Amerika
Trump, Pentagon’da kesintilere hazırlanıyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon’da bütçe kesintileri ve yapısal değişiklikler planlıyor. CNN ve NBC News‘in haberine göre, bölgesel komutanlıkların sayısı azaltılacak, bazı birimler lağvedilecek ve Japonya’daki askeri varlığın genişletilmesi planları iptal edilecek. Başkan Donald Trump’ın, Kongre ile koordinasyon sağlamadan bu değişiklikleri yapma yetkisi tartışmalı olsa da, Pentagon bütçesinde yıllık yüzde 8’lik bir kesinti hedefleniyor.
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth liderliğindeki Pentagon, bütçede ciddi kesintilere gitmeye hazırlanıyor.
CNN ve NBC News‘in kaynaklara ve taslak belgelere dayandırdığı haberlere göre, bu kesintiler bir dizi yapısal değişikliği de beraberinde getirecek.
Değişikliklerin bir kısmı yapısal olacak ve bölgesel komutanlıkların sayısının azaltılması planlanıyor.
Halihazırda altı adet bölgesel komutanlık bulunuyor: Afrika, Merkez (Orta Doğu, Doğu Afrika, Orta Asya), Avrupa, Hint-Pasifik, Kuzey (Kuzey Amerika) ve Güney (Güney Amerika). Planlanan değişiklikler hayata geçirilirse, bu sayı dörde düşürülecek.
Afrika Komutanlığı, Avrupa Komutanlığı ile, Kuzey Komutanlığı ise Güney Komutanlığı ile birleştirilecek.
CNN, bu birleşmelerin beş yıl içinde 330 milyon dolar, NBC News ise bir yılda 270 milyon dolar tasarruf sağlayacağını bildirdi.
Uzay Komutanlığı bütçesinde de kesintiye gidilmesi olası. NBC News‘e göre, bu kesinti füze savunma dairesinin lağvedilmesi veya yeniden yapılandırılmasıyla gerçekleştirilecek.
Bütçe kısıtlamaları, Genelkurmay Müşterek Başkanlığı’nı (JCS) da etkileyebilir.
Müşterek (kuvvetler arası) operasyonların eğitiminden sorumlu dairenin faaliyetlerinin durdurulması öneriliyor.
İstihbarat operasyonlarından sorumlu dairenin (JIOWC) de kapatılması ihtimal dahilinde.
CNN‘e göre, JCS bünyesindeki bu kesintiler, beş yıl içinde bütçeye 1 milyar dolara kadar tasarruf sağlayabilir.
Ayrıca, ABD’nin bazı ülkelerdeki askeri varlığına ilişkin politikasında da değişiklikler planlanıyor.
Bu bağlamda, eski Başkan Joe Biden (2021-2025) yönetimi döneminde geliştirilen, ABD’nin Japonya’daki askeri varlığını genişletme planlarının iptal edilmesi gündemde.
Medyanın incelediği belgeye göre, bu iptal yaklaşık 1,18 milyar dolar tasarruf sağlayacak.
Reuters ajansı, Mart 2024 itibarıyla Japonya’da 54 bin Amerikan askerinin bulunduğunu bildiriyor.
Bir diğer önemli değişiklik ise, ABD’nin, 1949’da NATO’nun kuruluşundan bu yana daima Amerikalı generaller tarafından yürütülen Avrupa Müttefik Kuvvetler Yüksek Komutanlığı görevinden vazgeçmesi olabilir.
NBC‘ye konuşan askeri yetkililer, bu kararın sembolik eksiklikleri olacağını, fakat ABD’nin ittifak içindeki hakimiyetini etkilemeyeceğini belirtiyorlar.
Mevcut komutan General Christopher Cavoli’nin görev süresi yaz sonunda doluyor.
The Hill gazetesinin haberine göre ise, Başkan Donald Trump’ın partisinden olan ve Kongre’deki ilgili komitelerin başkanlığını yürüten Cumhuriyetçiler, bu tür değişikliklerin Kongre ile koordine edilmeden yapılmasına karşı olduklarını vurguladılar.
İçtihatlara dayanan mevzuata göre, Trump’ın daireleri kapatma veya küçültme, ayrıca Kongre tarafından onaylanan finansmanı 45 günden fazla alıkoyma yetkisi bulunmuyor.
