Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

BAE liderinin ilk Washington ziyaretinde önceliği ekonomi

Yayınlanma

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid en-Nehyan, göreve geldiği 2022’den bu yana ilk kez Washington’u ziyaret edecek. Bu ziyaret ayrıca bir BAE devlet başkanının Beyaz Saray’a yaptığı ilk ziyaret olacak. BAE lideri, ziyarette jeopolitik konulardan önce ekonomik ilişkilerle öncelik verecek.

23 Eylül’de başlaması planlanan ziyarette Nehyan, ABD Başkan Joe Biden ve Kasım ayındaki seçimlerde Demokratların adayı olan Başkan Yardımcısı Kamala Harris ile bir araya gelecek. Ziyaret kapsamında Nehyan’ın ABD merkezli büyük şirketlerin yöneticileriyle toplantılar yapması bekleniyor.

Microsoft anlaşması için ABD’ye “Çin” güvencesi

BAE Devlet Başkanı’nın diplomatik danışmanı Enver Gargaş, Dubai’de gazetecilere verdiği brifingde, “Bazen insanlar ilişkilerdeki bazı gerilimlerden bahsetmeyi seviyorlar ama asıl hikâye bunun bizim en önemli stratejik ittifakımız olduğu” dedi.

ABD ziyaretinin ve orada ekonomik ve teknolojik konulara odaklanmanın, BAE’nin “jeoekonomiye” daha geniş bir şekilde odaklanmasının bir parçası olduğunu belirten Gargaş, “Jeostratejik bir aşamada değiliz, daha çok jeoekonomik bir aşamadayız. Dolayısıyla BAE’nin bugün yaptığı pek çok şey önce ekonomi, önce refah perspektifiyle yapılıyor” ifadelerini kullandı.

Gargaş bu önceliğin Gazze’de ya da diğer bölgelerdeki sıkıntıları görmezden gelebilecekleri anlamına gelmediğini ancak BAE’nin ekonomik ve teknolojik bir bakış açısıyla hareket etmeye çalıştığını söyledi. Gargaş, BAE’nin geleceği planlarken, başarı için ABD ile işbirliğinin gerekli olduğunu iddia etti.

Bu yılın başlarında Microsoft ile BAE’nin yapay zekâ firması G42 arasında 1,5 milyar dolarlık yatırım anlaşması imzalanmış, bu anlaşma kapsamında G42, Çin sistemlerini terk etmeyi taahhüt etmişti.

DİPLOMASİ

Trump, Ukrayna için Rusya’ya heyet gönderiyor

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’da ateşkes sağlanması amacıyla Amerikalı yetkililerin Rusya’ya gitmekte olduğunu açıkladı. Trump, Rusya ile bir ateşkes anlaşmasına varılmasını umduğunu belirtirken, Başkan Yardımcısı JD Vance, Moskova ve Washington temsilcilerinin önümüzdeki günlerde görüşmeler yapacağını söyledi. 11 Mart’ta Suudi Arabistan’da yapılan görüşmelerde Ukrayna’nın 30 günlük ateşkesi kabul ettiği ve Washington’un bu teklifi Moskova’ya ileteceği açıklanmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Ukraynalı yetkililerle varılan ateşkes mutabakatının ardından, Amerikalı yetkililerin şu anda Rusya’ya doğru yola çıktığını duyurdu.

Trump, İrlanda Başbakanı Micheál Martin ile görüşmesi öncesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Şu anda, biz konuşurken, insanlar Rusya’ya gidiyor. Ve umarım Rusya’dan bir ateşkes sağlayabiliriz,” dedi.

Görüşmede hazır bulunan ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Moskova ve Washington temsilcilerinin önümüzdeki birkaç gün içinde görüşmeler ve telefon konuşmaları yapacağını belirtti.

Vance, “Önümüzdeki birkaç gün içinde bazı meslektaşlarımızla telefon görüşmeleri ve yüz yüze görüşmeler planladık,” ifadesini kullandı.

Vance, “Başkan’ın da belirttiği gibi, Ukraynalılar ateşkesi kabul ettiği için çok iyi bir konumda olduğumuzu düşünüyoruz ve şimdi Ruslardan da aynı onayı alıp alamayacağımızı göreceğiz,” diye ekledi.

Trump, ateşkes anlaşması için yaptırımlar da dahil olmak üzere Rusya’ya baskı yapılmasına gerek kalmamasını umduğunu vurguladı.

