AVRUPA
Almanya’da göçmen krizi büyüyor

Euractiv tarafından görülen hükümet istatistiklerine göre, Almanya’nın güçlendirilmiş sınır kontrollerinde geri çevrilenlerin neredeyse beşte biri Ukraynalı.
Savaştan kaçan Ukraynalılar genel olarak herhangi bir AB ülkesinde koruma ve geçici ikamet alabildikleri için bulgular şaşırtıcı. Ayrıca tatil için Schengen bölgesi içinde seyahat etmelerine de izin veriliyor.
Alman siyasi parti Die Linke (Sol Parti) tarafından talep edilen ve Euractiv tarafından görülen hükümet istatistikleri, Ağustos 2023’ten bu yana Almanya sınırından girişi reddedilenlerin beşte birini (%19,1) Ukraynalıların oluşturduğunu gösteriyor ki bu, Suriyelilerin (%19,8) ardından ikinci en büyük grup.
Veriler çoğunlukla Almanya’nın komşu AB ülkeleriyle olan sınırlarında, Avrupa’nın sınır tanımayan Schengen bölgesinin yürürlüğe girmesiyle nominal olarak kaldırılan kontrolleri önemli ölçüde artırdığı dönemi kapsıyor.
Hükümet ilk olarak Ekim 2023’te Polonya, Çekya ve İsviçre sınırlarında yeni kontroller kaydetmiş ve bunlara Avusturya sınırındakileri de eklemişti. Geri kalan sınırlar geçtiğimiz eylül ayından bu yana kontrollere tabi tutuluyor.
Buna bağlı olarak sınırdan geri çevrilenlerin sayısı 2024 yılında (Kasım ayına kadar) yaklaşık 45.000 kişiye yükseldi; kayıtlı yasadışı varışların sayısı düşse bile bir önceki yıl 35.618’di.
Ukraynalıların gizli geçiş çabaları geri dönüşlere damga vuruyor
Sınırdan geri çevrilen Ukraynalıların sayısının bu denli yüksek olmasının ardında, bazılarının koruma sağladıkları diğer AB ülkelerinden Almanya’ya taşınmaya çalışması yatıyor gibi görünüyor.
Alman İçişleri Bakanlığı, Ukraynalıların geri çevrilme nedenlerinden biri olarak, gizlice ya da önceden izin almadan yapılan bu tür girişimleri işaret etti.
Bu durum, diğer AB ülkelerine kıyasla Ukraynalı mültecilere Almanya’da sağlanan cömert işsizlik yardımlarına ilişkin ulusal bir tartışmayı da beraberinde getiriyor.
Yaklaşan seçimlerde önde giden Hıristiyan Demokratlar (CDU/CSU), istihdamı teşvik etmek için seçimden sonra Ukraynalılara yönelik yardımları azaltma sözü verdi.
İçişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü de dün Euractiv’e yaptığı açıklamada bazı Ukraynalıların, Schengen bölgesi içinde turistik seyahat için bazı AB ülkelerinin talep ettiği ekstra belgelere sahip olmadıkları için geri çevrildiklerini söyledi.
Muhalifler CDU/CSU’yu sığınmacılar da dahil olmak üzere tüm yasadışı gelenleri ayrım gözetmeksizin geri çevirmeyi planlayarak AB yasalarını ihlal etmekle suçlarken, sınırdaki geri çevirmeler seçim kampanyasının en önemli konularından birini oluşturuyor.
Die Linke milletvekili Clara Bünger istatistiklere işaret ederek, “Bu, sınır güçlerinin halihazırda insanları büyük ölçekte geri çevirdiği gerçeğini tamamen göz ardı ediyor,” dedi ve göç tartışmasının “tamamen gerçeklikten koptuğunu” öne sürdü.
Doğu Almanya’da göçmenlere yönelik saldırılar artıyor
Suudi kökenli bir göçmenin arabasını aralık ayında Almanya’nın doğusundaki Magdeburg’da kalabalık bir Noel pazarına sürerek çok sayıda kişinin ölümüne ve yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olmasından sonra, bölgede göçmenlere yönelik tehditler artmaya başladı.
POLITICO’ya göre bu saldırıdan yalnızca birkaç saat sonra 13 yaşındaki Suriyeli bir çocuk kentin diğer ucundaki bir asansördeyken yetişkin bir komşusu tarafından boğazından tutularak kaçırıldı.