Şubat ayının sonunda Hegseth, Pentagon bütçesini beş yıl boyunca her yıl yüzde 8 (farklı kaynaklara göre yaklaşık 50 milyar dolar) azaltma niyetini açıklamıştı.
NPR‘ın haberine göre, bu tedbirler, “insansız hava araçları ve denizaltılardan güney sınırının güçlendirilmesine kadar” 17 alanı etkilemeyecek.
Ayrıca, Çin ile rekabete yönelik programlar da kesintilerden muaf tutulacak.
ABC News‘in verilerine göre, Pentagon genel olarak 50 bin ila 60 bin sivil personeli işten çıkarmayı planlıyor.
Hegseth, kesintilerin milyarder Elon Musk ile bağlantılı Hükümet Verimliliği Dairesi’nin (DOGE) desteğiyle planlandığını söyledi.
Kongre, 2025 mali yılı bütçesinde ulusal savunma için toplam 892,5 milyar dolar ayırdı.
Amerika
Politico, ‘ABD, Rusya’ya enerji yaptırımlarını kaldıracak’ dedi, Rubio yalanladı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Politico dergisinin Beyaz Saray’da Rusya’ya yönelik enerji yaptırımlarının Ukrayna ile barış anlaşması kapsamında kaldırılabileceğine dair bir tartışma yürütüldüğü yönündeki haberini yalanladı. Rubio, bu iddiayı ‘kesinlikle yalan’ olarak nitelendirerek, kendisinin veya Steve Witkoff’un böyle bir görüşme yapmadığını belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Politico dergisinin Beyaz Saray’da Rusya’ya yönelik enerji yaptırımlarının Ukrayna ile barış anlaşması çerçevesinde kaldırılabileceği yönünde tartışma yürütüldüğüne dair haberini yalanladı.
Rubio, X (eski Twitter) hesabından yaptığı açıklamada, söz konusu haberi “kesinlikle yalan” olarak nitelendirdi.
Rubio, X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Bu kesinlikle yalan. Ne Steve Witkoff ne de ben, Ukrayna ile bir anlaşma kapsamında Rusya’ya yönelik yaptırımların kaldırılması hakkında herhangi bir görüşme yapmadık. Bu, gazeteciliğin kötüye kullanılmasıdır. Politico‘nun zerre kadar dürüstlüğü varsa, bu uydurmayı tamamen yalanlayacaklardır,” ifadesini kullandı.
Politico‘nun haberine göre, ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Steve Witkoff’un öncülüğünde Beyaz Saray yönetiminde Kuzey Akım-2 doğalgaz boru hattı ve Rusya’nın Avrupa’daki diğer enerji projelerine yönelik yaptırımların kaldırılması olasılığı tartışılıyor.
Derginin kaynaklarına göre Witkoff, astlarına Rusya’ya yönelik tüm Amerikan enerji yaptırımlarının bir listesini hazırlama talimatı verdi.
Bunun yanı sıra Politico, Witkoff ve Rubio’nun bu konudaki görüşlerinin farklılaştığını, Dışişleri Bakanı’nın bu öneriyi desteklemediğini iddia etti.
Derginin bir kaynağı, durumu değerlendirirken, “Malzemeler toplanmış olsa da, bu fırında pişen bir pasta değil,” yorumunu yaptı.
Habere göre, bu fikir sadece Rubio’nun değil, aynı zamanda Beyaz Saray Enerji Hakimiyeti Konseyi Başkanı Doug Burgum’un da hoşuna gitmiyor.
Burgum, Amerikan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) üreticileri için pazarlar sağlamayı hedeflerken, Witkoff Rusya ile yakınlaşma istiyor.
Fakat Politico‘nun kaynağı, Rusya’nın Avrupa’ya ana enerji tedarikçisi olarak geri dönmesinin Amerikan petrol ve doğalgaz üreticileri için “kan banyosu” olacağı uyarısında bulundu.
Bild ve Financial Times gazetelerinin haberlerine göre ise Moskova ile Washington, Amerikan yatırımcıların katılımıyla doğalgaz boru hattının yeniden faaliyete geçirilmesini görüştü.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, geçen ay yaptığı açıklamada, Kuzey Akım projesinin boru hatlarının onarılması konusunda diyalog yürüttüklerini belirtmişti.
