ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze’yi kontrol altına alma ve Filistinlileri komşu ülkelere yerleştirme planını hızla reddeden Arap devletleri, bu fikre karşı diplomatik bir karşı hamle üzerinde anlaşmaya çalışıyor.
Ancak Reuters’ın kaynaklara dayandırdığı habere göre, Arap ülkeleri henüz Gazze için alternatif bir plan geliştirebilmiş değil. Özellikle Gazze’nin yeniden inşası için 50 milyar dolardan fazla olduğu tahmin edilen maliyetin nasıl karşılanacağı veya bölgenin kim tarafından yönetileceği gibi kritik meseleler hala netleşmedi.
Bugün Körfez ülkeleri ile Mısır ve Ürdün Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bir araya gelecekler Suudi Arabistan yetkilileri, toplantının “yakın kardeşlik ilişkileri çerçevesinde gayri resmi bir görüşme” olduğunu açıkladı. Ancak Reuters’a konuşan kaynaklar, toplantının ana gündeminin, Trump’ın Gazze’deki Filistinlileri “temizleyerek” çoğunu Ürdün ve Mısır’a yerleştirme planına karşı alınacak ortak önlemler olduğunu belirtti.
Witkoff, Trump’ın damadıyla Gazze planı hazırlayacak
Mısır’ın önerisi, üç yıl içinde Gazze’nin yeniden inşası için 20 milyar dolarlık bir fon oluşturulmasını öngörüyor. Büyük ölçüde zengin Körfez ve Arap ülkelerinin katkı sağlaması beklenen bu fonla ilgili henüz net bir taahhüt verilmiş değil.
Gazze müzakerelerinde yer alan bir yetkili Reuters’a yaptığı açıklamada “Detaylar net değil ve paydaşlar arasında planın ne içerdiği konusunda kafa karışıklığı var” dedi. Suudi Arabistan kraliyet sarayına yakın bir kaynak da Reuters’a yaptığı açıklamada görüşmeler öncesinde herhangi bir teklifin kesinleşmediğini söyledi.
Arap Birliği’nin 4 Mart’ta Kahire’de yapacağı acil toplantı öncesinde Arap liderlerin Trump’ın planına karşı bir alternatif üzerinde uzlaşıp uzlaşamayacakları belirsizliğini koruyor.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, uluslararası topluma çağrıda bulunarak Filistinlileri yerlerinden etmeden Gazze’nin yeniden inşası için bir plan geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
“Trump’ın Rivierası”na karşı Mısır’ın yeniden inşa planı
Filistinliler ve bölgedeki birçok ülke, Trump’ın önerisinin bölgeyi istikrarsızlaştıracağından ve 1948’de İsrail Devleti’nin kuruluşu sırasında yaşanan “Nakbe”nin (Büyük Felaket) tekrarına yol açacağından endişe duyuyor.
1948’de yaklaşık 800 bin Filistinli evlerinden ve köylerinden kaçmak veya zorla göç etmek zorunda kaldı. Birçoğu Ürdün, Lübnan, Suriye’deki mülteci kamplarına ve Gazze, Batı Şeria ile Doğu Kudüs’e yerleşti. Bugün hâlâ milyonlarca Filistinli mülteci olarak yaşamını sürdürüyor.
Filistinliler, bazı Arap ülkelerinde ayrımcılığa maruz kaldıklarını ve Arap devletleri tarafından terk edildiklerini sıkça dile getiriyor. Ancak Arap devletleri, Filistin davasını ilerletmek için ellerinden geleni yaptıklarını savunuyor.
Bu durum özellikle Mısır ve Ürdün için büyük bir risk taşıyor. Sisi, ülkesine büyük sayıda Filistinlinin gelmesi durumunda, bunlar arasında güvenlik tehdidi olarak gördüğü Hamas üyelerinin de bulunacağından endişe duyuyor.
Kalabalık bir Filistinli nüfusu barındıran Ürdün ise planının radikalizmi körükleyerek Orta Doğu’yu istikrarsızlaştıracağından, İsrail ile olan barış anlaşmasını tehlikeye atacağından ve hatta ülkenin varlığını riske sokacağından korkuyor.
Plan ayrıca, İsrail’in sağcı kesimlerinde uzun süredir dile getirilen hem Batı Şeria hem Gazze’den kitlesel göçlerle “Ürdün’ün alternatif bir Filistin devleti olması” fikrini anımsatıyor.
Öte yandan, Mısır ve Ürdün gibi ülkeler ABD’nin mali ve askeri desteğine bağımlı durumda ve Körfez ülkeleri de güvenlik açısından Washington’a ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle, Trump’a karşı sert bir tavır almaları kolay görünmüyor.
Filistin müzakerelerine dahil olan bir yetkiliye göre, Ürdün veya Birleşmiş Milletler gibi kilit aktörler, Sisi’nin sunması beklenen önerinin oluşturulmasına dahil edilmedi ve Gazze’nin nasıl yönetileceği konusunda hala bir netlik bulunmuyor.
Hamas’ın gelecekteki rolü gibi hassas konuların kamuya açık açıklamalarda ele alınması beklenmiyor. Mart ayında Kahire’de düzenlenecek Arap Birliği zirvesinde daha kapsamlı bir siyasi ve ekonomik çerçevenin sunulması planlanıyor.
Mısır’ın önerisi, Gazze’yi yönetmek için ulusal bir komite oluşturulmasını ve Körfez ülkeleri, diğer yabancı devletler, ABD ve finans kuruluşlarından sağlanacak fonlarla yeniden inşa sürecinin yürütülmesini öngörüyor. Konuya hâkim iki Mısırlı yetkiliye göre, bu öneriler henüz sadece fikir aşamasında ve uygulanabilmesi için Arap ülkeleri arasında koordinasyon ve finansman taahhütleri gerektiriyor.
Finansman taahhütleri, herhangi bir alternatifin Trump tarafından kabul edilebilir hale gelmesi için kritik öneme sahip. Ancak petrol üreticisi Körfez ülkeleri, Gazze’nin yeniden inşasını finanse etmek konusunda temkinli davranıyor.
20 milyar dolar Trump’ı Gazze planından vazgeçirecek mi?
Öte yandan Filistin Yönetimi’nin Gazze yönetimine ilişkin önerisinin de Cuma günü sunulması bekleniyor. Bu öneriye göre, Gazze valisi olarak görev yapacak yeni bir başbakan yardımcısı atanacak ve doğrudan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a bağlı olacak.
Ancak Kahire, farklı bir plan öneriyor. Buna göre, tarafsız teknokratlardan oluşan bir komite Gazze’deki sınır kapıları, kamu hizmetleri ve yeniden inşa sürecini yönetecek.
Ancak Hamas, Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı’nın, Filistin halkının yararı için Hamas’ın yönetimden tamamen çekilmesi gerektiği yönündeki açıklamalarına tepki gösterdi. Hamas, birçok görüşmede Gazze’nin siyasi ve idari yönetimi konusunda esneklik gösterdiğini söyledi.
Filistin-Körfez ilişkileri üzerine çalışan Suudi analist Aziz Alghashian, “Artık Arap ülkelerinin somut bir plan ortaya koyması gerekiyor ve Trump’ın önerisinin ardından bu mesele çok daha büyük bir önem kazandı” dedi.