Rusya
Rusya’da enflasyon Nisan 2022’den bu yana rekor kırdı

Rusya’da enflasyon, Merkez Bankası’nın keskin faiz artırımına rağmen hızlanmaya devam ediyor.
Federal İstatistik Kurumunun (Rosstat) cuma günü açıkladığı verilere göre temmuz ayı sonunda tüketici fiyatlarındaki artış yıllık bazda yüzde 9,13’e ulaşarak son bir buçuk yılın en yüksek seviyesine çıktı.
Aylık bazda, yani haziran ayına göre enflasyon yüzde 1,14 olarak gerçekleşti ve ekonominin Ukrayna’daki askeri müdahale nedeniyle yaptırımların ilk darbesini aldığı Nisan 2022’den bu yana rekor kırdı.
Kommersant gazetesinin aktardığı verilere göre öre ocak-temmuz döneminde fiyatlar birikimli bazda yüzde 8,11 oranında artarak 2023’ün aynı dönemine kıyasla neredeyse bir buçuk kat daha hızlı bir artış gösterdi.
Telegram kanalından değerlendirmede bulunan iktisatçı Dmitriy Polevoy, temmuz ayındaki enflasyon artışına en büyük katkıyı konut ve kamu hizmetleri tarifelerinin yaptığını kaydetti.
Endekslemenin bir parçası olarak kamu hizmetlerine yapılan ortalama harcama yüzde 9,8 oranında artarken, gaz tarifeleri yüzde 11,2 oranında artarak son 11 yılın en yüksek değerine ulaştı.
Rosstat’ın tahminlerine göre gıda enflasyonu yüzde 10.1’e yükselerek Temmuz 2023 değerini neredeyse 5 kat aştı. Yumurta fiyatları bir önceki yıla göre yüzde 37 artarken, sebzeler ortalama yüzde 17, et ise yüzde 13 daha pahalı hale geldi.
Yılın başından bu yana patates fiyatı neredeyse yüzde 90, havuç yüzde 54, lahana yüzde 50, elma yüzde 33 oranında arttı. Uçak bileti fiyatları da yüzde 33,1 oranında fırladı.
Bunun yanı sıra verilere göre ilaçların maliyeti yıllık ortalama yüzde 11,8 oranında arttı.
Savunma sanayiine yapılan trilyon dolarlık enjeksiyonlar ve savaş için askere alınanlara para dağıtılması, ekonomide istatistiklerin neredeyse yirmi yıldır görmediği türden bir tüketim patlaması yarattı.
Rosstat’ın tahminlerine göre Rusya vatandaşlarının reel harcanabilir geliri ikinci çeyrekte yüzde 9,8 artarak 2007’den bu yana en yüksek seviyeye ulaşırken, Sberindeks’e göre harcamalardaki artış neredeyse yüzde 20’ye ulaştı.
Politika faizi yüzde 20 seviyesine getirilebilir
Diğer yandan Rusya Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Aleksey Zabotkin, enflasyonun yavaşladığından emin olunmaması halinde Merkez Bankası’nın politika faizi oranını yüzde 20 ve üzerine çıkarabileceğini bildirdi.
Rossiyskaya Gazeta‘ya konuşan Zabotkin, faiz oranının hangi koşullar altında yüzde 20 ya da üzerine çıkarılabileceği yönündeki soruya, “Önümüzdeki aylarda enflasyonun yavaşladığına dair şüphelerimiz devam ederse ve vatandaşların ve işletmelerin enflasyon beklentileri 2025 yılında enflasyonun yeniden yüzde 4 olması için yeterli düzeyde ve hızda azalırsa artışa gidilecek,” yanıtını verdi.
Oranı etkileyebilecek diğer enflasyonist riskler arasında Rusya’nın ihracatında düşüş veya ithalat fırsatlarında azalma yer alıyor.
Fakat enflasyonun kademeli olarak yavaşladığına dikkat çeken Zabotkin, yüksek faiz döneminin tüketicileri, işletmeleri, kredi ve talebi 3 ila 6 çeyrek boyunca etkileyeceğini belirtti.
Bu nedenle Zabotkin, Merkez Bankası’nın ‘daha önceki kararlarının esas etkisinin’ 2024’ün ikinci yarısında tam olarak ortaya çıkacağına işaret etti.
Yetkili, “Dünyadaki deneyimler, enflasyon çarkını döndürmenin kolay olduğunu, ancak yavaşlatmanın kıyaslanamayacak kadar zor olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla sürdürülebilir ekonomik büyümenin yüksek enflasyon pahasına satın alınamayacağını tekrarlıyoruz,” diye ekledi.
Geçen ayın sonunda sonunda Merkez Bankası, faiz oranını tek seferde 200 baz puan artırarak yüzde 18’e yükseltmişti. Bu artıştan önce kurum, oranı dört kez yüzde 16’da tutmuştu.
