Bizi Takip Edin

AVRUPA

Scholz ile Merz “Solingen Zirvesi”nde bir araya geldi

Yayınlanma

Almanya’nın Solingen kentinde Suriye uyruklu bir saldırganın bıçakla üç kişiyi öldürmesinin ardından başlayan göç tartışması büyüyor.

Saldırıyı “hepimize karşı terör” olarak nitelendiren SPD’li Şansölye Olaf Scholz, anketlerde birinci parti olarak görülen ana muhalefet Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) lideri Friedrich Merz ile görüştü.

Solingen kentindeki saldırının ardından medya tarafından “Solingen Zirvesi” olarak nitelendirilen Scholz ile Merz arasında Berlin’de yapılan görüşmenin ayrıntıları kamuoyuna açıklanmadı.

Merz, atmosfer açısından “çok iyi bir görüşme” olduğunu söylerken, Scholz’un önerileri değerlendireceğine söz verdiğini aktardı.

Merz sabah saatlerinde Scholz’a, önümüzdeki hafta Federal Meclis oturumu düzenleyerek göçü azaltmak için somut adımlar atmayı teklif etmişti. Her iki partinin de bunu hazırlamak üzere birer kişiyi aday göstermesini isteyen Merz’e göre, Sığınmacılara Yardım Yasası, İkamet Yasası ve veri saklama gibi çeşitli yasaların değiştirilmesi gerekiyor.

Solingen’deki bıçaklı saldırının ardından Almanya’da “göçe karşı mücadele” çağrıları artıyor

CDU liderinden AB yasalarını baypas için “ulusal acil durum” önerisi

Buna ek olarak, dış sınırlarda bulunan ve Avrupa’ya başka bir ülke üzerinden giriş yapmış olan kişilerin ülkeye girişine izin verilmemesi de CDU liderinin talepleri arasında.

Merz, ulusal bir acil durum ilan edilmesi durumunda, Avrupa Birliği düzenlemelerinin askıya alınmasının mümkün olacağına dikkat çekti.

Merz, Dublin kurallarının uygulanmasını talep etti. Bu kurallara göre, bir mültecinin geldiği AB ülkesi iltica prosedüründen sorumlu.

Kendi partisinin de “yasadışı göç” konusunda “masum olmadığını” kabul ederek Angela Merkel’e üstü kapalı bir eleştiri yönelten Merz, taleplerinin hükümete girme isteği anlamına gelmediğinin de altını çizdi.

Solingen’in ardından anket: CDU/CSU oylarını artırdı

Merz, Suriye ve Afganistan’dan gelenlerin kabul edilmemesini istedi

Pazartesi akşamı Dresden’de düzenlenen bir seçim kampanyası etkinliğinde de konuşan CDU lideri, “Yeter artık,” diyerek, hükümetten şu ana kadar gelen tekliflerin çoğunun “aptalca ifadeler ve hatta tamamen sembolik siyasi kararlar” olduğunu söyledi.

Merz, Scholz’u görev yeminini yerine getirmeye ve halkın zarar görmesini engellemeye çağırdı.

Suriye ve Afganistan’dan gelen sığınmacıların Almanya’ya girişine izin verilmemesini de içeren bir talep listesi sunan Merz, CDU/CSU ittifakının, Scholz’un Sosyal Demokratlarının üçlü koalisyonda reform için yeterli çoğunluğu bulamaması halinde “mantıklı yasalar” olarak adlandırdığı yasaları ortaklaşa kabul etmeye hazır olduğunu kaydetti.

Merz, “hiçbir yasa değişikliğinin tabu olmayacağını” da sözlerine ekledi.

CDU: Thüringen’de sınır dışı gözaltı merkezleri kuracağız

AfD’den CDU’ya eleştiriler

Öte yandan AfD Eş Başkanı Alice Weidel, ikili arasındaki görüşmeyi “tamamen anlamsız bir zirve” olarak nitelendirdi.

Ayrıca Weidel, CDU liderliğindeki Kuzey Ren-Vestfalya eyaletini üç kişinin ölümünü engelleyememekle suçladı. İddialara göre failin önceden ülkeyi terk etmesi gerekiyordu, fakat Bulgaristan’a sınır dışı edilmesi başarısız oldu.

