Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

3 İsrailli rehine ve 5 Tayland vatandaşı serbest bırakıldı

Yayınlanma

Esir takasının üçüncü turunda, Gazze’deki 3 İsrailli rehine ile 5 Tayland vatandaşı esir de serbest bırakıldı.

Hamas ile İsrail arasındaki esir takasının üçüncü turunda, Gazze’deki 3 İsrailli rehine Uluslararası Kızılhaç ekiplerine teslim edildi.

Esir takasının üçüncü turunda, Gazze Şeridi’ndeki İsrailli kadın asker esirlerden Agam Berger ile ikinci tur sonrası krize neden olan Arbel Yehud ve 80 yaşındaki sivil esir Gadi Moses ile 5 Tayland vatandaşı rehine de serbest bırakıldı.

İsrailli kadın asker rehine Berger, Gazze Şeridi’ndeki Cibaliya kentinde Kızılhaç ekiplerine asker üniformasıyla teslim edildi ve İsrail’e ulaştı.

Yehud ve Moses ile 5 Tayland vatandaşından oluşan 7 esir rehine ise Han Yunus kentinde Hamas’ın Gazze’deki öldürülen lideri Yahya Sinvar’ın evinin bulunduğu bölgede yoğun kalabalık eşliğinde Kızılhaç ekiplerine teslim edildi.

İsrail ordusu, 2’si İsrailli, 5’i yabancı 7 rehinenin Gazze’de Kızılhaç tarafından teslim alınarak yola çıktığını açıkladı.

Serbest bırakılan 3 İsrailli rehineye karşılık, 110 Filistinli rehine serbest bırakılacak. Söz konusu 110 Filistinli rehinenin 30’unu çocuk, 32’sini müebbet hapis ve 48’ini de ağır hapis cezasına çarptırılan isimler oluşturuyor.

Hamas ile İsrail arasındaki esir takasının ilk iki turunda Gazze’deki 7 İsrailli esir ile İsrail hapishanelerindeki 290 Filistinli esir serbest bırakılmıştı.

ORTADOĞU

Witkoff, Trump’ın damadıyla Gazze planı hazırlayacak

Yayınlanma

witkoff

Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi, emlak sektöründen isimlerle Gazze’nin yeniden inşası için zirve düzenlemeyi planlıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Trump’ın damadı ve eski danışmanı Jared Kushner ile birlikte emlak sektörü temsilcilerini bir araya getirerek Gazze’nin yeniden inşası için bir plan oluşturmayı tartıştıklarını açıkladı.

Suudi Arabistan’ın varlık fonu tarafından desteklenen ve iş dünyasından yöneticilerin bir araya geldiği Miami’deki FII Priority konferansında Kushner ile sohbet eden Witkoff, “Dünyanın her yerinden insanları bir araya getirmekten, planlamacıları, geliştiricileri ve mimarları bir araya getirmekten, fikirler hakkında konuşmaktan bahsediyoruz” dedi.

Bu ayın başlarında Trump, “ABD, Gazze Şeridi’ni ele alacak ve burayı Orta Doğu’nun Rivierası’na dönüştürecek” açıklamasını yapmış, Gazze’de yaşayanların bölgeyi terk ederek komşu Arap ülkelerine yerleşmesi gerektiğini savunmuştu. Ancak Arap liderler bu öneriyi sert bir dille reddetti.

Trump’ın açıklamaları Orta Doğu ve Avrupa’da büyük tepki çekerken, birçok ülke Filistinlilerin Gazze’den zorla çıkarılmasının uluslararası hukuka göre yasadışı olduğunu ve bunun etnik temizlik anlamına geldiğini belirtti.

Beyaz Saray’da zirve planı

Wall Street Journal’ın (WSJ) konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, Witkoff, Beyaz Saray’da bir zirve düzenlemeyi ve burada emlak geliştiricileri ile iş dünyasından isimleri bir araya getirerek Gazze’nin yeniden inşası için ilk adımı atmayı planlıyor. Ancak zirve henüz planlama aşamasında ve birçok belirsizlik içeriyor. En büyük soru işaretleri arasında inşaatın nereden başlayacağı, enkazın nasıl temizleneceği ve bölgede yaşayan halkın durumu yer alıyor.

Zirvenin, büyük vinçler ve gösterişli inşaat ekipmanlarının sergilendiği bir etkinlik şeklinde düzenlenebileceği belirtiliyor. Aynı zamanda şirketlerin, bölgede bulunan patlamamış bombalar, tüneller ve yerinden edilmek istemeyen insanlar gibi potansiyel zorluklarla nasıl başa çıkacaklarını açıklamaları bekleniyor.

