Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

“Somaliland” krizi çözülüyor: Liderler Ankara’da el sıkıştı

Yayınlanma

Somali ve Etiyopya liderleri, Somaliland krizinin çıkmasından bu yana ilk kez Ankara’da yan yana geldi. İki ülke arasında imzalanan Ankara Bildirisi’ne göre Etiyopya, Somaliland ile imzaladığı anlaşmadan geri adım atacak karşılığında Etiyopya’nın denize erişimini sağlayacak çeşitli anlaşmalar imzalanacak.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, sosyal medya hesabından, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kolaylaştırıcılığıyla Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti ve Somali Federal Cumhuriyeti’nin Ankara Bildirisi” ile ilgili açıklama yaptı.

Somali ve Etiyopya liderlerinin, birbirlerinin egemenlik, birlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüğünün yanı sıra uluslararası hukuk, Birleşmiş Milletler Şartı ve Afrika Birliği Kurucu Antlaşması’nda yer alan ilkelere saygı ve bağlılıklarını teyit ettiği kaydedilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı:

“Taraflar, dostluk ve karşılıklı saygı ruhu içerisinde, görüş ayrılıkları ve tartışmalı meselelerden vazgeçip geride bırakma ve ortak refah doğrultusunda işbirliği içerisinde kararlılıkla ilerleme konusunda mutabık kalmışlardır. Somali, Etiyopya askerlerinin Afrika Birliği Harekatlarındaki kayıplarını tanır. Taraflar, Somali Federal Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğüne saygı gösterirken Etiyopya’nın denize ve denizden güvenli erişiminden sağlanabilecek çeşitli potansiyel yararları tasdik etmişlerdir.

İsrail’in Husilere karşı Somaliland hamlesi

Ayrıca, Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti’nin, Somali Federal Cumhuriyeti’nin egemen yetkisi altında, denize ve denizden güvenilir, emniyetli ve sürdürülebilir erişimden yararlanmasına olanak tanıyacak sözleşme, kiralama ve benzeri yöntemler de dahil olmak üzere ikili anlaşmalar yoluyla karşılıklı olarak avantajlı ticari düzenlemeleri sonuçlandırmak için yakın bir şekilde birlikte çalışma konusunda mutabık kalmışlardır. Taraflar, bu amaçlar doğrultusunda ve Türkiye’nin kolaylaştırıcılığında en geç Şubat 2025 sonuna kadar iyi niyetle teknik müzakerelere başlamaya ve dört ay içinde sonuçlandırıp imzalamaya karar vermişlerdir.”

“Bölgenin işbirliğimize ihtiyacı var”

Bildirinin anlaşmasından sonra Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la birlikte kameralar karşısına geçti.

İki ülkenin de ortak çıkarlara sahip olduğunu vurgulayan Somali lideri Mahmud, “Türkiye’nin gayretlerine müteşekkiriz. Somali, Etiyopya’nın gerçek dostu olacaktır, gelecekte ve önümüzdeki yıllarda da. Bu ilişkinin halklarımız için faydası olmalı. Bölgemize barış ve istikrar bizim için ve halklarımız için ilk öncelik” diye konuştu.

Mahmud, iki ülkenin çıkarları için ilerleme konusunda ortak fırsatlar olduğuna dikkati çekerek, Somali’nin, bu konuda Etiyopya liderliğiyle ve halkıyla çalışmaya hazır olduğunu söyledi.

Türkiye’nin Afrika’da nüfuz arayışı

Etiyopya Kuvvetlerinin Somali’deki fedakarlıklarını ve kayıplarını tanıdığını, geçmiş Afrika Birliği misyonlarının da önceki yıllarda kayıpları olduğunu hatırlatan Mahmud, şunları kaydetti: “Bu da aslında insanlarımızın ne kadar birbirine bağlı olduğunu gösteriyor ve gösterecek. Bunun yanı sıra Etiyopya ve Somali çok fazla ortak noktaya sahip. Farklılıklarımız sınırlı, ortak noktalarımız çok yüksek. Çabalayacağız ve elimizden gelen her şeyi yapacağız. Halklarımız için barışçıl bir şekilde olması için elimizden geleni yapacağız. Bölgemizin bizim işbirliğimize ihtiyacı var.”

