyon ruble olacağı öngörülüyor.
Bütçe açığının ise sonbahardaki 1,17 trilyon ruble (GSYİH’nin yüzde 0,5’i) yerine 3,79 trilyon rubleye (tahmini GSYİH’nin yüzde 1,7’si) çıkması bekleniyor.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, petrol fiyatı tahminindeki yaklaşık yüzde 20’lik düşüş nedeniyle bütçe 2025 yılında ek petrol ve doğalgaz geliri elde edemeyecek. Başlangıçta bu gelirin 1,8 trilyon ruble olması bekleniyordu.
Maliye Bakanlığı tarafından açıklanan güncellenmiş parametrelere göre, 2025 yılında federal bütçenin toplam harcamaları 42,3 trilyon ruble olacak.
Bu rakam, bütçe hazırlanırken planlanandan 829 milyar ruble daha fazla. Bu artış, bütçe kanununda belirtilen rakamdan 829 milyar ruble daha fazla olması beklenen 30,19 trilyon ruble seviyesindeki ek petrol dışı gelirlerle tamamen finanse edilecek.
Maliye Bakanlığı’nın internet sitesinde yer alan materyallerde, petrol dışı gelirlerdeki artışın “bazı vergilerin ve vergi dışı ödemelerin girişindeki artıştan” kaynaklandığı belirtildi.
Maliye Bakanı Anton Siluanov, bakanlığın açıklamasında yer alan ifadelerinde bütçe önceliklerinin değişmediğini vurguladı.
Siluanov, “Vatandaşlara sosyal destek, devletin savunma ve güvenliğinin mali olarak sağlanması, özel operasyon katılımcılarının ailelerine destek ve ülkenin teknolojik liderliğinin güvence altına alınması önceliklerimiz olmaya devam ediyor. Ulusal kalkınma hedeflerinin hayata geçirilmesi de dahil olmak üzere bütçede planlanan her şey, dış koşullar ve faktörlerden bağımsız olarak yerine getirilecektir,” dedi.
Maliye Bakanlığı, 2025 bütçesindeki değişikliklerin haziran ayı sonuna kadar parlamento tarafından kabul edilmesini bekliyor. Bakanlık, 2026–2028 bütçesinin hazırlanmasının ardından bu yıla ilişkin tahminini güncelleyecek.
Ekonomistler, makroekonomik tahminlerdeki değişikliğin genel olarak teknik ve düzenli bir nitelik taşıdığını ve Rusya ekonomisi ile vatandaşları üzerinde önemli bir etkisinin olmayacağını belirtiyor.
Sovcombank Baş Analisti Mihail Vasilyev, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte, İktisadi Kalkınma Bakanlığı’nın her ilkbahar ve sonbaharda yeni verilere göre makroekonomik tahminini güncellediğini, ardından Maliye Bakanlığı’nın da bakanlığın yeni tahminine ve bütçe kuralına uygun olarak bütçe parametrelerini güncellediğini kaydetti.
Vasilyev, enflasyon tahmininin genel beklentilerle uyumlu olduğunu, Rusya Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyonunu yüzde 7 ila 8 olarak tahmin ettiğini, piyasa beklentisinin ise yüzde 7 civarında bulunduğunu söyledi.
Finam Makroekonomik Analiz Departmanı Başkanı Olga Belenkaya ise, daha yüksek enflasyonun daha sıkı bir para politikasına işaret ettiğini belirtti.
Siluanov’un daha önce belirttiği gibi, Rusya’nın 2025 federal bütçesi ve 2025–2027 planlama dönemi, 2025’te Merkez Bankası’nın ortalama politika faizinin yüzde 15,1 olacağı varsayımıyla hazırlanmıştı.
Ancak faiz oranı altı aydır yüzde 21 seviyesinde bulunuyor ve Merkez Bankası yıl ortalamasının yüzde 19,5–21,5 aralığında olacağını tahmin ediyor.
Belenkaya, daha sıkı para politikası nedeniyle ekonomik büyümedeki yavaşlamanın, geçen yıl eylül ayında bu yılki bütçe planlanırken öngörülenden daha hızlı olacağına dikkat çekti.
