Suriye’nin Kuneytra kentinde İsrail’in saldırılarını durdurmak için harekete geçilmemesi hayal kırıklığı yarattı.
Suriyeliler yeni hükümetin, evleri ve meyve bahçelerini yıkan İsrail ordusunu bölgeden çıkarmasını istiyor.
Suriye’nin güneyindeki Kuneytra ilinin merkezindeki bir ana yol, toprak yığınları, devrilmiş palmiye ağaçları ve bir zamanlar trafik lambası olduğu anlaşılan metal bir direkle kapatıldı. Bariyerlerin diğer tarafında bir İsrail tankı caddenin ortasında manevra yaparken görülebiliyor.
İsrail güçleri, Suriye ile İsrail arasında 1974’te imzalanan ateşkes anlaşmasıyla oluşturulan Golan Tepeleri’ndeki BM’nin denetlediği tampon bölgede yer alan bölgeye, Beşar Esad’ın geçen ay devrilmesinden kısa bir süre sonra girdi. İsrail ordusu, Suriye’de durum netleşene kadar orada kalacağını ve konuşlanmanın düşman unsurların bölgeye girmesini önlemek için bir güvenlik önlemi olduğunu ileri sürdü.
İsrail ordusunun tampon bölge dışındaki Suriye topraklarına da girmesi Suriye halkının protestolarına neden oldu. Bölge sakinleri İsrail güçlerinin bazı bölgelerde evleri yıktığını ve çiftçilerin tarlalarına gitmesini engellediğini söylüyor. En az iki olayda İsrail askerlerinin kendilerine yaklaşan göstericilere ateş açtığı bildirildi.
İsrail askerleri, işgali protesto eden sivillere ateş açtı
The Times of Israel’e konuşan bir askeri kaynak, İsrail ordusunun, askerlerin iki evi ve eski bir ordu karakolunu yıktığı ya da Suriyeli çiftçilerin arazilerine ulaşmasını engellediği olaylardan haberdar olmadığını söyledi. Kaynak, ordunun, askerlerin bir ağaç korusunu tahrip ettiğinden de haberdar olmadığını, ancak olayın operasyonel faaliyet sırasında meydana gelmiş olabileceğini ileri sürdü.
Küçük köyler ve zeytinliklerden oluşan sakin bir bölge gibi görünen Kuneytra’da vatandaşlar hem İsrail’in ilerleyişinden hem de Suriye’nin yeni yetkilileri ve uluslararası toplumun harekete geçmemesinden dolayı hayal kırıklığına uğradıklarını belirtiyor.
Rinata Fastas, İsrail güçlerinin yerel hükümet binalarına baskın düzenlediğini ancak şu ana kadar yerleşim bölgelerine girmediğini söyledi. Fastas’ın evi, eskiden Baas Şehri olarak adlandırılan ve şimdi Selam Şehri olarak değiştirilen, yeni kapatılmış bölgenin hemen içinde yer alıyor. Fastas, İsrail askerlerinin daha da ilerlemesinden ya da zaten ele geçirdikleri bölgeyi kalıcı olarak işgal etmeye çalışmasından korktuğunu söyledi. İsrail, 1967’deki Altı Gün Savaşı sırasında Suriye’den ele geçirdiği ve daha sonra ilhak ettiği Golan Tepeleri’ni halen kontrol ediyor. ABD dışında uluslararası toplum buranın işgal altında olduğunu kabul ediyor.
Fastas, şu anda ulusal kurumlarını ve ordusunu sıfırdan inşa etmeye çalışan Suriye’nin, İsrail ile askeri olarak karşı karşıya gelecek durumda olmamasını anladığını söyledi. Ancak “Peki neden yeni Suriye devletinde hiç kimse çıkıp Kuneytra vilayetinde yaşanan ihlallerden ve halka karşı yapılanlardan bahsetmiyor” diye sordu.
Suriye’nin yeni yöneticileri İsrail’le karşı karşıya gelmek istemiyor
Birleşmiş Milletler İsrail’i tampon bölgeye girerek 1974 ateşkes anlaşmasını ihlal etmekle suçladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “İsrail’in güvenliğini sağlayacak başka bir düzenleme bulunana kadar” askerlerin bölgede kalacağını söyledi. Netanyahu, bu açıklamayı Suriye’nin en yüksek dağı olan Hermon Dağı’nın karlı zirvesinde yaptı.
Geçen hafta Kan kamu yayın kuruluşu kaynaksız bir haberde yeni Suriye yönetiminin ABD’den İsrail’e tampon bölgeden çekilmesi için baskı yapmasını istediğini söyledi. Ancak İsrailli yetkililer, yayın kuruluşuna konuyla ilgili resmi bir talep almadıklarını belirtti.