CDU/CSU iktidarda olduğu sürece de işlerin daha iyiye gitmeyeceğini savunan Weidel, “CDU gerçekten de görkemli açıklamalarını gerçekleştirmiş olsaydı, tüm kurbanlar hâlâ hayatta olabilirdi,” dedi.

AfD’nin basın açıklamasında Weidel, görüşmenin Saksonya ve Thüringen’deki eyalet seçimlerinden birkaç gün önce yapılan göstermelik bir faaliyet olduğunu söyledi.

Alman halkının “anons politikasına” değil, kararlı bir eyleme ihtiyacı olduğunu savunan AfD lideri, “Göç, kabul ve vatandaşlığa kabulün derhal yasaklanmasının yanı sıra, Almanya’da yasadışı olarak ikamet eden tüm Afganların, Suriyelilerin ve Iraklıların derhal sınır dışı edilmesi ve ülkeyi terk etmek zorunda kalanlara müsamaha gösterilmesi politikasına son verilmesi de buna dahildir,” dedi.

Sahra Wagenknecht’ten altı maddelik “yeni göç politikası” önerisi

Scholz’dan sınır dışı prosedürlerini hızlandırma sözü

​​Pazartesi günü Solingen’e bir ziyarette bulunan Scholz, saldırıya cevaben mevcut sınır dışı kurallarının daha hızlı uygulanmasının yanı sıra daha sert silah yasaları sözü verdi.

Trafik lambası koalisyonununn “böyle şeylerin bir daha asla yaşanmaması için elimizden gelen her şeyi yapmaya” hazır olduğunu söyleyen Şansölye, buna, başvuruları reddedilen sığınmacıların, güvenli görülmeleri halinde menşe ülkelerine ya da ilk iltica başvurusunda bulundukları AB ülkesine nasıl daha hızlı bir şekilde geri gönderilebilecekleri üzerinde çalışmanın da dahil olduğunu kaydetti.

Salı günü ise CDU Genel Sekreteri Carsten Linnemann, Scholz’u hükümetinin göç politikasında bir “paradigma değişikliğine” ihtiyaç olduğunu kabul etmeye çağırdı.

Yayın kuruluşu DLF’ye verdiği demeçte Solingen’deki saldırıların bardağı taşıran son damla olduğunu ve “toplumsal uyumun” tehlikede olduğunu söyleyen Linnemann, “Şansölye bu şekilde devam edemeyeceğini görmeli,” dedi.

AVRUPA

Ermenistan’da ‘askeri darbe girişimi’ iddiası

Yayınlanma

Ermenistan Soruşturma Komitesi’nden yapılan açıklamada Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın silahlı darbe yoluyla ülkede iktidarı ele geçirme girişimini engellediği duyuruldu.

Aralarında Dağlık Karabağ kökenli kişilerin de bulunduğu yedi Ermenistan vatandaşı hakkında dava açıldı. Üç kişi gözaltına alınırken, diğerleri için arama çalışmaları devam ediyor.

Açıklamaya göre, sanıklar bazı vatandaşları ayda 220 bin dram maaş vaadiyle devşirmeye çalıştı.

Söz konusu şahıslar, “yeni nesil ağır silahları tanıma, kullanma ve muharebe eğitimi alma” bahanesiyle üç aylık askeri eğitim kamplarına katılmak üzere Rusya’nın Rostov-na-Donu bölgesine gönderildi. Komitenin iddiasına göre asıl amaç, şahısları Ermenistan’a döndüklerinde kullanmaktı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı ya da Erivan Büyükelçiliğinden konuya ilişkin henüz açıklama gelmedi.

Açıklamada, askerlerin kişisel özelliklerinin, siyasi görüşlerinin ve Ermeni kolluk kuvvetleriyle bağlantılarının yalan makinesi testleriyle incelendiği belirtildi.

Açıklamaya göre, bu şahıslar daha sonra kapalı alanda savaş eğitimi verilen Arbat askeri üssüne yerleştirildi.

Ekip üyelerine, tatbikatın gerçek amacının Ermenistan’daki mevcut hükümeti devirmek olduğu açıkça söylendi.

Askerlerin bir kısmı bu plana katılmayı reddederek ülkeye geri döndü. Geri kalanlar ise planlarını hayata geçiremeden güvenlik güçleri tarafından yakalandı.