Bu durum, yatırım büyümesi, maaşlar, perakende ticaret cirosu ve nüfusa yönelik ücretli hizmetler tahminlerini de kapsıyor.
Ekonomist, ayrıca daha yüksek politika faizi ve enflasyon seviyesinin, bütçenin sübvansiyonlu konut kredileri ve enflasyona bağlı ödemelerin endekslenmesi için ek harcamalarına yansıdığını da sözlerine ekledi.
Vasilyev, bu yılki petrol fiyatı tahminindeki düşüşün, ticaret savaşları nedeniyle küresel ekonomideki kötüleşmeyi ve OPEC+ ittifakının petrol üretimini aylık olarak artırma yönündeki yeni politikasını yansıttığını söyledi.
14 Mayıs’ta gün içinde Brent petrolünün temmuz vadeli kontratları Londra ICE Futures borsasında yüzde 0,3 düşüşle varil başına 66,42 dolara gerilemişti.
WTI petrolünün haziran vadeli kontratları ise NYMEX borsasında yüzde 0,36 düşüşle 63,44 dolardan işlem görüyordu.
Vasilyev, küresel standartlara göre bunun oldukça küçük bir bütçe açığı olduğunu ve son yıllarda Rusya için normal kabul edildiğini de ekledi.
Karşılaştırma yapmak gerekirse, geçen yıl bütçe açığı GSYİH’nin yüzde 1,7’si, 2023’te yüzde 1,9’u ve 2022’de yüzde 2,1’i seviyesindeydi.
PSB Analitik ve Uzmanlık Merkezi Yönetici Uzmanı Denis Popov, devlet maliyesindeki durumun objektif bir şekilde yansıtılmasının, Rusya hükümetinin bütçenin gelir tarafını güçlendirme (öncelikle vergi ve harçların tahsilat verimliliğini artırarak) ve bütçe harcamalarını finanse etme çabalarını pekiştirmesi gerektiğini belirtti.
Popov, ayrıca hükümetin Merkez Bankası ile birlikte, ekonominin aşırı soğuma tehdidini ortadan kaldırarak Rusya ekonomisinin “yumuşak inişini” sağlamak için politikalarını zamanında ayarlayabileceğini de ekledi.
Vasilyev, bütçe açığındaki artışın bütçe kuralına uygun olarak yapıldığını hatırlatarak, eksik kalan petrol ve doğalgaz gelirlerinin Varlık Fonu kaynaklarıyla telafi edileceğini, ek petrol dışı gelirlerin ise harcamalara yönlendirileceğini belirtti.
VTB Grubu Baş Ekonomisti Rodion Latıpov, bu yılki bütçenin varil başına 60 dolar petrol fiyatında yapısal olarak dengeli olduğunu ve toplam açığın büyük ölçüde bu fiyattan sapmayla belirleneceğini dile getirdi. Eksik petrol ve doğalgaz gelirlerinin finansman kaynağı, yeterli likit varlığa sahip olan Varlık Fonu olacak.
Mayıs ayı başında Siluanov, Maliye Bakanlığı’nın yıl sonunda Varlık Fonu’ndan 447 milyar ruble kullanmayı planladığını söylemiş ve “Ek borçlanma hacmi veya petrol dışı gelirlerdeki artışın üzerinde harcama artışı öngörmüyoruz,” demişti.
Ayrıca Maliye Bakanlığı, şu anda hükümetin incelemesinde olan özelleştirme programını ek gelir kaynağı olarak değerlendirmiyor.
Siluanov, bakanlığın önerilerinin desteklenmesi hâlinde, hisse ve pay satışlarından elde edilecek fonların bu şirketlerin gelişimine yönlendirilmesinin planlandığını belirtti.
Siluanov, harcamalardaki artışa ve petrol ve doğalgaz gelirlerindeki azalmaya rağmen Maliye Bakanlığı’nın bu yıl hazinenin gelir tarafını desteklemek için “olağan dışı” mali önlemlere başvurmayı planlamadığını vurguladı.
Bakan, iş dünyasının bu tür vergi kararlarına genellikle olumsuz yaklaştığını ve bunların ancak müzakere edildikten sonra ve mali yılın başından itibaren uygulanmasını talep ettiğini ekledi. “Bu yıl bu tür kararları değerlendirmiyoruz,” diye altını çizdi.
