ABD Kongresi’nin Cumhuriyetçi üyesi Warren Davidson, Hazine Bakanı Janet Yellen’a Bulgaristan ve Bulgar Başsavcısı İvan Geşev hakkında zehir zemberek bir mektup yolladı.
Euractiv’in elde ettiği 22 Aralık tarihli mektupta, “Rusya’nın zararlı etkisinin en çok Güneydoğu Avrupa’yı hedeflediği” iddia ediliyor ve Bulgaristan gibi NATO ülkelerinin bunun içinde yer aldığı belirtiliyor.
Davidson, Bulgar Başsavcısının ABD yaptırımlarına yönelik ‘apaçık aldırmazlığına’ dikkat çekiyor, bunun ‘kabul edilemez’ olduğunu ve üzerine gidilmesi gerektiğini savunuyor.
Davidson, attığı bir tweet ile mektubun kendisine ait olduğunu doğruladı.
Tartışmalı yasa
Mektupta Davidson, bir Bulgar mahkemesinin, ABD’nin Magnitsky yasasının Bulgaristan’da uygulanamayacağına hükmettiğini bildiren bir habere atıf yapıyor.
İsmini Rusya’da hapiste şüpheli bir biçimde ölen vergi denetmeni Sergey Magnitsky’den alan yasa, 8 Aralık 2016’da ABD kongresinden geçen ve dünya çapında insan hakları ihlali ve yolsuzluk sebebiyle ABD hazinesinin kişi ve kuruluşlara yaptırım uygulamasına olanak veriyor.
Yasanın uygulanması daha önce Türkiye ile ABD arasında da gerilime neden olmuştu.
Bulgarlara yönelik yaptırımlar
Haziran 2021’de ABD Hazine Bakanlığı Dış Varlık Kontrol Ofisi (OFAC) üç Bulgar ile onlarla bağlantılı 64 varlığa ‘yolsuzluk’ gerekçesiyle yaptırım koymuştu.
Bu uygulama, Magnitsky yasasının o zamana kadarki en geniş yaptırım kararına yol açmıştı.
Yaptırım kapsamında yer alan isimler şunlardı: Kumarhane kralı Vassil Bojkov, eski milletvekili ve medya devi Delyan Peevski, Özel İstihbarat Toplayan Cihazların Kontrolü İçin Ulusal Büro’nun başkan yardımcısı İlko Jelyazkov.
Bojkov’un birçok örnekte hükümet yetkililerine rüşvet verdiği iddia edilmişti. ABD’nin iddiasına göre bu yetkililer arasında şu anda da görevini sürdüren bir siyasi lider ve şu anda var olmayan Kumar Hakkında Devlet Komisyonu Başkanı bir yönetici de vardı.
ABD’ye göre Peevski de kendisini korumak ve kritik kurumlarda etkisini sağlama almak için rüşvet veren bir isimdi. Peevski, Jelyazkov’u kullanarak rüşvet şebekesi kurmuş ve sahte Bulgaristan oturum izni belgeleri hazırlama işini girmişti.
ABD ‘yolsuzluk’ vidasını sıkıyor
Davidson, Mart 2021 yılında Kongre Dış İlişkiler Komitesi’nin hazırladığı rapordan bu yana Bulgar yargısında yalnızca ‘görevi kötüye kullanmada artış’ gördüklerini ileri sürdü.
4 Mart 2021’de, Komite üyesi iki senatör ortak bir açıklama yaparak, “Gemi azıya almış yolsuzluk, basın özgürlüğündeki eksiklik ve yargı sisteminin siyasileştirilmesi ABD ile Bulgaristan arasındaki ilişkileri tehdit ediyor,” demişti. Ortak açıklamanın imzacıları Bob Menendez ve Jim Risch’ti.
Senatörler, Bulgaristan’da medya bağımsızlığını ve hukukun üstünlüğünü geri getirecek hamleleri desteklemek gerektiğini söylemişlerdi. Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, açıklamayı ‘kırıcı’ olarak nitelendirmiş, o zamanlar iktidarda bulunan merkez sağ GERB partisi ise açıklamayı küçümsemeye çalışmıştı.
Bulgar Başsavcısı: Amerikan yasaları burada geçmez
ABD’nin iddiaları üzerine soruşturma başlatan Bulgar Başsavcılığı, bir yılın ardından Peevski hakkındaki iddiaları ‘suçun işlendiğine ilişkin hiçbir kanıt olmadığı’ gerekçesiyle düşürmüştü.
Başsavcı Geşev, Magnitsky yaptırımlarının ABD’nin idari ve siyasi bir aracı olduğunu, bunun Bulgaristan’da zorunlu bir hukuki etki yaratmayacağını savunmuştu.
Senatör Davidson, mektubunda, “Bulgar Başsavcısı İvan Geşev’in yolsuz davranışları hakkındaki haberlerin özellikle endişe yarattığını” yazdı.
Davidson’dan Amerikan elçiliğine talimat verme çağrısı
“Bulgar kritik altyapısı ve savunma şirketleri, yaptırımlara rağmen Rusya’nın yaptırım altındaki bankalarına ve diğer yolsuz unsurlara rutin olarak transferler yapıyor,” diyen Davidson, ABD Büyükelçiliği’nin de Bulgar araştırmacı gazetecilerini tehditler konusunda uyarması gerektiğini söyledi.
Davidson’un bu çağrısı, gazetecilerin Geşev hakkında yolsuzluk iddialarını yazması üzerine geldi.
Geçen Ocak ayında, bird.bg isimli internet sitesi için çalışan araştırmacı gazeteci Atanas Çobanov, Peevski hakkında yaptığı bir haber nedeniyle bir hükümet yetkilisinin suikast tehdidine maruz kaldığını iddia etmişti.
ABD-Bulgaristan ilişkilerinde ‘stratejik işbirliği’ dönemi
Washington ile Sofya arasındaki ilişkiler, yolsuzluk iddialarına rağmen gelişmeye devam ediyor.
Geçen Ekim ayında ABD Kongresi, NATO bünyesinde Bulgaristan ordusuna 40 milyon dolarlık askeri yardım yapmayı kabul etmişti.
Bulgar hükümeti de ABD’den F-16 alımlarını sürdürüyor. Sekiz uçaklık son parti alımların 1,29 milyar dolar civarında olması bekleniyor.
16 Aralık’ta ise ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Bulgar Cumhurbaşkanı Rumen Radev bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Blinken, Sofya’yı Kiev’e yardımları nedeniyle kutlarken, Radev de Bulgaristan’ın enerji tedariğini çeşitlendirmesi gerektiğini söyledi.
Radev, Dedeağaç’tan Burgaz’a olası bir boru hattı inşaatını da gündeme getirdi. Rusya’ya yönelik uygulanan yaptırımlar nedeniyle Bulgaristan’ın Burgaz’daki petrol rafinerisi büyük yara almıştı. Sofya yönetimi AB’nin Rus petrolüne yaptırım getirmesine karşı çıkanlar arasındaydı.
Bulgar lider ayrıca, Bulgar savaş uçağı filosu kurulana kadar, ABD’den F-16’ların kiralanmasına ilişkin kolaylık göstermesini istedi.