Avrupa
BSW ilk federal seçimine hazırlanıyor: Konferansta AfD’ye sert eleştiriler

Almanya’da partilerin 23 Şubat’ta yapılacak erken federal seçimlere hazırlıkları son sürat devam ediyor. İlk federal seçimine katılacak yeni sol parti Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) da Bonn’da yaptığı parti konferansında seçim programına son şeklini verdi.
Toplantının hemen başında kürsünün arkasındaki ekranda kısa bir film gösterildi. Filmde 1981 yılında Bonn’da yer alan Hofgarten’da yüz binlerce kişinin NATO’nun Çift Yönlü Kararını protesto ettiği barış gösterisinin siyah beyaz fotoğrafları gösteriliyordu. Filmde, “Tarih burada yazıldı. Biz onu devam ettiriyoruz,” denildi.
Çift Yönlü Karara göre NATO, Avrupa’da konuşlandırılacak ABD Cruise Füzeleri ve Pershing II füzeleri ile nükleer silahlarını modernize edecek, ama aynı zamanda SSCB ile, başarılı olması halinde NATO’nun bu füzeleri konuşlandırmasını gereksiz kılacak bir silah kontrol anlaşması müzakere etmeye aktif olarak çalışacaktı.
Wagenknecht’e karşı ‘Hamburg muhalefeti’ konferansa alınmadı
Zaman zaman BSW lideri Sahra Wagenknecht’e parti içinde yaptığı muhalefetle bilinen Thüringen Eş Başkanı Katja Wolf, parti konferansında konuştu. Partinin başardıklarının “kesinlikle etkileyici” olduğunu ve BSW’nin özellikle Doğu’da “son demokratik umut” olduğunu söyleyen Wolf, federal yürütme kurulunun eyalet teşkilatı ile “her zaman iyi bir tonda tartışmamış” olmasına rağmen Thüringen’de elde edilen sonucun “saygıdeğer” olmasından memnun olduğunu söyledi.
Hamburg’daki “BSW isyancıları” olarak adlandırılanlar için durum farklı görünüyor. Bu grup geçtiğimiz haftalarda BSW’nin katı üye kabul politikasını protesto etmiş, bu konuda medyaya konuşmuş ve kendi bölgesel derneklerini kurmuştu.
Bu nedenle federal yürütme kurulu Dijan Lazic ve Norbert Weber’i partiden atmak istiyor. Üyelik hakları zaten iptal edilmişti ama “isyancılar” yine de Lazic’in dediği gibi “barış görüşmeleri” yapmak için Bonn’a geldiler.
Berliner Zeitung’da yer alan habere göre konferans güvenliği Lazic ve Weber’in girişine izin vermeyince, kameramanlar ve gazetecilerden oluşan bir kalabalık etraflarını sardı.
Hamburg’dan eski SPD’li ve Sol Partili, BSW’nin kurucularından Torsten Teichert’in ayrılığı da partiyi sarsmış gibi görünüyor. Der Spiegel’in haberine göre, “sevgili Sahra”ya yazdığı mektupta Teichert, Wagenknecht’in “önce kendisini ve birçok kişiyi kandırdığını, sonra da onları hayal kırıklığına uğrattığını” iddia etti ve Wagenknecht’i “gizlice AfD düşüncesine sempati duymakla” suçladı.
Wagenknecht’in “solda yeni bir bölünmeye yol açtığını” savunan eski BSW’li, “kendini beğenmiş” olmak istemeyen solcuların “modern muhafazakârlar” olmak zorunda kalacağını söyleyerek, “Bu tamamen delilik,” dedi.
Alman televizyonlarında bir ilk: AfD lideri Weidel ile BSW lideri Wagenknecht karşı karşıya geldi
Konuşmacıların hedefinde AfD vardı
Fakat parti konferansı, parti yönetiminin umduğu gibi uyumlu geçti. Seçim programı, hazır bulunan 600 üyenin büyük çoğunluğu tarafından onaylandı. BSW, Kuzey Akım boru hattı üzerinden Rus doğalgazının yeniden tedarik edilmesini, varlık vergisinin yeniden uygulanmasını, asgari emeklilik maaşını ve ilkokullarda cep telefonlarının yasaklanmasını talep ediyor.
