İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz Çarşamba günü yaptıkları açıklamada, ülkelerinin İtalya’daki mevcut göç krizinin üstesinden gelmek için ortak bir çizgi üzerinde anlaştıklarını açıkladı. Bu kapsamda Berlin’in Roma’nın çizgisini desteklemesi bekleniyor.
Euractiv’in aktarığına göre, Scholz’un Perşembe günü (bugün) Brüksel’de yapılacak içişleri bakanları toplantısında AB iltica yasasında reform yapılmasına yeşil ışık yakması ve göç yönetimi yönetmeliği konusunda İtalya’nın çizgisini desteklemesi için yöneticilerini zorladığı bildirildi.
Salı günü Roma’da Meloni ile bir araya gelen Macron ise göç yönetimi konusunda ‘ortak bir vizyondan’ söz etti.
“Üye Devletler göç meselesini tek başlarına ele alamazlar. Meloni gerçekten koordineli bir Avrupa yaklaşımını tercih etti ve bu çok somut ve önemli bir sinyal,” diyen Fransa kaynakları, iki ülke arasında ‘bazen anlaşmazlıklara ama aynı zamanda anlaşmalara izin veren, fakat her zaman saygılı bir çerçevede’ bir dostluktan söz ettiler.
İtalya ‘diplomasiye’ önem veriyor
Aynı kaynaklar, Cuma günü Malta’da yapılacak EUMed9 Güney AB liderleri zirvesi öncesinde Roma ve Paris’in ilgili forumlarda ortak bir pozisyon ve somut öneriler sunacaklarını, bunların arasında göçmen menşei ve transit ülkelerle anlaşmalar, ‘insan kaçakçılarıyla’ mücadele ve denizdeki kontrollerin güçlendirilmesinin de yer aldığını belirtiyorlar.
Sığınmacıların taranması da üç liderin üzerinde mutabık kaldığı bir konu. Özellikle Lampedusa (Sicilya) adasındaki ilk kabul merkezlerinde mevcut kaynakların takviye edilmesi gerektiği belirtiliyor.
Meloni ayrıca İtalya’daki göç kriziyle ilgili endişelerini dile getirmek üzere EUMed9’un ortaklarına, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel’e birer mektup yazarak, ‘eylemi daha etkili kılmak için ortak ve tutarlı bir pozisyon doğrultusunda çalışmanın’ önemini ve Şubat ayındaki Avrupa Konseyi zirvesinde kararlaştırılan ortak yaklaşımın hızla uygulanması konusunda ısrarcı olunması gerektiğini vurguladı.
Diplomatik kaynaklar, Meloni, von der Leyen ve Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile birlikte Tunus’u ziyaret ettikleri Temmuz ayında Tunus ile imzalanan memoranduma atıfta bulunarak, Meloni’nin çağrısının ‘sinyal verme’ ve ‘hemen sonuç alma’ çabalarını sürdürmek olduğunu belirtiyor.
İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani de “Doğru yönde ilerleyen her şey iyidir. Çalışıyoruz, diplomasi önemlidir,” dedi.
İtalya’dan Almanya’ya tepki
İtalya hükümeti, Lampedusa adasının son haftalarda yoğun göç almasına neden olan mevcut krizin Avrupa Birliği tarafından ele alınış biçiminden memnun değil.
Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’a yazdığı mektupta Meloni, Berlin’in, AB sınır ajansı Frontex’in düzensiz göç için bir ‘çekim faktörü’ olduğunu söylediği STK kurtarma gemilerini finanse etmesini açıklaması gerektiğini belirtti.
İtalya, AB’yi ve özellikle de Fransa ve Almanya’yı, İtalya’ya düzensiz yollardan gelen göçmenleri kabul etmedikleri için zaten eleştiriyordu. Meloni şimdi de Almanya’yı Akdeniz’de faaliyet gösteren STK gemilerini finanse etmekle suçluyor.
Meloni mektubunda Scholz’dan bir açıklama istedi ve Şansölye’ye Afrika’dan kaçanların kabulünün ‘İtalya yerine Alman topraklarında kolaylaştırılıp kolaylaştırılmaması gerektiğini’ düşünmesini önerdi.
İtalyan bakan, Almanya’yı ‘dostça davranmamak’ ile suçladı
Almanya ile ilgili benzer görüşler Savunma Bakanı Guido Crosetto tarafından da dile getirilmiş, Crosetto Almanya’yı İtalya’ya ‘dostça davranmamakla’ suçlamış ve göç konusunda AB düzeyinde yaklaşım değişikliğine gidilmesi çağrısında bulunmuştu.
“Almanya dost bir ülke değil. İdeolojik bir yaklaşımı var ve bizi sıkıntıya sokuyor,” diyen Crosetto, La Stampa’ya verdiği mülakatta ‘Berlin’in STK’lara para ödemesinden duyduğu üzüntüyü’ dile getirdi.
Paris hakkında ise Crosettos, “[Fransa] sınırları bloke ediyor ve kimse bir şey söylemiyor. Avrupa genellikle yanlış stratejiler izliyor,” diye ekledi.