Yetkililer, yüksek faiz döneminin bir süre daha devam edeceği sinyalini veriyor. Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, ekonomideki ‘aşırı ısınma’ ölçeğinin son 16 yılın en yüksek seviyesinde olduğunu savunmuştu.
Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, sanayideki keskin yavaşlamadan Merkez Bankası’nı sorumlu tuttu
Rusya
Rus general Popov rütbesi sökülerek hapse gönderildi

Rusya’da eski 58. Ordu Komutanı Tümgeneral İvan Popov, tahkimat inşaatındaki yolsuzluk ve evrakta sahtecilik suçlarından yargılandığı davada 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tambov garnizon askeri mahkemesi, Popov’un rütbesini söktü ve 800 bin ruble para cezası da verdi. General, daha önce ordu içindeki sorunları dile getirdiği için görevden alınmıştı ve cepheye dönme talebi reddedilmişti.
Rusya’da Tambov garnizon askeri mahkemesi, eski 58. Ordu Komutanı Tümgeneral İvan Popov’u dolandırıcılık ve evrakta sahtecilik suçlamalarıyla 5 yıl hapis cezasına çarptırdı.
İnterfaks haber ajansının aktardığına göre, mahkeme ayrıca Popov’un rütbesini söktü ve 800 bin ruble para cezası ödemesine hükmetti.
Popov, geçen yılın mayıs ayında gözaltına alınmıştı. Soruşturma makamlarının iddiasına göre, Popov, 58. Ordu’nun savunmasından sorumlu olduğu Zaporojye istikametindeki tahkimatların inşası için yetkililer tarafından satın alınan 1,7 bin tondan fazla metal profilini çalıp sattı.
Başlangıçta 130 milyon ruble olarak tahmin edilen zarar miktarı daha sonra 105 milyon rubleye düşürüldü.
Generale daha sonra 1 milyon rublelik evrakta sahtecilik (Ceza Kanunu’nun 292. maddesi) suçlaması da eklendi. Popov, suçlamaları kabul etmedi.
Soruşturma Komitesi tarafından talep edilen bilirkişi incelemesi sonucunda, davanın dayanağı olan belgelerdeki imzanın sahte olduğu ortaya çıktı.
Popov’un avukatı, delillerin tahrif edildiğini belirtti. Ancak soruşturma, generalin şüpheleri üzerinden atmak için bazı astlarını kendisi adına imza atmaya zorladığını iddia etti.
Dava dosyasına göre Popov, iş insanı Sergey Moyseyev ve Korgeneral Oleg Tsokov ile birlikte bir organize suç örgütünün parçası olarak hareket etti.
Korgeneral Tsokov, 2023 yazında savaşta hayatını kaybetmiş ve ölümünden sonra Rusya Kahramanı unvanına layık görülmüştü. Onun hakkındaki dava düşürüldü.
Popov, 58. Birleşik Ordu Komutanlığı görevinden Temmuz 2023’te, Silahlı Kuvvetler’deki sorunlara ilişkin üstlerine sunduğu ve Devlet Başkanı Vladimir Putin’e de göstermeyi planladığı bir raporun ardından alınmıştı.
Wagner Grubu ile bağlantılı Grey Zone kanalı, generalin Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov ile anlaşmazlığa düştüğünü ve Gerasimov’un onu “panik yaratmak ve şantaj yapmakla” suçladığını bildirdi.
Popov’un kendisi de belirli kişileri belirtmeden bu bilgiyi doğruladı. General, “gerçekleri olduğu gibi söylediği” ve “yalan söylemeyi reddettiği” için kendisinden “kurtulduklarını” ifade etti.
Soruşturma sırasında Popov, Ukrayna ile savaşa yeniden gönderilmeyi talep etti, bu konuda Putin’e de başvurdu ancak henüz izin alamadı.
Kararın açıklanmasının ardından talebini bir kez daha yineledi. Popov’un avukatı Sergey Buynovskiy, talebinin reddedildiğini belirtti.
Rusya Savunma Bakanlığı’nda ikinci general rüşvetten hapis cezası aldı
Rusya
Medvedev: Netanyahu’yu yargılamayan UCM güvenilirliğini yitirdi

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (UCM) İsrail Başbakanı Netanyahu’yu yargılamayı reddederken diğer liderler hakkında yakalama kararı çıkarması nedeniyle eleştirdi. Medvedev, mahkemenin güvenilirliğini yitirdiğini ve çifte standart uyguladığını belirtti. Ayrıca, UCM’ye alternatif olarak BRICS çatısı altında yeni bir uluslararası hukuk organı kurulmasını önerdi.
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni (UCM) sert bir dille eleştirdi.
