Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Biden-Kishida zirvesinde savunma kadar kritik bir diğer alan teknoloji işbirliği olacak

Yayınlanma

Japonya Başbakanı Fumio Kishida ve ABD Başkanı Joe Biden’ın bu hafta içinde yapacakları zirve toplantısında savunma konuları öne çıkarken, iki liderin Çin’i de göz önünde bulundurarak tedarik zincirleri ve yarı iletkenler ve yapay zeka da dahil olmak üzere en son teknolojiler konusunda artan işbirliğini duyurmaları bekleniyor.

Kishida’nın çarşamba günü Washington’a yapacağı zirve ziyareti sırasında iki lider savunma, güvenlik ve ekonomi alanlarında bir dizi yeni anlaşmayı açıklayacak ve Biden ile birlikte ABD-Japonya ittifakını son yıllarda zirveye taşıyan ivmeyi ‘kurumsallaştırmaya’ çalışacaklar.

Ayrıca ikili ilişkiyi “küresel ortaklık” olarak nitelendirerek çip üretimi, yapay zeka ve diğer ileri teknoloji sektörlerinde öncü konumlarını güçlendirmeye çalışacaklar ve “benzer düşünen diğer ülkelerle” yakın çalışma sözü verecekler.

Pazartesi günü, Washington’a hareket etmeden önce başkent Tokyo’da bir konuşma yapan Kishida, ABD ziyaretini Japonya ve ABD’nin “çeşitli zorluklarla mücadelede uluslararası topluma liderlik eden küresel ortaklar olduğunu” anlatmak için kullanmayı umduğunu söyledi.

Yapay zeka araştırma ve geliştirme çerçevesi

Nikkei Asia gazetesinin geçen hafta bildirdiğine göre, toplantıdan elde edilecek çıktılar açısından, müttefiklerin toplantı sonrasında yapacakları ortak bir açıklamayla yarı iletkenler, akümülatörler ve sabit mıknatıslar gibi stratejik mallar için yeni sübvansiyon kuralları üzerinde anlaşmaya varmaları ve Çin’e aşırı bağımlılıktan kaçınmak için kullandıkları teşvikler için ortak standartlar belirlemeleri bekleniyor.

Haberde, sübvansiyon kurallarının şeffaf, esnek ve sürdürülebilir tedarik zincirleri yaratmaya yönelik daha geniş bir görüşmenin parçası olacağı belirtildi.

Japonya bir zamanlar gündelik eşyaların kritik bileşenleri olan ve aynı zamanda silahlar için de önemli olan yarı iletkenlerin önde gelen üreticisiydi, ancak o zamandan beri sıralamada Tayvan ve Çin de dahil olmak üzere daha büyük üretici ve ihracatçılara düştü.

ABD ile birlikte Japonya da yarı iletkenlerin üretimini karada gerçekleştirmeye ve tedarik zincirlerini güçlendirmeye çalışıyor.

Asahi Daily’nin kimliği açıklanmayan kaynaklara dayandırdığı haberine göre iki lider, devam eden bu çabanın temelini atmaya yardımcı olacak bir hamleyle, ABD’li çip üreticisi Nvidia, SoftBank Group’a ait Arm Holdings, Amazon ve Tsukuba Üniversitesi ve Washington Üniversitesi ile işbirliği yaparak yapay zeka araştırma ve geliştirme için bir çerçeve oluşturmayı planlıyor.

Biden, Kishida’ya Çin’e karşı çip yaptırımlarını genişletmesi için baskı yapacak

Kishida’nın gösterişli devlet ziyareti, ABD’nin Çin’in yarı iletken teknolojisine erişimine giderek daha sert sınırlamalar getirmeye devam ettiği bir dönemde gerçekleşecek. Washington, Pekin’in teknolojik ilerlemelerini önemli bir ulusal güvenlik kaygısı olarak tanımlıyor ve bunları bir dizi önlemle ciddi şekilde sınırlamaya çalışıyor. Özellikle Çin’in bazı üst düzey çipleri hem satın alma hem de üretme kabiliyetini engellemeye çalışıyor.

Bu önlemler, ABD’yi yükselişini ve ekonomik büyümesini engellemeye çalışmakla suçlayan Çin’in tepkisini çekiyor. Pekin bu hamleleri “teknolojik terörizm” olarak nitelendirdi.

Japonya geçtiğimiz temmuz ayında ABD’nin çabalarına katılarak, aralarında gelişmiş yarı iletkenlerin yapımında kullanılan ekipmanların da bulunduğu 23 ürünü ihracat kısıtlamaları listesine eklerken, Tokyo en büyük ticaret ortağı olan Pekin’i aşırı derecede kızdırmamak için kendi önlemlerini düşük seviyede tutmaya çalıştı.