İsrail tankları Şam’a 23 kilometre mesafede
Konuyla ilgili, isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan İsrailli bir yetkili, ordunun yeni Suriyeli yetkililerin İsrail için bir tehlike oluşturmadığından emin olana kadar ele geçirdiği bölgede kalacağını söyledi.
Yeni Suriye hükümeti, İsrail’in hava saldırıları ve Suriye topraklarındaki ilerleyişi hakkında BM Güvenlik Konseyi’ne şikâyette bulundu.
Ancak bu konu, ülke üzerindeki kontrolü sağlamlaştırmaya, eski isyancı gruplardan oluşan bir yapıyı yeni bir ulusal orduya dönüştürmeye ve Batı yaptırımlarının kaldırılması için bastırmaya çalışan Suriye’nin yeni yöneticileri için bir öncelik gibi görünmüyor.
Ülkenin yeni fiili lideri, eski İslamcı isyancı grup Heyet-i Tahrir Şam’ın lideri Ahmed el-Şara da Suriye’nin İsrail ile askeri bir çatışma arayışında olmadığını ve komşularına ya da Batı’ya tehdit oluşturmayacağını açıkça söyledi.
Bu arada Kuneytra sakinleri büyük ölçüde kendi başlarının çaresine bakmak zorunda bırakıldı.
Tampon bölge içinde yer alan Rafid köyünde halk, İsrail ordusunun iki evi, bir ağaç korusunu ve eski bir ordu karakolunu yıktığını söyledi.
Belediye Başkanı Ömer Mahmud İsmail, İsrail güçleri köye girdiğinde İsrailli bir subayın kendisine “Ben senin dostunum” dediğini söyledi. İsmail, “Ona ‘Sen benim arkadaşım değilsin, öyle olsaydın böyle girmezdin’ dedim” dedi.
Protesto düzenleyen halka İsrail ateşi
Tampon bölgenin dışında bir köy olan Dawaya’da 18 yaşındaki Abdülrahman Halid el-Akka 25 Aralık’ta yaklaşık 100 kişi ile birlikte İsrail saldırısını protesto ettiğini ve “Suriye özgürdür, İsrail defol!” sloganları attığını söyledi. “Silahımız yoktu, sadece üzerimizdeki kıyafetlerle oradaydık. Ama onlara yaklaştığımızda bize ateş etmeye başladılar” dedi.
Bölge sakinleri ve basında çıkan haberlere göre altı protestocu yaralandı.
HTŞ’nin Şam Valisi Mervan: İsrail ile sorunumuz yok, belki korktukları için Suriye’yi biraz bombalamışlardır
Orduya göre askerler, aralarında bölgede faaliyet gösteren kuvvetlere yaklaşanların da bulunduğu birkaç grubu tespit etti. “Protestoculara uzaklaşmaları çağrısında bulunduktan sonra, kuvvetler onları dağıtmak için ateşle karşılık verdi” diyen İsrail ordusu, ‘bölgedeki kayıplarla ilgili iddianın incelendiğini’ de sözlerine ekledi.
Maariyah köyünde 20 Aralık’ta meydana gelen benzer bir olayda bir kişi daha yaralanmıştı. Ordu o zaman askerlerin havaya uyarı ateşi açtığını ve ardından hızla yaklaştığı ve durması için yapılan çağrılara aldırış etmediği için bir adamın bacaklarını hedef aldığını söylemişti.
Yerel bir Sünni din görevlisi olan Adel Subhi el-Ali’nin 21 yaşındaki oğlu da 25 Aralık protestosunda karnından vuruldu. Önce kendisini tedavi edecek kapasiteye sahip olmayan yerel bir hastaneye, ardından da Şam’a götürülerek ameliyat edildi. Ali, İsrail tanklarının ilerlediğini gördüğünde “topraklarımızın işgal edildiğini hissettik. Bu yüzden silahımız olmamasına rağmen onu savunmak zorunda kaldık… Buraya yerleşmeleri imkânsız” dedi.
Protesto gününden bu yana İsrail ordusunun bölgeye geri dönmediğini söyledi.
Ali, uluslararası topluma 1974 ateşkes anlaşmasına atıfta bulunarak Golan Tepeleri’ni Suriye’ye iade etmesi çağrısında bulundu. Ancak Suriye’nin elinde çok az koz olduğunu da kabul etti. “Sıfırdan başlıyoruz, bir devlet inşa etmemiz gerekiyor” diyen Ali, Suriye’nin yeni liderlerinin sözlerini tekrarladı: “Şu anda ülke olarak başka bir ülkeyle savaşmaya hazır değiliz.”
Kaynak: El-Meyadin, Times of Israel, Associated Press