Mahmud, Afrika Boynuzu’nun çok hassas bir bölge olduğunu vurgulayarak, hem Etiyopya’nın hem Somali’nin birlikte çalışmaya ihtiyaç duyduğunu, böylelikle ortak fayda sağlayabileceğini, refah için çok fırsat olduğunu ve bunun birlikte başarılacağını bildirdi.

“Biz sadece komşu ülkeler değiliz, aynı zamanda kardeşiz”

Etiyopya lideri Ahmed de konuşmasında, Afrika Boynuzu bölgesinde barış ve istikrarın sağlanması için gösterdiği gayretlerden dolayı Erdoğan’a, hükümetine ve Türkiye halkına teşekkürlerini sundu.

Etiyopya ve Somali arasındaki ilişkinin uzun geçmişe dayandığına işaret eden Ahmed, “Biz sadece komşu ülkeler değiliz, aynı zamanda kardeşiz. Bizim kan bağımız var, bizim kaderimiz kan bağıyla bağlı. Etiyopya ve Somali ortak tarihe, dile ve kültüre sahip ama aynı zamanda kan fedakarlığıyla da kardeşiz” dedi.

Ahmed, binlerce Etiyopyalı askerin Somali devletinin güvenliğini sağlamak ve ülkeyi teröristlerden korumak için hayatını kaybettiğini vurguladı.

Ahmed, Etiyopya hükümetinin Afrika Boynuzu bölgesindeki istikrarsızlıktan oldukça muzdarip olduğunu, barış ile büyüme konusunda ortak paydada olduklarını ve karşılıklı kalkınmaya ihtiyaç duyduklarını dile getirdi.

Güncel bir Etiyopya ve Somali karşılaştırması: Somaliland, Eş-Şebab ve Türkiye

“Etiyopya, denizlere güvenli ve güvenilir erişim istemektedir. Bu, bütün komşularımız için de faydalı olacaktır. Büyümekte olan nüfusumuzla birlikte ekonomimize olan talep de bu erişimi gerektirmektedir” ifadelerini kullanan Ahmed, ülkesinin ekonomik dinamizminin, büyümesinin ve olumlu çabalarının sürdüğünü söyledi.

Başbakan Ahmed, Somali Cumhurbaşkanı Mahmud’a da toplantıyı “kazan kazan yaklaşımıyla sonlandırdığı için” teşekkür etti.

“Bu dünya hepimize yeter”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Somali ve Etiyopya’nın bulunduğu bölgenin, geçmişte birçok haksızlığa uğramasına ve ciddi çatışmalara sahne olmasına rağmen tarihte parlak dönemler yaşamış ve insanlığa önemli katkılar yapmış bir coğrafya olduğuna işaret etti.

Bölge insanının zorlukların üstesinden gelme bilgeliğini hep gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, “Biraz önce mutabık kalınan ortak bildirinin önümüzdeki dönemde karşılıklı saygı temelinde bölgede işbirliği, ekonomik kalkınma ve refah için sağlam temel oluşturacağına inanıyorum. Bu aynı zamanda devlet adamlarının gelecek nesillere karşı görev ve sorumluluğudur. Burada ilan ettiğimiz uzlaşı böylesi bir vizyonun ürünüdür. Bundan sonra atacağımız adımları birlikte kararlaştırıp, bölge insanının huzur ve refahını arttıracak projeleri beraberce hayata geçireceğiz” diye konuştu.

Somaliland, Etiyopya ile yaptığı liman anlaşmasını tarihi olarak nitelendirdi: Somali’nin endişeleri neden büyüyor?