Ancak Biden’ın Kishida’ya, önlemlerini eski nesil çipleri ve çip yapım kimyasallarını kapsayacak şekilde genişletmek de dahil olmak üzere daha fazla adım atması için baskı yapması muhtemel. Japon yetkililer ve şirketler böyle bir adımın pazar payını erozyona uğratabileceğini söyleyerek endişelerini dile getirdiler.

Çip üretimi ve tedarik zinciri konusunda yaşanacak herhangi bir gelişme ilk olmayacak.

Geçtiğimiz mayıs ayında iki lider Hiroşima’daki G7 Zirvesi’nin oturum aralarında, Japonya ve ABD’deki endüstri ve yüksek öğrenim arasındaki bağları derinleştirmeye yardımcı olmak amacıyla 11 üniversiteyi kapsayan 60 milyon dolarlık bir girişim olan Geleceğin Yarı İletkenlerinde İşgücü Geliştirme ve Araştırma & Geliştirme için ABD-Japonya Üniversite Ortaklığı’nın kurulması konusunda anlaştı.

Programın amacı, iki ülkenin yarı iletken alanındaki çabalarının genişlemesini ve güçlenmesini destekleyecek yeteneklerin geliştirilmesine odaklanıyor.

Japonya’nın ABD yatırımları

Japonya son yıllarda yarı iletken yatırımlarını artırdı, üst düzey toplantılar ve ABD’li çip üreticisi Micron Technology’nin Hiroshima Eyaletindeki tesisi de dahil olmak üzere önemli sübvansiyonlar yoluyla denizaşırı yatırımları ikna etti.

Japonya kendi kabiliyetlerini geliştirirken aynı zamanda ihracatçı olarak da rekabet etmeyi hedefliyor. Hokkaido’da “Silikon Vadisi tarzı” bir yarı iletken ekosistemini teşvik etmeyi amaçlayan yaklaşık 1 trilyon Yen (6,6 milyar $) değerindeki Rapidus projesi bu hedefin ölçeğine dair ipuçları veriyor. Bu ayın başlarında Kishida Taiwan Semiconductor Manufacturing Co. (TSMC) şirketinin Kumamoto Eyaletindeki fabrikasına bir ziyarette bulunurken proje 590 milyar Yen tutarında bir mali destek daha aldı ve Başbakan sektöre verdiği önemi vurgulamaya devam etti.

Kishida, Biden ile görüşmesinin ardından Kuzey Carolina’da “Japon şirketlerinin büyük ölçekli yatırımlar yaptığı” bir bölgeyi de ziyaret etmeyi planladığını söyledi. Başbakanın Toyota Motor’un elektrikli araçlar için bir yakıt hücresi fabrikası kurmayı planladığı bölgeyi ve Honda’nın bir iş jeti fabrikasını ziyaret etmesi bekleniyor.

Böyle bir ziyaretin Japonya’nın Amerika Birleşik Devletleri’nde yatırım yapma ve istihdam yaratma konusundaki istekliliğini vurgulayabileceği düşünülüyor.

Japonya’yı Amerikan savunma sanayi üssüne entegre etme planı

ABD ordusunun Japonya’daki komutası yenilenecek

Ancak zirvenin büyük bölümü iki ülkenin savunma ilişkilerinde yapılacak “tarihi” değişikliklere odaklanacak.

İttifakta on yıllardır yapılan en büyük değişikliklerden biri olarak iki liderin, Çin’in etkisi ve Tayvan’la ilgili bir çatışma vb. bir kriz olasılığı karşısında endişeleri artarken, Öz Savunma Kuvvetleri ile operasyonel planlamayı güçlendirmeye yardımcı olmak için ABD ordusunun Japonya’daki komutasını yenileme konusunda anlaşmaları bekleniyor.

Diğer önemli adımlar arasında, Japon şirketlerinin Japonya ve çevresinde faaliyet gösteren ABD Donanması’nın 7. Filosu’ndaki savaş gemilerinin büyük onarım işlerini üstlenmesine izin veren bir anlaşmanın imzalanması ve müttefiklerin savunma sanayi işbirliğini teşvik etmek için yeni bir danışma organı oluşturması bekleniyor.

Perşembe günü Kishida, dokuz yıl aradan sonra ABD Kongresi’nin ortak oturumuna hitap eden ilk Japon lider olacak ve konuşmasının Japonya’nın “küresel kurallara dayalı düzeni savunmada ABD’nin kilit bir ortağı olarak rolüne” odaklanacağı söyleniyor.