Lavrov, “Şu anda elbette anlaşmazlıklar var. Ancak Avrupa’nın normal enerji tedarikini yeniden sağlama ilgisi, sadece ABD ve Rusya’nın mı ilgisi? Kuzey Akım hakkında konuşmalar sürüyor,” demişti.
Amerika
Scott Bessent, IMF ve Dünya Bankası’nda ‘düzeltmeler’ talep etti

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent çarşamba günü yaptığı açıklamada, Trump yönetiminin Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası’nı yeni bir yöne “itmek” için gücünü kullanacağını söyledi.
Bessent’in açıklamaları Beyaz Saray’ın bu kurumları Trump’ın gündemiyle daha uyumlu hale getirmeye çalışacağına dair en güçlü ipucunu verdi.
Bessent, Uluslararası Finans Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada, “IMF ve Dünya Bankası uluslararası sistemde kritik roller üstleniyorlar. Fakat mevcut durumda yetersiz kalıyorlar,” dedi.
Bakan, bu kurumlara “temel görevlerini yerine getirme kabiliyetlerini engelleyen genişleyen ve odaklanmamış gündemlerinden geri adım atmaları” çağrısında bulundu.
Bessent ayrıca, IMF’yi asli görevlerinden sapmakla suçlayarak, grubun “iklim değişikliği, toplumsal cinsiyet ve sosyal konulardaki çalışmalara orantısız zaman ve kaynak ayırdığını” iddia etti.
“Bugünün IMF’si mezarlıktan geçerken ıslık çalıyor,” diyen Bessent, her iki kurumun gündeminin de küresel iktisadi dengesizliklerin ele alınmasıyla uyumsuz olduğunu iddia etti.
Bessent, “İleriye dönük olarak, Trump yönetimi ABD’nin bu kurumlardaki liderliğini ve etkisini kullanacak ve önemli görevlerini yerine getirmeleri için onları zorlayacaktır,” dedi.
Bessent, ABD’nin ayrıca bu kurumların yönetim ve personelinden gerçek bir ilerleme göstermeleri için hesap verebilir olmalarını talep edeceğini de sözlerine ekledi.
IMF ve Dünya Bankası bu hafta Washington’da küresel liderlerin, maliye bakanlarının ve merkez bankacılarının yıllık toplantıları olan bahar toplantılarına ev sahipliği yapıyor.
Bu yılki toplantılar, Trump yönetiminin ticaret savaşları ve ABD’nin küresel sahneden potansiyel çekilmesinin dünya ekonomisi üzerindeki etkilerine odaklanıyor.
Öte yandan Bessent konuşmasında, yönetim korumacı politikalar izlese de ABD’nin kendisini dışarıda bırakmak değil, küresel ekonomiye dahil olmak istediğini söyledi.
Bessent, “Önce Amerika demek yalnız Amerika demek değildir. Aksine, ticaret ortakları arasında daha derin bir işbirliği ve karşılıklı saygı için bir çağrıdır,” dedi.
Bessent, ABD’nin IMF ve Dünya Bankası da dahil olmak üzere dünya iktisadi sistemiyle angajmanını “iki katına çıkardığını” da savundu.
Amerika
Trump: Ukrayna savaşında Rusya ile anlaştığımızı düşünüyorum

ABD Başkanı Trump, Ukrayna savaşında Rusya ile bir anlaşmaya vardığını düşündüğünü ancak Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile anlaşmanın kendisi için ‘biraz daha zor’ olduğunu belirtti. Trump, Zelenskiy’in Kırım’ın statüsüne ilişkin açıklamalarının barış görüşmelerine zarar verdiğini dile getirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna savaşında Rusya ile anlaşmaya vardığını düşündüğünü ancak Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile anlaşmanın kendisi için “biraz daha zor” olduğunu söyledi.
Trump, 23 Nisan Çarşamba akşamı Beyaz Saray’da basın mensuplarının Ukrayna’daki savaşla ilgili müzakerelerin gidişatına ilişkin sorularını yanıtladı.
Donald Trump, “Rusya ile bir anlaşmamız olduğunu düşünüyorum,” diyerek, “Zelenskiy ile anlaşmamız gerekiyor. Zelenskiy ile daha kolay olacağını düşünmüştüm. Şimdilik biraz daha zor, ama bu normal,” şeklinde konuştu.
