Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

5 Arap devletinden Suriye’de siyasi çözüm bildirisi

Yayınlanma

Ürdün’ün başkenti Umman’da yapılan Arap devletleri toplantısında Suriye’deki yabancı güçlere “çekilin” çağrısı yapıldı. Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır ve Irak dışişleri bakanlarının imzasıyla çıkan bildiride “Suriye’nin güvenliğini, istikrarını, refahını ve rolünü yeniden tesis edecek şekilde tüm yasadışı yabancı güçlerin buradan çıkışına yol açacak  siyasi bir çözüm” vurgusu yapıldı.

Ürdün’ün ev sahipliğinde, Suriye, Suudi Arabistan, Mısır ve Irak dışişleri bakanları toplantısında, “Suriye’nin toprakları üzerindeki kontrolünü genişletmesi, silahlı ve terörist grupların varlığına verilmesi ve Suriye’nin iç işlerine dış müdahalesini durdurulması” çağrısında bulunuldu.

1 Mayıs tarihli toplantı sonrası beş bakan ortak bildiriye imza attı. Bildiride; “Ürdün, Suudi Arabistan, Irak ve Mısır dışişleri bakanları, Suriye’nin birlik, beraberlik ve egemenliğini koruyan, halkının özlemlerini karşılayan, Suriye’yi terörizmden arındıran ve mültecilerin gönüllü ve güvenli bir şekilde geri dönüşü için uygun koşulların güçlendirilmesine katkıda bulunacak ve Ulusal uzlaşmayı sağlayarak Suriye’nin güvenliğini, istikrarını, refahını ve rolünü yeniden tesis edecek şekilde tüm yasadışı yabancı güçlerin buradan çıkışına yol açacak  siyasi bir çözüm yoluyla, krizin ve krizin neden olduğu ölüm, yıkım ile kardeş Suriye halkının çektiği acıları bölgesel ve uluslararası olumsuz yansımaları sona erdirme önceliğini kaydettiler” ifadesi yer aldı.

Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Sefadi ile Suriye dışişleri bakanı Fasyal Miktad, beşli toplantı öncesi başbaşa görüştüler. Beşli toplantının amacına ilişkin konuşan Ürdün Dışişleri Bakanı, “Bu toplantı, krize çözüm bulmak için Arap liderliğindeki siyasi yolun başlangıcıdır” dedi.

Beş bakanın ortak bildirisinde, Suriye’deki sorunlar insani durum, güvenlik durumu ve siyasi durum olmak üzere üç başlıkta ele alındı. Mültecilerin geri dönüşü konusuna geniş yer buldu. Bildiride; “Mültecilerin ülkelerine gönüllü ve güvenli bir şekilde dönüşleri en önemli önceliktir ve bir an önce uygulanmaya başlanması için adımlar atılmalı” ifadeleri yer buldu.

Bildiride ayrıca mültecilerin dönüşü için uluslararsı iş birliğine şu şekilde vurgu yapıldı.

“Af kararnamelerinde yer almaları da dahil olmak üzere geri dönüşlerini kolaylaştırmak için alacağı önlemlerin açıklanmasıyla birlikte Suriye hükümeti, ilgili Birleşmiş Milletler organları ile koordinasyon halinde, Arap ve uluslararası katkıları sağlamayı düşünmek amacıyla, mülteci dönüşü alanlarında sağlanan kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi için gerekli ihtiyaçları belirlemeye başlayacaktır.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail Meclisi, ülke tarihinin en yüksek yıllık bütçesini onayladı

Yayınlanma

İsrail Meclisi Knesset

Haaretz gazetesinin haberine göre, Knesset’te yapılan oturumda 31 Mart’a kadar kabul edilmemesi durumunda Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin dağılmasına neden olacak yıllık bütçe onaylandı.

Oturumların ardından 755 milyar yeni İsrail şekeli (yaklaşık 205 milyar dolar) değerindeki 2025 yılı bütçesi 120 sandalyeli Meclisin onayına sunuldu.

Oylamada, 52 hayır oyuna karşılık 66 evetle 2025 bütçesi kabul edildi.