Vasilyev, gerekirse Maliye Bakanlığı’nın yıl sonunda borçlanma programını daha da artırabileceğini ve bunu 2024 ve 2022 yıllarında olduğu gibi bankalar arasında popüler olan değişken kuponlu tahviller ihraç ederek gerçekleştirebileceğini belirtti.
Maliye Bakanlığı’nın bu yılki devlet tahvili ihraç planı 4,8 trilyon ruble. Yıl başından bu yana bakanlık 1,7 trilyon ruble tutarında devlet tahvili ihraç etti, bu da yıllık planın yüzde 36’sına denk geliyor.
Rusya ekonomisi, 2022’den bu yana ilk kez ilk çeyreği daralmayla tamamladı
Rusya
Şoygu’nun Kuzey Kore ziyaretinin perde arkası

Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Sergey Şoygu’nun Pyongyang ziyaretinde, Kuzey Kore’nin Kursk bölgesine bin istihkamcı göndermesi kararlaştırıldı. Rus uzman Yevgeniy Kim, bir ay içindeki ikinci olan bu ziyaretin asıl amacının daha derin askeri-teknik işbirliği ve Putin’den özel bir mesaj olduğunu, Kuzey Kore’nin uzun menzilli füzelerinin Rusya için stratejik önem taşıdığını belirtti.
Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Sergey Şoygu’nun 17 Haziran’da Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’a gerçekleştirdiği ziyaretin ilk resmi sonuçları açıklandı.
Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile yapılan görüşmeler neticesinde, Pyongyang’ın, Ukraynalı milliyetçiler tarafından döşenen mayınları temizlemek üzere Rusya’nın Kursk bölgesine bin istihkamcı göndereceği bildirildi.
Bu ziyaret, Şoygu’nun bir ay içinde Kuzey Kore’ye yaptığı ikinci ziyaret olmasıyla dikkat çekti.
Resmi olarak açıklananların “buzdağının sadece görünen kısmı” olduğu belirtilirken, bazı kaynaklar Kuzey Kore’nin istihkamcıların yanı sıra, yıkılan tesislerin yeniden inşası için savaş bölgesine 5 ila 6 bin arasında inşaat işçisi gönderebileceğini öne sürdü.
Uzmanlar, Kuzey Kore’de inşaat faaliyetlerinin geleneksel olarak ordu tarafından yürütüldüğünü ve bu personelin aynı zamanda iyi bir savaş eğitimi aldığını vurguluyor. Gerekli bir durumda bu birliklerin, emir üzerine hem savunma hem de saldırı görevleri için harekete geçebileceği ifade ediliyor.
Kuzey Kore’den Rusya’ya kritik destek: Kursk’un inşası için binlerce asker yola çıkıyor
Putin’den özel mesaj
Rusya Bilimler Akademisi Çin ve Modern Asya Enstitüsü Kore Araştırmaları Merkezi’nin önde gelen araştırmacılarından Yevgeniy Kim, Svobodnaya Pressa‘ya yaptığı açıklamada, Şoygu’nun ziyaretinin görünenden daha derin anlamlar taşıdığını belirtti.
Kim, “Şoygu, Putin’in güvendiği bir isim olduğu için Rusya Devlet Başkanı’ndan önemli bir mesaj iletmiş olması son derece doğal. Konu, ülkelerimiz arasındaki güvenlik işbirliğinin biçimleriyle ilgili,” dedi.
‘Dengeyi değiştirecek füzeler’
Yevgeniy Kim, iki ülke arasındaki askeri-teknik işbirliğine dikkat çekerek, Kuzey Kore’nin elindeki gelişmiş silah sistemlerinin önemini vurguladı. Kim, bu konudaki değerlendirmesinde, “Kuzey Kore’nin, bizim ve Amerikan Çok Namlulu Roketatar Sistemleri’nin (ÇNRS) menzilini ikiye veya üçe katlayan ÇNRS’lere sahip olduğu bir sır değil. Bu tür sistemlerin envanterimizde olması, Ukraynalı militanlara karşı misilleme ateşi endişesi duymadan yaylım ateşi açmamızı sağlardı. Ukrayna’nın karşı batarya sistemlerinin bu menzildeki bir ÇNRS’yi vurma olasılığı çok düşük,” ifadelerini kullandı.
