Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Scholz, Ukrayna’ya uzun menzilli silah verilmesine karşı çıktı

Yayınlanma

Almanya Şansölyesi Olaf Scholz cumartesi günü yaptığı açıklamada, NATO müttefiklerinin kararları ne olursa olsun gelecekte Ukrayna’ya uzun menzilli hassas silah sevkiyatı yapılmayacağını söyledi.

Deutsche Welle‘de (DW) yer alan habere göre Scholz bu açıklamayı Almanya’nın doğusundaki Brandenburg eyaletinin Prenzlau kasabasında düzenlenen bir vatandaş diyaloğu etkinliğinde soruları yanıtlarken yaptı.

Scholz, Taurus seyir füzelerinin teslim edilmesinin Ukrayna’daki çatışmanın “büyük bir tırmanma riskini” beraberinde getireceğini söyledi.

Taurus seyir füzeleri yaklaşık 500 kilometre menzile sahiptir ve bu da Ukrayna’nın Moskova’daki hedefleri vurmasına olanak sağlayabilir.

Scholz, “Ben buna hayır dedim ve tabii ki bu, eğer tedarik etmiş olsaydık, bu kadar uzun mesafeye ulaşabilecek diğer silahlar için de geçerli,” dedi.

Bu durumun geçerliliğini koruduğunu savunan Scholz, başka ülkeler farklı karar verse bile bu durumun değişmeyeceğini sözlerine ekledi.

Scholz’un yorumları, ABD Başkanı Joe Biden’ın Washington’un Ukrayna’nın Rusya topraklarındaki mevzileri vurmak için uzun menzilli Batı silahlarını kullanmasına yönelik kısıtlamaları kaldırabileceğini ima etmesinin ardından geldi.

Scholz Kuzey Akım sabotajının faillerinin mahkemeye çıkarılmasını istiyor

Prenzlau’da düzenlenen aynı etkinlikte Scholz, Berlin’in Kuzey Akım doğalgaz boru hatlarına düzenlenen saldırının faillerinin yargılanmasını istediğini söyledi.

“Bu bir terör eylemiydi,” diyen Scholz, hükümetinin güvenlik makamlarını ve savcıları olayla ilgili soruşturmayı sürdürmeye çağırdığını sözlerine ekledi.

“Bunu yapanları, eğer yakalayabilirsek, Almanya’da mahkemeye çıkarmak istiyoruz,” diyen Scholz, bu davada ‘hoşgörü’ olmayacağını da sözlerine ekledi.

Ağustos ayında Almanya, dava ile bağlantılı olarak Polonya’da yaşayan Ukraynalı bir şüpheli için tutuklama emri çıkardı. Şüpheli henüz tutuklanmadı.

Scholz, Rusya’nın saldırıdan önce boru hattı üzerinden gaz sevkiyatını zaten durdurmuş olduğunu vurguladı. Rus gazını başka kaynaklarla değiştirmenin Almanya’ya 100 milyar avrodan (110,8 milyar dolar) daha pahalıya mal olduğunu söyledi.

Starmer, Meloni’den destek isteyecek

Başkan Joe Biden ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer cuma günü öğleden sonra Beyaz Saray’da konuyla ilgili görüşmelerde bulundu, fakat ikili konuyla ilgili herhangi bir karar sinyali vermedi.

Keir Starmer, Kiev’e uzun menzilli silah tedarikine destek aramak üzere Roma’ya gitti.

Bloomberg’e konuşan konuyla ilgili bilgi sahibi kişiler, bugün (16 Eylül) bir araya gelecek Starmer ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin, Ukrayna’nın Rusya topraklarında İngiliz uzun menzilli Storm Shadow seyir füzelerini kullanması önerisini görüşeceklerini söyledi. 

Britanya başbakanlık ofisinden yapılan açıklamada, görüşmede ayrıca ekonomik bağların derinleştirilmesi ve yasadışı göçle mücadele konularının da ele alınacağı belirtildi.

Bloomberg tarafından görülen taslak açıklamaya göre iki liderin ayrıca Rusya’nın Avrupa’ya yönelik “hibrid tehditlerini” daha geniş bir şekilde ele aldıklarını söylemeleri ve Ukrayna’nın yeniden inşasına desteklerini yinelemeleri bekleniyor.

Konuyla ilgili bilgi sahibi kişiler, İngiliz yetkililerin önümüzdeki günlerde Fransız ve Alman mevkidaşlarıyla plan hakkında görüşmeler yapacağını söyledi.

Blinken ve Lammy’den “zafere kadar yardım” sözü

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı David Lammy, Rusya ile savaşta Ukrayna’ya desteklerini teyit etmek üzere Kiev’e ortak bir ziyaret gerçekleştirdi.

Blinken ziyaretin “askeri, ekonomik ve diplomatik olarak kendi ayakları üzerinde duran” bir Ukrayna’nın başarısı ve zaferi için “güçlü bir mesaj” gönderdiğini belirtti.

Blinken, Ukrayna’ya 717 milyon dolar tutarında yeni ekonomik ve insani yardım sağlanacağını ve bu yardımın ülkenin enerjisine yönelik yeni destekleri de içerdiğini açıkladı.

Lammy, “Rus emperyalizmi ve saldırganlığı” sona erene kadar Britanya’nın desteğine söz verdi ve Rus saldırılarını “korkunç, barbarca ve inanılmaz” olarak niteledi.

Lammy ayrıca ülkesinin Ukrayna’ya 600 milyon sterlinden (781 milyon dolar) fazla yardımda bulunacağını söyledi.

Salı günü Uluslararası Para Fonu da Rus saldırılarından zarar gören altyapı için Ukrayna’ya 1,1 milyar dolar destek sağlamayı kabul etti. 

Zelenskiy Ukrayna’nın zafer planının ABD’ye bağlı olduğunu söyledi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskyy çarşamba günü Kiev’de düzenlediği basın toplantısında ABD Başkanı Joe Biden’a Rusya’yı savaşa diplomatik bir son vermeye zorlayabilecek bir “zafer planı” sunacağını söyledi.

Zelenskiy ayrıca planın büyük ölçüde ABD ve diğer müttefiklerin desteğine bağlı olduğunu belirtti.

Zelenskiy’in bu ay sonunda BM Genel Kuruluna katılmak üzere ABD’’ye gitmesi ve Biden ile olası bir görüşmede konuyu gündeme getirmesi bekleniyor fakat böyle bir toplantı için henüz kesin bir tarih belirlenmiş değil.

Ukraynalı lider ayrıca bu yıl barış vizyonunu ilerletmek için Rusya’’nın da potansiyel olarak dahil olabileceği bir takip zirvesi düzenleme niyetinden bahsetti.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English