Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD donanması savaş zamanında hangi Hint-Pasifik tersanelerini kullanabileceğini araştırıyor

Yayınlanma

ABD ordusu, Çin’in donanma kapasitesine ayak uydurmak amacıyla, Kongre tarafından onaylanması halinde önümüzdeki mali yılda altı kadar Amerikan donanma gemisinin bakım çalışmalarını uluslararası tersanelerde gerçekleştirecek.

Ordunun talebi bu yıl içinde onaylanırsa, ABD donanması gemilerinde bu tür işler için yabancı tersanelerin kullanımı yaygınlaşacak ve bu durum ABD standartlarına uygun tersanelerin sertifikalandırılmasına yol açacak.

ABD Donanma Bakanı Carlos Del Toro çarşamba günü Temsilciler Meclisi Silahlı Hizmetler Komitesi’nin 2025 mali yılı bütçesine ilişkin oturumunda yaptığı konuşmada “Eğer savaşa girmek zorunda kalırsak, o zaman gerekli olacak hasar onarımını yapabilmek için bu gemileri hangi tersanelere ve hangi ülkelere gönderebileceğimiz konusunda tam bilgiye sahip olacağız” dedi.

Mevcut yapıya göre, Tayvan Boğazı’nda bir çatışma olması halinde, ABD’nin hasar gören gemileri onarım için Guam, Hawaii ya da ABD’nin Batı Sahili’ne geri göndermesi gerekiyor. Onarımların çatışmaya daha yakın tersanelerde yapılmasıyla ABD gemilerinin hızlı bir şekilde savaş alanına geri gönderilmesi hedefleniyor.

Del Toro, bakım faaliyetlerinin 90 günden az süreceğini söyledi. Pentagon’un 2025 mali yılı Ekim 2024’ten Eylül 2025’e kadar sürecek.

Japonya, Güney Kore ve Hindistan

Donanma son yıllarda ABD müttefikleri ve ortaklarının tersanelerinde küçük ölçekli onarım denemeleri yaptı.

Geçtiğimiz ay Başkan Joe Biden ve Japonya Başbakanı Fumio Kishida, ABD donanma gemilerinin Japon tersanelerinde tamir edilmesini araştırmak üzere anlaştılar.

Del Toro’nun şubat ayında Japonya’nın Yokohama kentindeki Mitsubishi Heavy Industries tersanesine yaptığı ziyaretin ardından USNS Big Horn filo ikmal gemisi onarımdan geçti. Bundan önce de Güney Kore’nin güneydoğusundaki Ulsan kentindeki tersaneleri gezmişti.

Biden ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Eylül 2023 toplantısının ardından yaptıkları ortak açıklamada, “Hindistan’ın ABD Donanması’nın ileri konuşlu varlıklarının ve diğer uçak ve gemilerin bakım ve onarımı için bir merkez olarak ortaya çıkmasını” memnuniyetle karşıladılar.

Hindistan’da USNS Charles Drew ve USNS Matthew Perry kuru yük gemilerinin yanı sıra USNS Salvor kurtarma ve kurtarma gemisi de 2022’den bu yana birbiri ardına onarım için Chennai yakınlarındaki Larsen & Toubro’nun Kattupalli tersanesine yanaştı.

Savaşta ilk onlar hedef alınır

Uzmanlara göre, ABD donanma gemilerinin onarımı tersaneler için yeni bir iş fırsatı sunarken, Del Toro’nun tersanelerin savaş zamanında kullanılmasına doğrudan atıfta bulunması müttefikleri tedirgin edebilir.

Japonya’nın Deniz Öz Savunma Kuvvetleri’nden eski bir amiral, Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, “Bir kez tespit edildiklerinde, savaş patlak verirse düşman tarafından ilk hedef alınanlar olabilirler” dedi.

Amerikan yerel kapasitesinin Çin’e yetişmek için yeterli olmadığı anlaşıldıkça, yabancı tersanelerin kullanımının ABD donanması için en önemli öncelik olduğu düşünülüyor.

Amerikan ticari gemi inşası 1980’lerden bu yana aşırı korumacı düzenlemeler ve azalan mavi yakalı işgücü nedeniyle durdu. Del Toro’ya göre, ABD’nin gemi inşa ve onarımına yönelik gelecek talebi karşılayabilmesi için 50.000 veya daha fazla tersane çalışanına ihtiyacı olacak.

Cato Enstitüsü’nden araştırma görevlisi Colin Grabow Nikkei Asia’ya yaptığı açıklamada, ölçek ve rekabet eksikliğinin bir sonucu olarak, “ABD’de inşa edilen konteyner gemilerinin Asya’dakilere kıyasla genellikle yaklaşık 4,5 kat ila 5 kat daha pahalı” olduğunu söyledi.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English