Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Baltık ve İskandinav liderleri Ukrayna’ya yardımı artırma konusunda anlaştı

Yayınlanma

İskandinav ve Baltık ülkeleri ile Polonya çarşamba günü yaptıkları açıklamada önümüzdeki aylarda Ukrayna’ya, ülkenin savunma sanayii de dahil olmak üzere, desteklerini artıracaklarını ve daha fazla mühimmat sağlanması için yatırım yapacaklarını belirttiler.

Danimarka, Estonya, Finlandiya, Letonya, Norveç, Polonya ve İsveç liderleri yaptıkları açıklamada, “Konvansiyonel ve hibrit saldırılara karşı caydırıcılığımızı ve dayanıklılık da dahil olmak üzere savunmamızı güçlendirmeye ve Rusya’nın yanı sıra Rusya’nın saldırganlığını mümkün kılanlara karşı yaptırımları genişletmeye kararlıyız,” dedi.

İsveç hükümetinin Stockholm’ün güneybatısında yer alan Harpsund’daki inziva mekanında bir araya gelen liderler transatlantik ilişkiler, bölgesel güvenlik işbirliği ve Ukrayna’daki savaşa ilişkin ortak bir politika belirlenmesi konularını ele aldılar.

Baltık, İskandinavya ve Polonya toplamı Kiev’e yardımda ikinci sırada 

Donald Trump’ın ikinci kez başkanlığa seçilmesi, ABD’nin Rusya’ya karşı savaşında Ukrayna’yı destekleme kararlılığı ve Washington’un NATO’daki rolü konusunda soru işaretleri yaratmıştı.

Birçoğunun Rusya ile sınırı olan İskandinav ve Baltık ülkeleri Ukrayna’nın en büyük destekçileri arasında yer alıyor. Kiel Enstitüsü’nün “Ukrayna Destek Takibi”ne göre İskandinavya, Baltık ve Polonya’dan gelen yardımın toplamı yaklaşık 24 milyar avro ve mutlak rakam olarak ABD’den sonra ikinci sırada.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson yaptığı ayrı bir açıklamada, “Avrupa’nın kendi güvenliği için daha fazla sorumluluk alması gerekiyor. Bu da işbirliğimizi arttırmamız ve hem kendi hem de bizim güvenliğimiz için mücadele eden Ukrayna’yı uzun vadede desteklemeye devam etmemizle mümkün,” dedi.

Baltık’ta Çin’e karşı eleştiriler artıyor

Bunun yanı sıra, Çin’in Rusya’ya artan desteğinin Pekin’in Avrupa ile ilişkilerine zarar verdiğini düşünen İskandinav ve Baltık liderleri, AB’nin kritik altyapılara sabotaj gibi “hibrit savaşlara” karşı tepkisini acilen sertleştirmesi çağrısında bulundu.

Finlandiya ve İsveç başbakanları Financial Times’a (FT) yaptıkları açıklamada Finlandiya-Almanya ve İsveç-Litvanya veri kablolarına kimin ve neden zarar verdiği konusunda bir sonuca varmak için henüz çok erken olduğunu söylediler. Konu hakkında Finlandiya ve İsveç’in ortaklaşa yürüttüğü bir soruşturma devam ediyor.

Fakat Finlandiya başbakanı Petteri Orpo, “Rusya’nın arkasında giderek daha fazla Çin’in olduğunu gördük. Endişeliyim. Umarım Avrupa’nın mesajını duymuşlardır. Ukrayna’ya karşı savaşması için Rusya’ya verdikleri desteği artırmaları Avrupa ile Çin arasındaki ilişkiler için iyi olmaz,” uyarısında bulundu.

Çin bandıralı gemi gerilimin odağında

Estonya Başbakanı Kristen Michal da Nordik-Baltık zirvesinde yaptığı açıklamada, “Bu daha önce iki kez oldu. Bu gerçekten kötü bir denizcilik mi? Tarafsız bir soruşturmaya ihtiyacımız var. Ama bu tür olaylar ve [Ukrayna’da] Rusya’nın desteklenmesi, Çin’in Avrupa ile iş yapma kabiliyetini etkiliyor ve diplomatik olanaklarını sınırlıyor,” iddiasında bulundu.

