Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD; İsrail ve Hamas’a pazarlıksız “evet” mi “hayır” mı diyebilir

Yayınlanma

Biden yönetiminin İsrail ve Hamas’a, daha fazla pazarlık yapmadan evet ya da hayır teklifinde bulunabileceği ve Netanyahu hayır derse Washington başarısızlıktan İsrail Başbakanı’nı sorumlu tutmakla kalmayıp hükümetindeki radikal sağa karşı daha ileri adımlar atabileceği ileri sürüldü.

Doha’da bugün yapılacak ateşkes müzakereleri öncesinde ABD’nin taraflar üzerinde baskı kurmaya çalıştığı ve müzakerelerin çıkmaza girmesi durumun nasıl bir yol izleyeceğini belirlediği iddia edildi.

Biden yönetimi, İran ve Hizbullah’ın İsrail’e misilleme saldırıları beklenirken başlatılan müzakere sürecinde ateşkes ve esir takası anlaşmasına varılırsa İran ve Hizbullah’ın yatıştırabileceğini düşünüyor. İran’ın tansiyonu düşürmeye istekli olmasına rağmen Hizbullah’ın İsrail’e yanıt verme konusunda daha kararlı bir duruş sergilediğine inanılıyor.

ABD’nin misillemelere karşı “müzakere” taktiği

Ancak Gazze için yürütülen daha önceki müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının nedenleri bugün de geçerliliğini koruyor. Nisan ayında Biden’ın sunduğu ve İsrail’in de onay verdiğini söylediği ateşkes önerisinden daha ileri taleplerde bulunan Netanyahu’nun tutumu anlaşmanın önündeki en büyük engel olarak duruyor.

Haaretz’den Amos Harel’in müzakerelerin bu kez de başarısızlıkla sonuçlanması durumunda ABD’nin ikilemle karşı karşıya kalacağını yazdı. Harel’e göre böyle bir durumda İsrail savunma teşkilatı, Biden yönetiminin İsrail ve Hamas’a daha fazla pazarlık yapmadan “evet” ya da “hayır” teklifinde bulunabileceğine düşünüyor. Bu tablo karşısında Netanyahu’nun hayır deme ihtimalinin oldukça yüksek olduğuna dikkat çeken Harel, “Bu durumda Biden ilk kez görüşmelerin başarısızlığının sorumluluğunu kamuoyu önünde Netanyahu’ya yükleyecek” diye yazdı. Amerikalıların baskıyı daha da artırmak için İsrail hükümet, içindeki radikal sağa, yani anlaşmaya karşı çıkan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’e karşı adımlar atabileceğini öne sürdü.

ABD, ateşkes için yeni bir öneri sunacak

“Çizgiyi aşmak zor olacak”

Harel, “Amerikalılar bu ikiliye karşı kişisel yaptırımlar uygulayarak doğrudan bir hedefe koyma kararı alabilir. Açıklamaları ve eylemleriyle Beyaz Saray’a bunu yapmak için bahaneler sunmaktan asla vazgeçmiyorlar” dedi.

Harel şöyle devam etti: “Biden yönetiminin Netanyahu’nun kendisiyle görülecek uzun bir hesabı var. Biden’ın emekliliğe hazırlandığı ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris ‘in Kasım seçimlerinde başkanlık için Donald Trump’la yarıştığı şu günlerde onunla yüzleşmenin tırmandırılıp tırmandırılmayacağı konusu değişebilir. Biden’dan daha fazla Harris, Gazze’de devam eden çatışma ve ölümlerden duyduğu rahatsızlığı açıkça dile getirdi ve partisindeki ilerici kampın desteğinin erozyona uğramasından korkuyor.”

“Netanyahu’ya karşı duydukları tiksinti, onu kamuoyu önünde reddetme noktasına ulaşacak mı? Bu daha önce aşılmamış bir çizgi ama İsrail İran, Lübnan, Irak ve Yemen’den füze ve insansız hava araçlarıyla tehdit edilirken bu çizgiyi aşmak zor olacaktır.”

