Bizi Takip Edin

Avrupa

Türkiye, İngilizlerin Ukrayna’ya verdiği gemilerin Boğazlardan geçişine izin vermedi

Yayınlanma

Türkiye, Möntrö Boğazlar Sözleşmesine dayanarak, Birleşik Krallık’ın Ukrayna’ya gönderdiği iki mayın tarama gemisinin Boğazlardan geçişine izin vermedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, NATO üyesi Türkiye’nin, Ukrayna’daki savaş devam ettiği sürece gemilerin İstanbul ve Çanakkale boğazlarını kullanmasına izin vermeyeceğini müttefiklerine bildirdiğini belirtti.

Londra geçen ay yaptığı açıklamada, Rusya ile savaşında Ukrayna’nın deniz operasyonlarını güçlendirmeye yardımcı olmak için iki Kraliyet Donanması mayın avlama gemisini Ukrayna’ya devredeceğini söylemişti.

The Times’ta yer alan habere göre, İngiliz Savunma Bakanlığı bunun bir sorun olabileceğini uzun zamandır biliyor ve gemileri Ukrayna’ya götürmenin başka bir yolunu bulmak alternatif arıyordu. Fakat askeri personel gemilerin büyüklüğü göz önüne alındığında bir çözüm bulamadı.

Bir Başbakanlık kaynağına göre bu, hükümetin gemilerin savaş sonrasına kadar Ukrayna’ya ulaşmayacağını özel olarak kabul ettiği anlamına geliyor. Girişime doğrudan dahil olan ikinci bir kaynak, “Tek gerçek, [gemilerin] oturup beklemek zorunda olmaları,” dedi.

Öte yandan habere göre İngilizler, Montrö Sözleşmesinin Ukrayna’ya Rusya’dan daha fazla fayda sağladığını, çünkü Rusya’nın Karadeniz’e yeni savaş gemileri gönderemeyeceği ve dolayısıyla batık gemilerin yerini alamayacağı anlamına geldiğini öne sürdüler.

Kiev, mayın avcılarının savaş sırasında Karadeniz’e atılan yüzlerce deniz mayınının temizlenmesine yardım etmesini istiyor. Böylece tahıl ihracatını yerine getiren sivil gemilere güvenli geçiş sağlayabileceğini de ileri sürüyordu.

Ukraynalı bir askeri kaynak, Ukrayna’nın tahıl koridorunu korumak için kullanılacakları ve dolayısıyla tahılın dünyanın ‘en yoksullarına’ ulaştırılmasına yardımcı olacakları gerekçesiyle Türkiye’nin gemilerin geçişine izin vermesini beklediklerini öne sürdü. Kaynak, “Mayın avcıları için boğazı engellemeye ahlaken hakları yok, çünkü bu küresel güvenlik meselesi,” iddiasında bulundu.

Başka bir savunma kaynağı ise, Ukrayna’nın gemileri bir süredir İngiltere sularında işlettiğini ve tamamen Ukrayna’nın komutası ve kontrolü altında olduğunu söyledi.

The Telegraph ise, Savunma Bakanlığı’nın, gemileri bağışlarken Boğazlardan geçişinin engellenmesini beklediğini ileri sürdü.

Haberde, gemilerin, Ukrayna’nın Karadeniz’deki varlığına yönelik uzun vadeli İngiliz taahhüdünün bir parçası olduğu ve Rusya ile savaşın ötesine geçtiğinin anlaşıldığı belirtiliyor. Ukrayna birliklerinin hâlâ gemilerde eğitilebileceği de haberde vurgulananlar arasında.

Avrupa

Türkiye, AB savunma fonuna katılmaya hazırlanıyor

Yayınlanma

Atina ve Lefkoşa’nın itirazlarına rağmen, Türkiye’nin yeni Avrupa savunma programlarına katılımının ilerlemesi bekleniyor, zira nihai kararlar Avrupa Birliği içinde oybirliği ile değil, nitelikli çoğunluk oyuyla alınacak.

Salı günü Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Türkiye’ye dolaylı olarak atıfta bulunarak bu gelişmeye karşı çıktığını dile getirmişti.

Brüksel’de düzenlenen Dışişleri Konseyi toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada bakan, “Düşman kendi duvarlarımızın içindeyse Avrupa’yı savunamayız,” demişti.

Kathimerini’ye göre Türkiye’nin AB savunma girişimlerine dahil edilmesi sürpriz değil. Son aylarda, Avrupa’nın savunma kapasitesini güçlendirmenin aciliyeti nedeniyle AB’nin Türkiye ile savunma konusunda işbirliği yapma niyetinde olduğu mesajı, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz’den Yunanistan Başbakanı Kyriakos Mitsotakis’e ve çalışma düzeyindeki temaslara kadar birçok düzeyde Atina’ya iletilmişti.