Şimdi gözler, Danimarka karasularının hemen dışından çekilen son televizyon görüntülerinde çapası gözle görülür bir şekilde hasar gördüğü öne sürülen Çinli dökme yük gemisi Yi Peng 3’e çevrilmiş durumda.

Gemi İsveç, Danimarka ve Alman donanmaları tarafından yakından izleniyor. Denizcilik bilgileri Yi Peng 3’ün bu ayın başlarında kesilen Finlandiya-Almanya ve İsveç-Litvanya veri kablolarının yakınından geçtiğini gösteriyor.

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Çin’i soruşturmaya yardımcı olması için Yi Peng 3’ün İsveç sularına taşınmasını emretmeye çağırdı.

DİPLOMASİ

Aliyev uçak kazasında sorumluların cezalandırılmasını talep etti

Yayınlanma

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan’da Embraer E190 model bir yolcu uçağının düşmesiyle ilgili sorumluların cezalandırılmasını talep etti. Uçağın radyoelektronik harp ve yere ateş açılması sonucu düştüğü açıklandı. Olayla ilgili hem Rusya hem de Azerbaycan soruşturma başlattı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan’ın Aktau kenti yakınlarında Embraer E190 model bir yolcu uçağının düşmesiyle ilgili sorumluların cezalandırılmasını istedi.

Sputnik Azerbaycan‘ın haberine göre Aliyev, “Adalet istiyoruz, sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz, tam şeffaflık ve insani bir yaklaşım talep ediyoruz,” dedi.

Aliyev, kazanın zamanında hava sahasının kapatılması gibi önlemler alınmış olsaydı önlenebileceğini belirtti. Şu anda kara kutuların çözümleme süreci devam ediyor.

Aliyev, kısa süre içinde ön raporların açıklanacağına ve bunun, soruşturma ile sorumluların cezalandırılması sürecinde önemli bir aşama olacağına inandığını söyledi.

Uçak, yerden yapılan saldırı nedeniyle düştü

29 Aralık’ta Aliyev, Embraer E190 model uçağın yerden ateş açılması sonucu düştüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı, eldeki verilerin uçağın, Rusya’nın Grozni yakınlarında dışarıdan hasar aldığını ve kontrol kaybına uğradığını gösterdiğini ifade etti.

Önce, radyoelektronik harp sistemleriyle uçak kontrolsüz hâle getirildi. Ardından yere açılan ateş sonucu uçağın kuyruk kısmı ciddi şekilde hasar gördü.

Aliyev, pilotların bu durumu kuş çarpması olarak değerlendirmiş olabileceğini, “Zira kimse dost bir ülkede bir uçağın yere ateş edilerek vurulacağını düşünmezdi,” ifadesini kullandı.

Uçağın kaza sonucu düşürüldüğünü ve olayın kasıtlı bir terör saldırısı olmadığını vurguladı.

Putin’den özür ve incelemenin detayları

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Aliyev, 29 Aralık’ta telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Putin’in Aliyev’e uçak kazasının Rusya hava sahasında yaşanması nedeniyle özür dilediğini aktardı.

25 Aralık’ta Bakü’den Grozni’ye gitmekte olan Embraer E190 model uçak, Aktau civarında düşmüş ve 62 yolcu ile 5 mürettebattan 38 kişi hayatını kaybetmişti.

Rusya Soruşturma Komitesi, uçuş güvenliği kurallarının ihlali gerekçesiyle soruşturma başlattı. Benzer şekilde Azerbaycan ve Kazakistan da kendi ceza davalarını açtı.

Azerbaycan, Rusya vatandaşlarının ülkede kalış süresine kısıtlama getirdi

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Tokayev, Rusya ile işbirliğinin ana hatlarını değerlendirdi

Yayınlanma

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, 2024 yılında Kazakistan ile Rusya arasındaki işbirliğinin önemli projelerle güçlendiğini ve geleceğe yönelik planların sürdüğünü vurguladı. Ulaşım, enerji ve ekonomik alanlarda yapılan çalışmaların detaylarını paylaştı.