Müzakereler Doha’da başlıyor: Yüksel profilli İsrail heyetine “makul yetki”

 

DİPLOMASİ

Çin Ticaret Bakanı, elektrikli araçlara yönelik gümrük tarifelerini görüşmek üzere İtalya’da

Yayınlanma

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Çin Ticaret Bakanı Wang Wentao ile Roma’da bir araya gelmeden önce pazartesi günü yayınlanan röportajında, İtalya’nın Avrupa Komisyonu tarafından Çin’in elektrikli araç (EV) ihracatına yönelik olarak önerilen gümrük vergilerini desteklediğini söyledi.

Corriere della Sera gazetesine bir mülakat veren Tajani, “Şirketlerimizin rekabet gücünü korumak için AB Komisyonu’nun önerdiği vergileri destekliyoruz” dedi.

Bakan Wang Wentao, Avrupa Birliği’nin Çin yapımı elektrikli araçlara karşı açtığı sübvansiyon karşıtı davayla ilgili görüşmelerde bulunmak üzere Avrupa’yı ziyaret ediyor.

Pazartesi günü Roma’da Tajani ile görüştü ancak İtalyan dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada elektrikli araçlara doğrudan atıfta bulunulmadı.

Açıklamada Tajani ve Wang’ın fikri mülkiyetin korunması, tarım-gıda sektöründe ticaret ve yatırım konularını ele aldıkları belirtildi.

İkili ayrıca Ukrayna’daki savaş ile Gazze ve Kızıldeniz’deki krizleri de ele alırken, İtalya Pekin’i Rusya’ya silah sevkiyatı ve Kızıldeniz’deki deniz taşımacılığının güvenliği konularının çözümüne yardımcı olmaya çağırdı.

Tajani, İtalya ile Çin arasındaki ilişkilerin yeniden canlanma aşamasından geçtiğini belirterek, şunları söyledi:

“Çin, Asya’daki ilk, AB üyesi olmayan ülkeler arasında ise ABD’den sonra ikinci ticaret ortağımızdır. Çin pazarına adil erişim ve şirketlerimiz, özellikle de KOBİ’ler ile tarım-gıda sektöründeki şirketler için eşit şartlara sahip olma ihtiyacını yinelemek istedim. Bu noktadan hareketle ekonomik işbirliğini güçlendirmek ve Roma ile Pekin arasındaki ticaret bilançosunu yeniden dengelemek için Çinli ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam etmek istiyoruz.”

Wang Wentao, ayrıca İtalyan Otomotiv Endüstrisi Birliği Başkanı Roberto Vavassori ile görüşmelerde bulundu.

Görüşmelerde, görüşmelerde Çin elektrikli araçlarına yönelik tarifeler ve EV sektöründe Çin ile İtalya arasında geliştirilebilecek işbirliği potansiyeli üzerinde durulduğu kaydedildi.

Wang 19 Eylül’de Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Ticaretten Sorumlu Komisyon Üyesi Valdis Dombrovskis ile görüşecek.

İtalya, temmuz ayında AB üyeleri arasında yapılan bağlayıcı olmayan bir oylamada gümrük vergilerini desteklemişti ancak Sanayi Bakanı Adolfo Urso geçen hafta Reuters’a yaptığı açıklamada müzakere edilmiş bir çözüm beklediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın bu yıl içinde Çin’i ziyaret etmesi ve Tajani’nin de heyette yer alması planlanıyor.

Ek tarifeler

Avrupa Komisyonu, AB’nin standart %10’luk otomobil ithalat vergisine ek olarak Çin’de üretilen elektrikli araçlara %35.3’e varan nihai tarifeler önermenin eşiğinde.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ise çarşamba günü Çin’e yaptığı bir ziyaret sırasında AB üyeleri ve Avrupa Komisyonu’nun olası bir ticaret savaşını önlemek için pozisyonlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini söyledi.