Buna ek olarak, parti yönetim kurulu tarafından yeni kurulan Barış, Akıl ve Adalet Vakfının partiye bağlı bir vakıf olarak tanınması için acil bir önerge kabul edildi.
Berliner Zeitung’daki analize göre, parti çevrelerinde BSW’nin seçim kampanyası sırasında kararsız seçmenlere odaklanmak istediği konuşuluyor. Bunlar arasında, AfD’ye oy vermeyi hayal eden ama henüz çekirdek seçmen kitlesinin bir parçası olmayanlar da yer alıyor.
Bu nedenle Bonn’daki konferansta çok sayıda konuşmacının AfD’yi agresif bir şekilde eleştirmesinin makul olduğu düşünülüyor.
Özellikle AfD’nin şansölye adayı Alice Weidel ile Amerikalı teknoloji milyarderi Elon Musk arasındaki tartışma BSW’yi özellikle harekete geçirmiş görünüyor.
Bu kapsamda BSW Genel Sekreteri Christian Leye, AfD’yi dünyanın en zengin kişisi tarafından desteklenen ve bu nedenle sadece şirketler ve zenginler için politika yapan “sistemin kullanışlı aptalları” olarak tanımladı.
Eşbaşkan Amira Mohamed Ali de “aşırı sağdan gelen rekabet” hakkında, “Özellikle bizden nefret ediyorlar,” dedi.
Berlin’in liste başı adayı ve futbol kulübü Union Berlin’in eski yöneticisi Oliver Ruhnert, AfD’yi neo-Nazi partisi NPD ile kıyasladı.
AfD, seçim programını kabul etti, Weidel’i şansölye adayı seçti
Dağdelen: Amerikan askerleri ve nükleer silahları dışarı!
BSW Federal Meclis üyesi Sevim Dağdelen ise tüm ABD askerlerinin Almanya’dan çekilmesi çağrısında bulundu.
Parti konferansında konuşan Dağdelen, “Almanya’daki 37.000 ABD askerini daha fazla kaldıramayız. Bu yüzden biz de diyoruz ki: Yankiler evlerine dönsün,” dedi.
Dağdelen ayrıca ABD’nin nükleer silahlarının da Almanya’dan çıkarılması gerektiğini söyledi.
Ayrıca ABD’nin orta menzilli füzelerinin Almanya’ya yerleştirilmesine karşı olduğunu yineledi ve “Alman topraklarından Rusya’ya karşı bir savaş istemiyoruz, Rusya ile barış istiyoruz,” dedi ve delegelerden büyük alkış aldı
“Alman hükümetlerinin ABD’ye vassallığının nihayet sona ermesi gerektiğini” savunan Dağdelen, Almanya’nın “egemenliği hak ettiğini” söyledi.
Wagenknecht AfD’ye çattı: ‘Weidel, Musk’ın fangirl’ü’
Wagenknecht konuşmasında partisinin ilk yılına ilişkin olumlu değerlendirmelerde bulundu. Brandenburg ve Thüringen’deki koalisyon anlaşmalarında partinin, “savaşın hüküm sürdüğü bir dönemde barış konusunu ön plana çıkardığını” savunan Wagenknecht, “Bu gurur duyabileceğimiz bir şey,” dedi.
BSW’yi ve kadrolarını eleştirenlere yanıt veren partinin şansölye adayı, “Öfkeniz bizi onurlandırıyor, öfkeniz bizi teşvik ediyor,” ifadelerini kullandı.
Wagenknecht, seçim kampanyasının genç bir parti için zor olacağını, çünkü pek çok kişinin taktiksel oy kullanacağını belirtiyor.
Fakat Wagenknecht, BSW’nin ilk seçimlerinde Federal Meclis’e giren ilk parti olacağının sözünü verdi.
AfD lideri Alice Weidel’in GSYİH’nin yüzde 5’ini silahlanmaya ayırma talebine sert çıkan BSW liderine göre AfD, artık “Donald (Trump) için silahlanmak” anlamına geliyor.
Partisinin şansölye adayı, Weidel’in Musk ile olan ilişkisini de eleştirerek, AfD Eş Başkanının, dünyanın en zengin adamının “itaatkâr bir hayranı” (fangirl) olduğunu savundu.
‘Yaptırımlar Ukrayna savaşı için değil, Amerikan çıkarları için’
Almanya’nın ucuz seçim kampanyası vaatlerine değil, ucuz enerjiye ihtiyacı olduğunu savunan BSW lideri, Yeşiller’in “mide bulandıracak kadar savaş sarhoşluğu” yaşadığını söyledi.