‘Rusya, Koreler arasında arabulucu olabilir’
Görüşmede ele alınan bir diğer konunun ise Ukrayna’da esir düşen iki Kuzey Koreli asker olduğu belirtildi. Kim, bu askerlerin propaganda amacıyla kullanılmak üzere Güney Kore’ye teslim edilebileceği riskine işaret etti.
Rus uzman, “Güney Kore’nin yeni Cumhurbaşkanı Lee Jae-myung, Kuzey Kore ile gerilim istemediğini açıkça belirtti, ancak Seul’ün bunu isteyen ortakları ve kendi muhafazakar muhalefeti var,” bilgisini paylaştı.
Kim, Kim Jong-un’un Rusya’yı Güney Kore ile ilişkilerin normalleşmesinde potansiyel bir arabulucu olarak görüp görmediği sorusuna, “Bunu dışlamazdım. Putin, daha önce 2000, 2004 ve 2018’deki liderler zirvelerinde her defasında arabulucuydu,” yanıtını verdi.
Kim ayrıca, Güney Kore’de Rusya’ya yakın, stratejik düşünen ve üç ülkenin (Rusya, Çin, Kuzey Kore) sınırlarının kesiştiği bir noktada uluslararası bir havalimanı kurulmasını öneren önemli bir yetkilinin varlığından bahsetti.
‘İngiliz istihbaratının iddiası saçmalık’
İngiliz istihbaratının Kursk bölgesinde 6 bin Kuzey Koreli askerin öldüğü yönündeki raporu hakkında da konuşan Kim, bu iddiayı “saçmalık” olarak nitelendirdi.
Kim, “Kiev ve Londra’daki kaynaklar, Kursk bölgesinde yaklaşık 11 bin Kuzey Koreli askerin bulunduğunu söylüyordu. Aklı başında herhangi biri, bunların yarısından fazlasının öldüğüne inanabilir mi? Pyongyang bu hezeyanı neden yorumlasın ki?” diye sordu.
Kim, hayatını kaybeden Koreli askerlerin olduğunu doğrulayarak, “Devletlerarası anlaşmalara göre onlara tüm isimlerinin yazılacağı bir anıt dikilecek. İşte o zaman ölen Korelilerin sayısını öğreneceğiz. Bazı şehit kahramanların isimleri Kursk oblastındaki yerleşim yerlerindeki caddelere verilecek,” şeklinde konuştu.
Uzman, Şoygu’nun ziyaretinin aynı zamanda Rusya ve Kuzey Kore arasında imzalanan kapsamlı işbirliği anlaşmasının birinci yıl dönümüne denk geldiğini ve Batı’nın dikkatleri Orta Doğu’dan başka yöne çekmek için Uzak Doğu’da bir provokasyon planlayabileceği ihtimaline karşı ortak bir eylem planının da görüşülmüş olabileceğini sözlerine ekledi.
Rusya
‘Rusya’yı yeni bir durgunluk dönemi bekliyor’

Hükümete yakın bir düşünce kuruluşu olan TsMAKP’nin uzmanları, Rusya ekonomisinin bir ‘durgunluk ekonomisine’ dönüştüğünü belirtti. Rapora göre, ücret artışları, tüketim ve ithal ikamesine dayalı büyüme modeli artık işlemiyor ve ülkeyi uzun süreli bir yavaşlama bekliyor. Sanayideki durgunluk ve azalan ihracat, bu karamsar tabloyu destekliyor.
Rusya’da 2023-2024 yıllarındaki etkileyici ekonomik büyüme rakamları mazide kalırken, ekonomi hem ciddi bir yavaşlama sürecine girdi hem de yeniden ivme kazandıracak bir faktör ufukta görünmüyor.
Hükümete yakınlığıyla bilinen Makroekonomik Analiz ve Kısa Vadeli Tahmin Merkezi (TsMAKP) uzmanları, hazırladıkları makroekonomik eğilimler raporunda, “Büyüme için belirgin bir itici güç bulunmuyor. Ücret, gelir ve tüketim artışı, konut inşaatı ve ithal ikamesi kombinasyonuna dayalı model artık işlemiyor,” ifadelerini kullanarak, “Görünüşe göre bir ‘durgunluk ekonomisi’ oluştu,” sonucuna vardı.