En büyük pay savunmaya

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 15 ay boyunca düzenlediği ve 18 Mart itibarıyla tekrar başlattığı saldırılar kabul edilen 2025 yılı bütçesine ağır bir yük oluşturuyor.

Haaretz gazetesinin haberinde, toplamda 755 milyar şekel tutarındaki bütçenin 110 milyar şekelinin savunma bütçesine ayrılacağı bildirildi.

İsrail devlet televizyonu KAN ise savunma bütçesinin ardından 92 milyar şekel (yaklaşık 25 milyar dolar) ile en büyük ikinci bütçenin Eğitim Bakanlığına ait olduğunu ve onu 60 milyar şekel ile (16 milyar dolar) Sağlık Bakanlığının izlediğini kaydetti.

Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise bütçe oylaması için toplanan Meclise hitap ederek, “Bugün geçirdiğimiz devlet bütçesi, hem cephede hem iç cephede, zafere kadar savaşın tüm ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Hepimiz bu bütçeye büyük bir görev ve sorumluluk duygusuyla yaklaştık” ifadelerini kullandı.

İsrail’in şimdiye kadar gördüğü en uzun ve en yüksek maliyetli “savaşın” içinde olduğunu belirten Smotrich, bütçenin ana odağında yedek askerler ve ailelerine yüksek destek ile Lübnan ve Gazze Şeridi sınırındaki bölgelerde inşaat ve kalkınma yatırımları olduğunu belirtti.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Katz: İstediğim yolla talimat veririm

Yayınlanma

İsrael Katz

İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz ile Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir arasında ordu hiyerarşisine ilişkin yeni bir gerilim patlak verdi. Zamir’in önceki gece kamuoyuna yaptığı açıklamada, “medya aracılığıyla talimat almadığını” söylemesine yanıt veren Katz, Zamir’in yanıtını “gereksiz ve uygunsuz” olarak niteledi ve Genelkurmay Başkanı’na “uygun gördüğü herhangi bir yolla” talimat verebileceğini savundu.

Tartışmanın fitilini ateşleyen olay, 7 Ekim baskınında Gazze Tümeni’nin sorumluluğunu soruşturan subay Tuğgeneral (res.) Oren Solomon’un yedek görevden alınması ve “ciddi” operasyonel güvenlik ihlalleri iddiasıyla Askeri Polis tarafından soruşturmaya tabi tutulması oldu.

Sert güvenlik politikaları savunan “HaBithonistim” grubunun bir üyesi olan Solomon, yakın çevresine, soruşturmada Genelkurmay seviyesinde hatalar tespit ettiği için görevden alındığını düşündüğünü söyledi. Ayrıca, Savunma Bakanı Katz ve Başbakan Binyamin Netanyahu’ya bir mektup göndererek, ordunun yürüttüğü soruşturmanın üzerinin örtülmeye çalışıldığını iddia etti.

Katz, dün gece yaptığı açıklamada Solomon ile görüşmek istediğini belirtti ve Askeri Başsavcılığın yürüttüğü sürecin incelenmesi için Genelkurmay Başkanı Zamir’e çağrıda bulundu. Ancak Zamir, medya aracılığıyla talimat almadığını vurgulayarak, soruşturmanın arkasında durduğunu ve bunun Solomon’un yürüttüğü 7 Ekim soruşturmasıyla bağlantılı olmadığını ifade etti.

Katz ise bu sabah yaptığı açıklamada, “kamuoyunun ilgisi nedeniyle medyaya açıklama yapılmadan önce, Genelkurmay Başkanı’na doğrudan talimat verildiğini” ve bunun soruşturmayı etkileme amacı taşımadığını söyledi. Katz, Zamir’in açıklamasının bu bağlamda “uygunsuz” olduğunu ifade etti.

Katz ayrıca, medyada konuya ilişkin yapılan tartışmaların artık sonlandırılması gerektiğini belirterek, meselenin bundan sonra “başka yollarla” ele alınacağını kaydetti.