Alman hükümetinin ABD ile ittifakını eleştiren Wagenknecht, Ukrayna’ya yönelik saldırının ardından Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımların Ukrayna’daki savaşla hiçbir ilgisi olmadığını söyledi.
BSW lideri, “Yaptırımların ahlakla, insan haklarıyla, barış sevgisiyle hiçbir ilgisi yok, bunlar sadece ABD ekonomisi için bir ekonomik teşvik programı ve Alman ve Avrupalı şirketler için bir cinayet programı,” dedi.
Wagenknecht, insan hakları ve sınırların dokunulmazlığının “ABD’yi hiçbir zaman ilgilendirmediğini” söyledi ve “Tanrı aşkına: Artık bu saçmalıklara inanmayalım. Her şey Amerikan şirketlerinin ekonomik çıkarlarıyla ilgili,” iddiasında bulundu.
BSW lideri, “Enerji ithalatımızı çifte standart ya da ideolojiye göre değil, en düşük fiyat kriterine göre yeniden düzenlememiz gerekiyor,” dedi.
Wagenknecht, AfD’nin aksine BSW’nin siyasette enginlerin ve güçlülerin kayırıldığından söz ederek kendisini diğer partilerden ayırdığını belirtti.
Bundestag’da “kutsal ittifak”: Antisemitizm tasarısı AfD ile Yeşiller’i birleştirdi
BSW, ‘Almanya modeli’ni kurtarmak istiyor
Konferansta kabul edilen seçim programının odak noktası, “Almanya modeli” olarak bilinen ekonomik refaha geri dönüşü sağlamak gibi görünüyor.
RedaktionsNetzwerk Deutschland (RND) ile yaptığı bir röportajda Wagenknecht, “Güçlü bir KOBİ sektörüne, uluslararası başarılı sanayi şirketlerine ve sosyal uyuma sahip başarılı bir sosyal piyasa ekonomisi olan Alman modelini canlandırmak istiyoruz, çünkü bu insanların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlıyordu. 30 yıl önce Almanya’da pek çok şeyin bugün olduğundan daha iyi işlediği bir gerçek,” dedi.
Parti programı, şu anda çökmekte olan endüstriyel değer yaratma oranını, dünya çapında tanınan otomotiv üretimini, ihracata yönelik makine mühendisliğini ve on yıllar boyunca yüz binlerce iyi maaşlı işi güvence altına alan orta ölçekli dünya pazar liderlerini korumayı vaat ediyor.
BSW’ye göre, Almanya “ülkemizin refahıyla gerçekten ilgilenen uzmanlardan oluşan bir kabine” tarafından yönetilmeli. Wagenknecht ve partisi ayrıca ülkenin refahının, genellikle tüketicilerin zararına olacak şekilde “ezici pazar gücü” oluşturan ve artık “hadlerinin bildirilmesi” gereken açgözlü şirketler tarafından tehdit edildiğini düşünüyor.
Parti programına göre, devlet desteği alan kilit sektörlerdeki şirketler “inovasyon dostu birlik şirketlerine” dönüştürülmeli; devlet, bir sanayi fonu aracılığıyla hızlı geri dönüş beklemeyen “sabırlı” sermaye ile inovatif girişimleri desteklemeli.
BSW ayrıca temel gıda maddelerinde KDV’nin kaldırılması da dahil olmak üzere milyarlarca dolarlık tüketici yardımı için kampanya yürütüyor. Ülke çapında bir onarım ikramiyesinin tüketicinin ve çevrenin korunmasını güçlendirmesi amaçlanıyor.
Parti ayrıca, “ortalamanın çok üzerindeki gelirlerin ve büyük servetlerin” daha yüksek vergilendirilmesini öneriyor. BSW, yılda 90.000 avroya kadar olan brüt gelirleri rahatlatmak istiyor.
BSW, diğer şeylerin yanı sıra, yasal sağlık sigortasında ek katkı paylarının kaldırılmasını istiyor.
Emeklilik için de BSW, aylık 2.000 avroya kadar olan emekli maaşlarının vergiden muaf tutulacağını vaat ediyor. Aynı zamanda, tüm emekli maaşları, enflasyonu telafi etmek için ayda 120 avroluk sabit bir oranla artırılacak.
