Bizi Takip Edin

AMERİKA

Trump’a suikast şüphesiyle gözaltına alınan Ryan Routh, Rusya’ya karşı savaşmak için gönüllü olmuş

Yayınlanma

Pazar günü eski ABD Başkanı Donald Trump’a yönelik suikast girişiminin şüphelisi olarak birçok medya haberinde adı geçen Ryan Routh, Şubat 2022’de başlayan savaşın ardından Ukrayna’ya giden binlerce yabancı gönüllüden biriydi.

Financial Times’ın (FT) aktardığına göre Routh, Polonya’nın sınır kasabası Medyka’ya vardığında, Ukrayna Uluslararası Lejyonu’nun ofisine gitti ama burada reddedildi.

Hawaii’den konuşan Routh, FT’ye geçen yıl verdiği bir röportajda, “‘56 yaşındasın, yaşlısın ve hiç tecrüben yok,’ dediler. Öyleyse neden işe almıyor ve koordine etmiyorsunuz?” diye sormuştu.

Pazar günü, kolluk kuvvetleri Florida’daki Trump International Golf Kulübü’nün sınırındaki çalılıklarda saklandığını söyledikleri bir adamı gözaltına aldı. Çalıların arasında AK-47 tarzı dürbünlü bir tüfek, iki sırt çantası ve bir GoPro kamera bulundu. ABD ve uluslararası medya bu kişinin Routh olduğunu duyurdu.

58 yaşındaki Routh’un önceki görüşleri ve siyasi faaliyetleri, ABD başkan adayına yönelik herhangi bir saldırıda olası motivasyona ilişkin ipuçları için inceleniyor.

FBI, Florida’daki olayı “Trump’a suikast girişimi” olarak soruşturuyor

Suikast şüphelisi, Maidan’da çadır kurmuş

Daha önce inşaat sektöründe çalışan ve Hawaii’de yaşayan Routh, Ukrayna güçleri tarafından reddedilmesinin ardından “gönüllüleri koordine etmek üzere” Kiev’e gitti ve başkentin Maidan Meydanı’nda bir çadır kurdu.

Orada sık sık yıldızlı, kırmızı-beyaz-mavi bir tişört giyerken görülen Routh, Ukrayna tarafında savaşan “sivil gönüllüleri” olan her ülke için kontrplaktan bir panoya bayraklar asmıştı.

Routh, “İlk amacım, Ukrayna’yı desteklemek için zamanlarını, enerjilerini ve hayatlarını feda eden yabancı savaşçıları ve yabancıları tanıtmaktı. Onlar için bahçeye bayraklar koymak istedim,” demişti.

Routh ayrıca Kiev’in merkez meydanının etrafına Rusya’ya karşı silahlanan yabancılara 1.200 dolar teklif eden el ilanları astı. El ilanlarındaki iletişim bilgileri kendisine aitti ve o dönemde asker toplayanlar, Ukrayna’nın filizlenmekte olan uluslararası lejyonuyla resmi bir bağlantısı olmadığını söylediler.

Routh, Taliban’dan kaçan Afgan askerlerinin de Ukrayna için savaşmasını istemiş

Routh’u tanıyan ve daha önce bu birimle ilişkisi olan bir kişi, şüphelinin Ukrayna’nın askeri istihbarat müdürlüğü GUR’a bağlı uluslararası lejyonun bir kolu tarafından da geri çevrildiğini söyledi.

Söz konusu kişi Routh’u kendileri ve lejyon için “biraz fazla” olarak tanımladı ve dengesiz davranışlarını gerekçe gösterdi. Ukrayna’nın uluslararası lejyonu yorum yapmayı reddetti.

Geçen sene FT’ye konuşan Routh, Maidan’daki derme çatma anıt ve çadırın yeri konusunda Ukrayna polisi, şehir yetkilileri ve diğerleriyle bir dizi tartışma yaşadıklarını anlatmıştı.

Amerikalı FT’ye verdiği demeçte ayrıca 2021’de Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesinin ardından ülkeden kaçan binlerce Afgan askerinin Kiev’in yanında savaşması için çalıştığını söylemişti.

“Hiçbir şey yapmadan oturan 20.000 Afgan askerimiz var,” diyen Routh, bu askerlerin ‘bu savaşın yıllarca sürmemesi için’ savaşa alınabileceğini söylemişti.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English