Amerika
Avrupa’yı ikna etmeye çalışan Washington: Pekin’le ayrışma niyetinde değiliz

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan perşembe günü yaptığı açıklamada, Biden yönetiminin Çin’e yönelik ekonomik yaklaşımını tanımlamak ve ABD’nin giderek şahinleşen tutumundan çekinen Avrupalı müttefiklerine güven vermek için Washington’ın Pekin ile ilişkilerini ayrıştırmak değil, riskten arındırmak ve çeşitlendirmek istediğini söyledi.
İki yıldan uzun bir süre önce göreve geldiğinden bu yana Biden yönetimi, yarı iletken ihracat kontrollerini artırıp, düzinelerce Çinli şirketi ABD Ticaret Bakanlığı’nın yaptırım listesine ekleyerek etkin bir şekilde Çin’in teknoloji sektörünü hedef alan bir dizi hamle başlattı. Tedarik zincirindeki kaymadan endişe duyan Washington, Pekin’in etki alanının dışında kalan yeni kritik maden kaynaklarını ortaya çıkarma çabalarını da yoğunlaştırdı.
‘Yalnızca ulusal güvenlik alanında…’
Foreing Policy’e göre, perşembe günü Washington merkezli Brookings Enstitüsü’nde yaptığı konuşmada Sullivan, bu hamlelerin “doğrudan” ulusal güvenlik kaygılarından kaynaklandığını ve yalnızca en üst düzey, gelişmiş teknoloji ihracat biçimlerini vurmak üzere tasarlandığını vurguladı. Biden yönetiminin “rekabeti sorumlu bir şekilde yönetmek” ve gıda güvenliği ve iklim gibi alanlarda mümkün olduğunca işbirliği yapmak istediğini de sözlerine ekledi.
İhracat kontrollerinin,” dar bir şekilde askeri dengeyi bozabilecek teknolojiye” odaklanmaya devam edeceğini belirten Sullivan, “Biz sadece ABD ve müttefik teknolojisinin bize karşı kullanılmamasını sağlıyoruz. Ticareti durdurmuyoruz” dedi.
Sullivan’ın sözleri, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’in geçen hafta yaptığı ve Washington’un ekonomik bir bedeli olsa bile Çin ile ilişkilerinde ulusal güvenlik kaygılarına öncelik vereceğini açıkladığı konuşmasının ardından geldi.
Yellen, “Çin’in ekonomik büyümesinin ABD’nin ekonomik liderliğiyle uyumsuz olması gerekmiyor. Biz kendi ekonomimizi Çin’inkinden ‘ayırmaya’ çalışmıyoruz. Ekonomilerimizin tamamen ayrışması her iki ülke için de felaket olur” ifadelerini kullanmıştı.
Müttefiklerin endişelerinden kaynaklı açıklamalar
Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Çin gezisi dönüşü Avrupa’nın ABD’ye bağımlılığını azaltması yönündeki çıkışı ve AB Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen’in Çin ile ilişkileri riskten arındırmak ve ondan ayrışmamak üzerine yaptığı vurgular Washington’ı Avrupalı müttefikleri konusunda endişelendirmişti.
Brookings Enstitüsü’nün kıdemli üyesi olan David Dollar, çifte vurgulu yönetim mesajının muhtemelen ABD müttefiklerinden gelen endişelerden kaynaklandığını söyledi.
Dollar, “Ortaklarımızdan duyduklarımızın çoğunun itici güç olduğunu düşünüyorum” dedi ve ekledi: “Birçoğu ulusal güvenlikle ilgili endişelerimizi paylaşıyor, ancak ekonomik cephede radikal bir ayrışma görmek istemiyorlar.”
Sullivan ve Yellen’ın açıklamalarının eyleme dökülüp dökülmeyeceği – teknoloji kısıtlamalarının kaldırılıp kaldırılmayacağı – ise henüz belli değil.
Amerika
ABD’de federal mahkeme, Trump’ın gümrük vergilerini iptal etti

ABD Uluslararası Ticaret Mahkemesi (CIT), Başkan Trump’ın onlarca ticaret ortağına gümrük vergisi uygulamakla yetkisini aştığına oybirliğiyle karar verdi.