Kishida daha sonra Biden ve Filipin Devlet Başkanı Ferdinand Marcos ile birlikte iki ülkenin ilk üçlü liderler zirvesine katılacak. Üç ülkenin, Çin’in Güney Çin Denizi’nde artan gücüne ve etkisine karşı koyma hamleleri bu toplantının gündemini oluşturacak.

Washington, Japonya ve Filipinler ile yeni Camp David’e hazırlanıyor

DİPLOMASİ

Çin ve Rusya birlikleri sınır ötesi terörizmi hedef alan ortak tatbikat düzenledi

Yayınlanma

Moskova’da terör saldırılarına ilişkin endişeler artarken Çin ve Rusya sınır ötesi terörizme odaklanan ortak bir askeri tatbikat gerçekleştirdi.

Çin ordusunun resmi yayın organı PLA Daily’nin salı günü bildirdiğine göre tatbikat 25 Haziran’da Rusya’nın Blagoveshchensk kenti ile Çin’in Heihe kentini birbirine bağlayan Heilongjiang köprüsü yakınlarındaki bir nehir bölgesinde gerçekleştirildi.

Bu tatbikat, Rusya’nın Ukrayna müdahalesinden bu yana komşu ülkelerin ilk ortak terörle mücadele tatbikatı oldu.

Tatbikat, 23 Haziran’da Rusya’nın güneyindeki Dağıstan bölgesinde iki sinagog, iki Ortodoks kilisesi ve bir polis karakoluna düzenlenen silahlı saldırılarda en az 22 kişinin öldürüldüğü terör saldırılarından sadece birkaç gün sonra gerçekleşti.

Mart ayında Moskova’da bir konser salonuna düzenlenen saldırıda 140’tan fazla kişi hayatını kaybetmiş ve bu olay Rusya’da neredeyse yirmi yıldır yaşanan en ölümcül terör saldırısı olmuştu. Saldırının sorumluluğunu IŞİD’in Horosan kolu üstlenmişti.

PLA Daily’nin haberine göre geçen haftaki ortak tatbikatta “sınırı geçmeye çalışan teröristler” saldırı düzenlemek üzere simüle edildi.

Çin ve Rus birlikleri tatbikat sırasında teröristleri engellemek ve yakalamak için hava keşfi, denizde durdurma ve karada pusu kurma yöntemlerini kullandı.

Rapora göre, istihbarat paylaşımı ve operasyonel koordinasyonun artırılmasına odaklanılan tatbikat, her iki ordunun da sınır bölgelerini ortaklaşa güvence altına alırken her türlü “terörizm, ayrılıkçılık ve aşırıcılıkla mücadele etmek” için etkili önlemler alma konusundaki “kesin kararlılığını” gösterdi.

Raporda ayrıca iki tarafın sınır işbirliğinin daha da derinleştirilmesi konusunu ele aldığı belirtildi.

İki ülke terörle mücadele odaklı ortak tatbikatları ilk kez gerçekleştirmiyor. Çin’in Halk Silahlı Polis Gücü 2019 yılında Rusya’da Rus Ulusal Muhafızları ile birlikte bir tatbikata katılmıştı.

Tass’ın haberine göre Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov sisan ayında Çinli mevkidaşı Wang Yi ile yaptığı görüşmede iki ülkenin çok taraflı platformlar da dâhil olmak üzere terörle mücadelede süregelen işbirliğini teyit etti.

Kolluk kuvvetleri arasındaki işbirliğini güçlendirme hedefi

Geçen haftaki ortak tatbikat, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in mayıs ayında Pekin’i ziyareti sırasında Çinli ve Rus liderler arasında, ortak eğitim ve tatbikatların genişletilmesi de dâhil olmak üzere, kolluk kuvvetleri ve savunma alanındaki işbirliğinin güçlendirilmesi konusunda varılan mutabakatın ardından gerçekleşti.

Çin ve Rus sahil güvenlik birimleri geçen yıl nisan ayında da deniz kolluk kuvvetleri işbirliği konusunda bir mutabakat zaptı imzalamıştı.

Çin ve Rusya mart ayında İran ile birlikte korsanlıkla mücadele çabalarına odaklanan bir deniz tatbikatı düzenledi. Çin ve Rusya ayrıca geçen yıl temmuz ayında Japon Denizi ya da Doğu Denizi’nde ortak deniz ve hava tatbikatı düzenledi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Lukaşenko: Batı, Ukrayna’daki durumu tüm dünyayı titretecek ölçüde tırmandırmaya çalışıyor

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Minsk ve Moskova’nın rakiplerinin her iki ülkeyi de bir çatışmanın içine çekmeye ve durumu ‘tüm dünyayı titretecek’ ölçüde tırmandırmaya çalıştığını söyledi.

