ABD Başkanı Joe Biden, Almanya ziyareti kapsamında Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Şansölye Olaf Scholz ile bir araya geldi.
Görev süresinin bitiminden önce Almanya’yı ziyaret eden Amerikan lidere Cumhurbaşkanı Steinmeier, “Alman-Amerikan dostluğu” adına kendisine en yüksek Alman nişanını verdi.
Steinmeier, Almanya Federal Cumhuriyeti Liyakat Nişanı Büyük Haç’ın takdiminde Biden’ı “demokrasinin yol göstericisi” olarak nitelendirdi. Alman Cumhurbaşkanına göre bu nişan, Biden’ın “transatlantik ittifaka yönelik onlarca yıllık tutkusunu” takdir ediyordu.
Steinmeier, Ukrayna savaşı sırasında Biden’ın ABD Başkanı olmasını da “tarihi bir şans” olarak nitelendirdi.
Biden ise karşılık olarak, “Bu onur benim için çok şey ifade ediyor,” dedi. Almanya ve ABD’nin pek çok dönemeçten geçmiş uzun bir tarihi olduğuna işaret eden Biden, “demokrasinin gücünün” ve ittifakların değerinin asla hafife alınmaması gerektiği uyarısında bulundu.
Biden, George H. W. Bush’tan sonra bu nişana layık görülen ikinci ABD Başkanı oldu.
ABD Başkanı, Holokost’tan kurtulan Friedländer ile buluştu
Biden Almanya’ya Ukrayna’ya verdiği destek için teşekkür ederken, Berlin’in Kiev’e “inanılmaz bir bağlılık” gösterdiğini söyledi ve “Alman liderliği tarihte bir dönüm noktasının farkına varacak bilgeliğe sahipti,” dedi.
Biden, Almanya’nın Ukrayna’nın zafer kazanması, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in başarısız olması ve NATO’nun her zamankinden daha fazla birlik olması için “yorulmadan çalıştığını” belirtti.
Bellevue Sarayındaki resepsiyonda Joe Biden, Holokost’tan kurtulan 102 yaşındaki Margot Friedländer ile de bir araya geldi. Başkan başlangıçta Brandenburg Kapısındaki ABD Büyükelçiliğinin yanında bulunan Holokost anıtını ziyaret etmeyi planlamıştı. Fakat ziyaretin kısa tutulması nedeniyle bu tören iptal edildi.
Biden, Alman hükümetine “antisemitizm ve aşırıcılıkla mücadele” konusundaki kararlılığı için teşekkür etti.
ZDF muhabiri: Biden’ın ziyaretinin hatırlanacağından şüpheliyim
Amerikan Başkanı, “demokratik müttefiklerin nefrete ve “yeni kılıklara bürünmüş eski ruhlara” karşı daima tetikte olması gerektiğini vurguladı.
Daha sonra Alman Şansölyesi ile buluşan Biden, Scholz ile birlikte kameraların karşısına çıktı.
Scholz ve Biden basın toplantısında hem Ukrayna’daki savaş hem de Orta Doğu’daki durum hakkında yorumlarda bulundu.
Öte yandan ZDF muhabiri Dominik Rzepka’nın aktardığına göre, liderler özellikle Ukrayna konusunda oldukça muğlak ifadeler kullandılar. Rzepka, “Örneğin Ukrayna’nın NATO’ya katılma ihtimali hakkında hiçbir şey söylemediler,” dedi.
Rzepka bu nedenle Biden’ın ziyaretinin güçlü bir şekilde hatırlanacağından ve önemli sonuçlar getireceğinden de şüphe duyduğunu söyledi.
Sinvar, Hamas ve Kiev açıklamaları
İkili Orta Doğu’daki son gelişmeleri de yorumladı. Scholz, Hamas lideri Yahya Sinvar’ın katledilimesinin “Gazze’de ateşkes için bir koridor açtığını” ileri sürdü.
Biden ise Hamas’ın dahli olmadan da bir ateşkesin mümkün olabileceği ihtimalini dile getirdi.
Scholz, “ne kadar sürerse sürsün” Ukrayna’nın yanında duracaklarını söylerken, “Aynı zamanda, bu savaşın çok daha büyük bir felakete yol açmaması için NATO’nun savaşın bir tarafı olmamasını sağlayacağız,” diye ekledi.
ABD Başkanı ise Kiev’e ülkesinin “güçlü ve tereddütsüz” desteği konusunda güvence verdi. Biden, Berlin ve Washington’un Ukrayna’nın “özgür ve bağımsız bir ulus olarak hayatta kalma mücadelesinin” en büyük destekçileri olduğuna dikkat çekti.