2014 sonrası döneme benziyor
Uzmanlara göre benzer bir durum daha önce de yaşanmıştı. Kırım’ın Rusya Federasyonu’na bağlanması ve ilk yaptırımların ardından Rusya ekonomisi 10 yıl boyunca yılda ortalama yüzde 1,1 büyümüş, pandemi öncesindeki altı yıllık dönemde (2014-2019) ise yüzde 6’dan daha az bir artış kaydetmişti.
TsMAKP uzmanları, yüksek frekanslı verilerin durumda geçici iyileşme işaretleri gösterdiğini belirtse de, “Ancak bu iyileşme tamamen yerel bir nitelik taşıyor,” uyarısında bulundu.
Raporda, petrol sektöründe, perakende ticarette ve tüketici faaliyetlerinde hafif bir canlanma olduğu belirtilirken, sanayinin genelinde durgunluk gözlemlendiği ve enerji dışı sivil imalat sanayisi üretiminin yıl başından bu yana istikrarlı bir şekilde düştüğü vurgulandı.
Bu durumun bir sonucu olarak üretim kapasitesi kullanımında bir miktar azalma yaşanması ise raporun yazarları tarafından iyi bir haber olarak değerlendirildi ve üretim üzerindeki kapasite kısıtlamalarının aciliyetinin azaldığına işaret edildi.
Sanayide durgunluk, ihracatta düşüş
TsMAKP’nin değerlendirmesine göre, mevsimsellikten arındırılmış mal ihracatı kademeli bir düşüş eğiliminde kalmaya devam ediyor.
Rublenin güçlenmesi sayesinde ithalat yavaş bir büyüme trendine dönse de, satış sorunları nedeniyle yılın ikinci yarısında en azından yavaşlayacağı öngörülüyor.
Raporun yazarları, sabit sermaye yatırımlarındaki hızlı artışın aldatıcı olduğunu ve büyük olasılıkla maddi olmayan duran varlıklara yapılan yatırımlarla ilişkili olduğunu düşünüyor.
Ana yatırım kaynağı olan şirket kârlarının azaldığı ve GSYİH’nin gelir yapısında kârların yerini belirgin bir şekilde ücretlerin aldığına dikkat çekiliyor.
Halkın alım gücü ve tüketimi de zorda
Halkın gelirleri ve tüketiminde de sorunlar yaşanıyor. Enflasyonun hissedilir derecede yavaşlamasına ve Merkez Bankası’nın yaklaşık üç yıl sonra ilk kez politika faizini düşürmesine rağmen, TsMAKP, düşük gelirli nüfusun tüketim sepetindeki enflasyonun genel seviyenin oldukça üzerinde kaldığını yazıyor: “Bu nedenle, bu nüfus grubunun refah göstergesi neredeyse bir yıldır bir önceki yılın seviyesinin altında.”
Gelir vergisindeki artış nedeniyle bu yıl maaşlarda büyük bir belirsizlik olduğu belirtilirken, şirketlerin ilk çeyrek ödemelerinin bir kısmını aralık ayına ertelediği ifade ediliyor.
Ancak TsMAKP uzmanları, reel (enflasyona göre düzeltilmiş) ücretlerde durgunluk değil, daralma riski olduğunu belirtiyor.
Raporda, tüketici harcamaları yapısında artık “büyüme alanları”nın öne çıkmadığı, bazı kalemlerde (özellikle uzun ömürlü “kredili” mallarda) belirgin bir düşüş yaşandığı belirtiliyor.
Tüketim daralması eğilimi kalıcı hale gelmese de, şu anda daha çok bir durgunluktan bahsedilebileceği ifade ediliyor.
TsMAKP uzmanları, tüketici davranışlarında gıda, gıda dışı ürünler ve hizmetler gibi tüm ana harcama bileşenlerinde “oldukça güçlü bir düşüş” olduğunu kaydediyor.