Rusya ile Kazakistan, farklı alanlarda ilişkilerini sistematik olarak güçlendiriyor. 2024 yılı, pek çok projenin dönüm noktası oldu. Bu konuda Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, 3 Ocak’ta Ana tılı gazetesine verdiği röportajda önemli açıklamalarda bulundu.

Tokayev, röportajında Kazakistan’ın gelişimine ilişkin temel görüşlerini belirtti. Örneğin, sistematik ve hatta sancılı ekonomik reformlara başlayan Astana’nın, ülkenin beş yıllık gelişimi için sağlam bir temel attığını söyledi. Bireysel adımları ve sel mücadeleleri gibi belirli sorunları sıraladı. Bu sorun, Kazakistan’ı “su ile ilgili doğal afetlere karşı dayanıklılığın artırılması gerekliliği” düşüncesine itti.

Diğer uluslararası olayları da gündeme getirdi. Özellikle, Kazakistan batısındaki Azerbaycan uçağı kazasının soruşturulması için 17 uluslararası uzmanın davet edilmesi, soruşturmanın objektifliğinin garantisi olarak vurgulandı.

Tokayev, faaliyetlerinin dış politikaya eğilimi olduğu yönündeki iddiaları yanlış buldu. Bu açıklama, Tokayev’in 2026 yılında BM Genel Sekreteri olma ihtimali hakkındaki söylentiler ışığında geldi

Finansal alanda işbirliği

Tokayev, hükümetin mali bloğunun çalışmalarını değerlendirdi ve parlamento seçimlerinin erken yapılma olasılığını reddetti. Ayrıca, iktidarın gerçekleştirdiği veya henüz tartışılan çeşitli girişimleri tanımladı.

2024 yılında Rusya ve Kazakistan, ulaşım ve lojistik alanında aktif bir işbirliği yürüttü. Tokayev, bu konuların Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapılan müzakerelerde ele alındığını belirtti.

Aralık 2024’te Kazakistan Ulaştırma Bakanı Marat Karabaev, ülke toprakları üzerinden Çin ve Rusya arasında yeni bir çok modlu transit koridorun oluşturulacağını açıkladı. Proje, Doğu Kazakistan’da 120 km demiryolu ve nehir limanı inşasını içeriyor.

Nihai çalışma alanı, Mayıs 2025’te Çin, Kazakistan ve Rusya Ulaştırma Bakanları düzeyinde gerçekleştirilecek üç taraflı toplantıda belirlenecek. Ayrıca, 2025 yılı için Kazakistan’ın Rusya ve Türkmenistan ile birlikte tek bir taşıma operatörü oluşturmayı planladığı belirtildi.

Bakan, bu önlemlerin rotanın taşıma kapasitesini iki katına çıkarmayı ve taşıma hacmini yıllık 20 milyon tona yükseltmeyi hedeflediğini vurguladı.

2022 yılında ülkede iktidarın değiştiği dönemde, Kazakistan’ın “hukuk ve düzen” ilkesine uyması gerektiğini ve devletin “adil” olması gerektiğini belirtti.

Tokayev, “hukukun üstünlüğü ilkesine dayanan bir devlet, tüm vatandaşların kanun önünde eşit olduğu, eşit fırsatların kanunların, kuralların ve normların sıkı bir şekilde uygulanmasına dayandığı” şeklinde açıkladı.

Cumhurbaşkanı, “2022 yılından bu yana devletin mülkiyetine yasa dışı edinilen finansal ve diğer varlıkların geri alınması çalışmaları neticesinde 2 trilyon tengeden fazla (4,1 milyar dolar) iade edildiğini” ifade etti.

Uluslararası işbirliği ve gelecek perspektifleri

Tokayev, 2022 yılından sonra Nazarbayev liderliğindeki Elbası kurumunun varlığının sürdürülememesinin nedenini açıkladı.

O dönemde, Nazarbayev’in istifasının ardından yükselip cumhurbaşkanının altında çalışmaya başlamasıyla “çifte yönetim” söylentileri ortaya çıktı.