İtalyan bakan, “Yardım talebimizle karşılaştıklarında verdikleri yanıt bu mu? Angela Merkel, Ortadoğu’dan Almanya’ya gelen göçmenleri durdurmak için AB’yi Türkiye’ye milyarlarca avro yatırım yapmaya ikna ettiğinde aynı şekilde davranmadık,” diye ekledi.
Lampedusa’da göçmen krizi
İtalya şu anda, binlerce göçmenin Lampedusa adasındaki ilk kabul merkezine yığılması ve bir o kadarının da İtalya’nın komşularının sınırlarını kapatmasına rağmen ülkenin dört bir yanına dağılmış kabul merkezlerine nakledilmesi nedeniyle göç baskısıyla baş etmeye çalışıyor. 7 bin kişinin yaşadığı ve İtalya’dan ziyade Tunus’a yakın olan adaya yaklaşık bir haftada 10 bin göçmen geldi.
Frontex, 2022’de, STK’lar tarafından kontrol edilen göçmen kurtarma gemilerinin, özellikle Tunus ve Libya’dan ‘çekim faktörü’ olarak bilinen göçmen geçişlerini daha da teşvik ettiğini savunmuştu.
Meloni’ye göre, acil durumla ilgili olarak ‘mali açıdan da dahil olmak üzere’ somut bir taahhütte bulunmak isteyen AB ülkeleri, Akdeniz’in güney kıyısındaki transit ülkelerle işbirliği yaparak ‘göç olgusuna yapısal çözümler bulmaya’ odaklanmalı. Meloni, AB-Türkiye anlaşmasından ‘daha az maliyetli’ olacak anlaşmalar yapılması gerektiğini düşünüyor.
‘İtalya Avrupa’nın mülteci kampı değil’
Geçen hafta konu hakkında sert bir açıklama yapan Başbakan Meloni, Fransa’nın göçmen sayısındaki artış nedeniyle İtalya sınırına asker, helikopter ve insansız hava aracı göndermesinin ardından Avrupa’yı İtalya’ya bir ‘mülteci kampı’ gibi davranmaması konusunda uyardı.
Meloni, BM genel kuruluna hitap edeceği New York’ta, “İtalya’nın Avrupa’nın mülteci kampı olmasına izin vermeyeceğim. İnsan kaçakçılarına karşı savaş ilan etmemiz gerekiyor,” dedi.
Paris-Roma gerilimi artıyor
Fransa İçişleri Bakanı Gérald Darmanin geçen Pazartesi günü Roma’daki mevkidaşına, Fransa’nın Lampedusa adasına gelen göçmenleri kabul etmeyeceğini söylemişti. Darmanin, “Göçmenlerin Avrupa ve Fransa’da yeniden dağıtılması gerektiğini söylemek bir muhakeme hatası olur,” demişti.
Geçen Salı akşamı Fransız TF1 kanalına konuşan Darmanin, Fransa’nın İtalya sınırında görev yapan polis ve jandarma sayısını da 500’den 700’e çıkarma sözü vermişti.
AB’nin 10 maddelik planı yeterli değil
AB, Lampedusa adasındaki krizle mücadelede İtalya’ya ‘acil destek’ sözü verdi fakat ‘Lampedusa için 10 maddelik plan’ olarak adlandırdığı yeni tedbirlerin neler olduğunu açıklığa kavuşturmadı.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen bir önceki hafta sonu İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile birlikte Lampedusa’ya giderek, başta Tunus olmak üzere Kuzey Afrika’dan gelen göçmenlerin akınına uğrayan kabul merkezlerini ziyaret etti.
AB tarafından verilen taahhütler arasında İtalya’nın göçmenleri diğer AB üye ülkelerine transfer etmesine destek olmak, göçmenleri menşe ülkelerine geri göndermek ve Akdeniz’de yeni ‘deniz misyonları’ düşünmek yer alıyor.
Tunus anlaşması sabote mi ediliyor?
Ayrıca Temmuz ayında AB ile Tunus arasında imzalanan tartışmalı göç anlaşmasının uygulanması sözü de veriliyor. Avrupa için popüler bir çıkış noktası haline gelen Kuzey Afrika ülkesinden gelen göçü durdurmak için toplam 105 milyon avroluk AB yardımı tahsis edildi fakat ödemeler henüz yapılmadı.
Kısa bir süre önce, AB dışişleri şefi Josep Borrell’in başını çektiği çeşitli üye devletlerin perde arkasında AB-Tunus anlaşmasını sabote etmek için çalıştıkları ortaya çıkmıştı.
Borrell, Komisyon’a gönderdiği 7 Eylül tarihli bir mektupta, “Temmuz ayında bazı üye devletler Komisyon’un bu [mutabakat zaptının] imzalanmasına ilişkin tek taraflı eylemine ilişkin rahatsızlıklarını ve bazı içeriklerine ilişkin endişelerini dile getirdiler,” diye yazdı.