Büyüme modeli tükendi
Bu durumdan çıkmanın kolay olmayacağı düşünülüyor. Son iki yılın büyümesinin temelini oluşturan devasa bütçe teşviki ve serbest kaynakların kullanımı gibi faktörler artık yardımcı olamayacak. TsMAKP uzmanları, işsizliğin tarihi düşük seviyelerde istikrar kazandığını ve kapasite kullanımının maksimum seviyelerden çok uzaklaşmadığını belirtiyor.
Bütçe teşvikinin 2024 yılında zaten kademeli olarak azaldığı ve bu yıl muhtemelen daha da zayıf olacağı ifade ediliyor.
TsMAKP, “Bütçe istikrarını sağlama hedefi giderek daha net bir şekilde ortaya çıkıyor,” tespitinde bulunuyor. Ekonomist Vladislav İnozemtsev’e göre, devlet artık harcamaları eski hızda artırmayı göze alamaz ve ülke mevcut veya biraz daha yüksek harcamaları uzun süre karşılayabilir.
Devlet Başkan Yardımcısı Maksim Oreşkin de geçtiğimiz günlerde, daha önce kullanılmayan kaynakların devreye sokulmasını kastederek, “Bu büyüme modeli kendini tüketti,” dedi.
Oreşkin, çözümü teknolojik bir atılımda görse de, mevcut Rusya koşullarında bunun pek olası olmadığı değerlendiriliyor.
Çoğu tahmin, Rusya ekonomisinin uzun bir süre yavaşlayacağını öngörüyor. TsMAKP 2025-2027 yılları için yüzde 1,2-2,3, Merkez Bankası yüzde 0,5-2,5, bankanın anketine katılan analistler yüzde 1,5-1,9 büyüme tahmin ediyor.
IMF ise bu yıl için yüzde 1,5, gelecek yıl için yüzde 0,3-0,9 arasında bir büyüme öngörüyor.
Rusya
Ryabkov’dan İran konusunda Batı’ya sert sözler: Vicdanları var mı bilmiyorum

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının, Batılı ülkelerin desteğiyle oluşan bir “cezasızlık hissi” sonucu gerçekleştiğini belirtti. Ryabkov, İsrail’in bu eylemin ardından kendisi için daha kötü bir güvenlik durumuyla karşı karşıya kalacağını vurguladı.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Rusya’nın BRICS Şerpası Sergey Ryabkov, TASS haber ajansına verdiği mülakatta, İsrail’in İran’a yönelik son saldırısını ve BRICS grubunun geleceğini değerlendirdi.
Ryabkov, saldırının Batılı ülkelerin desteğiyle oluşan bir “cezasızlık hissi” sonucu gerçekleştiğini belirterek, İsrail’in bu eylemin ardından kendisi için daha kötü bir güvenlik durumuyla karşı karşıya kalacağını vurguladı.
‘İsrail daha kötü bir güvenlik durumuyla karşılaşacak’
İsrail’in İran’a yönelik saldırısının kendileri için sürpriz olmadığını belirten Ryabkov, gerilimin son günlerde tırmandığının açıkça görüldüğünü ifade etti.
Ryabkov, saldırının zamanlamasına dikkat çekerek, “Saldırı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu’nda Batılı grubun baskısıyla kabul edilen İran karşıtı karardan hemen bir gün sonra gerçekleşti,” dedi.
Ryabkov, bu durumun İsrail’e bir cezasızlık hissi verdiğini ve Batılı devletlerden koşulsuz destek aldığının bir teyidi olduğunu kaydetti.
Ryabkov, “İsrail şimdi ne kadar onarılamaz bir hasar verdiğini, hedeflere ulaştığını iddia etse de sonuçta bu eylemden öncekinden daha kötü bir güvenlik durumuyla karşı karşıya kalacaklar. İran tarafının kararlı tutumu her şeyi anlatıyor,” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya’dan İsrail-İran savaşı yorumu: ‘Bölgesel çatışma kısmen faydalı, topyekun savaş felaket’
‘Vicdanları var mı bilmiyorum’
İngiltere, Fransa ve Almanya’nın tutumunu sert bir dille eleştiren Ryabkov, bu ülkelerin siyasi ve diplomatik çözüm çabalarını iki katına çıkarması gerekirken, yaşananları “İran’ın suçu, bu yüzden vuruldu” şeklinde sunduğunu belirtti.
