Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Uluslararası Af Örgütü İsrail’in “güvenli rota” saldırılarını doğruladı

Yayınlanma

Af Örgütü, sivillere Gazze’nin kuzeyini terk etme baskısı yapan İsrail’in belirlediği “güvenli rotada” 13 Ekim’de düzenlenen saldırıya ait 6 görüntüyü doğrulandıklarını duyurdu.

Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de başlattığı “Aksa Tufanı” operasyonu sonrası İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırıları devam ediyor. İsrail’in saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 2 bin 750 oldu. İsrail ordusu da Gazze Şeridi’ne götürüldüğü tespit edilen esirlerinin sayısının 199’a yükseldiğini, 7 Ekim’den bu yana öldürülen askerlerin sayısının ise 291’e çıktığını duyurdu.

İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada, yabancı uyruklu kişilerin çıkarılması karşılığında Gazze’de ateşkesin sağlandığı ya da buraya insani yardım girişi için anlaşma sağlandığı yönündeki haberler yalanlandı. Hamas da Refah Sınır Kapısı’nın açılacağına ilişkin Mısır’ın herhangi bir şekilde kendileriyle iletişime geçmediğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, “Orta Doğu’da uçurumun eşiğindeyiz” ifadesini kullandığı yazılı açıklamasında İsrail’e Gazze’deki sivillere acil ve engelsiz insani yardım erişimi sağlaması, Hamas’a da rehineleri koşulsuz serbest bırakması çağrısı yaptı.

BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, “Gazze’de artık insani yardım sağlayamadıklarını” duyurdu. Gazze’de su, elektrik ve yakıt olmadığını söyleyen Lazzarini, “UNRWA meslektaşlarım artık Gazze’deki kişilere insani yardım sağlayamıyor” dedi. Lazzarini, “Okullarımıza ve diğer UNRWA tesislerine sığınmak isteyen insanların sayısı çok fazla ve artık bunlarla başa çıkabilecek kapasitemiz yok” diye konuştu. Genel Komiser Lazzarini, yakında bölgede yiyecek ve ilaç da kalmayacağını düşündüğünü söyledi.

“Gazze’de gidilecek güvenli yer yok”

Uluslararası Af Örgütü ise Gazze’nin kuzeyini terk etmek isteyenlerin “güvenli rota” üzerinden oluşturduğu konvoylara yönelik İsrail’in saldırılarıyla ilgili, “Bu, Gazze’deki sivillerin gidecek güvenli hiçbir yeri olmadığının bir başka acımasız örneğidir. Gitseler de gitmeseler de öleceklerinden korkuyorlar” açıklaması yaptı.

Af Örgütü, sivillere Gazze’nin kuzeyini terk etme baskısı yapan İsrail’in belirlediği “güvenli rotada” 13 Ekim’de düzenlenen saldırıya ait 6 görüntüyü doğrulandıklarını da duyurdu.

Mısır: İsrail geçişi kolaylaştırmıyor

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri de insani yardımların Refah Sınır Kapısı’nda beklediğini ancak İsrail’in Gazze tarafına geçişi kolaylaştırmadığını söyledi.

Başkent Kahire’de Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna ile bir araya gelen Şukri, “Mısır’ın Gazze Şeridi’ndeki gerilimi kontrol altına alma çabaları sürüyor” dedi.

Fransız Bakan Colonna da Gazze’de durumun tehlikeli boyutlara ulaştığını ve tüm bölgenin güvenliğini tehdit etmeye başladığını söyledi. Ülkesinin Gazze’deki insani yardım kuruluşlarına 10 milyon avro tahsis ettiğini aktaran Colonna, “İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki kuşatması uluslararası hukukun ihlalidir. Gazze’deki siviller korunmalı ve temel ihtiyaçları karşılanmalı” dedi.

