ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin cuma günü yaptığı açıklamada, ABD ve Avustralya’nın, “Çin Hint-Pasifik bölgesindeki zorbalık davranışlarını sürdürürken, Japonya’yı ikili savunma girişimlerine entegre etmek için çalışacaklarını” söyledi.
Austin, Papua Yeni Gine’nin ardından, üst düzey diplomatlar ve savunma yetkilileri arasında AUSMIN olarak bilinen yıllık iki artı iki görüşmelerinin arifesinde Brisbane’de Avustralya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Richard Marles ile bir araya geldi.
“Özgür ve açık bir Hint-Pasifik için ortaklıklarının kırılmaz ittifakını derinleştirme” sözü veren Austin, Çin’i kastederek, Doğu ve Güney Çin Denizlerinden güneybatı Pasifik’e kadar uzanan alanlarda “rahatsız edici baskıdan” bahsetti ve “Kendilerini zorbalık davranışlarına karşı savunurken müttefiklerimizi ve ortaklarımızı desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
Marles de, Çin’in adını vermeden, ABD ve Avustralya’nın “karmaşık, birçok açıdan değişken ve birçok açıdan tehdit edici bir dünya” ile karşı karşıya olduğunu söyledi ve “Küresel kurallara dayalı düzenin Doğu Avrupa’da tehdit altında ve Hint-Pasifik’te baskı altında olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Austin, diğer yandan, Japonya’nın ABD ve Avustralya liderliğindeki savunma girişimlerine katılması için çabalarını artıracaklarını söyledi. Üçlü işbirliğinin cumartesi günü yapılacak AUSMIN müzakerelerinin ana konularından biri olması bekleniyor.
Üst düzey bir ABD savunma yetkilisi, “ABD ve Avustralya, özellikle tatbikatlar, bilim ve teknoloji işbirliği dahil olmak üzere Japonya ile üçlü faaliyetlerimiz aracılığıyla bölgesel güvenlik entegrasyonunu ileriye taşıyor ve Japonya’yı ABD-Avustralya askeri işbirliğine dahil etmenin yollarını arıyor” dedi.
Bölgede Çin’e karşı ittifaklarını güçlendiren üç ülke, haziran ayında Singapur’da yapılan bir savunma bakanları toplantısında ortak F-35 savaş uçağı eğitimi düzenleme ve üst düzey üçlü tatbikatları artırma konusunda anlaşmıştı.
Canberra ve Tokyo’nun karşılıklı bir savunma anlaşması yok, ancak 2022’de ikili bir karşılıklı güç anlaşması imzalandı. Anlaşma, yalnızca birleşik eğitimi kolaylaştırmayı değil, aynı zamanda ikili ilişkinin “özel bir stratejik ortaklığa” yükseltilmesini de hedefliyor.
Papua Yeni Gine’ye ‘vakit kaybetmeden’ sahil güvenlik teknesi
Diğer yandan Austin, Avustralya ziyareti öncesi perşembe günü gittiği Papua Yeni Gine’de yaptığı açıklamada, bir ABD Sahil Güvenlik teknesinin Ada’ya konuşlandırılacağını duyurdu.
Görevdeki bir ABD Savunma Bakanının ülkeye yaptığı ilk ziyaret niteliğinde olan gezi, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın mayıs ayında daha yakın denizcilik işbirliği için bir gemicilik anlaşması ve bir savunma işbirliği anlaşması imzalamasının ardından geldi.
Papua Yeni Gine Başbakanı James Marape ile görüşmelerinin ardından düzenlediği ortak basın toplantısında, savunma işbirliğini derinleştirme vurgusu yapan Austin, ” Hint-Pasifik bizim öncelikli alanımız. Ve bizimki gibi ortaklıklar, bu hayati bölgenin özgür ve açık kalması için kritik önem taşıyor” dedi.
Austin, “Vakit kaybetmiyoruz” diyerek, önümüzdeki ay ada ülkesine bir sahil güvenlik gemisinin geleceğini sözlerine ekledi.
Marape, ABD ile işbirliğinin “sularımızın yasadışı balıkçılık ve yasadışı orman taşımacılığından korunmasını, ekonomimizin sınır ötesi suçlardan korunmasını ve sınırlarımızın güvenliğini sağlamayı” içerdiğini kaydetti.
Anlaşma ülkede egemenlik tartışması yarattı
Anlaşma, ada ülkesi parlamentosu tarafından henüz onaylanmadı. Ayrıca ülke kamuoyunda ve siyasetçiler arasında ABD ile yakın angajmanın egemenliğe zarar verebileceği yönünde yoğun itirazlar da mevcut.
Papua Yeni Gine’deki pek çok kişi, hükümetin, ülkenin egemenliğine potansiyel olarak tecavüz ettiğini gördükleri ABD anlaşması hakkında halkı gerektiği gibi bilgilendirmediğini düşünüyor.
ABD anlaşmaya karşı ülkede yoğun öğrenci protestoları düzenlendi.
Bir muhalefet partisi lideri, anlaşmanın içeriğinin Yüksek Mahkeme tarafından yasal olarak yorumlanması çağrısında bulundu.
Yasama meclisi anlaşmanın onaylanmasıyla ilgili görüşmeleri ağustos ayında yeniden başlatacak.
Ülkeyi bu tartışmalar arasında ziyaret eden Austin ise, Papua Yeni Gine’nin egemenliğine saygı gösterme sözü verdi.
Austin, “Parlamentonuz DCA’yı [Savunma İşbirliği Anlaşması] gözden geçirirken, karşılıklı yarar sağlayan ortaklığımızı güçlendirirken ülkenizin egemenliğine ve özerkliğine olan bağlılığımızı yinelemek istiyorum” dedi.