Oskar Lafontaine: BSW’nin aksine AfD, Gazze’deki soykırımı destekliyor
Kapanış konuşması Lafontaine’den
Planlanandan yarım saat önce sona eren konferansta kapanış konuşmasını eski SPD’li ve Sol Partili ünlü Alman siyasetçi 81 yaşındaki Oskar Lafontaine yaptı.
“Barış” ve “Almanya’nın sanayisizleşme tehdidi” hakkında konuşan Lafontaine, Alman sanayisi için Rus enerjisinin önemini vurguladı.
Ukrayna savaşı ile ilgili olarak ABD’nin “çok daha fazla saldırganlık savaşı” yürüttüğü argümanını öne çıkaran Alman siyasetçi, ABD’yi işaret ederek “Kuzey Akım’ı en büyük müttefikimiz patlattı,” dedi.
“Rusya savaş suçlusu, gaz alamayız,” diyenlere seslenen eski Saarland Eyaleti Başbakanı, bu kimselerin ABD’den de gaz almamaları gerektiğini söyledi.
BSW’nin savaş ve barış, silahsızlanma ve sosyal adalet konularındaki benzersizliğini vurgulayan Lafontaine, Weidel’in silahlanma harcamaları önerisine de sert çıkarak, AfD liderini “hesap kitap bilmemekle” suçladı.
Lafontaine, Gazze’de yaşanan trajedinin “Batının nihilizmi” olduğunu da sözlerine ekledi.
Avrupa
Karadağ, Ukrayna askerlerini eğiten AB misyonuna katılıyor

Karadağ parlamentosu, ülkenin Avrupa Birliği’nin Ukrayna’ya yönelik askeri yardım misyonuna katılımını onayladı. Karadağ Savunma Bakanı, askerlerin Ukrayna topraklarına gönderilmeyeceğini, eğitimin Almanya ve Polonya’da verileceğini belirtti. Karadağ ayrıca, ABD desteğiyle insansız hava aracı üretip ilk partiyi Ukrayna’ya gönderecek.
Karadağ parlamentosu, ülkenin Avrupa Birliği’nin (AB) Ukrayna’ya yönelik askeri yardım misyonuna katılmasına onay verdi.
Radio Slobodna Evropa‘nın haberine göre, belgenin sunulmasından dokuz ay sonra yapılan oylamada, 81 milletvekilinden 49’u kararın lehinde oy kullandı.
Kararın gerekçesinde, Karadağ’ın bu girişime katılımının temel amacının, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin uluslararası tanınmış sınırlar dahilindeki toprak bütünlüğünü koruma konusundaki savunma yeteneklerini güçlendirmek olduğu belirtildi.
Ayrıca, ülkenin bu adımla Rusya’nın askeri saldırganlığını ve diğer devletlerden gelebilecek potansiyel tehditleri caydırmaya katkıda bulunmayı hedeflediği vurgulandı.
‘Askerler Ukrayna’ya gitmeyecek’
Karadağ Savunma Bakanı Dragan Krapoviç, Karadağ askerlerinin Ukrayna topraklarında konuşlandırılmayacağının altını çizdi.
Krapoviç, “Bu konunun tamamen net olmasını istiyorum. Asla böyle bir kararı desteklemezdim. Bu misyon kapsamındaki tüm faaliyetler AB topraklarında, Polonya ve Almanya’da gerçekleştiriliyor,” ifadelerini kullandı.
AB’nin Ukrayna’ya Askeri Yardım Misyonu (EUMAM Ukraine), 17 Ekim 2022’de iki yıllık bir süre için kurulmuştu. AB ülkeleri, Kasım 2024’te misyonun görev süresini 2026’ya kadar uzatma kararı aldı. Misyonun faaliyetleri Avrupa Barış Fonu tarafından finanse ediliyor ve program kapsamında Ukraynalı askerler, başta Almanya ve Polonya olmak üzere AB üyesi ülkelerdeki üslerde eğitim görüyor.
ABD destekli İHA üretimi
Daha önce 8 Haziran’da Karadağ’ın kendi topraklarında bir insansız hava aracı (İHA) montaj projesi başlatacağı ve ilk partiyi askeri yardım olarak Ukrayna’ya teslim edeceği açıklanmıştı.