Somali Cumhurbaşkanı Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Ahmed’e teşekkürlerini sunan Erdoğan, şunları kaydetti: “Özelikle Etiyopya’nın denize açılma talepleri doğrultusunda inşallah bugünkü yaptığımız ilk toplantıdan sonra bunun devamını da yapıp, denize açılma konusunda Şeyh Mahmud kardeşimin de gereken ilgi, alaka ile desteği vereceğine inanıyorum. Bu dünya hepimize yeter. Burada hep birlikte yerimizi muhakkak inşallah alacağız ve bunun adımlarını da beraber inşallah atacağız.”

DİPLOMASİ

İran, Kırım’ı Rusya’nın parçası olarak tanımayı reddetti

Yayınlanma

İran ve Rusya, 17 Ocak’ta 20 yıllık kapsamlı ortaklık anlaşması imzalayacak. Ancak anlaşma, Kırım ve diğer tartışmalı bölgelerin Rusya’nın bir parçası olarak tanınmasını içermiyor. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Tahran’ın uluslararası hukuka ve toprak bütünlüğüne bağlı olduğunu vurguladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, 17 Ocak’ta Moskova’da iki ülke arasındaki ilişkileri önümüzdeki 20 yıl boyunca düzenleyecek Kapsamlı Ortaklık Anlaşması’nı imzalayacak.

Ancak Middle East Eye’ın Tahran’daki muhabiri ve konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, bu belge, Rusya’nın 2014 yılında kontrol altına aldığı Kırım ve diğer “tartışmalı bölgelerin” tanınmasını içermiyor.

Anlaşmanın temel maddelerinden biri toprak bütünlüğüne vurgu yapıyor. Bu madde, İran’ın Basra Körfezi’ndeki üç ada üzerindeki kontrolü konusunda Birleşik Arap Emirlikleri ile yaşadığı anlaşmazlık bağlamında Tahran için özel bir önem taşıyor. İran, bu adaları 1971 yılından bu yana kontrol ediyor.

Sözleşme, teknoloji ve siber güvenlik; barışçıl nükleer enerji; terörizm ve organize suçla mücadele; çevre sorunları ve kara para aklama ile mücadele gibi çeşitli işbirliği alanlarını kapsayan 47 madde içeriyor.

Ayrıca, askeri konular da belgede yer almakta ve bunlar arasında askeri personelin eğitimi ile ortak projelerin hayata geçirilmesi bulunuyor. Fakat bu projelerin detayları, bir İran hükümet yetkilisinin belirttiğine göre, daha sonra kararlaştırılacak.

Bir başka maddede, tarafların birbirlerine yönelik saldırganları desteklemesi veya topraklarının diğer taraf aleyhine saldırılar için kullanılmasına izin vermesi yasaklanıyor.

İran ve Rusya, ABD’nin yasa dışı dış yaptırımları ve ikincil yaptırımlarına karşı birlikte mücadele etme konusunda anlaştı. Ayrıca, uluslararası platformlarda birbirlerini desteklemeyi taahhüt etti.

Ancak, İranlı bir dış politika analisti, bu maddenin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin -ki Rusya burada üye- İran’a yönelik yaptırımları geri getirmesi hâlinde sorun yaratabileceğini belirtti. Bu durum, Avrupa ülkelerinin 2025 yılı Ekim ayına kadar geçerli olan Ortak Kapsamlı Eylem Planı (2015 tarihli nükleer anlaşma) kapsamında kısıtlamaları yeniden uygulamaya koymayı tercih etmesi hâlinde yaşanabilir.

İran hükümetinden üst düzey bir yetkili, Middle East Eye’a verdiği demeçte, anlaşma taslağının “20 ila 30 müzakere turu” sonucunda tamamlandığını ve bu sürecin “dört-beş yıl sürdüğünü” ifade etti. Belgenin, İran parlamentosu tarafından onaylanması gerekiyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, daha önce Türk televizyon kanalı TRT World‘e verdiği bir röportajda, İran’ın Kırım, Donetsk ve Lugansk bölgelerini Rusya’nın bir parçası olarak tanımadığını söyledi.

Arakçi, “Uluslararası hukuka ve tüm ülkelerin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesinden yanayız. Tahran ile Moskova arasındaki iyi ilişkilere rağmen, İran Kırım ve Ukrayna’nın diğer bölgelerinin ilhakını tanımamaktadır,” dedi.