Tokayev, Nazarbayev ile şu anda ayda bir kez iletişimde olduklarını ve aynı zamanda Rusya Devlet Başkanı Putin ile de görüşmelerinin olduğunu belirtti. “Nazarbayev’in aralık ayındaki Putin ziyareti, geçen yılın ikinci ziyareti gibi görünüyor. Görünüşe göre, eski dostlar ve meslektaşlar olarak bir araya geliyorlar; hatırlayacakları çok şey var. Bu tür toplantıların inisiyatifi Nazarbayev [Nursultan Nazarbayev] tarafından yapılıyor ve onlar için son derece önemli,” dedi.

2024 yılı, Kazakistan ve Rusya arasında 21. yüzyılda Dostluk ve İttifak Anlaşmasının imzalanmasının 11. yılıydı. Putin, 2024 yılında iki kez Astana’yı ziyaret etti. Temmuz başında Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesinde, Kasım sonunda ise devlet ziyareti kapsamında Kazakistan’ı ziyaret etti. Kremlin, “devlet ziyaretinin gerçekleşmesi, ikili ilişkilerimizin başarılı gelişimini vurguluyor” şeklinde değerlendirdi.

Tokayev, Putin’in kasım ziyaretini “Görüş gündemimiz oldukça yoğun oldu,” şeklinde değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı “Ticari-ekonomik, ulaşım-lojistik, enerji, kültürel-eğitim alanlarında işbirliğini kapsayan tüm konuları detaylı bir şekilde ele aldık. Rus hükümetinin neredeyse yarısı Astana’ya geldi, bu da modern Kazakistan’ın Rusya için stratejik önemini gösteriyor,” dedi.

Astana’da Tokayev ile Putin arasında dört saat süren gayri resmi bir görüşme gerçekleşti. Cumhurbaşkanı, bu tür iletişimin “iki taraflı işbirliğinin ve uluslararası gündemin güncel sorunlarına ilişkin karşılıklı anlayışı güçlendirdiğini” belirtti.

Tokayev, “Kazakistan’ın çok yönlü dış politikasına, stratejik ortaklığımızın ve Rusya ile ittifak ilişkilerimize olan kesin bağlılığımızı açıkladım,” diye ekledi.

Görüşmede sadece ekonomi ve küresel politika değil, aynı zamanda 80. Zafer Yılı kutlamaları da ele alındı. Putin, Tokayev’i 2025 Mayıs ayında Büyük Anayurt Savaşı’nın 80. yıldönümüne ilişkin kutlamalara davet etti. Cumhurbaşkanı, bu yıldönümü ve hazırlıklarla ilgili ayrı bir röportajda, “Kazakistanlılar Nazizmin yenilgiye uğratılmasına önemli katkılarda bulundu,” diyerek savaş yıllarında ülkenin “güvenilir bir cephe gerisi” olduğunu belirtti.

Ticari ilişkiler ve ihracat

Tokayev, Putin’in Kazakistan’a yaptığı en çok ziyaret sayısının 33 olduğunu belirtti. “Ayrıca telefon görüşmeleri yapıyor, uluslararası forumlar kapsamında görüşüyoruz, kısacası sürekli iletişim halindeyiz,” dedi.

Tokayev, “Rusya, Kazakistan ile en aktif ticari-ekonomik ve yatırım işbirliğini geliştiriyor. Aksi olamaz, çünkü ülkelerimizi birbirine bağlayan dünyanın en uzun kesintisiz kara sınırıdır,” diye ekledi.

Kazakistan Stratejik Planlama ve Reformlar Ajansı’nın ulusal istatistik bürosuna göre, sadece 2024 yılının ilk 10 ayında Rusya’dan ithalat, aynı döneme göre yüzde 5,2 artarak 14,3 milyar dolar oldu. Bu arada, Rusya’nın Kazakistan’dan ithalatı biraz azaldı. Bu rakam, aynı dönemde yüzde 10,8 azalarak 7,55 milyar dolara düştü.

Putin’in Kazpravda gazetesine yayımlanan makalesinde, 2023 yılında mal ticaret hacminin 28 milyar doların üzerine çıktığı (Karşılaştırma için Çin ve Kazakistan’da 31,5 milyar dolar) ve ilk dokuz ayda 20 milyar dolara ulaşıldığı belirtildi.