Karadağ hükümetinden yapılan açıklamada, ülkede İHA üretiminin organize edilmesinin sadece Karadağ’ın NATO çerçevesindeki savunma kabiliyetine değil, aynı zamanda Ukrayna’ya da katkı sağlayacağı belirtilmişti.
Bu projenin ayrıca Balkan ülkesinin uluslararası pazarda modern askeri teçhizatın güvenilir bir tedarikçisi olarak imajını güçlendireceği ifade edilmişti.
Proje, ABD’nin desteğiyle hayata geçirilecek ve Washington bu amaçla 15 milyon dolar tahsis edecek.
ABD’nin Podgorica Büyükelçiliği, bu yatırımın Karadağ’ın NATO kapsamındaki müttefiklik yükümlülüklerini yerine getirme konusundaki kararlılığını teyit ettiğini belirterek girişimi memnuniyetle karşıladığını duyurdu.
Vučić’ten Ukrayna’ya ‘toprak bütünlüğü’ desteği ve yeniden inşa sözü
Avrupa
Fransa, Britanya’nın AB savunma fonuna erişimini engelliyor

Fransa, Brexit sonrası yeniden başlangıç olmasına rağmen, İngiliz silah şirketlerini AB’nin savunma sanayi programından dışlamaya çalışıyor.
Bir diplomatik kaynak The Telegraph’a yaptığı açıklamada, Paris’in bu program kapsamında silah satın almak isteyen üye ülkeleri, çoğunlukla blok içinde üretilen silahlarla sınırlandırmaya çalıştığını söyledi.
Avrupa Savunma Sanayii Programı (EDIP), Avrupa Komisyonu tarafından kıtanın sanayi tabanının en büyük revizyonu olarak lanse ediliyor.
Program kapsamında AB fonları, ortak tedarik projelerine ve silah, mühimmat ve diğer askeri teçhizatın üretimine aktarılacak.
Altı aydır hazırlığı süren EDIP, on yıl sonuna kadar 800 milyar avroyu savunmaya harcamak için başlatılan daha geniş çaplı bir yarışın parçası.
Fransız diplomatlar, bu aracın yalnızca AB, Norveç ve Ukrayna’da bulunan şirketleri desteklemek için kullanılması gerektiğini ısrarla vurguladı.
Bu, program kapsamında satın alma yapmak isteyen üye ülkelerin, parçalarının en az yüzde 85’i blok içinde üretilen teknolojilerle sınırlı olacağı anlamına geliyor.
Bu talep, kısa süre önce Brüksel ile önemli bir savunma ve güvenlik anlaşması imzalayan Birleşik Krallık’ın, AB bütçesinden finanse edilen projelerin çoğundan dışlanacağı anlamına geliyor.
Londra, EDIP programı kapsamındaki ortak satın alma projelerinden de men edilecek.
Bir AB diplomatı The Telegraph’a, “Daha bir ay önce, Birleşik Krallık ile ilişkilerimizde yeni bir sayfa açıldığını ve yeni bir dönem başladığını ciddiyetle ilan etmiştik. Fakat bu sözleri eyleme geçirmek için ilk fırsatta, kitabı kapattık,” dedi.
Sert tutum sergileyen Fransa’nın, ABD teknolojisi olduğu için Patriot karadan havaya füze savunma sistemleri üreten fabrikaların potansiyel AB fonlarının kesilmesine yol açacağına dair endişeler de var.
Bu karar, NATO’nun Avrupalı müttefikleri ve Kanada’nın, Rusya’nın olası bir saldırısına karşı hava savunma sistemlerini %400 oranında artırmaları gerektiği konusunda uyarıldığı bir dönemde geldi.
Diplomat, “Sırf Amerikan malı olduğu için, hazır bulunan tek hava savunma sistemine yatırım yapmamak kendi kendimize zarar vermek gibi görünüyor,” diye ekledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, fonların yabancı şirketlere yatırılmasına izin vermek yerine, AB savunma planlarının kıtanın kendi sanayisini güçlendirmek için kullanılması konusunda ısrarcı bir tutum sergiliyor.
Hollanda, Romanya ve Yunanistan gibi AB’deki birçok ülke, savunma stratejilerini Patriot hava savunma bataryaları gibi Amerikan sistemlerinin satın alınmasına dayandırıyor.