“Gazze’de yaşamak mantıklı değil”

Konferansta konuşan Witkoff, Gazze’nin yaşam için uygun bir yer olmadığını savundu:
“Bugün Gazze’deki yıkımı görmek lazım. Orada 30 bin patlamamış bomba var. Koşullar korkunç. Biri neden orada yaşamak ister, anlamıyorum. Bu bana mantıklı gelmiyor” dedi.

Jared Kushner ise daha önce Gazze’nin kıyı şeridinin “çok değerli bir arazi” olduğunu ve “önce insanların bölgeden çıkarılıp ardından bölgenin temizlenmesi gerektiğini” söylemişti. Kushner, Trump yönetiminde resmi bir görev almayacağını ancak Trump ekibine özel sektörden danışmanlık yapmaya devam ettiğini belirtti.

Witkoff konuşmaları sırasında gayrimenkul geliştirme işini bırakıp Orta Doğu elçiliği görevini üstlenmeye karar verdiğini çünkü Kushner’in kendisini buna ikna ettiğini söyledi.

Trump ve ekibindeki birçok ismin emlak sektöründen gelmesi, Gazze’nin yeniden inşasına ilişkin tartışmalarda da kendini gösterdi. Sahnede yapılan konuşmaların çoğu bu deneyimin altını çizdi.

Örneğin Witkoff, Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes müzakerelerinin, gayrimenkul anlaşmaları gibi yürüdüğünü ancak tarafların aynı masaya oturmayı reddetmesinin süreci zorlaştırdığını söyledi.

Orijinal ateşkes anlaşması Gazze’nin yeniden inşası için üç ila beş yıllık bir plan öngörse de Witkoff bu sürenin gerçekçi olmadığını belirtti: “Bu, beş yılda tamamlanabilecek bir şey değil. Fiziksel olarak imkânsız. Manhattan’da bile bir apartman inşa etmek beş yıl sürüyor.”

Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Dünya Bankası tarafından bu hafta yayımlanan bir rapora göre, Gazze’nin yeniden inşasının önümüzdeki 10 yıl içinde 50 milyar dolardan fazla maliyet gerektirdiği tahmin ediliyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Otobüs patlamaları sonrası İsrail, Batı Şeria saldırılarını artırıyor

Yayınlanma

İsrail, Tel Aviv yakınlarındaki Bat-Yam kentinde 3 otobüste art arda meydana gelen patlamalardan Filistinli grupları sorumlu tuttu. Savunma Bakanı, orduya işgal altındaki Batı Şeria’da başta Tulkerim Mülteci Kampı olmak üzere tüm mülteci kamplarına yönelik saldırıları artırma talimatı verdiğini açıkladı.

Tel Aviv’in güneyindeki Bat-Yam kentinde dün akşam 3 otobüste art arda patlama meydana geldi. Patlamaların ardından metro seferleri durdurulurken yaralı veya can kaybı bildirilmedi. Bat Yam Belediye Başkanı Tzvika Brot, olayın bir “mucize” olduğunu belirterek, “Kimsenin yaralanmamış olması büyük bir şans” dedi.

Söz konusu patlamalarla ilgili polis sözcülüğünden yapılan açıklamada, “Bunun bir saldırı olduğu şüphesi büyüyor, can kaybı yok” ifadeleri kullanıldı.

İsrail polis sözcülüğünden yapılan ayrı bir açıklamada ise patlayıcıların zaman ayarlı olduğu belirtildi. Açıklamada, 2 ayrı otobüste daha patlayıcı tespit edildiği ve imha edilmeleri için ekiplerin çalışma yürüttüğü kaydedildi.

Henüz saldırıyı üstlenen olmazken Hamas’ın askeri kanadına bağlı Tulkerim Taburu, Telegram hesabında şu ifadeleri paylaştı: “Şehitlerimizin intikamını almaktan asla vazgeçmeyeceğiz. İşgal sürdüğü sürece direniş de sürecek.”

İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada ise Başbakan Binyamin Netanyahu’nun patlamalara ilişkin güvenlik toplantısı yapacağı duyuruldu. Netanyahu’nun sözcüsü, “Başbakan Netanyahu, otobüslere bomba yerleştirilmesi olayını son derece ciddiye alıyor ve sert bir yanıt verilmesi için talimat verecek” açıklamasında bulundu.

The Times of Israel’in haberine göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Bat-Yam’da yaşanan patlamaların saldırı girişimi olduğunu iddia etti. Katz, bu nedenle orduya işgal altındaki Batı Şeria’da başta Tulkerim Mülteci Kampı olmak üzere tüm mülteci kamplarına yönelik saldırıları artırma talimatı verdiğini açıkladı. Katz, Filistinli direniş gruplarına yardım ettiğini öne sürdüğü bölge halkını da “Bölge sakinleri ağır bir bedel ödeyecek” diye tehdit etti.