Ryabkov, bu durumu “korkunç bir sapma” ve “dünya algısında bir anormallik” olarak nitelendirerek, “İngiltere, Fransa ve Almanya’nın, vicdanlarının kalıp kalmadığını bilmediğim bir şekilde, olanları bu şekilde sunması korkunç bir durum,” ifadelerini kullandı.
‘BRICS, Batı’ya alternatif bir çekim merkezi’
Ryabkov, BRICS’in “Batı karşıtı değil, Batı dışı” bir yapı olarak kalacağını ve Batı’ya alternatif yaklaşımlar için bir çekim merkezi rolünü güçlendireceğinden emin olduğunu söyledi.
Batı’nın baskı, korkutma ve şantaj girişimlerine rağmen grubun rolünün her geçen yıl arttığını belirten Ryabkov, “Eğer bu tür girişimler başarılı olsaydı, birliğin rolünün yıldan yıla arttığını görmezdik,” değerlendirmesini yaptı.
BRICS’in gündeminin sürekli genişlediğini vurgulayan Ryabkov, “2009’daki ilk zirvenin sonuç belgesi 14 paragraftan oluşuyordu. Şimdi ise her yıl yaklaşık yüz paragraflık belgeler yayımlıyoruz. Yapay zekadan yeni aşılara, Batı yaptırımlarına karşı bağışıklığı olan bir ödeme sisteminin oluşturulmasına kadar pek çok konuda sözümüzü söylemek zorundayız,” diye konuştu.
Finansal sistemde reform ve BRICS Köprüsü
Ryabkov, BRICS’in temel hedeflerinden birinin Bretton-Woods kurumlarında (IMF ve Dünya Bankası) adil temsil olduğunu ancak bu alandaki reformların yıllardır yerinde saydığını belirtti.
Bu durumun, mevcut kurumları reforme etme çabalarından vazgeçmek için bir neden olmadığını söyleyen Ryabkov, “Mevcut kurumların yerine bir şey yaratmıyoruz. Kendi görevlerimizi çözmek için alternatif bir araca sahip olmak, aynı zamanda mevcut olanı reforme etmeye devam etmek istiyoruz,” dedi.
Rusya’nın Yeni Kalkınma Bankası (BRICS bankası) ile projelerin uygulanmasında ikincil yaptırım korkusu nedeniyle zorluklar yaşandığını kabul eden Ryabkov, “Bankanın yönetimiyle tartıştığımız ve tamamen işler olduğuna inandığımız planlarımız var. Yakın zamanda bu durgunluktan çıkacağımızı umuyorum,” şeklinde konuştu.
Bakan Yardımcısı ayrıca, ülkelerin ikili ticaretteki dengesizlikleri çok taraflı bir formatta telafi etmelerini sağlayacak “BRICS Bridge” ve “BRICS Clear” gibi sistemler üzerinde çalıştıklarını da ekledi.
Hindistan’ın dönem başkanlığında öncelik terörle mücadele olacak
Brezilya’nın ardından BRICS dönem başkanlığını devralacak olan Hindistan’ın önceliklerine de değinen Ryabkov, finans, ekonomi ve ticaret konularının merkezde olacağını belirtti.
Ryabkov, “İkinci olarak, Hindistan’ın dönem başkanlığı sırasında terörle mücadelede bir sonraki büyük adımı atacağımızdan şüphem yok. Bu konu Hindistan için son derece önemli ve bizim için de bariz nedenlerden ötürü son derece güncel. BRICS içinde pratik operasyonel etkileşime ve en iyi uygulamaların değişimine geçmemiz gerekiyor,” diye ekledi.
-
Dünya Basını1 hafta önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Asya1 hafta önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Görüş2 gün önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Dünya Basını1 hafta önce
Mevcut jeopolitik değişiklikleri anlamak: Sergey Karaganov ile mülakat
-
Görüş1 hafta önce
Avrupa’nın savunma özerkliği ve Almanya’nın askerî rolü dönüm noktasında
-
Diplomasi3 gün önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 3
-
Ortadoğu9 saat önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?