Federal mahkemenin üç yargıçtan oluşan heyetinin oybirliği ile verdiği karar, Donald Trump’ın dünya çapında ticaret anlaşmaları imzalamak için gümrük vergilerini koz olarak kullanmaya çalıştığı bir dönemde, Başkan’ın ekonomi siyasetinin temel unsurlarından birine darbe vurdu.
Trump’ın gümrük vergilerine karşı 11 eyalet başsavcısı ile birlikte davayı açan Oregon Başsavcısı Dan Rayfield, “Bugünkü mahkeme kararı sadece Oregon için değil, çalışan aileler, küçük işletmeler ve sıradan Amerikalılar için de bir zaferdir. Başkan Trump’ın kapsamlı gümrük vergileri yasadışı, pervasız ve ekonomik açıdan yıkıcıydı,” dedi.
Anayasanın hiçbir başkana “ekonomiyi altüst etme konusunda sınırsız yetki” vermediğini savunan Rayfield, “Bu karar, yasalarımızın önemli olduğunu ve ticaret kararlarının başkanın keyfi kararlarıyla alınamayacağını bir kez daha teyit etmektedir,” ifadelerini kullandı.
Mahkemenin kararı, hükümetin halihazırda tahsil ettiği vergileri geri ödemek zorunda kalabileceği anlamına da geliyor. George Mason Üniversitesi hukuk profesörü ve birkaç küçük işletmenin gümrük vergilerine karşı açtığı davada avukatlık yapan Ilya Somin, “Şimdiye kadar gümrük vergisi ödeyen herkes bu vergileri geri alabilecek,” dedi.
Adalet Bakanlığı hızlı bir şekilde temyiz başvurusunda bulunarak, Trump’ın gümrük vergisi yetkilerinin kapsamı konusunda daha fazla hukuki tartışmanın önünü açtı. Sonuçta, dava Yüce Mahkemeye taşınabilir.
Trump, fentanil kaçakçılığı ve süregelen ticaret açığı tehdidi ile ilgili ulusal olağanüstü hal ilanlarına dayanarak düzinelerce ülkeye gümrük vergisi uygulamayı haklı göstermişti. Trump, aynı şekilde karşılık veren ülkelere de misilleme amaçlı gümrük vergileri uyguladı.
Fakat mahkeme, başkana ulusal acil durumlarda gümrük vergileri, ambargo ve yaptırımlar uygulama yetkisi veren federal yasa olan 1977 tarihli Uluslararası Acil Durum Ekonomik Yetkiler Yasasının (IEEPA) “başkanın sınırsız gümrük vergileri uygulama yetkisi vermediğini” tespit etti.
Ticaret kanunlarıyla ilgili davaları gören New York merkezli federal mahkeme, “Dünya çapında ve misilleme amaçlı gümrük vergisi kararları, IEEPA’nın gümrük vergileri yoluyla ithalatı düzenlemek için Başkan’a verdiği yetkiyi aşmaktadır” görüşünü açıkladı.
Mahkeme, uyuşturucu kaçakçılığına ilişkin ulusal acil durum gerekçesiyle Kanada ve Meksika ürünlerine yüzde 25, Çin ürünlerine ise yüzde 20 gümrük vergisi getirilmesini öngören Trump’ın başkanlık kararnamelerini iptal etti.
Ayrıca, ticaret açığını gidermek için tüm ABD ticaret ortaklarına uygulanan yüzde 10’luk gümrük vergisi ile Trump’ın 60’a yakın ticaret ortağına uyguladığı yüzde 20 ila 50 arasında değişen “karşılıklı” gümrük vergileri de iptal edildi.
Bu vergiler, yabancı hükümetler Beyaz Saray ile o tarihe kadar bir anlaşmaya varamazsa 9 Temmuz’da yürürlüğe girecekti.