Her iki tarafla da anlaşmaya varılacağına inandığını belirten Trump, “Umarım bunu başarırlar,” diye ekledi.
Trump, birkaç saat önce Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in Kiev’in “Kırım’ın işgalini yasal olarak tanımayacağı” yönündeki açıklamasından duyduğu memnuniyetsizliği dile getirmişti.
Donald Trump, kendisine ait sosyal medya platformu Truth Social’dan yaptığı paylaşımda, “Bu açıklama, ile barış görüşmeleri için son derece zararlı, çünkü Kırım yıllar önce Başkan Barack Obama döneminde kaybedildi ve tartışma konusu bile değil,” ifadelerini kullandı.
Hiç kimsenin Ukrayna’dan Kırım’ı Rus toprağı olarak tanımasını talep etmediğini vurgulayan Trump, Zelenskiy’in “savaşa devam etmesi halinde tüm ülkeyi kaybedebileceğini” belirtti.
Aynı günün erken saatlerinde Londra’da, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesine ilişkin İngiltere, Fransa, Almanya ve Ukrayna temsilcilerinin katılımıyla ifstişareler tamamlanmıştı.
Başlangıçta Amerikalı diplomatların da katılması planlanan görüşmelere, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Zelenskiy’in bir gün önce Kiev’de düzenlediği brifingde Kırım hakkında yaptığı “Burası bizim toprağımız, Ukrayna halkının toprağı. Konuşulacak bir şey yok, bu anayasamızın dışında,” şeklindeki açıklamasının ardından Londra’ya gitmekten vazgeçmişti.
Bu gelişmeler yaşanırken, ABD medyası Trump’ın Ukrayna’daki çözüm planının detaylarını ortaya çıkardı. Çok sayıda Amerikan medya kuruluşu, ABD’nin 17 Nisan’da Paris’teki bir toplantıda Ukrayna heyetine Donald Trump’ın gizli planını ilettiğini bildirdi.
Axios haber portalı, The Telegraph gazetesi ve CNN televizyon kanalı, 23 Nisan’da kaynaklara dayandırarak bu planın bazı maddelerini yayımladı.
Haberlere göre, Trump’ın temel teklifi, Kırım’ın Rusya’nın bir parçası olarak tanınması ve Moskova’nın, Şubat 2022’de askeri müdahale başlatmasından sonra Rusya ordusu tarafından kontrol edilen doğu Ukrayna’daki dört oblastın (Lugansk, Donetsk, Herson ve Zaporojye oblastları) toprakları üzerindeki fiili kontrolünü sürdürmesi.
Plan ayrıca Kiev’in Ukrayna’nın NATO üyeliğinden vazgeçmesi yükümlülüğünü içeriyor.
Axios‘a göre bir sayfa uzunluğundaki metinde, Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne “katılabileceği” belirtiliyor.
Aynı zamanda plan, 2014’ten sonra Rusya’ya uygulanan yaptırımların kaldırılmasını ve Rusya Federasyonu ile ABD arasındaki ekonomik işbirliğinin, “özellikle enerji ve sanayi sektörlerinde” genişletilmesini öngörüyor.
The Telegraph gazetesi, Trump’ın yedi maddeden oluşan barış planının “Ukrayna için acı bir ilaç olacağını” belirtiyor.
Gazete, “Ukrayna, ABD’den net güvenlik garantileri almadan toprak kaybedecek,” diye yazmıştı.
-
Söyleşi2 hafta önce
Çin uluslararası sistemi nasıl değerlendiriyor? Şanghay, Hangzhou ve Pekin’den akademisyenlerle özel söyleşi
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’da savaşa hazırlık tam gaz: Fransız askeri haritacılar Romanya’da ne arıyor?
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın gümrük vergileri ticaret savaşını tetikliyor
-
Görüş2 hafta önce
İran-ABD müzakereleri: Maskat görüşmesi ne anlama geliyor?
-
Ortadoğu1 hafta önce
“Suriye ve İsrail normalleşmeye hazırlanıyor” iddiası
-
Dünya Basını1 hafta önce
Trump’ın anti-sosyal devleti
-
Dünya Basını2 hafta önce
Beyaz Saray’da “İran” çekişmesi
-
Dünya Basını1 hafta önce
FT: Xi’nin eli neden Trump’tan daha güçlü?