Şu anda Kazakistan ile Rusya’nın özerk bölgeleri arasında yaklaşık 300 anlaşma mevcut ve iki taraflı ticaret hacminin yüzde 70’i bölgesel işbirliğine dayanıyor (sınır bölgelerinde ise yaklaşık yüzde 40).

Örneğin, Astrahan Oblastı, 2024 yılının ilk 10 ayında Kazakistan’a 15 bin ton tarım ürünü ihraç etti. Tokayev, Putin ziyareti öncesinde İzvestiya gazetesine yazdığı yanıt niteliğindeki makalede, 2023 yılında Rus şirketlerinin Kazakistan’a 3 milyar doların üzerinde yatırım yaptığını ve ülkesinin de Rus ekonomisine aynı miktarda yatırım yaptığını bildirdi. Ayrıca, Kazakistan ve Rusya, 18 milyar doların üzerinde 90 proje gerçekleştirdi ve 49 potansiyel proje halen uygulanma aşamasında.

Tokayev, Ulaan Köyü’ndeki Balhaş Gölü kıyısında bulunan nükleer santralin inşası konusunda kimin dahil edileceği sorusunu da yanıtladı. Kazakistan’da sonbaharda, ülkede nükleer enerji üretiminin gerekliliğine dair bir referandum yapıldı ve oyların üçte ikisi bu projeyi destekledi. Projenin karşıtları, 1949-1989 yılları arasında Semipalatinsk’ta gerçekleştirilen Sovyet nükleer testlerinin olumsuz sonuçlarına atıfta bulunarak çevresel riskleri vurguladılar.

Tokayev, bu konunun Putin’in Astana ziyareti sırasında ele alındığını belirtti. “Konsorsiyumda genel operatör olarak Kazak tarafının proje sahibi olarak yer alacağı konusunda anlaştık. ‘Rosatom’un, yurt dışında nükleer santraller inşa etme konusunda yüksek yetkinlikleri ve zengin deneyimi olan bir şirket olarak katılımı söz konusu,” diye konuştu.

Ayrıca, “Çin’in sivil nükleer tesisler inşa etmedeki büyük başarıları göz önüne alınarak Çin şirketiyle de görüşmeler sürüyor.” Tokayev, “Rosatom dışında, Çin Ulusal Nükleer Kurumu (CNNC), Güney Kore’nin Korea Hydro & Nuclear Power (KHNP) ve Électricité de France (EdF, Fransa) gibi diğer yabancı şirketlere de ilgi duyulduğunu” ekledi.

2025 yılında yarışma prosedürlerinin yapılacağı ve ardından hükümetin nihai kararı vereceği bildirildi. Tokayev, “Büyük ölçekli bir nükleer santralin Kazakistan için gerekli olduğuna inanıyorum. Ayrıca, yakın gelecekte ikinci ve belki de üçüncü bir nükleer santral inşa etmeye başlayacağımızı eklemiyorum,” ifadelerini kullandı. Nükleer endüstri, enerji açığını telafi edecek.

Tokayev, röportajında Rosatom projelerinden bahsetmedi. Öte yandan, Rus devlet şirketi Stepanogorsk Madencilik ve Kimya Kompleksi ile büyük uranyum yatağı Budyonovskoye’ye aktif olarak yatırım yapıyor.

Kazatomprom ile Uranium One (Rosatom’un iştiraki) ülkede birkaç ortak girişime sahip. Bunlar, Turkistan Bölgesi’ndeki Budyonovskoye yatağının 2 numaralı sahasında yüzde 50 ortaklığa sahip Karatau ve aynı yatağın 1, 3 ve 4 numaralı sahalarını geliştiren Akbastau (her biri yüzde 50) dahil.