Medvedev, mahkemenin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında kovuşturma başlatmayı göz ardı etmesi nedeniyle güvenilirliğini yitirdiğini savundu.
Medvedev, St. Petersburg Devlet Üniversitesi tarafından yayımlanan Pravovedeniye dergisinde kaleme aldığı “Kaybolan İllüzyonlar veya Uluslararası Ceza Mahkemesi Nasıl Değersiz Bir Hukuki Varlık Haline Geldi” başlıklı makalesinde bu konuya değindi.
Makalede Medvedev, UCM’nin 20 yılı aşkın süredir 33 davaya baktığını ve bunların çoğunun Afrika ülkelerinden şahsiyetlere karşı olduğunu, buna karşılık, diğer ülkelerden “büyük savaş suçlularını” kovuşturmayı göz ardı ettiğini ifade etti.
Medvedev, mahkemenin kurucu statüsüne taraf olan Avrupa ülkelerinin çifte standart sergilediğini sözlerine ekledi. Bu ülkelerin başlangıçta İsrail liderliğini yargılamaya istekli olduklarını, ancak Washington’dan gelen baskı üzerine geri adım attıklarını belirtti.
Medvedev’e göre, bu durum mahkemeye karşı saygısızlığı açıkça gösteriyor.
Medvedev, mahkemenin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi egemen devlet başkanları hakkında, bu kararların uygulanamayacağını bilmesine rağmen yakalama kararları çıkararak “saçmalığın zirvesine” ulaştığını kaydetti.
Bu durumun, mahkemenin “Anglo-Sakson dünyasının” elinde bir araç haline geldiğini gösterdiğini savundu.
Medvedev, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne alternatif olarak yeni bir uluslararası hukuk organı kurulması olasılığının incelenmesi çağrısında bulundu.
Yetkili, bu organın BRICS grubu çatısı altında olmasını önerdi.
Medvedev, bu yeni yargı organının BRICS üyesi ülkelerin Birleşmiş Milletler Şartı ilkelerine bağlılığını teyit edebileceğini açıkladı.
Bu ilkeler arasında egemen devlet başkanlarının dokunulmazlığına saygı gösterilmesi ve devletlerin iç işlerine karışılmasının yasaklanması yer aldığını dile getiren Medvedev, Roma Statüsü temelinde kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne büyük devletlerin katılmadığını ve mahkemenin uluslararası davalara yaklaşımındaki taraflılık ve seçicilik nedeniyle eleştirilerle karşı karşıya olduğunu işaret etti.
Medvedev, alternatif bir yargı organı kurulmasının uluslararası adaleti güçlendirebileceğini ve BRICS üyesi ülkelere kendi çıkarlarını yansıtan ve egemenliklerine saygı duyulmasını sağlayan bağımsız bir hukuki platform sunabileceğini vurguladı.
Daha önce ABD Başkanı Donald Trump, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne yaptırım uygulanmasını öngören bir başkanlık kararnamesi imzalamıştı.
Trump, mahkemenin Netanyahu ve görevden alınan Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında yakalama kararı çıkarmasını eleştirmişti.
Rusya
Şoygu: Rusya, Batı’ya karşı nükleer caydırıcılık hakkını saklı tutuyor

Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Sergey Şoygu, TASS haber ajansına verdiği röportajda, Rusya’nın Batı ülkelerinin saldırısı durumunda nükleer silah kullanma hakkını saklı tuttuğunu belirtti. Şoygu, bu hakkın Kasım 2024’te güncellenen nükleer caydırıcılık politikasına eklendiğini ve Rusya veya Belarus’a yönelik konvansiyonel silahlarla yapılan saldırıları da kapsadığını vurguladı.
Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Sergey Şoygu, Batı ülkelerinin saldırısı durumunda Moskova’nın nükleer silah kullanma hakkını saklı tuttuğunu bildirdi.
TASS haber ajansına verdiği mülakatta Şoygu, Kasım 2024’te Rusya Federasyonu’nun Nükleer Caydırıcılık Alanındaki Devlet Politikası Esasları’nda yapılan değişikliklere göre, “Rusya’nın kendisine veya Belarus Cumhuriyeti’ne yönelik, konvansiyonel silahlar dahil olmak üzere, bir saldırı durumunda nükleer silah kullanma hakkını saklı tuttuğunu” ifade etti.
Şoygu, Rusya’nın “Avrupa ülkelerinin askeri hazırlıklarını dikkatle izlediğini” sözlerine ekledi.
Şoygu, Rusya Federasyonu Ulusal Güvenlik Stratejisi’ne göre, “yabancı devletlerin Rusya Federasyonu’nun egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit eden düşmanca eylemlerde bulunması durumunda, ülkenin bu tür eylemleri durdurmak ve tekrarlanmasını önlemek için gerekli simetrik ve asimetrik önlemleri almayı meşru gördüğünü” hatırlattı.
