Rusya
Rusya’nın kripto para madenciliği pazarı bu yıl yüzde 40 büyüyebilir

Rusya Endüstriyel Madencilik Derneği Başkanı Sergey Bezdelov, ülkede kripto para madenciliği pazarının bu yıl içerisinde yüzde 20 ila 40 oranında büyüyebileceğini söyledi.
2023 yılında ülkenin kripto madenciliği pazarı iki kat büyüdü. O dönemde madenciler 3,5 milyar dolar değerinde yaklaşık 54 bin bitcoin çıkardı.
Rusya, kripto para madenciliğinde 2022’den bu yana elinde tuttuğu dünya ikinciliğini korudu. İlk sırada, madencilerin 2023’te 143 bin bitcoin (9,4 milyar dolar) çıkardığı ABD yer alıyor.
Kommersant gazetesine konuşan Bezdelov, kripto para madenciliğinin ucuz elektrik ve uygun iklim nedeniyle Rusya’da popüler olduğunu belirtti.
Ülke ayrıca Bitcoin madenciliğine kolayca yeniden yönlendirilebilecek pek çok üretim tesisine de ev sahipliği yapıyor.
Nisan ayında Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’da kripto madenciliğinin düzenlenmesine ilişkin bir yasa tasarısı yeniden sunuldu.
Tasarıya göre, sadece özel bir sicile dahil olan Rusyalı tüzel kişilikler ve bireysel girişimciler madencilik yapabilecek.
Aynı zamanda hükümet tarafından belirlenen enerji tüketim limitlerini aşmayan kişiler de sicile dahil olmadan madencilik yapabilecek.
Diğer yandan Duma’nın Enformasyon Politikaları Komisyonu Başkan Yardımcısı Anton Gorelkin, Rusya’da kripto para birimlerinin dolaşımının yasaklanmayacağını ifade etti.
Kremlin: BRICS, dijital para ve blok zincirine dayalı bir ödeme sistemi oluşturacak
Rusya
Putin’den Kuzey Kore’ye Kursk teşekkürü

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kuzey Kore askerlerinin Kursk oblastının Ukrayna ordusundan kurtarılmasına yaptıkları katkıdan dolayı Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’a ve tüm Kuzey Kore halkına teşekkür etti. Putin, Kuzey Kore askerlerinin ‘kahramanlık, yüksek hazırlık seviyesi ve fedakarlık’ gösterdiğini belirtti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kuzey Kore askerlerinin Kursk oblastının Ukrayna ordusundan kurtarılmasına yaptıkları yardımdan dolayı Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’a, tüm yönetime ve ülke halkına minnettar olduklarını belirtti.
Putin, Rusya’nın Kuzey Koreli askerlere büyük değer verdiğini ve içtenlikle müteşekkir olduğunu ifade etti.
Kremlin’in internet sitesinde yayımlanan açıklamasında Putin, “Rusya halkı, Koreli özel kuvvetler askerlerinin kahramanlığını asla unutmayacak. Rus silah arkadaşlarıyla birlikte, Rusya ve ortak özgürlüğümüz için hayatlarını feda eden Koreli kahramanları her zaman onurlandıracağız,” ifadesini kullandı.
Putin, Pyongyang’ın Kursk oblastındaki çatışmalara katılımının uluslararası hukuka ve Rusya ile Kuzey Kore arasındaki Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması‘na, özellikle de dördüncü maddesine uygun olduğunu vurguladı.
Devlet Başkanı, Kuzey Koreli askerlerin “kahramanlık, yüksek hazırlık seviyesi ve fedakarlık” gösterdiğini sözlerine ekledi.
Bunun yanı sıra Putin, “Savaş alanında pekişen ülkelerimiz arasındaki dostluk, iyi komşuluk ve işbirliği ilişkilerinin tüm alanlarda başarılı ve dinamik bir şekilde gelişmeye devam edeceğinden eminiz,” diyerek sözlerini tamamladı.