Ayrıca, Güney Madencilik Kimya Şirketi’nde yüzde 30 Kazatomprom, yüzde 70 Uranium One ortaklığı bulunuyor. Rosatom ortak girişimlerinden biri, Çinli ortaklara devredildi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD, Rusya’nın gölge filosunu hedef alacak

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Rusya’nın petrol gelirlerini hedef alan yeni yaptırımlar hazırlıyor. Bu yaptırımlar, Batı’nın belirlediği fiyat tavanının üzerinde satılan Rus petrolünü taşıyan tankerleri kapsıyor. Uzmanlar, bu tankerlerin çevresel riskler taşıdığını ve eski gemilerden oluşan “gölge filonun” Avrupa sularında sık sık arızalandığını belirtiyor.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, Rusya’nın petrol gelirlerini hedef alan yeni yaptırımları uygulamaya hazırlanıyor.

Reuters‘ın iki farklı kaynağa dayandırdığı haberine göre, bu yaptırımlar özellikle Rus petrolünü taşıyan tankerleri hedef alacak.

Biden’ın ekibi, 20 Ocak’ta görevi Donald Trump’a devretmeden önce, Batı tarafından varil başına 60 dolar olarak belirlenen tavan fiyatın üzerinde satılan Rus petrolünü taşıyan tankerleri hedef alan yaptırımları sıkılaştırmayı planlıyor.

Bir kaynak, “Bu kapsamlı bir paket olacak,” derken, diğer bir kaynak, bu yaptırımların Rus petrolünü tavan fiyatın üzerinde satan kişilerle ilgili tedbirleri de içereceğini ifade etti. Biden, bu yaptırımları Trump’ın göreve başlamasından önce devreye sokmayı hedefliyor, zira yeni ABD başkanının Rusya yaptırımlarına yaklaşımının nasıl olacağı belirsiz, diye ekledi.

2022 yılı sonunda G7 ülkeleri, Avrupa Birliği ve Avustralya, Rus petrolüne varil başına 60 dolarlık bir tavan fiyat uygulaması getirmişti. Bu düzenleme, Batılı şirketlerin, bu fiyatın üzerinde olan petrol ticaretini taşımasını, sigortasını ve finansmanını yasaklıyor.

Rusya, bu yaptırımları aşmak için “gölge filo” olarak adlandırılan, yabancı bayraklarla faaliyet gösteren tankerlerden oluşan bir ağ kullanıyor. ABD yaptırımları bu tür onlarca gemiyi hedef aldı; ancak Reuters, Rusya’nın gölge filosunun yüzlerce tanker içerdiğini belirtiyor.

Geçtiğimiz yılın aralık ayında Birleşik Krallık, Rus petrolünü taşıyan 20 gemiye yaptırım uygulamış ve bu gemileri, daha önce getirilen yaptırımları ihlal etmekle suçlamıştı. Avrupa Birliği ise gölge filoya ait 52 gemiye yaptırım uygulayarak toplam sayıyı 79’a çıkardı.

Denizcilik uzmanları, Rusya tarafından kullanılan tankerlerin çevreye zarar verme riski taşıdığını ve petrol sızıntılarına neden olma eğiliminde olduğunu belirtiyor.

Birçok geminin bilinmeyen şirketler tarafından kayıt altına alındığını, sigorta ve olası kazalarda tazminat sağlayacak kapsama dair bilgilerin mevcut olmadığını vurguluyorlar.

Şimdiye kadar Rus petrolü taşıyan tankerlerin onlarca kilometre uzunluğunda petrol sızıntılarına neden olduğu en az 10 vaka tespit edildi. Bu olaylar Adriyatik ve Akdeniz, Manş Denizi, Britanya Adaları’nın kuzeyi, Çin, ABD’nin batı kıyısı, Güney Amerika ve Afrika’nın güney ucunda gerçekleşti.

Batılı şirketler genelde gemileri 15 yılın ardından emekliye ayırıyor. Ancak Kiev Ekonomi Okulu’ndan petrol yaptırımları uzmanı Benjamin Hilgenstok, Rusya’nın gölge filosundaki gemilerin ortalama yaşının 18 olduğunu tespit etti.

Hilgenstok, bu gemilerin Baltık ve Akdeniz gibi Avrupa sularından günde birkaç kez geçtiğini ve bu süre zarfında birçok kez arıza yaptığını öne sürdü.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English