Nikkei Asia’nın elde ettiği anlaşmanın tam metnine göre, ABD ordusuna Papua Yeni Gine’de deniz üssü, havaalanları ve limanlar da dahil olmak üzere altı bölgeye 15 yıl süreyle erişim izni verilecek. Anlaşma, Amerikan kuvvetlerinin gemilere ve uçaklara yakıt ikmali yapmasına ve erzak stoklamasına izin verecek.
Bu arada, Papua Yeni Gine’nin Avustralya ile önerdiği ABD’ninkine benzer güvenlik anlaşmasının, Washington ile yapılan anlaşmanın Pasifik ulusunun egemenliğini baltalayabileceğine dair itirazlar arttığı için geciktiği kaydedildi.
Avustralya ve Papua Yeni Gine ocak ayında bir güvenlik anlaşması için müzakerelere başladıklarını açıklamıştı. Başlangıçta nisan ayı sonuna kadar geniş bir anlaşmaya varmayı ve haziran ayına kadar imzalamayı hedefliyorlardı.
Ancak ABD ile yapılan savunma anlaşmasına karşı itirazlar, bu planı bozdu..
Yerel basında çıkan haberlere göre, Başbakan James Marape haziran ayı başlarında Avustralya’ya egemenlik endişelerini gerekçe göstererek taslak anlaşmadaki bazı ifadeleri kabul edemeyeceğini söyledi.
Marape perşembe günü Nikkei’ye müzakerelerin ayrıntılarını açıklayamayacağını söyledi, ancak “Papua Yeni Gine’nin düzeltilmesi gereken sorunlarla ilgili bir görüşü var” dedi.
“Kendi egemenlik sorunlarımızı koruyabilmemiz için ekibimizin bunu gözden geçirmesini sağlamalısınız” diyen Marape, “Tüm kelimeler üzerinde anlaşmaya varıldığında, o zaman devam ederiz” ifadesini kullandı.
Avustralya ve Papua Yeni Gine halihazırda savunma konusunda işbirliği yapıyor ve yeni anlaşmanın amacı bu ortaklığı desteklemek. Konuya aşina olan Avustralyalı bir kaynak ise, Nikkei’ye, nihai bir anlaşmanın yakında yapılacağını söyledi.
Avustralya’nın anlaşmanın içeriğini imzalandıktan sonra yayınlaması ve metni onay için Parlamento’ya sunması bekleniyor.
Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles, “Papa Yeni Gine (PYG) ile ABD arasında imzalanan anlaşmayı gerçekten memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Marles, “Amerika ve PYG’nin güvenlik açısından bu kadar yakın çalışmasını görmenin çok olumlu bir şey olduğunu düşünüyoruz ve hem PYG hem de ABD ile birlikte çalışabileceğimiz fırsatları dört gözle bekliyoruz” diye ekledi.
Avustralya ile Papua Yeni Gine arasında bir güvenlik anlaşmasının ABD ile daha yakın çalışmalarının önünü açacağını vurgulayan Marape, “elbette” üçlü işbirliği beklediğini söyledi.
‘Amerika’nın denizlere stratejik erişimini artırıyor’
Papua Yeni Gine, Japonya’nın Ogasawara Adaları ile ABD’nin Guam bölgesini birbirine bağlayan ikinci ada zincirinin güney ucunda stratejik bir konuma sahip.
Nikkei’ye konuşan, Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nin kıdemli danışmanı Charles Edel, savunma paktının amacı Papua Yeni Gine’nin deniz gözetleme yeteneklerini geliştirmek olarak ifade edilse de, en geniş anlamıyla “Amerika’nın denizlere stratejik erişimini artırması açısından belirleyicidir” dedi.
Edel, “ABD’nin konumlandığı yeri çeşitlendirmeye yardımcı oluyor” diye ekledi.
Kuvvetlerini Hint-Pasifik’teki bir dizi yere yayan ABD ordusu, herhangi bir üssüne saldırılması durumunda önemli bir güç düşüşünü önleyecek bir pozisyon oluşturmaya ve Çin’in bölgedeki askeri etkisini kısıtlamaya çalışıyor.
Blinken da Tonga’daydı
Austin Papua Yeni Gine’de iken, ABD Dışişleri Bakanı Blinken da, bir başka Pasifik ada ülkesi olan Tonga’yı ziyaret etti ve Büyükelçiliğin açılış törenine katıldı.
Blinken, ABD ve Pasifik Adası uluslarının “özgür ve açık, bağlantılı, müreffeh, güvenli, dirençli bir bölge için ortak bir vizyon geliştirmek için birlikte çalışacakları” söylemini yineledi.
Bu arada Tonga Başbakanı Siaosi Sovaleni ise ülkesinin Çin’le ilişkiler konusunda bir kaygısı olmadığını ifade etti.
Marshall Adaları hedefte
Diğer yandan Biden yönetimi, Hawaii ve Papua Yeni Gine arasında bulunan Marshall Adaları ile bir ekonomik yardım anlaşmasını yenilemek istiyor. ABD Dışişleri Bakanının Doğu Asya ve Pasifik işlerinden sorumlu yardımcısı Daniel Kritenbrink, temmuz ortasındaki bir kongre oturumunda, “Şu anda bunun üzerinde çalışıyoruz, ancak oraya ulaşacağımızdan eminim” demişti.
ABD ordusu, füze testi için Marshall Adaları’ndaki üsleri kullanıyor. Marshall Adaları ise, eylül sonunda sona erecek olan anlaşmayı yenilemek için yapılan müzakerelerde ABD’nin geçmişteki nükleer denemelerinden kaynaklanan hasar için daha fazla tazminat istiyor.