Trump, Washington’un Rusya’ya ateşkes konusunda baskı yapıp yapmayacağı sorusuna, “Umarım buna gerek kalmaz. Rusya ile anlaşabiliriz,” diye yanıt verdi.

Trump, Washington’un mali açıdan “Rusya için çok kötü şeyler yapabileceğini” ve bunun “Rusya için yıkıcı” olacağını, ancak bunu yapmak istemediğini savundu.

Trump, “Mali adımlar atabilirim. Bu Rusya için çok kötü olur. Ama bunu yapmak istemiyorum, çünkü barış istiyorum. Barışı görmek istiyorum,” diye konuştu.

Rusya’nın ateşkesi kabul etmesi halinde, çatışmanın sona ermesine yüzde 80 daha yaklaşılacağını iddia eden Trump, “Dün büyük bir başarı elde ettik. Yürürlüğe girerse tam bir ateşkesimiz var. Şimdi her şey Rusya’ya bağlı, ancak her iki tarafla da gerçekten iyi ilişkilerimiz var, bu yüzden göreceğiz,” diye konuştu.

Trump, Ukrayna toprakları konusunun, çatışmanın barışçıl çözümüne yönelik müzakereler kapsamında zaten gündeme geldiğini belirterek “Ayrıca toprak meselelerini ve ilgili diğer konuları da tartıştık. Sadece ne olduğunu anlamadan bir ateşkes ilan etmiyoruz. Hangi bölgelerden bahsedildiğini, askerlerin geri çekilip çekilmeyeceğini biliyoruz,” dedi.

Trump, “Boşa zaman harcamak istemediğimiz için dikkate alınması gereken birçok ayrıntıyı tartıştık,” diye ekledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir görüşme veya konuşma planlayıp planlamadığı sorulduğunda Trump, “Bunu yorumlamayacağım,” dedi.

Aynı zamanda Trump, Ukrayna’da ateşkes konusunda henüz Rus liderle konuşmadığını, ancak birkaç olumlu sinyal aldığını belirtti.

Trump’a, ateşkes teklifi sunulduktan sonra Putin’den ne beklediği sorulduğunda, “Bir değerlendirmem yok ve şansa inanmıyorum,” dedi.

ABD Başkanı, “Bence bu Rusya için mantıklı. Fakat Rusya için de pek çok olumsuz sonuç var. Bir yandan neredeyse çözülmüş olan çok karmaşık bir durumumuz var,” diye ekledi.

Trump’a, Putin’in ateşkes şartlarına uyacağından emin olup olmadığı sorulduğunda, “Henüz onunla esaslı bir şekilde konuşmadık… Yakında öğreneceğiz. Birkaç olumlu sinyal aldım, ancak olumlu bir sinyal tek başına bir şey ifade etmez. Bu çok ciddi bir durum. Üçüncü dünya savaşına yol açabilecek bir durum ve [eski ABD Başkanı Joe] Biden buna asla izin vermemeliydi. Yetersizlik bunun olmasına izin verdi,” yanıtını verdi.

11 Mart’ta Suudi Arabistan’da Amerikan ve Ukrayna heyetleri arasında görüşmeler yapıldı.

Görüşmelerin ardından taraflar, Ukrayna’nın karşılıklı mutabakatla uzatılabilecek 30 günlük acil bir ateşkese razı olduğunu belirten ortak bir bildiri yayımladı.

Washington bu teklifi Moskova’ya iletmeyi taahhüt etti. 12 Mart’taki basın toplantısında Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, gerekirse ABD ile üst düzey temasların mümkün olduğunu, ancak şu ana kadar Amerikan tarafından Putin ile görüşme talebi gelmediğini belirtmişti.

Ukrayna-ABD görüşmelerinde ateşkes ve askeri yardım kararı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Pekin’de İran nükleer programı için üçlü zirve

Yayınlanma

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Çin, Rusya ve İran’ın İran nükleer sorununu görüşmek üzere 14 Mart’ta Pekin’de bir araya geleceğini duyurdu. Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ma Çjaosyu’nun başkanlık edeceği toplantıda, Tahran’ın nükleer programı ele alınacak. Bu gelişme, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un İranlı mevkidaşı Abbas Arakçi ile yaptığı görüşmenin ve ABD’nin Rusya’yı arabulucu olarak devreye sokma talebinin ardından geldi.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, düzenlediği basın toplantısında, Çin, Rusya ve İran’ın İran nükleer sorununu görüşmek üzere bir araya geleceğini açıkladı.

