Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD’de sınır gerilimi büyüyor: Texas Valisi, eyaletin ‘öz savunma hakkı’ olduğunu ilan etti

Yayınlanma

ABD’de federal hükümet ile sınır eyaletleri arasındaki ‘göçmen’ tartışmasında gerginlik artıyor.

Son olarak Texas’ın Cumhuriyetçi Valisi Greg Abbott bir açıklama yaparak, eyaletin ‘göçmen istilasına’ karşı ‘öz savunma hakkı’ olduğuna işaret etti.

Abbott tarafından yapılan uzun bir açıklamada, “Federal hükümet, Birleşik Devletler ile eyaletler arasındaki anlaşmayı bozdu. ABD Yürütme Organı, şu anda kitaplarda yazan göçmenlik yasaları da dahil olmak üzere, eyaletleri koruyan federal yasaları uygulamak için anayasal bir göreve sahiptir. Başkan Biden bu yasaları uygulamayı reddetti ve hatta ihlal etti,” deniliyor.

Abbott şu anda Washington’a karşı birden fazla yasal mücadele yürütüyor. Federal hükümet, Texas’ın Eagle Pass yakınlarındaki Shelby Park’a el koyması üzerine yasal işlem başlatmakla tehdit ederken, yönetimin Texas tarafından kurulan jiletli telleri kesmesi ve Rio Grande’de şamandıraların kurulmasıyla ilgili davalar devam ediyor.

Yüce Mahkeme Biden yönetiminden yana karar aldı

Yüce Mahkeme bu hafta, yetkililerin Texas eyaleti tarafından sınır boyunca kurulan sınır tellerini kesmeye devam etmesine izin verilmesi için acil bir temyiz başvurusunda bulunduğunda, yönetimin lehine karar verdi. Eyalet ise bu hafta Eagle Pass boyunca fiziksel engelleri güçlendirdiğini gösteren görüntüler yayınladı. 

Biden yönetimi ayrıca, Texas eyaleti ve yerel yetkililerin, ‘yasadışı göçmenleri’ tutuklamasına izin veren bir yasaya da dava açtı. Yönetim, Texas eyaletini, göçmenlik ve sınır güvenliği üzerindeki federal kontrole müdahale etmekle suçladı ve yetkililerle göçmenleri tehlikeye attığını söyledi.

Bununla birlikte Abbott, federal hükümetin ‘her bir eyaleti istilaya karşı korumasını’ ve eyaletlerin ‘kendi sınırlarını koruma hakkını’ talep eden anayasal bir maddeye atıfta bulundu.

Abbott, ‘Biden yönetiminin bu görevleri yerine getirmemesinin’ 1. maddedeki ‘eyaletin meşru müdafaa hakkını saklı tutan’ bir bölümü tetiklediğini savunuyor.

Abbott’un argümanlarının, göçmenlik ve sınır otoritesi üzerindeki federal kontrol için Yüce Mahkeme kararını gösteren yönetimi caydırması pek olası görünmüyor.

Federal yönetim ayrıca göçmenlik yasasına uyduğunu iddia ediyor ve Mayıs ayından bu yana 2019 mali yılının tamamını geride bırakan sınır dışı edilme sayılarına işaret ediyor. Washington bunun yerine, ‘bozuk sistemi’ düzeltmek için Kongre’den daha fazla finansmana ve kapsamlı göçmenlik reformuna ihtiyacı olduğunu söylüyor.

Trump’tan Ulusal Muhafızları sınıra gönderme çağrısı

Eski Başkan Donald Trump da perşembe günü, Vali Abbott’a destek verdi ve eyaletleri Ulusal Muhafızlarını sınıra göndermeye çağırdı.

Trump, Truth Social sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımlarda Abbott’u destekledi ve Başkan Biden’ı ‘işgalin kontrolsüz devam etmesi için’ Cumhuriyetçi valinin ‘ellerini bağlamak için savaşmakla’ suçladı.

Eski başkan, Abbott’a ‘tam destek’ verilmesi gerektiğini söyledi ve ‘tüm istekli eyaletleri, yasadışıların girişini önlemek ve onları sınırdan geri çıkarmak için Texas’a muhafızlarını konuşlandırmaya’ davet etti.

Trump, “Başkan olduğumda, birinci gün, Texas’la savaşmak yerine, işgali durdurmak, sınırı mühürlemek ve tarihin en büyük yurtiçi sınır dışı operasyonunu hızla başlatmak için Vali Abbott ve diğer sınır eyaletleri ile el ele çalışacağım,” dedi.

Cumhuriyetçilerden Abbott’a destek

Abbott ayrıca, çok sayıda Cumhuriyetçi eyaletin desteğini aldı. Perşembe günü, Vermont Valisi Phil Scott hariç tüm Cumhuriyetçi valiler Abbott’a destek verdi. Cumhuriyetçi Valiler Birliği perşembe günü yaptığı açıklamada, Abbott’un ‘sınırı güvence altına almak için jiletli tel örgüler de dahil olmak üzere her aracı ve stratejiyi kullanma’ yöntemlerini desteklediklerini söyledi.

Louisiana’dan ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ve Texas’tan senatör Ted Cruz da dahil olmak üzere çok sayıda seçilmiş Cumhuriyetçi de benzer şekilde desteklerini ifade etti.

Cruz bir Fox News röportajı sırasında, “Texas’ı ve bu ülkeyi savunuyoruz,” dedi.

Texas Temsilcisi Briscoe Cain de “Texas sınırı koruyor,” dedi.

Bu arada, bazı Demokratlar Biden yönetimini Ulusal Muhafızların kontrolünü ele geçirmeye çağırdı.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English