Endişeleri gidermek için, AB dışındaki savunma şirketlerinden blok içindeki şirketlere teknoloji transferine izin verilmesi konusunda tartışmalar sürüyor.
Fakat içeriden gelen bilgiler, bu mekanizmanın bürokrasiye takılacağı ve fonların sağlanmasının pratikte imkansız hale geleceği yönünde.
Avrupa
Avrupa: İsrail’in kendini savunma hakkı var

İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının ardından gerilim artarken, Avrupa hükümetlerinden çoğunlukla İsrail’e destek açıklamaları geldi.
Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, “Bu saldırılarla ilgili haberler endişe vericidir ve tüm tarafları geri adım atmaya ve gerilimi acilen azaltmaya çağırıyoruz,” derken, Dışişleri Bakanı David Lammy de gerilimin artmasının “kimsenin çıkarına olmayacağını” ileri sürdü “Orta Doğu’nun istikrarı” vurgusu yaptı.
Öte yandan Politico’nun haberine göre İngiliz savunma yetkilileri, İngiliz uçaklarının şu anda İsrail’ İran’ın karşı saldırılarından korumaya yardımcı olmadıklarını doğruladılar.
Times gazetesi savunma editörü X’te, “Birleşik Krallık’ın, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarına dahil olmadığı ve İran’ın daha önce yaptığı gibi misilleme yapması durumunda İsrail’i korumayacağı anlaşılıyor,” demişti.
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, İsrailli mevkidaşı Binyamin Netanyahu’nun kendisine cuma sabahı İsrail’in saldırısı hakkında bilgi verdiğini söyledi.
İsrail’in kendini savunma hakkı olduğunu ve İran’ın nükleer silah geliştirmemesi gerektiğini vurgulayan Merz, her iki tarafa da tırmanıştan kaçınmaları çağrısında bulundu.
Merz, “Federal Hükümet, İran’ın gelişmiş nükleer silah programına ilişkin endişelerini yıllardır defalarca dile getirmiştir. Bu nükleer program, Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasının hükümlerini ihlal etmekte ve tüm bölgeye, özellikle de İsrail Devleti’ne ciddi bir tehdit oluşturmaktadır,” dedi.
Almanya’nın ülkesindeki Yahudiler ve İsrail vatandaşlarının korunmasını güçlendireceğini de sözlerine ekledi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, durumu “derinden endişe verici” olarak nitelendirdi ve tüm tarafları itidal göstermeye, gerilimi azaltmaya ve misilleme yapmamaya çağırdı.
Leyen, bölgesel ve küresel güvenlik için diplomatik bir çözümün her zamankinden daha acil olduğunu da sözlerine ekledi.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, İsrail’in müttefiklerinin gerilimi azaltmak için çalışmasının “hayati önemde” olduğunu söyledi. Rutte, Stockholm’de düzenlediği basın toplantısında gazetecilere, “Bence şu anda en önemli öncelik bu,” dedi.
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot ise “itidal” çağrısında bulundu. Barrot, X’te yaptığı açıklamada, “Tüm tarafları itidal göstermeye ve bölgesel istikrarı bozabilecek her türlü tırmanıştan kaçınmaya çağırıyoruz,” dedi.
Bakan, “İsrail’in herhangi bir saldırıya karşı kendini savunma hakkını yeniden teyit ettiklerini” söylerken, gerilimi azaltmak için tüm diplomatik kanalların harekete geçirilmesinin çok önemli olduğunu savundu.
Élysée Sarayı, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un durumu görüşmek üzere bugün saat 11’de özel bir savunma kabine toplantısı düzenleyeceğini açıkladı.
İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ise, “Durumun çok karmaşık olduğunu biliyoruz, fakat diplomatik bir çözümden başka bir çözüm yok. Çatışmaların bir an önce sona ermesini umuyoruz, eylemler ve tepkiler tehlikelidir, bölgedeki durum patlama riski taşıyor,” dedi.
Hollanda Başbakanı Dick Schoof X’te yaptığı açıklamada, Orta Doğu’daki saldırıların “endişe verici” olduğunu yazdı ve tüm tarafları “sakin olmaya ve daha fazla saldırı ve misillemeden kaçınmaya” çağırdı.
-
Görüş2 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Asya4 gün önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Dünya Basını6 gün önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Avrupa2 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Rusya2 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 2
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savaş sonrası Suriye’yi dönüştüren ‘Sünni popülizm’