Arakçi ayrıca, İran’ın Irak, Suriye, Yemen, Filistin ve Afganistan’daki savaş ve askeri çatışmaları kınadığını belirtti ve “Aynı şekilde Ukrayna’daki savaşa ve insanların yerinden edilmesine karşıyız,” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ermenistan ve ABD, stratejik ortaklık anlaşmasını imzaladı

Yayınlanma

Ermenistan ve ABD, stratejik ortaklık çerçevesini belirleyen bir anlaşmaya imza attı. Bu anlaşma, iki ülke arasında ekonomi, güvenlik, savunma ve demokrasi gibi alanlarda daha derin bir işbirliğini hedefliyor. Ermenistan, KGAÖ’den ayrılma sürecini sürdürerek ABD ile ilişkilerini güçlendiriyor.

Ermenistan ile ABD, iki ülke arasındaki stratejik ortaklık çerçevesini belirleyen bir anlaşmayı imzaladı. Armenpress’in haberine göre, belgeye Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken imza attı. İmza töreni, Washington’da gerçekleştirilen ikili görüşmeler kapsamında düzenlendi.

Blinken, anlaşmanın iki ülke ilişkilerinde önemli bir kilometre taşı olduğunu vurguladı vy “ABD-Ermenistan Stratejik Ortaklık Komisyonu’nu kuruyoruz. Bu, ekonomi, güvenlik, savunma, demokrasi ve adalet gibi kilit alanlarda işbirliğini genişletmemize olanak sağlayacak. Ülkelerimiz daha güçlü ortaklar haline geliyor; bu sadece Ermenistan ve ABD için değil, tüm bölge ve ötesi için faydalı olacak,” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Blinken, yeni anlaşmanın “daha sürdürülebilir, barışçıl, güvenli ve bağımsız” bir toplum yaratmayı hedeflediğini belirtti.

Ararat Mirzoyan ise anlaşmanın Ermenistan ile ABD arasındaki işbirliğini “daha iddialı” hale getirdiğini ifade etti. “Anlaşma, iktisadi ve enerji bağlarının güçlendirilmesini, iletişim kanallarının geliştirilmesini, savunma ve güvenlik alanlarında işbirliğinin derinleştirilmesini, demokratik kurumların, adaletin ve hukukun üstünlüğünün desteklenmesini, ayrıca yenilikçi teknolojilerin ve yüksek teknolojinin teşvik edilmesini içeriyor,” dedi.

Mirzoyan, ABD’ye Ermenistan’ın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Ayrıca, Güney Kafkasya bölgesinde istikrarlı ve kalıcı bir barışın sağlanması yönündeki çabalarından ötürü minnettarlığını dile getirdi.

Bakan, “Bu anlaşma, ülkelerimiz arasındaki derinleşen stratejik ilişkilerin bir kanıtı ve ortak başarılarla dolu bir geleceğe yönelik bir yol haritası olsun,” değerlendirmesini yaptı.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, yaz aylarında ABD Başkanı Joe Biden’a Bağımsızlık Günü vesilesiyle gönderdiği tebrik mesajında ABD ile stratejik ortaklık geliştirme niyetini dile getirmişti.

Bununla birlikte, Paşinyan, Ermenistan’ın 2022-2023 yıllarında Dağlık Karabağ’daki çatışmalar sırasında yardım talebine yanıt vermeyen Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nü (KGAÖ) defalarca eleştirdi.

Paşinyan, KGAÖ’yü “balon bir ittifak” olarak tanımlamış ve örgütün Ermenistan’ın egemen topraklarının sınırlarını belirleyip savunmaya yönelik bir adım atmadığını belirtmişti. Ayrıca, bazı üyelerini, özellikle Belarus’u, Karabağ savaşında Azerbaycan’a destek vermekle suçlamıştı.