Putin ve Kim, Kapsamlı Ortaklık Anlaşması’nı geçen yılın haziran ayında imzalamıştı. Rusya ve Kuzey Kore, bu belgeyi sonbaharda onayladı.
Anlaşmanın dördüncü maddesi, “taraflardan birinin bir veya daha fazla devletin silahlı saldırısı nedeniyle savaş durumuna düşmesi” hâlinde mevcut tüm araçlarla derhal askeri yardım sağlanmasını öngörüyor.
Ukrayna ordusu, 6 Ağustos’ta Kursk oblastına girmişti.
Daha sonra Güney Kore ve Ukrayna istihbarat kurumları, Kuzey Koreli askerlerin askeri operasyona katılmak üzere Rusya’ya sevk edildiğini bildirmişti. Moskova ve Pyongyang, birliklerin sevk edildiği yönündeki bilgileri doğrulamamıştı.
26 Nisan’da Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov, Putin’e Kursk oblastının tamamen kurtarıldığını bildirdi ve Kuzey Kore’den gelen askerlerin çatışmalara katıldığını doğruladı.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, onların katkısının önemli olduğunu belirtmişti. Bunun üzerine Pyongyang da çatışmalara katılımı teyit etti.
Kuzey Kore lideri Kim, yaşananları “Kore ve Rusya arasındaki geleneksel dostluk ve birliği güçlendirmek için kutsal bir misyon” olarak nitelendirdi ve askerlerin anısını yaşatmayı, ailelerine destek olmayı vaat etti.
Groza kod adlı 810. Deniz Piyade Tugayı geçici komutan vekiline göre, Kursk oblastında Ukrayna ordusunun dağınık grupları kaldı ve bunlar yakın zamanda etkisiz hâle getirilecek.
Xi, Kim ve Putin Zafer Günü için Kızıl Meydan’da buluşacak mı?
Rusya
Lavrov: Rusya, Ukrayna konusunda çıkarlar dengesi aramaya hazır

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’nın Ukrayna ve ABD ile stratejik ilişkiler konusunda ‘çıkarlar dengesi’ aramaya hazır olduğunu belirtti. ABD’nin çatışmayı mevcut hatlarda dondurma ve toprak tavizleri içeren önerileri gündemdeyken, Zelenskiy müzakereler için tam ateşkes şartı koşuyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’nın hem Ukrayna konusunda hem de ABD ile stratejik ilişkiler bağlamında “çıkarlar dengesi aramaya” hazır olduğunu ifade etti.
Lavrov, CBS News‘e verdiği ve bakanlığın sitesinde yayımlanan mülakatta, Rusya’nın herhangi bir taviz vermeye hazır olmadığı yönündeki iddiaları reddetti.
Lavrov, Moskova’nın taviz vermeye hazır olmadığı iddiasına ilişkin, “Bu doğru değil. Kısaca cevap vereyim: Haksızsınız,” dedi.
Bakan, Rusya’nın çıkarlar dengesi arayışına hazır olduğunu vurgulayarak, “Eğer bu, sizin televizyon şirketinizin müzakereye hazırlık olarak görmediği bir şeyse, o zaman kısaca cevap vermeye çalışırken nasıl daha az etkili olabilirim bilmiyorum,” diye ekledi.
Geçen hafta hafta ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın “oldukça büyük tavizler” vermeye hazır olduğunu öne sürmüştü.
Trump, Moskova’nın ne gibi tavizler vermeye hazır olduğu sorusuna, “Savaşı durdurmak. Tüm ülkenin ele geçirilmesini durdurmak,” yanıtını vermişti.
Reuters‘ın haberine göre, ABD, çatışmanın mevcut temas hattına yakın konumlarda dondurulmasını ve her iki tarafın da toprak tavizleri vermesini öneriyor.