“Felaket” uyarısı

Gazze’deki İçişleri Bakanlığı, İsrail’in yoğun şekilde bombaladığı Gazze Şeridi’nde 1000’den fazla cesedin enkaz altında bulunması nedeniyle çevre felaketi uyarısı yaptı.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “İsrail’in Gazze Şeridi’nde halkımıza yönelik devam eden barbar saldırılarının onuncu gününde, yıkılan evlerin enkazı altında kalan 1000’den fazla şehidin cenazesi nedeniyle insani ve çevre felaketi konusunda uyarıda bulunuyoruz” ifadelerine yer verildi.

Enkaz altındakilerin Sağlık Bakanlığının kaydettiği ölü sayısını önemli ölçüde artıracağına işaret edilen açıklamada, bunun çevre felaketinin ve salgın hastalıkların yayılmasının habercisi olduğu vurgulandı.

“İsrail’in Gazze’yi işgal etmesi büyük hata olur”

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’in Gazze’yi işgal etmesinin büyük hata olacağını belirtti.

Biden, CBS News kanalının “60 Minutes” programına konuk oldu. İsrail’in Gazze’de “savaş kurallarına” uyacağına inandığını söyleyen Biden, böylelikle masum Gazze halkının gıda, su ve ilaçlara erişimi olacağını dile getirdi. Biden, “Şu noktada İsrail’in Gazze’yi işgalini destekler misiniz?” sorusuna, “Bunun büyük bir hata olacağını düşünüyorum. Bana göre, Gazze’de olanlar aşırılıkçı Hamas’la ilgili. Tüm Filistin halkını temsil etmiyor. İsrail’in Gazze’yi işgal etmesi hata olur. Ama girip Hizbullah ve Hamas gibi aşırılıkçıları yok etmesi gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

Hamas’ın tamamen yok edilmesi gerektiğini ancak Filistin yönetimi ve devleti için bir yol olması gerektiğini belirten Biden, “Bu yol, iki devletli çözümdür ve on yıllardır ABD’nin politikası haline gelmiştir. İsrail’in yanında 5 milyon Filistinliye bağımsız bir devlet oluşturacaktır” diye konuştu.

Biden, ABD askerlerinin Orta Doğu’da bir savaşa dahil olma ihtimaline ilişkin, “Bunun gerekli olduğunu düşünmüyorum” diyerek İsrail’e gerekli tüm desteği sağlayacağına söz verdiğini anımsattı.

Son olayların ABD’de güvenlik tehdidini artırıp artırmadığına dair ise Biden, ABD İç Güvenlik Bakanlığı ve Federal Soruşturma Bürosuyla (FBI) bugün bir toplantı yaptığını, güvenlik önlemlerinin artırıldığını kaydetti.

Biden, Gazze’de 2 milyon kişi için insani bir koridor oluşturulması hakkında ise “Bunu istiyoruz. Ekiplerim (İsrail’le) görüşüyor. Güvenli bölge nasıl oluşturabiliriz diye Mısır’la da görüşüyoruz. Bölgedeki çocuk ve kadınları çıkarmak için. Ancak kolay değil” diye konuştu.

Hizbullah ve İran

Hizbullah ve İran’a mesajının ne olduğunun sorulması üzerine ise Biden, “Yapmayın, yapmayın, yapmayın” vurgusunda bulundu. Biden, İran ve Hizbullah’ın gerginliği artıracak adımlardan kaçınması gerektiğine işaret ederek İran’ın Hamas saldırısına dahil olduğu yönünde açık bir delil bulunmadığını söyledi.

Müdahale iddiasına yalanlama

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani de ülkesinin İsrail-Filistin çatışmasına müdahale edeceğine yönelik iddiaları reddetti.

Tesnim Haber Ajansına göre, Kenani’ye, haftalık basın toplantısında ABD medyasında yer alan “saldırıların devam etmesi durumunda İran müdahale edecek” iddialarına soruldu. Kenani, “Biz bu tür açıklamaları (iddiaları) önemsemiyoruz. Gerçek şu ki, Filistin direniş güçlerinin, siyonistlerin süregelen insanlık suçlarına verdikleri karşılıktır. Bu tür uydurma projeler, ABD’nin sorgulamaksızın Gazze halkına saldıran siyonistlere verdiği desteği dünya kamuoyuna izah etme çabasından ibarettir” dedi.