İddiaya göre adam, Almanya’ya mülteci olarak gelen çocuğa “senin gibi insanlar yüzünden” saldırının gerçekleştiğini söyledi.
Magdeburg Noel pazarı saldırısı, Almanya’da 23 Şubat’ta yapılacak seçimler öncesinde kampanyanın yeniden şekillenmesine neden oldu, göç konusunu ön plana çıkardı ve üst düzey politikacıları ülkeye giren sığınmacı sayısını büyük ölçüde azaltma sözü vermeye sevk etti.
Saldırıdan bu yana göçmenler ya da göçmen olarak algılananlar yeni bir şiddet dalgasına ve ırkçı tacize maruz kalıyorlar.
Göçmenlere tükürülüyor, yumruk atılıyor, gamalı haç çizilmiş mektuplar gönderiliyor
Noel pazarı saldırısından bu yana nefret suçlarını belgeleyen kuruluşlar, göçmenlere yönelik şiddet içeren saldırılarda büyük bir artış olduğunu gözlemledi.
Pazar saldırısını takip eden altı hafta içinde, 13 yaşındaki Suriyeli çocuk da dahil olmak üzere nefret suçu mağdurlarıyla çalışan kâr amacı gütmeyen kuruluş Mobile Opferberatung, 15’i saldırı olmak üzere bu tür 20 vakayı belgeledi.
Bu sayı, önceki yılların aynı dönemine kıyasla önemli bir artış anlamına geliyor ve uzmanlar, genellikle bildirilmedikleri için bu tür vakaların sayısının çok daha fazla olabileceği konusunda uyarıyor.
Göçmenlere hukuki danışmanlık hizmeti veren LAMSA, saldırıyı takip eden bir ay içinde ırkçı saldırı ve ayrımcılık içeren 30 olayı belgelediğini söyledi. Örgüt normalde ayda beş ya da altı vakayı belgeliyordu.
Göçmen gruplarının bildirdiğine göre, son haftalarda Magdeburg’daki göçmenlerin yüzüne tükürüldü, yumruklandı ve bir vakada dişleri dökülmüş halde hastaneye gönderildi. Toplu taşıma araçlarında kendilerine ırkçı sıfatlar fırlatılmış, ön kapılarına sprey boyayla gamalı haç çizilmiş ve posta kutularına geldikleri yere geri dönmelerini söyleyen mektuplar bırakıldı.
AVRUPA
Gagavuzya lideri Gutsul hakkında 20 gün tutuklama kararı

Moldova yargısı, Gagavuzya Özerk Bölgesi Başkanı Evgeniya Gutsul’u 20 gün süreyle tutukladı. Gutsul, tutuklanmasının siyasi amaçlı olduğunu savunarak Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu’yu suçladı ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım talep etti. Gutsul, 25 Mart’ta Kişinev Havalimanı’nda İstanbul’a gitmek üzereyken gözaltına alınmıştı.
Kişinev’deki mahkeme, Gagavuzya Özerk Bölgesi Başkanı Evgeniya Gutsul’u 20 gün süreyle tutukladı.
Savcılık, Gutsul için 30 gün tutukluluk talep etmişti, ancak mahkeme bu talebi kısmen kabul ederek siyasetçinin 20 gün tutuklu kalmasına karar verdi.
Mahkeme çıkışında konvoy eşliğinde ayrılırken Gutsul, “Gagavuzya bugün başsız bırakıldı,” dedi.
Savcı Adrian Scutaru, Gutsul’a yöneltilen suçlamaları “2023 yılında Gagavuzya’daki başkanlık seçimi kampanyasının yasa dışı finansmanı, evrakta sahtecilik, beyannamelerde sahtecilik, kampanya finansmanı raporlarında sahtecilik” olarak sıraladı.
Gutsul’un avukatları, tutukluluk kararına itiraz etmeyi planlıyor.
Evgeniya Gutsul, gözaltına alınmasının absürt olduğunu ve suçlamaların siyasi amaçlı olduğunu savundu ve kendisine yönelik bu baskının Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu tarafından başlatıldığına işaret etti.
Gutsul, 25 Mart’ta Kişinev Havalimanı’nda İstanbul’a gitmek üzereyken gözaltına alındı.