Lukaşenko, Minsk’te Bağımsızlık Günü ve ülkenin Nazi işgalcilerinden kurtuluşunun 80. yıldönümü kutlamalarına katılmak üzere Belarus’a giden Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma Başkanı Vyaçeslav Volodin ile görüştü.

TASS haber ajansının aktardığına göre görüşme sonrasında açıklama yapan Lukaşenko, “Bizi bu sınır boyunca dağıtmak, direnişimizi imkânsız hale getirmek, gerilimi tüm dünyayı titretecek bir boyuta taşımak ve çatışmaya dahil etmek için can atıyorlar. Durum çok ciddi ve kesinlikle gardımızı indiremeyiz,” ifadelerini kullandı.

Geçen ay Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın Ukrayna birliklerinin Belarus sınırında toplanmasından endişe duyduğunu, zira Moskova’nın Minsk’in müttefiki olduğunu söylemişti.

Putin ve Lukaşenko arasında konuyla ihlgili olası bir etkileşime ilişkin bir soruyu yanıtlayan Peskov, iki liderin ‘gerekli gördükleri takdirde bunu yapabileceklerini’ kaydetti.

Daha önce Minsk, Ukrayna birliklerinin Belarus sınırına yığınak yaptığını bildirmişti.

Genelkurmay Başkanı Pavel Muraveyko, Ukrayna kuvvetlerinin aktif olarak hareket ettiğini, sınır boyunca periyodik olarak insansız hava araçlarının uçuş yaptığını ve Belarus topraklarında keşif faaliyetlerinin aktif hale geldiğini kaydetti.

Buna karşılık Minsk sınır korumasını güçlendirdi, ilave güç ve araçları yeniden konuşlandırdı.

Belousov: Rusya-Belarus Birlik Devletinin güvenliği için yeni tedbirler alması gerekiyor

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Maduro, ABD ile doğrudan müzakerelerin yeniden başlayacağını duyurdu

Yayınlanma

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD ile diplomatik temasların yeniden kurulacağını ve iki ay önce Washington yönetiminden diyaloğu yeniden başlatma teklifi aldıklarını duyurdu.

İki ülke, yarın doğrudan görüşmelere geri dönecek.

Maduro, Venezolana de Televisin‘e verdiği demeçte “Yeni anlaşmalar imzalamak ve daha önce imzalanmış anlaşmaları uygulamak için müzakere edeceğiz. Diyalogdan, karşılıklı anlayıştan, ilişkilerimizin geleceğinden, Venezuela’nın egemenliğine ve bağımsızlığına tam saygı göstererek değişimden yanayım,” dedi.

Venezuela lideri, ayrıca ABD’nin yaptığı anlaşmalara sadık kalması gerektiğini vurguladı.

Maduro, devlet başkanlığı seçimlerinde iktidar partisinden resmen aday gösterildi. Seçimler 28 Temmuz 2024 tarihinde yapılacak.

Aynı zamanda, seçmenlerin yüzde 54’ünden fazlasının desteğiyle ülkedeki en popüler siyasetçi muhalefetin temsilcisi Maria Corina Machado olarak öne çıkıyor.

Geçen yılın aralık ayında Venezuela Yüksek Mahkemesi, Maria Corina Machado’yu siyasi haklardan mahrum bırakarak seçimlere katılmasını yasaklamıştı.

Mahkeme, kararına gerekçe olarak muhalefet liderinin bir ‘yolsuzluk planına’ karışmış olmasını göstermişti.

Temmuz 2023’te Maria Corina Machado’nun Venezuela’da 15 yıl boyunca kamu görevinde bulunması yasaklandı. Mart ayında da muhalif Henrique Capriles’e benzer bir yasak getirilmişti.

Ekim ayına gelindiğinde hükümet ve muhalefet, diyaloğun yeniden başlatılması ve seçimlerin düzenlenmesi için meşru bir seçim sürecinin güvence altına alınmasını içeren bir anlaşma imzaladı.

Bunun ardından ABD, Venezuela’ya yönelik yaptırımları geçici olarak hafifletti ve ülkenin petrol, doğalgaz ve altın sektörlerini kapsayan işlemlere izin veren genel lisanslar çıkardı. Geçici hafifletme Nisan 2024’e kadar geçerliydi. Ülkenin petrol ve doğalgaz sektörüne yönelik yaptırımlar 2019 yılında seçim hileleri iddiasıyla uygulanmıştı.

Maduro, ABD yetkililerinin ‘bir şiddet dalgası başlatma’ ve ülkeyi işgal etme niyetinde olduğunu belirtmiş ve ’emperyalizme karşı çıkan tüm hükümetlerin’ saldırı altında olduğuna işaret etmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English