Bizi Takip Edin

Avrupa

Ukrayna savaşı İsviçre’nin ‘tarafsız’ konumunu zorluyor

Yayınlanma

İsviçre’nin yüz yıllardır süren ‘tarafsız’ uluslararası siyaseti, Ukrayna savaşı ile birlikte tartışmaya açıldı.

New York Times’ta yer alan makalede, İsviçre’nin çatışma bölgelerine ve çatışmanın taraflarına silah satmama yönündeki yasası şimdi gündemde.

Ukrayna’ya silah ve mühimmat veren Avrupa ülkelerinin İsviçre’den aldığı mühimmatların çatışma bölgesine gidip gitmeyeceği meselesi sıcak tartışmalara neden oldu.

İsviçreli silah üreticileri, ihracat yasağının devam etmesi halinde kritik batılı müşterileri ile olan bağını sürdürememekten endişe ediyor.

8,7 milyonluk ülkede kamuoyunun yüzde 90’ı, İsviçre’nin tarafsız tutumunu sürdürmesini destekliyor. 

Batılı diplomatlar ise, İsviçre’nin Rusya karşıtı yaptırımlara katılmada gösterdiği tereddüdü ‘idealizmden ziyade ticaret ile ilgili’ olduğunu düşünüyorlar.

İsviçre ile müzakerelere katılan üst düzey bir batılı yetkili, batılı yetkililerin izleniminin ‘İsviçre’nin iktisadi yarar tarafsızlığı’ izlediği şeklinde olduğunu ileri sürüyor.

İsviçre’nin tarafsızlığının ‘silahlı’ olarak korunması gerektiği düşüncesi de tartışmanın bir başka başlığı. İsviçre silah sanayisinin ülkenin milli gelirine olan katkısı yüzde 1 civarında. Bununla birlikte, ülkenin kendi tarafsızlığını aktif olarak koruyabilmesi, silahlı olmasına da bağlı.

Ama en önemlisi, İsviçre silah sanayisinin ihracata bağımlı olması. Ülkenin en önemli rol oynadığı ihracat pazarı ise Almanya. İsviçreli Oerlikon-Bührle şirketi, Almanya’nın Ukrayna’ya tedarik ettiği Gepard uçaksavar silahının şu anda tek mühimmat tedarikçisi. İsviçre yönetimi şu ana kadar Berlin’in yeni Gepard mühimmatı almasına izin vermedi.

Avrupalı silah devleri, kritik silah parçalarının İsviçre’de yapılmaması için harekete geçti. Örneğin Oerlikon-Bührle’nin de sahibi Alman devi Rheinmetall, mühimmat üretimi için Almanya’da da fabrika açmayı planlıyor.

Sene başında, İsviçre’nin ‘iş dünyası yanlısı’ partisi Hür Demokratlar, yasda bir boşluk bularak tüm milletvekillerinin kabul eder göründüğü bir öneri yapmıştı: İsviçre’nin ‘demokratik değerleri’ni kabul eden ülkelere, İsviçre menşeli silahların yeniden ihracatını yapabilme hakkı tanınması.

Fakat geçen hafta, parlamentodaki en büyük parti İsviçre Halk Partisi, tasarının Ukrayna için yapıldığının çok bariz olduğunu söyleyip tarafsızlığı ihlal ettiğini vurgulayarak, ret oyu verdi.

Batılı ülkeler, İsviçre’nin katkısının sembolik olacağı konusunda birleşiyorlar. Bununla birlikte, bu ülkenin NATO’nun ‘efektif bir şekilde koruması’ndan yarar sağladığını ve şu anda üye ülkelere destek vermek için hiçbir istek göstermediğini vurguluyorlar.

Hür Demokratlardan Thierry Burkart, İsviçre’nin batıdan gelen bu ‘hayal kırıklığı’nı görmezden gelemeyeceğini söyleyerek, “Biz batılı ortaklığa iliştirilmişiz. NATO ittifakına bağlılık anlamında değil, ama Batı aynı zaman da bizim de değerlerimizin paylaşıldığı yer olduğu için,” dedi.

Muhafazakâr milletvekilleri ise İsviçre’nin ‘tarafsızlık’ tanımının daha net tanımlanması gerektiğini düşünüyor. 

Avrupa

Madrid’de on binlerce kişi Başbakan Sanchez’in istifasını istedi

Yayınlanma

İspanya’da muhalefetteki Halk Partisi’nin çağrısıyla on binlerce kişi, Başbakan Pedro Sanchez hükümetini yolsuzlukla suçlayarak protesto etti. Madrid’de toplanan kalabalık, Sanchez’in istifasını talep ederken, Halk Partisi lideri Alberto Núñez Feijóo hükümeti ‘mafyavari uygulamalarla’ itham ederek erken seçim çağrısında bulundu.

İspanya’da muhalefetteki Halk Partisi’nin (PP) çağrısıyla on binlerce kişi, Başbakan Pedro Sanchez liderliğindeki sosyalist hükümeti yolsuzlukla suçlayarak başkent Madrid’de protesto gösterisi düzenledi.

Göstericiler, Sanchez’in istifasını talep etti.

Başkentin merkezindeki Plaza de España meydanında toplanan kalabalık, İspanya bayrakları taşıyarak “Pedro Sanchez istifa!” sloganları attı.

Ses kaydı protestoları tetikledi

Halk Partisi, Sosyalist Parti üyesi Laire Díez’in, Başbakan Sanchez’in eşi, kardeşi ve eski başdanışmanına yönelik yolsuzluk şüphelerini araştıran bir polis birimine saldırdığını iddia eden ses kayıtlarının sızdırılmasının ardından gösteri çağrısı yapmıştı.