Geçen hafta CIT önünde yapılan duruşmada, Başsavcı Yardımcısı Brett Shumate, Trump’ın gümrük vergilerini tahsil etmesini yasaklayan bir kararın, Japonya, Hindistan ve Avrupa Birliği gibi önde gelen ticaret ortaklarıyla da dahil olmak üzere, 8 Temmuz’a kadar yeni ticaret anlaşmaları imzalamaya yönelik başkanın çabalarına “diz çöktüreceğini” söyledi.
Shumate, “Başkan, diğer ülkelerle ticaret açığı ve fentanil krizi hakkında dış müzakereler yürütürken, bir ihtiyati tedbir kararı son derece yıkıcı olacaktır,” diye ekledi.
Çarşamba akşamı verilen karar, New York merkezli bir şarap şirketi olan V.O.S. Selections ve birkaç diğer küçük işletme tarafından açılan davayı ve Trump’ın eylemlerinin anayasaya aykırılığını sorgulayan Oregon ve 11 diğer Demokrat liderliğindeki eyalet tarafından açılan ayrı bir davayı kapsıyor.
Karar, Obama tarafından atanan Gary Katzmann, Reagan tarafından atanan Jane Restani ve Trump tarafından atanan Timothy Reif’in yer aldığı üç yargıçlı bir heyet tarafından verildi. Mahkemenin görüşünün yazarı olarak belirli bir yargıç belirtilmedi.
Öte yandan Trump’ın, aynı gümrük vergilerini başka yasalar kapsamında da uygulamaya koymaya çalışabileceğine işaret ediliyor.
Ayrıca karar, Trump’ın 1962 tarihli Ticaret Genişletme Yasasının 232. maddesi uyarınca uyguladığı, başkanın ulusal güvenlik gerekçesiyle yeni vergiler getirmesine olanak tanıyan diğer tarifeleri etkilemiyor.
Trump, Mart ayında bu hükmü kullanarak mevcut çelik ve alüminyum tarifelerini genişletmiş ve yabancı otomobil ithalatına yüzde 25 vergi getirmişti.
Yönetim, yarı iletkenler, ilaçlar ve bir dizi başka ürüne gelecekte gümrük vergileri getirilmesine yol açabilecek birkaç başka 232. Madde soruşturması daha başlattı.
Amerika
Paylaşılamayan Kanada: Trump ve Kral Charles’tan farklı mesajlar

Kanada, yeni Trump yönetiminin hedefinde olmaya devam ederken, Büyük Britanya Kralı III. Charles’tan “egemenlik” vurgusu geldi.
Kral III. Charles salı günü Kanada Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada, Kanada’nın egemenliğini sorgulayanlara net bir mesaj verdi.
Kral, Kanadalılara hitaben yaptığı konuşmada, ülkenin milli marşından bir satır alıntılayarak, “Gerçek kuzey gerçekten güçlü ve özgürdür,” dedi.
Başbakan Mark Carney, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergileri ve ilhak tehditlerine yanıt olarak Liberal hükümetin “egemenlik mesajını” iletmesi için kraldan yardım istemişti.
Büyük Britanya Kralı, Beyaz Saray’a da seslendi
Kral, Trump’ın adını anmadan, hükümet adına parlamentonun yeni oturumunu açmak için taht konuşmasını okumakla görevine sadık kaldı. Konuşmada Kanada’nın bağımsızlığı defalarca vurgulandı ve Carney’in öncelikleri özetlendi.
Kanada hükümet yetkilileri tarafından yazılan konuşmada, ABD ve Kanada’nın “karşılıklı saygıya dayanan ve ortak çıkarlar üzerine kurulu” bir ilişkiye sahip “egemen uluslar” olduğu da vurgulandı. İki ülke şu anda yeni bir ticaret ve güvenlik anlaşması imzalamak için müzakereler yürütüyor.
Kral, “Birçok Kanadalı, etraflarında hızla değişen dünyadan endişe ve kaygı duyuyor. Temel değişiklikler her zaman tedirgin edicidir. Fakat bu an aynı zamanda inanılmaz bir fırsat. Yenilenme için bir fırsat,” dedi.