Katz’ın açıklamasından kısa bir süre sonra İsrail ordusu, Batı Şeria’nın bazı bölgelerine girişleri engellediğini duyurdu.

Otobüs saldırıları yeniden mi başlıyor?

Otobüs bombalamaları, İsrail-Filistin çatışmasında on yıllardır görülen bir saldırı yöntemi. Özellikle 2000-2005 yılları arasındaki İkinci İntifada döneminde sıkça yaşanan saldırılar, Hamas ve direniş gruplarının düzenlediği intihar saldırılarıyla ilişkilendiriliyordu.

İsrail medyası, adı açıklanmayan bir güvenlik yetkilisine dayandırdığı haberinde, bombaların asıl hedefinin cuma sabahı iş saatlerindeki yoğunluk olduğunu, ancak yanlışlıkla perşembe akşamı saat 21.00’e ayarlandığını iddia etti.

Olayın ardından ülke genelinde toplu taşıma seferleri durduruldu ve tüm araçlar arandı. İsrail polisi, etkisiz hale getirilen bombanın beş kilogram ağırlığında olduğunu açıkladı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail: Cenazelerden biri rehineye ait değil

Yayınlanma

İsrail dün teslim edilen dört cenaze arasında Shiri Bibas’a ait kalıntıların bulunmadığını duyurdu. Hamas’ın ateşkesi ihlal ettiğini ileri düren İsrail, teslim edilen cenazelerden birinin İsrailli rehineye değil, “kimliği belirsiz bir bedene” ait olduğunu söyledi.

İsrail ordusu, dün teslim edilen cenazelerden birinin 83 yaşındaki Oded Lifschitz’e ait olduğunu hızla doğruladı. Bu sabah yapılan açıklamada ise, diğer cenazelerden ikisinin kaçırıldıkları sırada biri bebek, diğeri dört yaşında olan Kfir ve Ariel Bibas kardeşlere ait olduğu belirlendi. Fakat dördüncü bedenin, çocukların 32 yaşındaki annesi Shiri Bibas’a ait olmadığı açıklandı.

İsrail ordusu yaptığı açıklamada, Hamas’ın ateşkesi ciddi biçimde ihlal ettiğini öne sürdü ve “Hamas’tan Shiri’nin ve tüm rehinelerimizin geri getirilmesini talep ediyoruz” dedi.

Hamas, Gazze’de “İsrail saldırısında ölen 4 İsrailli esirin cenazesini”, ateşkes ve esir takası anlaşması kapsamında Uluslararası Kızılhaç ekiplerine teslim etmişti.

İsrail ateşkes anlaşması kapsamında yüzlerce Filistinli tutukluyu serbest bırakmaya hazırlanıyor. Hamas ise yarın planlanandan önce altı rehineyi serbest bırakacağını açıkladı. Bu adım, geçici ateşkesi kalıcı bir anlaşmaya dönüştürmeye yönelik müzakereleri desteklemeyi hedefliyor.

Ancak Hamas’ın bir rehinenin kalıntıları yerine başka bir ceset teslim etmiş olabileceği yönündeki gelişme, hassas ateşkes sürecini daha da zorlaştırabilir.

Dün yapılan cenaze teslimi, geçen ay başlayan altı haftalık ateşkesin beşinci haftasında gerçekleşti. Kızılhaç’a göre, bu anlaşma kapsamında İsrail, 985 Filistinli tutukluyu serbest bırakırken, Hamas 19 İsrailli rehineyi canlı olarak iade etti.

Serbest bırakılan Filistinlilerin büyük çoğunluğu, İsrail’de yargılanmadan gözaltında tutuluyordu. Bir kısmı ise İsrailli sivilleri öldürmekten hüküm giymişti.

İsrail, savaşın 15 ayı boyunca Gazze’ye insani yardımların girişini büyük ölçüde kısıtlarken, ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana binlerce yardım kamyonunun bölgeye ulaşmasına izin verdi. Son günlerde Gazze’ye mobil evler ve ağır iş makineleri de sevk edilmeye başlandı.

İsrail ile Hamas arasındaki müzakereler, Mısır, Katar ve ABD’nin arabuluculuğunda Kahire’de devam ediyor. Ancak kalıcı bir ateşkes için İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesi ve Hamas’ın elinde kalan yaklaşık 60 rehineyi serbest bırakması gerekiyor.

Öte yandan, İsrail’deki Netanyahu hükümeti, ateşkese şiddetle karşı çıkan aşırı sağcı partilerin desteğine dayanıyor. Bu gruplar, Hamas’a yönelik askeri operasyonların yeniden başlatılması çağrısında bulunuyor.

Hamas, perşembe günü cenazeleri teslim ederken üzerinde “Savaşın yeniden başlaması = Esirlerinizin tabutlarla geri dönmesi” yazılı bir pankart dikkat çekti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English