Yunanistan ve Kıbrıs dışında neredeyse tüm AB üye ülkeleri için, ittifakın en büyük ikinci ordusuna sahip bir NATO üyesini dışlamak, özellikle de blok Ukrayna ve Orta Doğu’da daha fazla nüfuz arayışında olduğu bir dönemde, pek mantıklı değil.

Atina, Brüksel’de de dirençle karşılaştı ve bu durum Yunan hükümetini AB başkentlerindeki büyükelçilerini harekete geçirmeye sevk etti. Diplomatlara, Yunanistan’ın endişelerini ortak ülkelerin dışişleri ve savunma bakanlıklarına iletmeleri ve kararların nitelikli çoğunlukla değil, oybirliğiyle alınması gerektiğini vurgulamaları talimatı verildi.

Yunanistan, AB ile aday ülkeler arasında ikili ve gelecekteki anlaşmaları düzenleyen Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşmanın (TFEU) 212. maddesini gerekçe gösterdi.

Ne var ki pratikte Atina’nın manevra alanı sınırlı. Üçüncü ülkeleri ilgilendiren tekliflerin seçimi nitelikli çoğunlukla kararlaştırılacak ve bu da Yunanistan ve Kıbrıs’a AB içinde bu konuda sadece kırılgan ve değişken ittifaklar bırakacak.

Müzakereler 27 Mayıs’ta yapılacak Genel İşler Konseyi toplantısı öncesinde birkaç gün daha devam edebilir. Zorluklara rağmen, diplomatik kaynaklar, müzakerecilerin önemli farklılıkları gidermek için çalıştıkları için görüşmelerin hassas bir aşamada olduğunu belirtiyor.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Portnov suikastı, ‘Zelenskiy için tehlikeli bilgileri’ gündeme getirdi

Yayınlanma

Eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in danışmanı Andrey Portnov, bugün İspanya’nın başkenti Madrid’in banliyösünde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Cinayetin Rusya-Ukrayna çatışmasıyla bağlantılı olabileceği ya da bir hesaplaşma olabileceği değerlendirilirken, Portnov’un geçmişte tartışmalı bir figür olduğu biliniyordu.

Eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in danışmanı Andrey Portnov, bugün Madrid’in Posuelo de Alarcón belediyesindeki özel bir Amerikan okulunun yakınında uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü.

Portnov’a Mercedes marka aracına bindiği sırada en az dört el ateş edildiği ve saldırganların olay yerinden kaçtığı bildirildi.

İspanyol polisi, cinayetin Rusya-Ukrayna çatışmasıyla bağlantılı olabileceği veya bir hesaplaşma olabileceği ihtimalleri üzerinde duruyor.

El Pais gazetesinin aktardığına göre, saldırıyı iki ya da üç kişi gerçekleştirdi ve toplamda beş el ateş edildi.

20 Minutos gazetesi ise soruşturmanın Portnov cinayetini Rusya-Ukrayna çatışmasıyla ilişkilendirdiğini ancak bir hesaplaşma olabileceği ihtimalini de dışlamadığını belirtti.

İspanyol radyo istasyonu Cadena SER, Portnov’un daha önce Ukrayna’da kamu fonlarını zimmetine geçirdiği ve insan hakları ihlallerinde bulunduğu iddiasıyla Avrupa Birliği’nin (AB) yaptırım listelerinde yer aldığını kaydetti.

Eski Ukrayna lideri Yanukoviç’in danışmanı Madrid’de öldürüldü

AB yaptırımları Mart 2015’te kaldırılmış, ancak Portnov bir ay sonra Ukrayna’nın Mirotvorets adlı kayıt sistemine “vatan haini” olarak dahil edilmişti.

Burada Portnov, Ukrayna’nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tecavüz etmekle suçlanıyordu. Portnov ayrıca Ukrayna gizli servislerinin de radarındaydı ve Rusya ile bağlantıları olduğundan şüpheleniliyordu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı özel yetkili büyükelçisi Rodion Miroşnik, Portnov’un “Yanukoviç dönemi etkili bir yetkili” olduğunu anımsattı ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin çevresi için tehlikeli bilgilere sahip olabileceğini ifade etti.

Gazeteci Anatoliy Şariy de Portnov’un “Zelenskiy hakkında elindeki belgeleri yayınlamadan hemen önce” öldürüldüğünü kaydetti.

2014 yılının baharında Portnov’u Moskova’dan kaçırma girişiminde bulunulmuştu.

Kiev polis teşkilatı güvenlik daire başkan yardımcısı Yuriy Spasskih, bu davada sanık olarak yargılanmıştı.

Bir sonraki yılın mart ayında Moskova oblastındaki Hımki Mahkemesi tarafından 3,5 yıl hapis cezasına çarptırılan Spasskih’in, Portnov’u Moskova’da kaçırıp Kiev’e götürmeye çalıştığı tespit edilmişti.