Konuşma öncesinde yetkililer, konuşmanın sadece Kanadalılara değil, aynı zamanda Trump’ın Beyaz Saray’ına da yönelik olduğunu vurguladı.
Trump, göreve döndüğünden bu yana, Kanada’nın 51. eyalet olması gibi kışkırtıcı bir fikri defalarca dile getirdi. Bu sürekli alay konusu, sınırın kuzeyinde tedirginlik yarattı.
Carney, ABD-Kanada ilişkilerini yeniden tanımlama sözü verdi
Carney, seçim kampanyası boyunca bahisleri yükselterek, “Amerika bizim topraklarımızı, kaynaklarımızı, suyumuzu, ülkemizi istiyor. … Bunlar boş tehditler değil. Başkan Trump bizi parçalamaya çalışıyor, böylece Amerika bizi ele geçirebilecek,” demişti.
Yakın zamanda Oval Ofis’te yapılan bir toplantıda Carney, Trump’a Kanada’nın “satılık olmadığını, asla satılık olmayacağını” söyledi. Son zamanlarda ise, önceki ilişkilerin “bittiğini” ilan ederek Kanada-ABD ilişkilerinin şartlarını yeniden tanımlayacağına söz verdi.
Şimdi, Avam Kamarası altı aylık aradan sonra yeniden toplanırken, Carney’in açılış konuşması, G7’ye liderlik etmek için “Kanada ekonomisini nasıl dönüştüreceği”ne dair yol haritasını belirliyor.
Ottawa, Kral ve Kraliçe’nin 24 saatlik ziyaretine bu nedenle büyük önem veriyordu. Kanada tarihinde İngiliz kraliyet ailesinden birinin parlamentoyu açması sadece üçüncü kez gerçekleşti.
Konuşma, eski başbakanlar Kim Campbell, Stephen Harper ve Justin Trudeau’nun senato izleyicileri arasında yer aldığı Kanada’nın en önemli isimlerini bir araya getirdi.
İngiliz kralı ya da kraliçesi, hâlâ Kanada’da resmi olarak “devletin başı” kabul ediliyor.
Trump, ‘Ver egemenliği, al Altın Kubbe’yi’ dedi
Donald Trump, Kanada’nın kendi iddialı “Altın Kubbe” füze savunma kalkanına katılmasının 61 milyar dolara mal olacağını, fakat Ottawa’nın egemenliğinden vazgeçip 51. eyalet olması halinde bunun ücretsiz olacağını söyledi.
ABD Başkanı salı günü Truth Social platformunda, “Muhteşem Altın Kubbe Sistemimize katılmak isteyen Kanada’ya, ayrı ama eşit olmayan bir ülke olarak kalmaları halinde bunun 61 milyar dolara mal olacağını, ancak bizim değerli 51. eyaletimiz olurlarsa bunun SIFIR DOLARA mal olacağını söyledim,” diye yazdı ve Kanadalıların “teklifi değerlendirdiklerini” ileri sürdü.
Kanada Başbakanı Mark Carney’in sözcüsü ise cevaben, “Başbakan, Başkan Trump ile yaptığı görüşmeler de dahil olmak üzere her fırsatta Kanada’nın bağımsız ve egemen bir ülke olduğunu ve öyle kalacağını açıkça belirtmiştir,” dedi.
Kanada’nın Arktik’teki ‘sorumlulukları’ ağırlaşıyor
ABD ve Kanada arasında, balistik füze saldırılarının tespitini de içeren Kuzey Amerika Hava-Uzay Savunma Komutanlığı (NORAD) adlı bir savunma anlaşması bulunuyor.
Kanada’nın NORAD’daki sorumlulukları, Kuzey Kutup Dairesi’nin Rusya ve Çin ile jeopolitik rekabetin yeni cephesi haline gelmesiyle gündeme geldi.
Carney’in sözcüsü, başbakanın Amerikalı meslektaşlarıyla “geniş kapsamlı ve yapıcı görüşmeler” yaptığını, bu görüşmelerin “NORAD ve Altın Kubbe gibi ilgili girişimlerin güçlendirilmesini” de içerdiğini ekledi.