Geçen yılın şubat ayında Ermenistan, KGAÖ’ye üyeliğini resmen askıya aldı; aidat ödemelerini ve ortak tatbikatlara katılımını durdurdu. Paşinyan, Kolektif Güvenlik Anlaşması’nın Ermenistan’ın çıkarlarına hizmet etmediğini belirterek, örgütten çıkışın mantıklı bir sonraki adım olduğunu ifade etti.

Ermenistan ve ABD, ikili ilişkilerin düzeyini ‘stratejik ortaklığa’ yükseltecek

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Fico ile Zelenskiy arasındaki söz düellosu sürüyor

Yayınlanma

Slovakya ile Ukrayna arasında, Kiev’in transit Rus gazı anlaşmasını sona erdirmesiyle başlayan gerilim büyüyor.

Pazartesi günü Slovakya Başbakanı Robert Fico, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’e açık bir mektup göndererek kendisini gaz transitinin kesilmesi ve ikili ilişkileri görüşmek üzere Slovakya-Ukrayna sınırı yakınlarında ortak müzakerelere davet etti.

Mektupta Rus gazının transit geçişinin durdurulmasının Ukrayna, Slovakya ve AB’ye “büyük zarar” verdiğini savunan Fico, “Avrupa’da bu pozisyonda yalnız olmadığını” söyledi.

Ayrıca savaşın bir an önce sona erdirilmesi ve barış görüşmelerinin başlatılması çağrısını yineleyen Fico, “savaşta karşılıklı kan dökülmesinin uzatılmasının Ukrayna’nın olası barış görüşmelerindeki konumunu güçlendireceğine inanmadığını” da sözlerine ekledi.

Fico, Ukrayna Başbakanı Denis Şmıhal ile daha önce yapılan görüşmelerin olumlu sonuçlarına dikkat çekti ve Zelenskiy’i Slovak topraklarındaki ortak sınırla ilgili programının taleplerini dikkate alarak “ilk fırsatta” kendisiyle görüşmeye davet etti.

Zelenskiy’in Fico’nun mektubuna yanıtı kısa oldu ve X’teki mesajında mektubu alıntılayarak, “Tamam. Cuma günü Kiev’e gel,” diye yazdı.

Fico, Ukrayna’nın Rus gazını transit geçişinin sona ermesinin Slovakya’nın kendi transit gelirlerini kaybetmesi ve başka yerlerden gaz getirmek için daha fazla ödeme yapması anlamına geldiğini savunarak Ukrayna’yı sözleşmeyi uzatmaya ikna etmeye çalıştı.

Ukrayna’nın transit geçişi sürdürmeyi reddetmesi üzerine Fico, Slovakya’nın Ukrayna’ya elektrik ihracatını “karşılıklı olarak” durdurma ya da Slovakya’daki Ukraynalı savaş mültecilerine yardımı kesme tehditlerine başvurdu.

Zelenskiy, “Putin’in Fico’ya Ukrayna’ya karşı ikinci bir enerji cephesi açması emrini verdiğinin” görüldüğünü ileri sürmüştü.

Fico’nun Ukrayna’nın elektrik şebekesine acil yardımın durdurulmasına yönelik son uyarıları da tartışma konusu.

2003 yılında İtalya, kısmen komşu ülkelerin bir kablo arızasının ardından yeterince hızlı bir şekilde acil durum gücü sağlayamaması nedeniyle ülkenin modern tarihindeki en uzun elektrik kesintisini yaşamıştı.

Slovak başbakanı geçen hafta Brüksel’de, enerji sistemi Rusya tarafından hırpalanan Ukrayna’nın da benzer bir akıbete uğrayabileceğini öne sürdü.

Avrupa Komisyonu ile görüştükten sonra Brüksel’de gazetecilere yaptığı açıklamada Slovakya’nın “Ukrayna’ya 30 dakika içinde [acil] elektrik sağlayabilecek tek ülke olduğunu, aksi takdirde elektrik şebekesinin çökebileceğini” savundu.

Fico, Ukrayna’ya acil durum şebeke yardımının engellenmesini “sert bir karşılıklı önlem” olarak nitelendirdi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English