Washington’un Kırım’ı hukuken Rusya toprağı olarak, Lugansk Halk Cumhuriyeti (LHC), Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin (DHC) bazı kısımları, Zaporijya ve Herson oblastları üzerindeki Rus kontrolünü ise fiilen tanımaya hazır olduğu bildiriliyor.
ABD’nin önerilerine göre Ukrayna, Harkov oblastındaki toprakların ve Zaporijya Nükleer Santrali’nin kontrolünü geri alacak; fakat santralin kontrolü ABD’de olacak, işletmesi ve elektriğin dağıtımı taraflar arasında paylaştırılacak.
Ayrıca Kahovka Barajı’nın kontrolünün de Ukrayna’ya geçmesi öngörülüyor.
Lavrov, Moskova’nın Ukrayna konusunda anlaşmaya varmaya hazır olduğunu ancak üzerinde çalışılması gereken detaylar bulunduğunu belirtti.
Bakan, Zaporiijya santralinin kontrolünün devredilmesi ihtimalini ise dışladı. Kremlin’den yapılan açıklamaya göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Nisan’da Trump’ın özel temsilcisi Steve Whitcoff ile yaptığı görüşmede, Moskova’nın Kiev ile müzakereleri ön koşulsuz olarak yeniden başlatmaya hazır olduğunu ifade etmişti.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise, Ukrayna’nın “tam ve koşulsuz ateşkes” şartıyla herhangi biriyle, herhangi bir zamanda barış görüşmelerine hazır olduğunu söyledi.
Trump, geçtiğimiz günlerde Ukrayna anlaşmasının ana maddelerinin çoğunda uzlaşıldığını, tarafların “anlaşmaya çok yakın” olduğunu ve şimdi “çok üst düzeyde” bir araya gelmeleri gerektiğini iddia etmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Trump ile Zelenskiy’nin Vatikan’da yaptığı görüşmenin ardından, Ukrayna’daki çatışma için “kritik öneme sahip” bir haftanın başlayacağını duyurdu.
Rubio, ABD’nin çatışmanın çözümüne katılmaya devam edip etmeyeceğine veya “başka sorunlara odaklanma zamanının gelip gelmediğine” karar vereceğini açıkladı.
Trump ve Zelenskiy, Papa Francis’in cenaze töreninde kısa bir görüşme gerçekleştirmişti. Zelenskiy’e göre, görüşmede “tam ve koşulsuz ateşkes” konusunu ele aldılar.
Rusya
Kremlin: Putin, Ukrayna ile ön koşulsuz görüşmeye hazır

Kremlin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff ile yaptığı görüşmede Ukrayna ile ön koşulsuz müzakerelere yeniden başlama hazırlığını teyit ettiğini duyurdu. Kremlin Sözcüsü Peskov, Putin’in bu konuyu daha önce de defalarca dile getirdiğini belirtti.
Kremlin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff ile yaptığı görüşmede Ukrayna ile ön koşulsuz müzakerelere yeniden başlama hazırlığını teyit ettiğini bildirdi.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, cumartesi günü TASS haber ajansına yaptığı açıklamada, “Dün Trump’ın temsilcisi Witkoff ile yaptığı görüşmede Vladimir Putin, Rus tarafının Ukrayna ile herhangi bir ön koşul olmaksızın müzakere sürecini yeniden başlatmaya hazır olduğunu yineledi,” dedi.
Peskov, Putin’in bu konuyu daha önce de defalarca dile getirdiğini sözlerine ekledi.
ABD Başkanı Donald Trump daha önce Ukrayna konusunda anlaşmanın çoğu maddesinin üzerinde uzlaşıldığını ve Moskova ile Kiev’in anlaşmaya çok yakın olduğunu belirtmişti.
Trump, “çok yüksek düzeyde” bir görüşme yapılması gerektiğini de vurgulamıştı.
Steve Witkoff, üç ay içinde dördüncü kez Rusya’yı ziyaret etti. Kremlin’de Putin ile üç saat süren bir görüşme gerçekleştirdi.
Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuriy Uşakov, tarafların Moskova ile Kiev arasında “doğrudan müzakerelerin yeniden başlatılması” olasılığını ve diğer bazı konuları ele aldığını söyledi.
Görüşmede ayrıca Rusya Doğrudan Yatırım Fonu başkanı ve Rusya Devlet Başkanı özel temsilcisi Kirill Dmitriyev de hazır bulundu.
Dmitriyev, Rusya-ABD müzakerelerinde “ilerleme yönünde bir hareket” olduğunu kaydetti.
Reuters haber ajansı, cuma günü ABD tarafından önerilen Ukrayna’daki çatışmanın çözümü planının koşullarını yayımladı.
Belge, diğer maddelerin yanı sıra şu hükümleri içeriyor:
— Derhal ateşkes ve anlaşmanın teknik uygulamasının müzakerelerinin başlatılması;
— Avrupa’dan ve bölge dışındaki bazı ülkelerden oluşan bir garantör devletler grubunun desteğiyle Ukrayna’ya güvenilir güvenlik garantileri sağlanması;
— Ukrayna’nın NATO üyeliği arzusundan vazgeçmesi ancak AB’ye katılma hakkını saklı tutması;
— ABD’nin, Rusya’nın Kırım üzerindeki kontrolünü de jure tanıması ve Lugansk, Donetsk, Zaporijya ve Herson oblastlarının bir kısmı üzerindeki kontrolü de facto tanıması;
— Harkiv oblastı üzerindeki Ukrayna kontrolünün yeniden sağlanması;
— Zaporijya Nükleer Santrali’nin fiili yönetiminin ABD’de kalması koşuluyla Ukrayna’nın resmi kontrolüne devredilmesi;
— Kahovka Hidroelektrik Santrali üzerindeki Kiev kontrolünün yeniden sağlanması ve Dinyeper Nehri’nde seyrüsefer serbestliğinin güvence altına alınması;
— 2014’ten bu yana Rusya’ya uygulanan yaptırımların kaldırılması.
AB ve Ukrayna tarafından önerilen alternatif plan ise, toprak sorunlarının ancak tam bir ateşkesin ardından ve “yalnızca uluslararası hukuka dayalı olarak tartışılması gerektiğini” öne sürüyor.
Belge, bir ayrım hattı oluşturulmasını, Ukrayna için daha sıkı güvenlik garantileri verilmesini ve Rusya’ya yönelik yaptırımların aşamalı olarak kaldırılmasını, yeni bir saldırı durumunda yeniden uygulanabilme olasılığı ile birlikte içeriyor.
Amerikan tarafı, 18 Nisan’da müzakere katılımcılarını ilerleme kaydedilmemesi durumunda süreçten çekilme olasılığı konusunda uyarmıştı.
Donald Trump, 24 Nisan’da gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin müzakerelerden çekilme konusunun “birkaç hafta içinde” gündeme geleceğini belirterek, bu süre zarfında tarafların bir barış anlaşmasına varabileceğinden emin olduğunu ifade etti.
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’da savaşa hazırlık tam gaz: Fransız askeri haritacılar Romanya’da ne arıyor?
-
Ortadoğu2 hafta önce
“Suriye ve İsrail normalleşmeye hazırlanıyor” iddiası
-
Dünya Basını2 hafta önce
Trump’ın anti-sosyal devleti
-
Dünya Basını2 hafta önce
FT: Xi’nin eli neden Trump’tan daha güçlü?
-
Avrupa5 gün önce
Almanya’da tren fabrikası tank üretimine başlıyor
-
Görüş2 hafta önce
ABD’nin İran’a baskısı: Yay gerildi ama henüz tam çekilmedi
-
Dünya Basını6 gün önce
Şin-Bet Direktörü’nün yeminli beyanı ne anlama geliyor?
-
Amerika6 gün önce
ABD’de çöküş sürüyor: Dow, 1932’den bu yana en kötü nisan ayını yaşıyor