Mart ayında Kanada, ABD-Kanada sınırından Kuzey Kutbu’na kadar erken uyarı kapsama alanı sağlayacak son teknoloji bir Kuzey Kutbu radar sistemi geliştirmek için Avustralya ile 6 milyar Kanada doları (4,2 milyar ABD doları) tutarında bir anlaşma imzaladı.
Carney, anlaşmayı açıklarken, “Kanada’nın NORAD modernizasyon planının önemli bir bileşeni olan radar sisteminin uzun menzilli gözetleme ve tehdit izleme yetenekleri, Kuzey’deki tehditleri tespit edecek ve caydıracak,” demişti.
Amerika
Musk, Trump’ın vergi yasasından memnun değil

Elon Musk, Başkan Donald Trump’ın ısrarı üzerine Temsilciler Meclisinde kıl payı kabul edilen kapsamlı harcama tasarısından memnun değil gibi görünüyor.
Musk, müttefiki başkanın desteklediği bir konuyu alışılmadık bir şekilde eleştirerek, salı günü yayınlanan bir röportajda, Trump’ın desteklediği “Büyük Güzel Tasarı”nın, Devlet Verimliliği Departmanı’nın (DOGE) hedefleriyle çeliştiğini söyledi.
Milyarder Tesla CEO’su CBS röportajında, “Açıkçası, bütçe açığını azaltmak yerine artıran ve DOGE ekibinin yaptığı çalışmaları baltalayan bu devasa harcama tasarısını görmek beni hayal kırıklığına uğrattı,” dedi.
Geçen hafta tek bir oy farkla Temsilciler Meclisinden geçen devasa tasarı, Trump’ın vergi indirimleri, göç ve diğer konulardaki iç politika gündeminin büyük bir bölümünü içeriyor.
Musk, “Bir yasa tasarısı büyük olabilir veya güzel olabilir, ama kişisel görüşüme göre ikisi birden olabileceğini sanmıyorum,” diye ekledi.
Musk, 2 trilyon dolarlık tasarruf vaadiyle DOGE’yi işletmeye başlamıştı. 11 federal kurumu boşaltan veya kapatan ve yaklaşık 250.000 federal çalışanın işinden ayrılmasına neden olan Musk, vergi mükelleflerine 160 milyar dolar tasarruf sağladığını söylüyor.
Öte yandan, haftalık Hazine verilerini takip eden Penn Wharton Bütçe Modeli’ne göre, toplam hükümet harcamaları arttı.
Milyarderin eleştirisi, Senato’da belirsiz bir geleceği olan devasa tasarıya nihai olarak eklenecek içeriği etkileyebilir.
Trump’ın müttefiki Cumhuriyetçi Wisconsin Senatörü Ron Johnson, açığı azaltmak için daha derin kesintiler yapılmasını istiyor.
Cumhuriyetçilerden bazıları ise yasadaki Medicaid kesintilerinin boyutu ve Enflasyonu Düşürme Yasası (IRA) vergi indirimlerinin geri alınmasına itiraz ediyor.
-
Dünya Basını4 gün önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Amerika7 gün önce
İki İsrail elçiliği çalışanını öldüren Elias Rodriguez manifesto yazmış
-
Görüş6 gün önce
Çin-Afrika enerji işbirliği: Kurak bölgelerin temiz enerji vahalarına dönüşümü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Fas, Batı Afrika’da imparatorluk inşa ediyor
-
Görüş1 hafta önce
Trump’ın Orta Doğu’daki ‘hasat turu’ dolu dolu sona erdi
-
Ortadoğu2 hafta önce
Eski ABD Büyükelçisi Jeffrey: Şaraa’yı Esad’a karşı koruduk
-
Ortadoğu1 hafta önce
Robert Ford: Ahmed Şara ile 2023’te İdlib’de görüştüm
-
Ortadoğu2 hafta önce
Trump-Şara görüşmesi: Beş şart masaya kondu