Bizi Takip Edin

RUSYA

Rusya’nın savaş ekonomisi ve kongre beklentisi

Yayınlanma

Financial Times (FT) analizine göre Rusya, savaş ekonomisini sürdürmek için halen seçeneklere sahip. Sermaye kontrolleri, ihracatçılara döviz kazançlarını Rus para birimine çevirme zorunluluğu, yurt içi tahvil ihracını genişletmek gibi bir dizi seçenek Moskova’nın önünde duruyor. FT’ye göre Moskova gelecek yıl yapılacak ABD başkanlık seçimlerinde Ukrayna’ya destek vermeye daha az hevesli bir kongre yapısı çıkmasını umuyor.

FT Rusya’nın savaş ekonomisinin kapasitesini ve önündeki seçenekleri irdeleyen bir analize yer verdi. Tony Barber’in kaleme aldığı makalede Kremlin’in önünde toplumsal refahı dengede tutmak için halen seçenekler olduğu belirtildi. Yazara göre Rus ekonomisi enflasyon, işgücü kıtlığı, artan kamu harcamaları ve açık finansmanı gibi savaş ekonomisinin birçok klasik belirtisini gösteriyor:

 “Rusya’nın resmi istatistik kurumuna göre araç, treyler ve yarı treyler üretimi Haziran ayında 2022 yılının aynı ayına kıyasla yüzde 50’den fazla artış gösterdi. Bu arada merkez bankası, bu yılın ilk çeyreğinde sanayi işletmelerindeki işçi açığının 1998’de kayıtların tutulmaya başlamasından bu yana en yüksek  seviyeye ulaştığını bildirdi. Merkez bankası ayrıca son üç ayda yıllık enflasyonun yüzde 7.6 ile yıllık yüzde 4’lük hedefinin oldukça üzerinde olduğunu tahmin ediyor.”

Batı’nın önünde Moskova’yı Ukrayna’daki eylemlerinden caydıracak düzeyde bir baskı kurup kurmama gibi bir sorunun olduğunu düşünen yazara göre “Kremlin’in politika yapıcıları askerileştirilmiş ekonomiyi sürdürmek için hala önlemler alabilirler.”

Yazar, Moskova’nın altın ve Çin renminbisi kullanımı, yurt içi tahvil ihracını, sermaye kontrollerinin uygulanması ve ihracatçılara döviz kazançlarını Rus para birimine çevirme zorunluluğu gibi bir dizi seçeneğe sahip olduğunu belirtiyor.

Yine yazara göre “Hükümet vergileri arttırabilir, askeri olmayan devlet harcamalarını kısabilir ya da her ikisini birden yapabilir.”

FT’ye göre Kremlin’in odak noktasında gelecek yıl yapılacak başkanlık seçimleri var:

“Ancak ekonomik açıdan Kremlin, gelecek yıl yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde yaşam standartlarını düşürme ve halkı yabancılaştırma riski taşıyan adımları en aza indirmek ya da bunlardan kaçınmak istiyor. Her ne kadar bu gerçek bir yarıştan ziyade sıkı bir şekilde organize edilmiş siyasi bir ritüel olacaksa da, yetkililer yine de Putin için ezici bir zafer sağlamak istiyor. Katılım ne kadar yüksek olursa, sıradan Ruslar rejimin kucağına o kadar sıkı bir şekilde kilitlenir. En azından resmi düşünce böyle.”

Kremlin’in Batı’da Ukrayna savaşına ilişkin bir fikir değişikliği beklediğini kaydeden FT yazarı, “. Görünürdeki hesaplamaya göre Rus ekonomisinin, başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinde siyasi görüşler değişene kadar dayanması gerekiyor. Gelecek yıl yapılacak Amerikan seçimlerine 15 aydan az bir süre kaldı ve Moskova bu seçimlerin Ukrayna’nın kendini savunma savaşının bedelini ödeme konusunda daha az hevesli bir başkan ve Kongre çıkaracağını umuyor” yorumunu yapıyor.

“Rusya ekonomisinin yaşadığı zorluklar ne olursa olsun, Ukrayna’nınkilerle kıyaslanamaz” diyen FT yazarı, “Daha önceki bazı Rus savaşlarında olduğu kadar ciddi de değiller. Birinci dünya savaşındaki hiper-enflasyon, Şubat 1917 devriminde çarlığın çöküşünü tetikleyen iç huzursuzluğun arkasındaki faktörlerden biriydi. İkinci dünya savaşında ise Nazi istilası Sovyetler Birliği’ne hem ekonomik hem de insani kayıplar verdirerek savaşı varoluşsal bir hayatta kalma mücadelesi haline getirmişti” tespitlerinde bulunuyor.

RUSYA

Rusya’da ‘çocuksuz yaşam tarzını teşvik eden propagandaya’ yasak

Yayınlanma

Rusya, çocuksuz yaşam tarzını teşvik eden içeriklerin medyada yer almasını yasaklayan bir yasa çıkardı. Yasa, nüfus düşüşünü önlemeyi ve geleneksel aile değerlerini korumayı hedefliyor.