Kaçırma olayının azmettiricisinin ise Kiev Belediye Başkanı Vitaliy Kliçko olduğu iddia edilmişti.

Kaçırma girişimine rağmen Portnov Ukrayna’ya dönmüştü. Ukrayinska Pravda gazetesi, Portnov’un 2019’da ülkesine döndüğünü ancak Şubat 2022’de Rusya’nın askeri müdahaleye başlamasının ardından Ukrayna’yı terk ettiğini yazdı.

Portnov, 2010 yılında Yanukoviç’in Ukrayna’da devlet başkanlığı seçimlerini kazanmasının ardından devlet başkanlığı idaresi başkan yardımcılığı ve yargı reformu ile yargı teşkilatı konularından sorumlu ana daire başkanlığı görevine getirilmişti.

Portnov bu göreve, kararını “önceden hazırlanmış bir ihanet” olarak nitelendiren Yuliya Timoşenko Bloku’ndan geçmişti.

Daha sonra devlet başkanı danışmanı ve Ukrayna devlet başkanlığı idaresi yargı teşkilatı konularından sorumlu ana daire başkanı olarak görev yaptı.

Portnov, 2014 başlarında kabul edilen ve devam eden Maydan eylemlerini bastırmayı amaçlayan “16 Ocak yasaları” olarak bilinen yasa paketinin ortak yazarlarından biri olarak gösteriliyordu.

Yasalar, Ukrayna parlamentosu (Yüksek Rada) tarafından tek günde onaylanmış ve ertesi gün Yanukoviç tarafından imzalanmıştı.

2019 yılında Ukrayna Başsavcılığı, Portnov’u kolluk kuvvetlerinin görevi kötüye kullanması ve cinayetlerin organize edilmesi davasında tanık olarak sorgulamıştı.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Polonya seçimlerinde ikinci turda sağcı aday Mentzen kilit konumda

Yayınlanma

Pazar günkü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde üçüncü sırada yer alan Polonya aşırı sağının yükselen yıldızı Sławomir Mentzen, ikinci turda Rafał Trzaskowski veya Karol Nawrocki’yi destekleme konusunda katı koşullar ortaya koydu.

Sivil Platform (PO) adayı ve Varşova Belediye Başkanı Trzaskowski, ilk turda %31,4 oy alarak birinci oldu. Şimdi, %29,5 oy alan iktidardaki Hukuk ve Adalet (PiS) tarafından desteklenen muhafazakâr Karol Nawrocki ile çekişmeli bir ikinci turda karşı karşıya gelecek.

Mentzen, bir ara Nawrocki’ye yaklaşmış ve ikinci tura çıkabileceği yönünde spekülasyonlara yol açmış olsa da, %14,8 ile üçüncü sırada yer aldı.

Çoğunluğu genç ve muhalif olan seçmenleri, kalan iki aday için de değerli bir hedef kitle oluşturuyor. Mentzen, mevcut hükümet ve PiS’e eşit derecede karşı olduğunu belirterek, hiçbirine yakın durmadığı izlenimini veriyor.

Mentzen, herhangi bir adayı hemen desteklemek yerine, her iki adayı da YouTube kanalında canlı yayınlanan bir toplantıya davet etti ve onlara siyasi taleplerini içeren bir bildiri imzalamalarını istedi.

Salı günü X’te yazdığı yazıda Mentzen, “Seçmenlerim sizin televizyon kanallarınızı izlemiyor ve medyanızın propagandasına inanmıyor. Sosyal medyayı kullanıyor ve benim içeriklerimi takip ediyor. Onların oylarını istiyorsanız, onları orada ikna edin,” dedi.

Mentzen, ayrı bir videoda koşullarını ayrıntılı olarak açıkladı: Destek isteyen herhangi bir aday, vergileri, katkı paylarını veya ücretleri artıran, yeni mali yükler getiren veya nakit kullanımını kısıtlayan yasaları imzalamayacağına dair taahhütte bulunmalı.

Sağcı siyasetçi ayrıca Polonya zlotisini korumayı da taahhüt etmelerini de istedi.

Ek talepler arasında ifade özgürlüğünü kısıtlayan herhangi bir yasanın imzalanmasının reddi, Polonya askerlerinin Ukrayna’ya gönderilmesine karşı çıkılması, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin onaylanmasının reddi ve Polonya vatandaşlarının ateşli silahlara erişiminin korunması yer alıyor.

Son olarak, adaylar, Mentzen’in görüşüne göre Polonya’nın konumunu zayıflatacak, örneğin oy hakkını azaltacak veya Konsey’deki veto hakkını kaldıracak, AB’ye yetki devri veya yeni AB anlaşmalarının onaylanmasına karşı çıkmalı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English