ORTADOĞU

WSJ: ABD’nin İsrail’i dizginleme girişimleri sınırlı sonuç veriyor

Yayınlanma

biden-netanyahu

İran’ın İsrail’e yönelik füze saldırısının ardından İsrail misillemeye hazırlanırken bir yandan da ABD yönetimi ile istişareler sürüyor.

İsrail, İran’a vereceği yanıtın olası sonuçları nedeniyle yapacağını duyurduğu misillemeyi ABD ile koordine etmek istiyor. Savaşın bölgeye yayılmasını istemeyen ABD’nin İsrail’i misillemenin dozajını, bölgesel bir çatışmaya dönüşmeyecek ölçüde ayarlamaya ikna etmeye çalıştığı biliniyor. İsrail ise İran’a nükleer tesisleri hedef almak dahil sert bir yanıt vermek istiyor.

ABD Başkanı Joe Biden, Orta Doğu’da topyekûn bir savaşın önlenip önlenemeyeceğinden emin olup olmadığı sorusu üzerine “Tam kapsamlı bir savaş olacağına inanmıyorum. Bence bundan kaçınabiliriz” dedi. Başkan Biden, olası bir tam kapsamlı savaştan kaçınılabileceğini ancak bunun için “yapılacak çok şey” olduğunu sözlerine ekledi.

Ancak ABD’nin Gazze başta olmak üzere bölgedeki saldırılarında İsrail’i dizginleme girişimlerinin “sınırlı sonuçlar verdiği” iddia ediliyor.

Vali Nasr: ‘İran’ın füze saldırısı riskli ancak hesaplanmış bir hamleydi’

The Wall Street Journal’da yayımlanan haberde uluslararası ilişkiler uzmanları ile bazı eski Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, İsrail’in Gazze’yi işgali ve “soykırımda bulunmasına” karşı ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin tutumunu ele aldı.

Uzmanlar, ABD Başkanı Biden ve yönetiminin İsrail’in Gazze’yi işgali ve “soykırımda bulunmasını” önleme girişimlerinin “sınırlı sonuçlar verdiğine” işaret ederken Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezinin Orta Doğu Programları Direktörü Jon Alterman, “Biden ve Binyamin Netanyahu, birbirlerini tarttılar. Netanyahu sürekli, Biden’ın düşündüğünden daha fazla alana sahip olduğuna karar veriyor gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

Alterman, ABD’nin, İsrail liderliği tarafından “ya bir dırdırcı ya da şu anda gereksinimleri anlamayan bir arka koltuk şoförü olarak görüldüğünü” öne sürdü.

Eski Başkan Donald Trump yönetimi sırasında Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan David Schenker ise 7 Ekim 2023’ün her şeyi değiştirdiğini belirterek, “ABD’nin hassasiyetlerini daha az dikkate alarak kendi güvenlik hedeflerini acımasızca takip edecek yeni bir İsrail’le karşı karşıyayız” değerlendirmesinde bulundu.

Netanyahu’nun misilleme için ABD ile koordinasyon arayışı

“Tahran’a yönelik saldırıyı dizginliyor gibi görünmek istemiyor”

Amerikalı yetkililerin Lübnan’daki İsrail-Hizbullah çatışmasının tırmanmasını engellemeye çalıştığını kaydeden uzmanlar, bunun İran’ı da işin içine çekeceği ve ABD’yi askeri olarak daha derin müdahaleye zorlayacağı endişesinden kaynaklandığını ifade etti.

Uzmanlar, Biden yönetiminin, İsrail’in Hizbullah’a vurduğu darbelerden memnun olmadığı ancak başkanlık seçimlerine bir ay kala Tahran’a yönelik bir saldırıyı dizginliyor görünmeye de hevesli bulunmadığı görüşünü paylaştı.

ABD Dışişleri Bakanlığının eski Orta Doğu yetkililerinden Aaron David Miller da yaklaşan başkanlık seçimleri öncesi İsrail’in özellikle de İran’ın dahil olacağı cephede savaşa girmesi için bastıracak herhangi bir Amerikalı yetkilinin olamayacağını savundu.