Önerilen nihai vergiler AB’nin 27 üyesi tarafından oylamaya tabi tutulacak. AB nüfusunun %65’ini temsil eden 15 AB üyesinin nitelikli çoğunluğunun karşı oy kullanmaması halinde ekim ayı sonuna kadar uygulamaya konulacak.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Almanya ile Özbekistan arasında göç anlaşması

Yayınlanma

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, iki ülke arasında yeni bir göç anlaşmasına imza attı.

Özbek Cumhurbaşkanlığının açıklamasına göre, anlaşma dün (15 Eylül) Semerkant’ta gerçekleşen görüşmeler sırasında imzalandı.

Alman DPA ajansının haberine göre, bu anlaşma iki temel amaca hizmet ediyor: Birincisi, özellikle sağlık sektöründe olmak üzere nitelikli Özbek işçilerin Almanya’ya giriş sürecini kolaylaştırmak.

İkincisi ise, Almanya’da yasal kalma hakkı bulunmayan Özbek vatandaşlarının ülkelerine geri dönüşünü düzenlemek. Şu anda Almanya’da yaklaşık 13 bin 700 Özbek vatandaşı yaşıyor.

Scholz’un iki günlük Özbekistan ziyareti kapsamında, iki ülke arasında toplam sekiz farklı alanda iş birliği anlaşması imzalandı.

Bu anlaşmalar arasında veterinerlik ve hayvancılık, su kaynaklarının ve kritik madenlerin sürdürülebilir kullanımı ile ulaştırma alanlarında iş birliği yer alıyor.

Ayrıca, önde gelen Özbek ve Alman şirketleri arasında da bir dizi anlaşma yapıldı.

Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan, Rusya’ya yabancı işçi gönderen başlıca ülkeler arasında yer alıyor. Rusya’da çalışma amacıyla bulunan yabancıların yüzde 55 ila 60’ı Moskova ve St. Petersburg’da yaşıyor.

Scholz, Ukrayna’ya uzun menzilli silah verilmesine karşı çıktı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Kazakistan, Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmaya hazır

Yayınlanma

Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Roman Vasilenko, ülkesinin Moskova ile Kiev arasındaki barış görüşmelerinde arabuluculuk yapmaya veya bir müzakere mekânı sağlamaya hazır olduğunu belirtti.

Alman kamu yayın kurumu Deutsche Welle‘ye konuşan Vasilenko, “Kazakistan, başta olası bir arabulucu veya taraflar arasındaki görüşmeler için bir mekân olarak hizmet etmeye hazır olduğunu belirtmişti. Bu tutumumuz değişmedi,” dedi.

Ayrıca Vasilenko, Astana’nın ‘ölçülü bir tarafsızlık’ pozisyonu aldığını ve hem Rusya hem de Ukrayna ile ilişkilerini sürdürdüğünü vurguladı.

Ülke makamlarının Birleşmiş Milletler (BM) tüzüğüne ve devletlerin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu da ekleyen diplomat, “Zamanla hizmetlerimize ihtiyaç duyulacağını düşünüyoruz, bu nedenle ölçülü bir pozisyon alıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Bunun yanı sıra yetkili, savaşın Ukrayna, Rusya ve Kazakistan açısından büyük bir trajedi olduğuna işaret etti.

Geçtiğimiz hafta Doğu Ekonomi Forumu’nda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’nın 2022 baharında İstanbul’da varılan anlaşma temelinde Kiev ile müzakerelere dönmeye hazır olduğunu açıklamıştı.

Putin’e göre, o dönemde olası bir barış anlaşmasının neredeyse tüm parametreleri üzerinde uzlaşılmıştı, ancak İngiltere sürece müdahale etti ve Ukraynalı yetkililer ‘farklı bir yol izledi’. Putin, Çin, Hindistan veya Brezilya’nın barış görüşmelerinde arabulucu olabileceğini kabul etti.

Tokayev: Rusya’yı yenmek imkânsız, savaşın sürmesi insanlık için tehdit

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English