Paşinyan: KGAÖ, Ermenistan’ın güvenliği, varlığı ve egemenliğine tehdit oluşturuyor

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Sol partilerden Macron’a karşı görevden alma hamlesi

Yayınlanma

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a karşı Boyun Eğmeyen Fransa (La France insoumise – LFI) tarafından açılan azil davası, 17 Eylül Salı günü Ulusal Meclis bürosu tarafından 10’a karşı 12 oyla kabul edilebilir bulundu.

Beşinci Cumhuriyet tarihinde türünün ilk örneği olan bu hamlenin başarıya ulaşma şansı bulunmamakla birlikte, LFI’yı da bünyesinde barındıran solcu Yeni Halk Cephesi’nin (NFP) Ulusal Meclis’in en üst makamı olan büroda çoğunluğa sahip olması nedeniyle salı günkü oylamanın sonucu bekleniyordu.

300.000’den fazla kişi tarafından imzalanan bir dilekçeye göre prosedür, Macron’un “parlamenter rejimler dünyasında ve temsili demokrasi sisteminde eşi benzeri görülmemiş otoriter sürüklenişini” kınamak için başlatıldı.

Temmuz ayında yapılan parlamento seçimlerinde NFP’nin en çok sandalyeyi kazanmasına rağmen, Cumhurbaşkanı yaz boyunca NFP adayı Lucie Castets’in hükümeti kurmasına izin vermedi. Sonunda muhafazakâr-sağcı Michel Barnier bu ayın başlarında başbakan olarak atandı.

Emmanuel Macron’un olası azli, parlamentonun genelinde oylamaya sunulmadan önce Ulusal Meclis’in Hukuk Komisyonu tarafından incelenecek.

Metnin kabul edilebilmesi için milletvekillerinin üçte ikisi (577 milletvekilinden 385’i) tarafından onaylanması gerekiyor. Karar Meclis engelini geçerse, sağ partilerin ve merkezci müttefiklerinin çoğunlukta olduğu Senato’ya gönderilmesi gerekiyor.

Dolayısıyla Macron’un görevden alınmasının kabul edilmesi matematiksel olarak imkansız görünüyor, özellikle de Ulusal Meclis’teki Ulusal Birlik’in (RN) başkanı Marine Le Pen, bu hareketi sol tarafından düzenlenen “uğursuz bir komedi” olarak kınamış ve onları “düzensizlik ve kaos” yaymakla suçlamışken.

Fakat aralarında Antoine Léaument’in de bulunduğu LFI milletvekilleri salı günkü oylamayı gerekli bir “parlamenter karşılık” olarak memnuniyetle karşıladı. Parti lideri Jean-Luc Mélenchon ise 21 Eylül Cumartesi günü Fransa genelinde “Macron’u devirmek için” gösteriler düzenlenmesi çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanının partisinin Ulusal Meclis’teki milletvekili grubunun lideri olan eski Başbakan Gabriel Attal ise “bu önergeyi ve bu tartışmayı” “kurumlarımıza karşı bir savaş ilanı” olarak nitelendirdi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Politico: Zalujnıy, Kursk oblastının işgaline karşı çıkmıştı

Yayınlanma

Politico haber kuruluşunun Ukraynalı yetkililere dayandırdığı haberine göre eski Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeriy Zalujnıy, Kursk oblastının Ukrayna güçleri tarafından işgal edilmesine karşı çıktı.

Haberin kaynağı, “Zalujnıy bunun bir macera olduğunu düşünüyordu” diye belirtti.

Zalujnıy, Rusya topraklarına girilmesi durumunda net bir eylem planının olmadığına dikkat çekti.

Bu konuda sorular sordu ancak Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’den tatmin edici bir yanıt alamadı.

Ukrayna ordusunun 80. Hava İndirme Tugayı’nın görevden alınan komutanı Emil İşkulov da taarruza karşı çıktı.

Gazetenin kaynaklarına göre İşkulov, tugayının Rusya topraklarında savunmasız kalmasından ve can kaybının ciddi ölçüde artmasından endişe ediyordu.

Ukrayna güçleri 6 Ağustos’ta Kursk oblastını işgal etti ve o tarihten bu yana bölgede çatışmalar sürüyor. Kursk, Belgorod ve Bryansk oblastlarında terörle mücadele operasyonu rejimi uygulanırken, ilk iki bölgede ayrıca olağanüstü hâl ilan edildi.

Ukrayna, BM ve Kızıl Haç’ı Kursk oblastına davet etti

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English