Le Figaro: Biden, Orta Doğu’da kontrolü kaybediyor

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İran lideri Hamaney’den “birlik” çağrısı: İsrail’in akıl almaz suçlarına en hafif yanıtı verdik

Yayınlanma

İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, ülkesinin 1 Ekim’de İsrail’e düzenlediği füze saldırısının “meşru müdafaa” kapsamında gerçekleştirildiğini söyledi.

İran lideri Hamaney, 4 yıl aradan sonra ilk kez başkent Tahran’da cuma namazı kıldırdı.

Tahran’ın İmam Humeyni Büyük Musalla Camisi’nde üst düzey siyasi ve askeri yetkililer ile birlikte on binlerce kişinin katılımıyla kılınan namaz öncesi 27 Eylül’de İsrail’in Beyrut’a saldırısında hayatını kaybeden Hasan Nasrallah için de anma töreni düzenlendi.

Namaz öncesi okuduğu hutbede gündemdeki meseleleri değerlendiren Hamaney, İsrail’in suçları karşısında ülkesinin İsrail’e düzenlediği füze saldırılarının “meşru müdafaa” çerçevesinde uygulandığını söyledi, “Silahlı kuvvetlerimizin eylemi işgalci siyonist rejime karşı verebileceğimiz en hafif cezaydı. İşledikleri akıl almaz suçlar karşısında bu kana susamış kuduz köpeğe karşı verebileceğimiz en hafif yanıtı verdik” dedi. İran lideri, ülkesinin muhtemel karşı saldırılara cevap vermekte tereddüt etmeyeceğini ve anında karşılık vereceğini ifade etti.

Hamas’ın İsrail’e 7 Ekim 2023’te düzenlediği “Aksa Tufanı” adı verilen saldırılara işaret eden Hamaney, Filistinlilerin İsrail’e karşı saldırılarının “tamamen meşru” olduğunu belirtti.

İran basınının aktardığına göre Hamaney özetle şu mesajları verdi:

  • Düşmanların siyaseti böl-yönet’tir. Bu politikaları Müslüman ülkelerde çeşitli şekillerde uyguladılar ama bugün milletler uyandı. Bugün İslam ve Müslüman, düşmanların bu oyununa galip geleceği gündür.
  • İran’ın düşmanı Filistin’in, Lübnan’ın, Irak’ın, Mısır’ın, Suriye’nin ve Yemen’in düşmanıdır. Yüzleri farklı ama düşman aynı. Bazılarında psikolojik savaş uyguluyorlar, bazılarında ekonomik savaş, bazılarında bomba yağdırıyorlar, bazen de gülümsemeyle bunu yapıyorlar. Düşman her yerde özel bir yöntemle çalışıyor ama komuta odası bir yerde ve oradan emir alıyorlar. Düşman başarılı olursa başka ülkelere de saldıracak. Bu, bütün İslam dünyası için çok ciddi bir alarm. Birlik olmalıyız. Bugün Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize dayanışma göstermeliyiz.
  • Filistin milletinin, topraklarını işgal eden, hayatlarını alt üst eden düşmanın karşısında durma hakkı vardır. Filistinlilerin savunması meşrudur ve onlara yardım etmek de meşrudur.
  • Seyyid Hasan Nasrallah’ın cismi aramızdan ayrıldı ama onun gerçek kişiliği, ruhu, yolu ve etkileyici sesi hala aramızda ve öyle de kalacak. O, baskıcı ve yağmacı şeytanlar karşısında direnişin sembolüydü. Onun etkisi Lübnan’ı, İran’ı ve Arap ülkelerini aştı, şimdi onun şehadetiyle bu nüfuz daha da artacaktır.
  • Siyonistler ve Amerikalılar boş hayaller peşindeler. İsrail’in şuursuz rejimi zorla ayakta duruyor. ABD onları savunduğu sürece varlar ama Allah’ın izni ile yok olup gidecekler. Lübnan’ı işgal etmek için milyarlarca dolar harcadılar. Bu desteğe rağmen küçük bir mücahit grup onları engelledi. Asla Hamas ve Hizbullah’a galip gelemediler. Siyonist rejim galip gelemeyeceğini anladı.
  • Bugün bölgedeki direniş, yiğitlerinin şehadetleriyle geriye gitmeyecektir. Gazze’deki direniş bütün dünyayı hayrete düşürdü; İslam’ın onurunu ve haysiyetini gösterdi. Karşımızda ne kadar şer güçleri olsa da aslı Gazzeliler geri adım atmıyor.
  • Lübnan halkı, sizler birer kahramansınız. Bu korkak düşman, Hizbullah’ın ve Hamas’ın varlığını asla bitiremeyecek. Allah yolunda savaşımız sürecek. Bizler zafere yakınız ama onlar suikastlarla yıkarak ve sivilleri öldürerek hedeflerine ulaşacaklarını zannediyor.
  • Alçak ve çaresiz düşman Hizbullah’ın, Hamas’ın, İslami Cihad’ın ve Allah yolunda çalışan diğer mücadeleci örgütlerin sağlam yapısına ciddi zarar veremediği için terörü, yıkımı, sivillerin bombalanmasını ve öldürülmesini, silahsız insanlara acı çektirmeyi zaferinin bir işareti olarak görüyor.
  • Bu suçların sonucu, öfkenin yoğunlaşması ve insanların motivasyonunun artması, canlarını feda eden yiğitlerin, komutanların ve liderlerin daha da öne çıkması ve kan emicilerin rezil varlığının sahneden silinmesi olacaktır.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail “karada” ilerleyemiyor