Rusya, ülkenin “felaket” boyutundaki demografik gerilemesine karşı tüm medyada çocuksuz yaşam tarzını teşvik eden içeriklere yasak getirdi. Söz konusu yasa, alt parlamento kanadı Duma’da kabul edildi.

Film, televizyon, reklam ve sosyal medyada doğum karşıtı mesajları içeren bu tür içeriklere yönelik yasak kapsamında, kuralları ihlal edenlere 420 bin rubleye kadar para cezası uygulanacak.

Devlet görevlileri ise ihlal durumunda bu cezanın iki katıyla karşılaşacak.

TASS ajansının aktardığına göre yasanın kabul edilmesinin ardından Duma Başkanı Vyaçeslav Volodin, “Yeni nesil Rusların geleneksel aile değerlerine odaklanarak büyümeleri için her türlü önlemi almak zorundayız,” açıklamasında bulundu.

Yasa ayrıca, transseksüel ideolojinin etkin olduğu ülkelerde yaşayan kişilerin, Rusya vatandaşı çocukları evlat edinmesini de kısıtlıyor.

Cinsiyet değişikliğinin yasal olduğu ülkelerde tıbbi müdahale veya resmî belgelerin değiştirilmesi yoluyla cinsiyetini değiştirmiş ebeveynler, artık Rusya vatandaşı çocukları evlat edinemeyecek.

Volodin, “Rus çocukların yurt dışına evlat verilmesi durumunda cinsiyet değişikliğine yönelik her türlü müdahaleyi engellemek büyük önem taşıyor,” ifadelerini kullandı.

Daha önce Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın demografik sorunlarını hükümetin en üst düzeyinde ele alınması gereken “felaket” bir durum olarak nitelendirmişti.

Rusya’nın doğum oranı şu anda yalnızca 1,49 düzeyinde ve bu oran, kadın başına 2,1 olması gereken nüfus yenileme seviyesinin oldukça altında. Birleşmiş Milletler (BM), önümüzdeki 50 yıl içinde nüfusun yüzde 17 oranında düşeceğini tahmin ediyor.

Rusya’da doğum oranı son 25 yılın en düşük seviyesine gerilemiş durumda.

BM’den Rusya’nın demografi sorununa dair karamsar tahmin

Okumaya Devam Et

RUSYA

Milyarderlerden Rusya Merkez Bankası’na ‘özel döviz kuru’ çağrısı

Yayınlanma

Rusya Sanayiciler ve Girişimciler Birliği, rubledeki dalgalanmaların ekonomik istikrarı tehdit ettiğini belirterek Merkez Bankası’ndan büyük şirketlere “özel döviz kurları” belirlemesini talep etti. Bu girişim, SSCB dönemindeki çoklu döviz kuru sistemine benzer bir uygulamayı yeniden gündeme taşıyor.

Rusya Sanayiciler ve Girişimciler Birliği (RSPP), dalgalı kur politikasının sona erdirilerek büyük dış ticaret şirketlerine özel döviz kurları sağlanması gerektiğini savundu.

Forbes listesinde yer alan milyarderlerin de yönetim kurulunda bulunduğu, ülkenin en büyük iş dünyası örgütü olan RSPP, bu öneriyi resmi olarak Merkez Bankası’na iletti.

RSPP’ye göre, Rus bankaları ve Moskova Borsası’na uygulanan yaptırımlar nedeniyle dalgalı kur politikası “geçerliliğini yitirdi” ve döviz kurlarındaki sert dalgalanmalar ekonomiyi zor duruma sokuyor: Savaşın ilk günlerinde dolar 120 rubleye kadar yükselirken, kısa süre sonra 50 rubleye geriledi, 2023 yazında tekrar 100 rubleye çıktı, ardından 85’e düştü ve şimdi yeniden 100 ruble sınırına yaklaşıyor.

Vedomosti gazetesinin aktardığına göre RSPP, bu ani değişimlerin rublenin “cazibesini azalttığını” belirterek, Merkez Bankası’nın “dış ticari faaliyet katılımcıları için döviz kuru hedeflemesi” gerektiğini ifade etti.

Merkez Bankası yaptırımlar nedeniyle dolar ve avro üzerinden işlem yapamıyor. Bu nedenle RSPP, döviz kurlarını düzenlemek için uluslararası döviz erişimi olan bankaların sürece dahil edilmesi gerektiğini kaydetti.

Bu adımın piyasadaki arz-talep dalgalanmalarını yumuşatacağı düşünülüyor.

Ekonomist Sergey Hestanov, gazeteye verdiği demeçte söz konusu uygulamanın Sovyetler Birliği’nde kullanılan bir yöntem olduğunu ve günümüzde İran gibi bazı ülkelerde örneklerinin bulunduğunu anımsattı.

Örneğin Venezuela’da devletle yakın ilişkileri olan şirketler, karaborsa fiyatının 5 ila 50 kat altında dolar temin edebiliyor.