Yetkililer, seçim fonlarının yönetimi düzeninin ihlali ve belgelerde sahtecilik suçlamalarıyla ilgili bir soruşturma kapsamında 72 saatliğine gözaltına alındığını açıkladı.
Gözaltına alınmasının hemen ardından Gutsul, avukatları aracılığıyla Gagavuzya halkına bir mesaj iletti.
Mesajında, “başkanlık görevinden ayrılması ve derhal ülkeyi terk etmesi karşılığında hakkındaki davanın düşürülmesinin teklif edildiğini” belirtti.
Gutsul’un avukatı Sergey Moraru, 2023 yılında da ceza davasının kapatılması karşılığında istifa etmesinin teklif edildiğini de sözlerine ekledi.
Gutsul, sadece özerk bölge halkına değil, aynı zamanda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da başvurdu.
Putin’den, “Moldova makamlarına baskı yapmak için tüm diplomatik, siyasi ve hukuki mekanizmaları kullanmasını” ve “bağımsız Moldova Cumhuriyeti içindeki Gagavuz Özerk Bölgesi’nin özel statüsüne kesin ve net bir destek vermesini” istedi.
Erdoğan’a hitaben ise Gutsul, Ankara’nın 30 yıl önce Gagavuzya’nın Moldova içinde özel statü kazanmasına yardımcı olduğunu hatırlattı ve özerk bölge halkının Türkiye Cumhurbaşkanı’nın müdahalesini beklediğini söyledi.
Gagavuzya, Moldova’nın güneyinde yaklaşık 135 bin kişinin yaşadığı özerk bir bölge.
Yerli halkın neredeyse tamamı Rusya’yı destekliyor ve ülkenin Avrupa Birliği’ne katılmasına karşı çıkıyor.
Geçen seneki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda, Gagavuzya’da özerk bölge doğumlu Aleksandr Stoianoglo birinci olurken, görevdeki Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu (sonunda ikinci dönem için yeniden seçildi) ancak beşinci sırada yer aldı.
Evgeniya Gutsul, Temmuz 2023’ten beri Gagavuzya’yı yönetiyor.
Özerk bölge başkanlığı seçimlerine, iş insanı İlan Şor tarafından kurulan Şor Partisi’nden katıldı.
Haziran 2023’te, seçimlerden bir ay sonra, Moldova Anayasa Mahkemesi Şor Partisi’nin faaliyetlerini yasa dışı ilan etti.
Gözaltına alınan Gagavuzya lideri Gutsul, Putin ve Erdoğan’dan yardım istedi
AVRUPA
Fransa, savunma sanayisi için 450 milyon avroluk fon kuruyor

Fransa Ekonomi Bakanı Eric Lombard geçen hafta Fransa’nın kamu yatırım bankası BpiFrance’ın, insanların paralarını “uzun vadede” savunma şirketlerine yatırmaları için 450 milyon avroya kadar yeni bir fon açacağını duyurdu.
Fona minimum 500 avro yatırım yapılması gerekiyor ve garanti edilmeyen kazançlar beş yıl boyunca geri çekilemiyor.
Duyuru, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bu ayın başlarında ülkenin zorunlu askerliği yeniden getirmeye hazır olmadığını, ama “sivilleri harekete geçirmenin yollarına bakmak” istediğini söylemesinin ardından geldi.
Lombard geçen hafta yaptığı açıklamada, sabit bir getiri oranı sunmayan yeni kişisel yatırım planının, Fransızların “uzun vadeli plasmanlarla” “savunma sektöründeki şirketlerde doğrudan hissedar” olmaları için bir yol olduğunu söyledi.
Lombard, fona doğrudan ya da hayat sigortası poliçeleri aracılığıyla yatırım yapmanın mümkün olacağını da sözlerine ekledi.
Lombard açıklamasının ardından yayın kuruluşu TF1’e yaptığı açıklamada, “Diğer özel şirketler, yatırım fonları ve bankalar müşterilerine uyarlanmış ürünler sunacaklar,” dedi.
Müşterilerin bu yılın ikinci yarısından itibaren programa abone olmaya başlaması bekleniyor.
Sıradan insanlar için cazip bir yatırım mı?
BFM TV’nin kısa süre önce yaptığı bir ankete göre, Fransa’nın Ukrayna’ya desteğinin artırılması ya da sürdürülmesinden yana olan insanlar arasında yatırım fonuna olan ilk ilgi oldukça yüksek görünüyor.