Yayınlanma

Lübnan’ın güneyindeki çatışmalarda 17 İsrail askerinin öldürüldüğünü duyuran Hizbullah bu sabah İsrail’in kuzeyinde Hayfa yakınlarında bulunan Krayot bölgesini çok sayıda roketle hedef aldığını açıkladı.

İsrail’in Lübnan’ın güneyini işgal edeceğini duyurmasından sonra sınırda zaman zaman çatışmalar yaşanıyor. İsrail ordusu bugüne kadar Lübnan sınırında henüz kayda değer bir ilerleme sağlayamadı.

Hizbullah, Lübnan’ın güneyindeki çatışmalarda 17 İsrail askerinin öldürüldüğünü duyurdu. İsrail ordusu ise kara saldırılarının başladığı 30 Eylül’den bu yana Lübnan’daki çatışmalarda 9 askerinin öldürüldüğünü açıklamıştı.

Öte yandan Hizbullah’tan yapılan açıklamada, Hayfa kentinin kuzeyindeki Krayot bölgesinin çok sayıda roketle vurulduğu belirtildi. İsrail basını da İsrail’in kuzeyindeki sınır kasabalarında sirenlerin çaldığını duyurdu.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada da Lübnan’dan ​​​​​​​20 roketin atıldığının gözlemlendiği, bunların çoğuna müdahale edildiği diğerlerinin de açık araziye düştüğü ifade edildi.

Lübnan sınırına yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta kalan Hayfa sahil kenti İsrail’in en önemli sanayi ve ticaret kentlerinden biri olarak öne çıkıyor.

İsrail ise bir yandan Lübnan’a karadan girmeye çalışırken diğer yandan başkent Beyrut yakınlarında Hizbullah’a aile olduğunu iddia ettiği hedeflere yoğun hava saldırısı düzenliyor. Ayrıca Hizbullah’ın ikmal hattını kesmek için Suriye’deki hedefleri de vuruyor. Bu kapsamda İsrail’in Lübnan-Suriye sınırındaki El-Masna Sınır Kapısı’na hava saldırısı düzenlediği belirtildi. Saldırıda, Lübnan’ın başkenti Beyrut ve Suriye’nin başkenti Şam arasındaki yolun da kesintiye uğradığı aktarılırken, ölen ya da yaralanan olup olmadığı konusunda bilgiye yer verilmedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English