Hestanov’a göre, “bu tür bir sistemde bazı şirketlerin daha avantajlı döviz kurlarına ayrıcalıklı erişimi” kaçınılmaz olarak iktisadi çelişkileri derinleştirebilir. Bu nedenle uzman, “kritik ithalatla ilgili acil sorunlar” olmadığı sürece RSPP’nin önerisinin başarı şansı görmediğini ifade etti.

BKS World of Investments baş ekonomisti İlya Fedorov ise, Merkez Bankası’nın döviz rezervleriyle ruble kurunu kontrol etme imkânının sınırlı olduğuna dikkat çekti.

Her ne kadar Merkez Bankası 631 milyar dolarlık altın ve döviz rezervine sahip olduğunu açıklasa da bu miktarın neredeyse yarısı -yaklaşık 300 milyar dolar- Batı ülkelerinde bloke edilmiş durumda.

Kalan rezervlerin üçte ikisi de (208 milyar dolar) likit olmayan altın olarak bulunuyor ve Merkez Bankası’nın Çin yuanı cinsinden elinde yalnızca 100 milyar dolar değerinde gerçek döviz rezervi mevcut.

Rusya Merkez Bankası, faiz oranını yüzde 21’e yükseltti

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rus milyarderler Trump dönemine hazırlanıyor

Yayınlanma

Rus iş dünyasının önde gelen isimleri, hükümetin Rusya ekonomisi için öngördüğü iyimser büyüme tahminlerini gerçekçi bulmadıklarını ve Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak Rusya’ya uygulanan yaptırımları kaldırmasını beklemediklerini öne sürdü.

Bloomberg, büyük ölçekli Rus şirketlerini yöneten milyarderler ve iş insanları ile yapılan görüşmeler sonucunda bu yönde bir habere yer verdi.

Hükümetin planına göre, Rusya ekonomisi bu yıl yüzde 3,9 oranında büyüyecek (2023’teki yüzde 3,6 büyüme sonrasında). Büyüme oranı 2025’te hafif bir düşüşle yüzde 2,5’e gerileyecek, ardından tekrar artacak: 2026’da yüzde 2,6, 2027’de yüzde 2,8, 2028-2030 yılları arasında ise yıllık ortalama yüzde 3 seviyesinde olacak.

Ancak Bloomberg‘in haberine göre, Rusya’nın en zengin sermayedarları bu büyüme rakamlarının ulaşılabilir olduğuna inanmıyor.

Milyarderler, ülke ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğini ve Batılı şirketlerin ülkeden ayrılmasının özellikle makine ve teknoloji sektörlerinde üretim tabanını zayıflattığını düşünüyor.

İthal ikame süreçleri yavaş ilerlerken, yüz binlerce kişinin askere alınması iş gücü açığını artırarak durumu daha da kötüleştirdi.

Habere göre, Trump’ın 24 saat içinde bir “anlaşma” sözü vermesine rağmen milyarderlerin çoğu savaşın yakın zamanda sona ereceğinden şüpheli.

Ayrıca, Rusya’nın yaptırımların kalkacağına dair beklenti taşımadığı ve dünya çapında en fazla yaptırım uygulanan ülke olarak İran ve Kuzey Kore’yi geçtiği belirtildi.

Stockholm School of Economics uzmanları, kısa vadede Rusya ekonomisinin “mutlak bir çöküş” riski altında olmadığını, ancak “orta ve uzun vadede görünümün karamsar” olduğunu iddia etti.

Uluslararası Para Fonu ise önümüzdeki yılın başında Rusya’nın GSYİH büyüme oranının üç kat yavaşlayarak yüzde 1,3’e düşeceğini ve on yılın sonunda yıllık yüzde 1 seviyesine kadar gerileyeceğini öngörüyor.

Rusya Merkez Bankası’nın tahminlerine göre ise ekonomi 2025’te sadece yüzde 0,5 ila 1 oranında büyüme gösterecek ve özel tüketim ile yatırım artışı sıfırlanabilir.

Yaptırımlar nedeniyle petrol dışındaki diğer önemli kaynak bazlı sektörler zorlanmaya başladı. Gazprom çeyrek yüzyıldan bu yana ilk kez zarar ederken, kömür şirketleri ihracatta ciddi bir düşüş yaşadı.

İş dünyasının yeni karşılaştığı bir başka sorun ise Merkez Bankası’nın faiz oranlarını ekonominin 20 yıldan uzun süredir görmediği bir seviyeye çıkarması oldu.

Milyarderler Oleg Deripaska ve Aleksey Mordaşov, Merkez Bankası’nı bu konuda kamuya açık bir şekilde eleştirirken, diğer sermayedarlar Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina’nın, büyük savunma harcamaları karşısında enflasyonu dizginlemek için yeterli araçlara sahip olmadığını ifade etti.

Bloomberg’e konuşan milyarderlerden biri, hükümetin savaşı “özel bir askeri harekât” olarak değil, savaş olarak kabul etmesi durumunda, yüksek enflasyonu halka anlatmanın daha kolay olabileceğini savundu.

Rusya’nın neoliberal elitleri savaştan etkilendi mi?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English