Güvenlik Konseyi Başkanı’nın belirttiğine göre, nükleer caydırıcılık “Rusya’yı potansiyel düşman olarak gören, kitle imha silahlarına veya önemli konvansiyonel askeri potansiyele sahip devletlere ve askeri koalisyonlara karşı uygulanıyor.”
Ayrıca, bu tür eylemler, Rusya Federasyonu’na karşı saldırı hazırlığı ve gerçekleştirilmesi için kendi topraklarını ve kaynaklarını sağlayan devletleri de kapsıyor.
Şoygu, Rusya ve Belarus’un birleşik savunma alanının bütünlüğünü sağlamak ve stratejik caydırıcılık faaliyetlerini ortaklaşa yürütmek gibi görevlerin, “iki ülkenin güvenlik konseyi birimlerinin doğrudan katılımıyla geliştirilen ve Aralık 2024’te kabul edilen Birlik Devleti Güvenlik Konsepti ve Rusya Federasyonu ile Belarus Cumhuriyeti Arasında Güvenlik Garantileri Anlaşması’nda yer aldığını” kaydetti.
‘Avrupa 2030’a kadar Rusya ile savaşa hazırlanıyor’
Öte yandan Şoygu, Avrupa ülkelerinin Rusya ile askeri bir çatışmaya açıkça hazırlandığını ve bu çatışmanın 3 ila 5 yıl içinde, yani 2030’a kadar gerçekleşebileceğini söyledi.
Bu hazırlıkların farklı seviyelerde dile getirildiğini dile getiren Şoygu, “Avrupalı politikacılar ve askerler 2030’a kadar bizimle savaşmaya hazır olmak istiyorlar,” dedi.
Şoygu’ya göre Kiev, parasal destek ve silah tedariki karşılığında “Ukrayna’nın doğalgaz zenginliklerini, topraklarını, Ukrayna halkının geleceğini pahalıya satmak” amacıyla çatışmaları uzatmaya çalışıyor.
Bununla birlikte, Ukrayna’nın askeri, ekonomik ve seferberlik potansiyelinin önemli ölçüde zayıfladığına işaret etti.
Güvenlik Konseyi Başkanı, Batı yardımına bağımlı olan Ukrayna ekonomisindeki derin krize de dikkat çekti. Şoygu, ülkenin devlet borcunun geçen yıl sonunda 167 milyar dolara yükseldiğini söyledi.
Şoygu, “Aynı zamanda, onları [Kiev rejiminin temsilcilerini] destekleyen devletler, yüksek sesli açıklamalara rağmen, Kiev’in askeri alandaki tüm taleplerini karşılayamıyorlar,” diye konuştu.
‘Kursk oblastının tamamı yakında temizlenecek’
Bunun yanı sıra Şoygu, Kursk oblastının tamamının yakın zamanda Ukrayna ordusundan temizleneceğini ve sürecin şu anda son aşamaya girdiğini ifade etti.
Şoygu, bu aşamada Ukrayna ordusunun işlediği suçların ve neden olduğu zararın belgelenmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov, 19 Nisan’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede, Kursk oblastının ana kısmının kurtarıldığını bildirmişti.
Gerasimov’a göre, çatışmaların devam ettiği iki bölge kaldı ve Gornal ile Oleşnya civarında Ukrayna ordusundan temizlik çalışmaları sürüyor.
Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Aleksandr Bastrıkin, Ukrayna ordusunun Kursk oblastına girmesinden bu yana esir alınan 290 Ukrayna ordusu mensubu hakkında 175 dava açıldığını ve bunlardan 41’inin mahkemece karara bağlandığını söyledi.
Bastrıkin, bu ceza davalarında 49 binden fazla kişinin mağdur olarak tanındığını belirtti.
FT: Rusya, Ukrayna’da çatışmaları mevcut cephe hattında durdurmaya hazır
-
Söyleşi2 hafta önce
Çin uluslararası sistemi nasıl değerlendiriyor? Şanghay, Hangzhou ve Pekin’den akademisyenlerle özel söyleşi
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’da savaşa hazırlık tam gaz: Fransız askeri haritacılar Romanya’da ne arıyor?
-
Görüş2 hafta önce
İran-ABD müzakereleri: Maskat görüşmesi ne anlama geliyor?
-
Ortadoğu1 hafta önce
“Suriye ve İsrail normalleşmeye hazırlanıyor” iddiası
-
Dünya Basını2 hafta önce
Trump’ın anti-sosyal devleti
-
Dünya Basını2 hafta önce
FT: Xi’nin eli neden Trump’tan daha güçlü?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Beyaz Saray’da “İran” çekişmesi
-
Görüş1 hafta önce
ABD’nin İran’a baskısı: Yay gerildi ama henüz tam çekilmedi