Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD, İsrail ve Ukrayna arasında Patriot müzakereleri

Yayınlanma

ABD, İsrail ve Ukrayna, Kiev’e sekiz adede kadar Patriot hava savunma sistemi tedarik ederek Rus hava saldırılarına karşı koyma kabiliyetini önemli ölçüde artırmak için görüşmeler yürütüyor.

Financial Times’a (FT) göre henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte, anlaşmaya göre Patriot sistemleri Ukrayna’ya teslim edilmeden önce İsrail’den ABD’ye gönderilecek.

Müzakereler hakkında bilgi sahibi beş kişiye göre, İsrail’in Moskova ile ilişkilerinde bir değişime işaret edecek olan anlaşmanın ana hatları üç ülkenin bakanları ve üst düzey yetkilileri arasında görüşüldü.

İsrail nisan ayında yaptığı açıklamada 30 yılı aşkın bir geçmişe sahip sekiz Patriot bataryasını emekliye ayıracağını ve yerlerine daha gelişmiş sistemler yerleştireceğini duyurmuştu.

Fakat Gazze’deki savaşta kullanılan bataryalar, Hizbullah ile kuzeyde yaşanan gerilimin tam anlamıyla bir savaşa dönüşebileceği endişesi nedeniyle henüz kullanımdan kaldırılılmadı.

Gerçekleşmesi halinde böyle bir transfer Ukrayna’nın savunma kabiliyetlerinde önemli bir değişikliği temsil edecek. Ülkede şu anda hem ABD hem de Almanya tarafından tedarik edilen en az dört Patriot sistemi bulunuyor.

Ukrayna sık sık Batılı müttefiklerinden kendisine hava savunma sistemleri, özellikle de ABD yapımı Patriotlar tedarik etmelerini talep ediyor.

Geçtiğimiz hafta ABD, Ukrayna’ya tedarik önceliği vermek için diğer ülkelere Patriot önleme füzelerinin teslimatını durdurduğunu açıklamıştı.

İsrail, Moskova’nın Suriye’de sahip olduğu nüfuz nedeniyle Ukrayna konusunda taraf tutma konusunda temkinli davranıyordu.

Fakat FT’ye göre ABD’li yetkililer Binyamin Netanyahu hükümetini, Rusya’nın İran’la özellikle askeri işbirliği alanında giderek yakınlaşan bağlarının daha acil bir endişe kaynağı olduğuna ikna etmeye çalıştılar.

Öte yandan kaynaklar, sekiz sistemin tamamının transferinin tartışıldığını fakat hepsinin Ukrayna’ya gönderilmeyebileceğini söyledi. Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan üç kişi Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’nın geçtiğimiz haftalarda ABD’li mevkidaşı Antony Blinken ile konuyla ilgili görüşmeler yaptığını söyledi.

Üç kaynak, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın da Ukrayna Devlet Başkanı’nın Özel Kalem Müdürü Andriy Yermak ile konu hakkında en az iki kez görüştüğünü söyledi.

FT’ye konuşan Kuleba görüşmeleri teyit etmese de, “Ukrayna ilave Patriot sistemleri almak için dünyanın çeşitli ülkeleriyle çalışmaya devam ediyor. Bu tür sistemlere sahip olan tüm ülkeleri bir kez daha Ukrayna’ya bu sistemleri sağlamaya çağırıyoruz,” diye ekledi.

ABD ve Ukrayna arasındaki görüşmelerin yanı sıra, diplomasi konusunda bilgi sahibi bir kişi Tel Aviv ve Kiev arasında da Patriotların transferi konusunda doğrudan görüşmeler yapıldığını söyledi.

İsrail’in M901 PAC-2 bataryaları şu anda Ukrayna’da bulunan Patriot sistemlerinin çoğundan daha eski bir tür. Fakat askeri analistlere göre, eski model hâlâ yenileriyle tamamen uyumlu.

İsrail’in cephaneliğinin büyüklüğü hakkında bilgi sahibi olan bir kişiye göre, Tel Aviv’in elinde bu bataryalarla birlikte kullanılmak üzere Kiev’in de ihtiyaç duyduğu önleme füzelerinden bol miktarda bulunuyor.

Analistler ayrıca eski İsrail önleme füzelerinin yeni PAC-3 modelinden daha uzun menzile ve daha büyük bir savaş başlığına sahip olduğunu söylediler.

Eski yetkililer ve analistler İsrail sistemlerinin büyük olasılıkla ABD’ye geri satılacağını, ABD’nin de bunları Ukrayna’ya gönderebileceğini söyledi.

Fakat asıl sorunun, Moskova’nın Tahran’la giderek yakınlaşan ilişkisine rağmen Tel Aviv’in bir zamanlar müttefiki olan Rusya’yı yabancılaştırmaya hazır olup olmadığı olduğunu da eklediler.

İsrail daha önce Ukrayna’nın hava savunma sistemi taleplerini reddetmişti. Ayrıca Rusya ile İsrail jetlerinin Suriye hava sahasına erişimine izin veren bir anlaşması var.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English