İsrail’de yargı ve güvenlik kurumlarıyla hükümet arasında yaşanan gerilimler, devletin temel denge ve denetleme mekanizmalarının ciddi bir kriz içinde olduğunu gösteriyor. Genelkurmay Başkanlığı’na Eyal Zamir’in atanması, selefi Herzi Halevi’nin hükümet baskısı altında istifa etmesiyle birlikte, Netanyahu’nun ordu üzerindeki kontrolünü artırma çabasının bir parçası olarak yorumlanmıştı. Ancak Zamir’in, Savunma Bakanı Katz’a medya aracılığıyla açıkça karşı çıkması, güvenlik kurumlarının siyasi müdahaleye karşı direnç göstermeye devam ettiğini ortaya koyuyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

“Mısır’ın yeni ateşkes önerisine Hamas onay verdi”

Yayınlanma

Mısır’ın sunduğu yeni ateşkes planı kapsamında Hamas’ın, aralarında hayatta kalan son Amerikalı rehinenin de bulunduğu beş rehineyi kademeli olarak serbest bırakmayı kabul ettiği belirtildi.

Haaretz’in Katar merkezli Al-Araby Al-Jadeed gazetesinden aktardığına göre plan hakkında bilgi sahibi bir kaynak, Mısır’ın pazartesi günü yeni bir ateşkes teklifi sunduğunu söyledi. Teklife göre, Hamas beş rehineyi aşamalı olarak serbest bırakacak ve geriye kalan rehinelerle ilgili bilgi verecek. Bu adımlar karşılığında ise derhal ateşkes sağlanması öngörülüyor.

Habere göre Mısırlı arabulucular, ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesini de kapsayan daha kapsamlı görüşmelerin yapılmasını önerdi. Kaynak, Mısır’ın bu süreci yalnızca ABD’nin garanti vermesi durumunda yürütmek istediğini vurguladı.

Gazete’nin Mısırlı kaynaklara dayandırdığı bilgiye göre Hamas her 10 günde bir rehine serbest bırakmak koşuluyla toplam beş rehineyi 50 günlük bir ateşkes karşılığında serbest bırakmayı kabul etti. Bu süre, kalan rehinelerin iadesi ve İsrail ordusunun Gazze’den çekilmesiyle ilgili daha geniş müzakereler için bir zemin oluşturacak.

Söz konusu planın Hamas tarafından desteklendiğini ileri süren gazeteye göre plan henüz resmi olarak İsrail tarafına sunulmadı. Ancak İsrailli kaynaklar, bu planın varlığından haberdar olduklarını belirtti.

Ancak İsrail’in Hamas’ın elinde bulunduğu tahmin edilen rehinelerin yaklaşık yarısı olan 11 rehinenin serbest bırakılmasında ısrar ettiği belirtiliyor. Haaretz’e konuşan İsrailli bir yetkili, bu talebin halen geçerli olduğunu aktardı.

Hamas kaynakları ise İsrail’in tutumunun yakında değişmesini beklediklerini söylüyor.

Mısır’ın son planı, ABD’nin Doha’daki müzakerelere katılan Orta Doğu Temsilcisi Steve Witkoff tarafından kısa süre önce hazırlanan öneriye dayanıyor. Planın temel maddeleri arasında, aralarında İsrail ordusu mensubu ve hayatta kalan son Amerikalı rehine Edan Alexander’ın da olduğu beş rehinenin serbest bırakılması ve rehinelerin sağlık durumlarına ilişkin İsrail’e bilgi verilmesi yer alıyor. Karşılığında ise İsrail’in Gazze’ye insani yardım girişine izin vermesi ve saldırılarını durdurması öngörülüyor.

Reuters’ın dün servis ettiği, geçen hafta Mısır tarafından sunulan farklı bir öneriye göre de Hamas elindeki tüm rehineleri müzakerelerin sonunda serbest bırakacak, buna karşılık ABD garantisi altında İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesi için bir takvimin belirlenecek. Bu öneriye göre Hamas, her hafta beş rehine serbest bırakacak. Aynı zamanda İsrail, ocak ayındaki ateşkesin ikinci aşamasını uygulamaya koyacak.

Reuters’ın haberine göre, ABD ve Hamas bu öneriye onay verdi, ancak İsrail henüz resmi bir yanıt vermedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English