TASS haber ajansının aktardığına göre Mao Ning, “14 Mart’ta Pekin’de Çin, Rusya ve İran’ın katılımıyla İran nükleer sorununa ilişkin bir toplantı yapılacak. Toplantıya Çin Dışişleri Bakan Yardımcısı Ma Çjaosyu başkanlık edecek,” dedi.

Tahran’ın nükleer programı konusu, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un 25 Şubat’ta İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile yaptığı görüşmede de ele alınmıştı.

Bloomberg, 4 Mart’ta kaynaklara dayandırdığı haberinde, Washington’ın Moskova’dan İran’ın nükleer programı konusunda potansiyel müzakerelerde arabulucu olmasını istediğini yazmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, ocak ayında göreve başlamasının ardından İran nükleer programıyla ilgili diyalog başlatılması çağrısında bulunmuştu.

9 Mart’ta ise Trump, İran’la nükleer programı konusunda anlaşmaya varmak için belirli bir zaman çerçevesi olduğunu belirtmişti. Trump, ilgili bir mektup gönderdiğini ve Tahran ile “askeri bir çözüm kadar etkili olacak” bir anlaşma yapmak istediğini ifade etmişti.

Daha önce, İran’ın Birleşmiş Milletler misyonu, nükleer programının olası bir silahlanmaya dönüşmesi konusundaki endişeleri gidermek için müzakerelere açık olduğunu duyurmuştu. Ancak İranlı yetkililer, programı durdurma niyetinde olmadıklarını da belirtmişlerdi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Rusya, İran ve Çin Umman Körfezi’nde ortak tatbikat düzenledi

Yayınlanma

Rusya, İran ve Çin, Umman Körfezi’nde ‘Deniz Güvenlik Kuşağı-2025’ adlı ortak deniz tatbikatı düzenledi. Tatbikatta, gemilerden topçu atışları yapıldı ve bir gemiye yönelik kurtarma operasyonu gerçekleştirildi. Rusya Savunma Bakanlığı, tatbikatın deniz güvenliğini sağlama, korsanlıkla ve denizdeki terörizmle mücadele etme ve deniz iletişimini koruma amaçlarını taşıdığını açıkladı.

Rusya Savunma Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Rusya, İran ve Çin savaş gemileri, “Deniz Güvenlik Kuşağı-2025” adlı deniz tatbikatı kapsamında topçu atışları gerçekleştirdi ve bir gemiyi kurtarma operasyonu yaptı.

Tatbikatta Rusya’yı, Pasifik Filosu’na bağlı Rezkiy ve Aldar Tsıdenjapov korvetleri ile Peçenga adlı orta ölçekli deniz tankeri temsil etti.

İki gün boyunca gemi mürettebatları, hem gündüz hem de gece, büyük çaplı makineli tüfekler ve hafif silahlar kullanarak, insansız botları ve düşman insansız hava araçlarını simüle eden hedeflere atış yaptı.

Tatbikatın kilit noktaları, teröristler tarafından ele geçirilen bir geminin aranmasına yönelik ortak operasyonlar ve özel birliklerin koordineli çalışması oldu.

Rusya Savunma Bakanlığı, “Deniz aşamasındaki görevlerin başarıyla tamamlanmasının ardından gemiler, İran İslam Cumhuriyeti’nin Çehbehar limanına döndü. Burada sonuçlar değerlendirilecek ve kapanış töreni yapılacak,” açıklamasında bulundu.

Deniz Güvenlik Kuşağı uluslararası deniz tatbikatı, 2025’te yedinci kez düzenlendi. Tatbikat, geleneksel olarak İran tarafından organize ediliyor.

İlk kez 2018’de Arap Denizi’nde yapıldı. Bu yılki tatbikata 15 gemi, destek gemisi, savaş botu ve deniz havacılığına ait helikopterler katıldı.

Tatbikatın amaçları arasında deniz güvenliğinin sağlanması, denizdeki korsanlık ve terörle mücadele ve deniz iletişiminin korunması yer alıyor.

Rus gemileri, 15 Şubat’ta Endonezya’da düzenlenen Komodo-2025 deniz tatbikatına da katılmıştı. Bu etkinliğe 30’dan fazla ülkeden savaş gemileri ve gözlemciler katıldı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English