İddiaları reddeden Díez ise çarşamba günü basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bir kitap için araştırma yaptığını ve ne parti ne de Sanchez adına konuştuğunu belirtti.

Díez, bu açıklamasının ardından başbakanın liderliğindeki Sosyalist Parti üyeliğinden istifa ettiğini duyurdu.

Muhalefet liderinden ‘mafyavari uygulamalar’ suçlaması

Nisan 2022’de partisinin başına geçen Halk Partisi lideri Alberto Núñez Feijóo, hükümeti bu olayda “mafyavari uygulamalarda bulunmakla” suçladı.

Feijóo, Sanchez’in çok sayıda yolsuzluk skandalının “merkezinde” olduğunu savundu.

Gösteriye katılan Feijóo, “Bu hükümet her şeyi lekeledi: siyaseti, devlet kurumlarını ve güçler ayrılığını,” ifadelerini kullandı. Feijóo ayrıca Başbakan Sanchez’e erken seçim çağrısı yapması için baskıda bulundu.

Diğer yandan Başbakan Sanchez, yakın çevresine yönelik soruşturmaları, sağ kanadın hükümetini devirmek için yürüttüğü bir “karalama kampanyasının” parçası olarak nitelendirerek kınadı.

Sanchez, Haziran 2018’de, selefi olan Halk Partili Mariano Rajoy’u muhafazakar partiyi etkileyen bir yolsuzluk skandalı nedeniyle verilen güvensizlik oyuyla devirerek iktidara gelmişti.

İspanya’da bir sonraki genel seçimlerin 2027’de yapılması planlanıyor.

Okumaya Devam Et

Avrupa

Almanya’da milyoner sayısı %18 arttı

Yayınlanma

Federal İstatistik Ofisi’nin açıkladığı rakamlara göre, Almanya’da geliri en az bir milyon avro olan milyoner sayısı %18 artarak 34.500’e yükseldi.

Wiesbaden merkezli istatistikçiler, istatistiklerin mevcut olduğu en son dönem olan 2020 ve 2021 verilerini karşılaştırdı.

Yetkililere göre, zenginlerin sayısındaki artış, 2021’deki yüksek enflasyonla kısmen açıklanabilir. Enflasyon etkisi hesaba katılmadığında, milyonerlerin sayısı 2020’ye göre yine de %12 artmış oluyor.

Milyonerler ortalama 2,8 milyon avro kazandı. On kişiden altısı, gelirinin büyük bir kısmını ticari faaliyetlerden elde etti. Milyonerlerin %20’sinden biraz azı çalışırken, %15’i “serbest meslek” sahibi olarak nitelendiriliyor.

junge Welt’in aktardığına göre sendika bağlantılı Hans Böckler Vakfı (HBS) bu rakamlar hakkında endişelerini dile getirdi. HBS’nin Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü bilimsel direktörü Bettina Kohlrausch çarşamba günü AFP’ye verdiği demeçte, kriz dönemlerinde milyoner sayısındaki artışın yoksulların sayısındaki artışla dengelendiğini söyledi.

Kohlrausch, rakamların özellikle düşük ve orta gelirli birçok insanın Almanya’daki sosyal eşitsizlikle ilgili endişelerinin “haklı” olduğunu gösterdiğini ekledi.

Okumaya Devam Et

Avrupa

AB ulaştırma bakanları ‘uçuş iptalleri’ konusunda anlaşamıyor

Yayınlanma

AB ulaştırma bakanlarının yolcu hakları konusunda bir araya geldiği bugün, geciken uçuşlar için tazminat talep etme hakkı belirsizliğini koruyor.

Mevcut AB kurallarına göre, uçuşunuz üç saatten fazla gecikirse tazminat talebinde bulunabiliyorsunuz. Fakat, şu anda AB toplantılarına başkanlık eden Polonya, bu eşiği yükseltmek istiyor. Bu durumda, tazminat almaya hak kazanan gecikmeli uçuşların sayısı azalacak.

Dün dağıtılan AB içi bir uzlaşma metninde, tazminat için bekleme süresinin kısa uçuşlar için dört saate, uzun uçuşlar için altı saate çıkarılması ve çok kısa uçuşlar için özel bir üç saatlik eşik getirilmesi önerildi.

Polonyalıların argümanı, bunun havayolu şirketlerini, kendilerine daha ucuza gelen uçuşları iptal etme davranışından vazgeçmeye teşvik edeceği yönünde. Bir AB diplomatı, “Yolcular, tazminat alıp uçuşlarının iptal edilmesindense, gecikmeli de olsa varış noktalarına ulaşmayı tercih ediyor,” dedi.

Berlin ve Madrid, üç saatlik kuralı korumak istedikleri için engel çıkarıyorlar. BEUC gibi tüketici grupları da bu görüşe katılıyor. 

Fakat diplomatlar, İtalya ve İrlanda gibi düşük maliyetli havayolu şirketlerinin güçlü olduğu ülkelerin eşik değerinin yükseltilmesinden yana olduklarını belirttiler.

Değişiklikler müşterilerin cebine de yansıyabilir. Berlin, 300 avroluk sabit bir talep ücreti istiyor; ama Polonya’nın uzlaşma teklifinin en yüksek tutarı 500 avro olacak. Şu anda geri talep edilebilen maksimum tutar 600 avro.

2024 yılında uçuşların sadece %65’i zamanında varış noktasına ulaştı ve 2035 yılında gecikmelerin altı kat daha fazla olması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English