Ouest-France’a göre Fransa Silahlanma Bakanı Sébastien Lecornu kısa bir süre önce yaptığı açıklamada, “Bakanlık olarak yurttaşlarımızdan hiç bu kadar çok mektup almamıştık: ‘Nasıl yardımcı olabiliriz?’ [diye soruyorlar],” dedi.
Bpifrance Genel Müdürü Nicolas Dufourcq geçen hafta yatırımcılar ve savunma şirketleri arasında yapılan bir toplantıda fonun “savunma şirketlerine yatırım yapacağını” söyledi.
Ekonomi Bakanlığı, fonun Dassault Aviation, Safran, Thales ve Airbus gibi dokuz büyük grubun yanı sıra 4.500’den fazla küçük ve orta ölçekli işletmeyi içeren Fransa’nın “endüstriyel ve teknolojik savunma üssünü” desteklemeyi amaçladığını söyledi.
Başlıca Fransız bankaları Fransız savunma sanayine desteklerini ve sektörün beklenen ihtiyaçlarını finanse etmeye hazır olduklarını teyit ettiler.
AVRUPA
İsveç’ten Soğuk Savaş sonrası en büyük savunma harcaması artışı

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, ülkesinin Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük savunma harcaması artışını planladığını duyurdu. Silahlı kuvvetlerin modernizasyonu için 300 milyar İsveç kronundan (yaklaşık 30 milyar dolar) fazla kaynak ayrılacak ve savunma harcamalarının 2030’a kadar GSYİH’nin yüzde 3,5’ine çıkarılması hedefleniyor.
İsveç, silahlı kuvvetlerinin modernizasyonu için 300 milyar İsveç kronundan (yaklaşık 30 milyar dolar) fazla kaynak ayırarak savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmayı planlıyor.
Başbakan Ulf Kristersson, bunun İsveç’in Soğuk Savaş’tan bu yana savunma kapasitesini en kapsamlı şekilde güçlendirmesi olacağını vurguladı.
Kristersson, sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden yaptığı paylaşımda, “İsveç ve tüm Avrupa, benzeri görülmemiş yeni güvenlik sınamalarıyla karşı karşıya. Bu nedenle bugün, İsveç silahlı kuvvetleri için Soğuk Savaş’tan bu yana en büyük yeniden silahlanma planını sunuyoruz,” ifadelerini kullandı.
Başbakan, ülkenin savunma bütçesinin hâlihazırda NATO’nun yüzde 2’lik Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) hedefini aştığını ancak bunun yeterli olmadığını belirtti.
Yeni strateji kapsamında, savunma harcamalarının 2030 yılına kadar GSYİH’nin yüzde 3,5’ine çıkarılacağını açıkladı.
Kristersson, bu girişimin hayata geçirilmesi için kredi finansmanı kullanılmasının planlandığını da sözlerine ekledi.
Ayrıca Kristersson, NATO’nun üye ülkelerin askeri harcamalarına ilişkin gerekliliklerinin gözden geçirilmesini başlatmayı planladığını bildirdi.
Başbakan, haziran ayında Lahey’de yapılacak NATO zirvesinde, ittifakın asgari harcama oranının yüzde 2’den daha yüksek bir seviyeye çıkarılması için çaba göstereceğini ifade etti.
-
GÖRÜŞ2 hafta önce
Sosyalizmin yeni dünya-sistemindeki yeri – 1
-
ORTADOĞU2 gün önce
Suriye İnsan Hakları Takip Komitesi: Sahil bölgesinde soykırım işlendi
-
GÖRÜŞ2 hafta önce
Suriye federasyona mı gidiyor?
-
DİPLOMASİ2 hafta önce
İngiltere, Ukrayna’ya binlerce asker göndermeye hazırlanıyor
-
DÜNYA BASINI6 gün önce
Batı medyası ve siyasetinden temkinli İmamoğlu değerlendirmeleri
-
DÜNYA BASINI2 hafta önce
Ekrem İmamoğlu’na gözaltı dünya medyasının gündeminde
-
DÜNYA BASINI2 hafta önce
Netanyahu’nun asıl hedefi
-
DÜNYA BASINI2 hafta önce
Şin-Bet Direktörü, “Qatargate” skandalı yüzünden mi kovuldu?