Bizi Takip Edin

AMERİKA

Biden’ın başkanlığa uygunluğu tartışması: Çember daralıyor

Yayınlanma

ABD’de Başkan Joe Biden’ın başkanlık yarışından çekilmesine yönelik çağrılar artıyor.

Demokrat bağışçılar, Biden’ın kenara çekilmeyi reddetmesi nedeniyle Kasım ayındaki seçim çalışmaları için fonun “suyunu çektiği” ve partinin Donald Trump’ı yenme çabasını baltalamakla tehdit ettiği konusunda uyardılar.

Financial Times’ta (FT) yer alan habere göre bağışçılar, Biden’ın geleceğiyle ilgili mücadelede önemli bir kitle haline geldi ve bazıları, Demokrat Kongre üyeleri adaylığı konusunda tereddüt ederken bile geri çekilmesi için agresif bir şekilde baskı yapıyor.

Wall Street’ten Hollywood’a bağışçılarla yapılan görüşmelerde dile getirilen kampanyadan çekilme konusundaki artan isteklilikleri, ABD tarihinin en pahalı yarışı olması beklenen Beyaz Saray yarışında kalması halinde Biden’ın yeniden seçilmesi için yeni bir risk oluşturuyor.

Bağışçılar “paranın suyunu çektiğini” söylüyor

New York merkezli bir Demokrat bağışçı, “Bugün itibariyle Başkan için büyük bağışçılardan para toplamak çok zor olacak. O kadar hızlı çözülüyor ki yarışta kalması olağanüstü zor olacak,” dedi.

On yıllardır parti içinde yer alan bir başka bağışçı ise paranın “suyunu çekme sürecinde’ olduğunu söyledi ve “Diğer bağışçılarla konuştuğumda dokuza bir, katkıda bulunmayı planlamıyorlar … çünkü kaybetmekten endişe ediyorlar,” diye ekledi.

Biden son günlerde bağışçıların endişelerini gidermeye çalıştı ve pazartesi günü kampanya başkanı Jennifer O’Malley Dillon tarafından yönetilen bir konferans görüşmesine katılarak bağışçılara seslendi.

Kongre Siyahlar Grubu ve Hispanik Grubu da dahil olmak üzere kritik Demokratlar Biden’a destek sunarken, resmi parti liderliğinin hiçbir üyesi açıkça kenara çekilmesi çağrısında bulunmadığı için bu çaba Biden’a biraz nefes aldırdı.

Fakat aralarında Netflix’in kurucu ortağı Reed Hastings, otel kralı Stewart Bainum Jr ve aktör George Clooney’nin de bulunduğu çok sayıda üst düzey Biden destekçisi, Başkanın çekilmesi için yaptıkları çağrılarda açıkça onun akli dengesinin yerinde olmadığına atıfta bulundu.

Kimi “şişkin cüzdanlar” para akıtmayı sürdürüyor

Bir Demokrat bağışçı, uzun süredir bağış yapan bir bağışçının daha fazla para teklifini duymayı bile reddettiğini söyledi. Bağış toplayan kişi, “Herhangi bir şekilde para toplamak gerçekten çok zor. Münazaradan bu yana, [bağışçılar] hevesli değilken şimdi sadece kızgın hale geldiler,” dedi.

Biden’ın kampanyası ise başkanın geçen ayın sonlarında Trump’a karşı gösterdiği kötü münazara performansının bağış toplamaya zarar vermediğini söyledi ve etkinlikten kısa bir süre sonra toplanan 38 milyon dolara işaret etti.

Eski Discover başkanı ve Biden’ın en büyük bağışçılarından biri olan Roger Hochschild, çarşamba günü gönderdiği bir e-postada “ilk endişe dalgasının” ardından Demokratların muhtemel başkan adayları etrafında “birleştiklerini” ileri sürdü.

Biden’ın bir diğer büyük bağışçısı, Westfield Group’un eski CEO’su ve İngiliz Leeds United futbol kulübünün yatırımcısı Peter Lowy, pazartesi günü başkanın ortak bağış toplama grubuna en yüksek miktar olan 929.600 dolar bağışladı.

“Ben bir iş adamıyım ve kararlarımı sonuçlara dayandırırım,” diyen Lowy, Biden’ı destekleme nedenlerinden biri olarak ABD’nin Biden yönetimindeki güçlü ekonomisine işaret etti.

OpenSecrets’a göre 2020 yarışında Biden, ABD tarihinde 1 milyar dolardan fazla para toplayan ilk aday oldu ve 774 milyon dolar toplayan Trump’ı mağlup etti. Dış gruplar da dahil olmak üzere, 2020 seçimlerinin maliyeti 2,7 milyar dolardan fazla.

Clooney’in Biden’a “çekil” çağrısı yapması etkili olabilir

Öte yandan Clooney’nin Biden’a adaylıktan çekilmesi çağrısı başkalarını da benzer bir tutum almaya itebilir. Aktör geçen ay Hollywood’da 28 milyon dolarlık bir bağış kampanyasına öncülük etmişti.

Bazı Wall Street bağışçıları da şimdi Biden’ın çekilmesi için daha fazla baskı kurmaya hazırlanıyor fakat onun uzlaşmazlığı karşısında hayal kırıklığına uğradığını söyledi.

“Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama büyük bir gaf yapmasını umuyorum,” diyen New Yorklu bir Demokrat destekçi, bunun Senato çoğunluk lideri Chuck Schumer ya da Güney Carolina kongre üyesi Jim Clyburn gibi Demokrat büyükleri “zaman doldu” konuşması yapmaya zorlayacağını da sözlerine ekledi.

Bazı bağışçılar, Biden’ın çekilmemesi halinde partinin Kongre’nin her iki kanadının yanı sıra Beyaz Saray’ı da kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.

Pelosi de koroya katıldı

Öte yandan Nancy Pelosi de Biden’ın çekilmesini beklediğine yönelik güçlü bir imada bulundu.

Eski Temsilciler Meclisi Başkanı ve partinin en etkili Kongre üyelerinden biri olan Pelosi MSNBC’ye verdiği mülakatta, “Aday olup olmayacağına karar vermek Başkana kalmış. Hepimiz onu bu kararı vermesi için teşvik ediyoruz çünkü zaman daralıyor,” dedi.

Clooney ise New York Times için kaleme aldığı bir görüş yazısında Biden’ı sevdiğini fakat “kazanamayacağı tek savaşın zamana karşı verdiği savaş” olduğunu yazdı.

Clooney, “Hiçbirimiz kazanamayız. Bunu söylemek yıkıcı ama üç hafta önce bağış gecesinde birlikte olduğum Joe Biden, 2010’daki Joe ‘big F-ing deal’ Biden değildi. Hatta 2020’nin Joe Biden’ı bile değildi. O, münazarada hepimizin tanık olduğu adamdı,” dedi.

AMERİKA

Axel Springer’de ‘Hamas’ tartışması: Yönetim kurulu üyesi ile yollar ayrıldı

Yayınlanma

Politico’nun ana şirketi Almanya merkezli Axel Springer, salı günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, uzun süredir yönetim kurulu üyesi olan Martín Varsavsky ile yollarını ayıracağını duyurdu.

Varsavsky, kuruluşun editoryal personelini “woke” olarak nitelendirmiş ve Gazze hakkında yayınladıkları bir makaleyi “tek taraflı Hamas desteği” olarak gördüğünü söylemişti.

Springer sözcüsü Varsavsky’nin ayrıldığını doğruladı fakat bunun şirketin kurumsal yeniden yapılanmasının bir parçası olarak bir süredir planlandığını söyledi.

Springer sözcüsü Peter Huth bir e-postada, “Eylül ayında yeni kurumsal yapımızın planlarını paylaştığımızda, denetim kurulunun önemli ölçüde küçüleceğini duyurmuştuk. Martin ile en geç işlemin kapanışına kadar işbirliğini sona erdirme konusunda anlaştık,” dedi.

The Chattering Classes’ın Cumartesi günkü sayısında yer aldığı üzere, Arjantinli girişimci Varsavsky geçen hafta Politico’da yayınlanan “İsrail Gazze’yi yeni hava saldırılarıyla vurdu, en az 200 kişi öldü” başlıklı makaleye tepki gösterdi.

Varsavsky’ye göre Associated Press (AP) kaynaklı bu haber İsrail’e karşı önyargılıydı.

X’te İspanyolca olarak kaleme aldığı yazısında girişimci, “Politico’nun bu makalesini terör örgütü Hamas’a destek ve kötü gazetecilik olarak gördüğümü açıkça belirtmek istiyorum,” dedi.

Hem Springer CEO’su Mathias Döpfner’e hem de Elon Musk’a yakın olan Varsavsky, bir X kullanıcısının Politico’nun “woke’luğu” konusunda ne yapacağı sorusuna “üzerinde çalıştığı” yanıtını verdi.

Direktörün yorumu Washington merkezli Politico haber merkezinin öfkesine yol açarken, birçok muhabir ve editör editoryal bağımsızlıklarıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

Axel Springer’in 2021’de Politico’yu satın almıştı. Döpfner’in şirketi Almanya’da da Bild ve Die Welt gazetelerinin sahibi.

Axel Springer kendisini İsrail yanlısı olarak tanımlıyor. Euractiv’e konuşan konuyla ilgili bilgi sahibi kişiler, Springer yönetiminin Varsavsky’nin Politico’nun haber merkeziyle ilgili değerlendirmesine genel olarak katıldığını, fakat Varsavsky’nin kamuoyu önünde yaptığı eleştirilerin kuruluşun güvenilirliğine daha fazla zarar vermesinden endişe ettiklerini söyledi.

ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz günlerde Politico’ya “solcu bir paçavra” diye saldırmış ve a devlet aboneliğini iptal etmişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump yönetimi 50’den fazla Çinli teknoloji şirketini kara listeye ekledi

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump’ın yönetimi, Çin’in yapay zeka ve gelişmiş bilgi işlemin yanı sıra hipersonik füzeler gibi doğrudan askeri teknolojiler geliştirme yeteneklerini daha da kısıtlamayı amaçlayarak, önceki Joe Biden ekibinden devraldığı ticari kara listeyi önemli ölçüde genişletti.

ABD Ticaret Bakanlığı’na bağlı Sanayi ve Güvenlik Bürosu (BIS), “ABD ulusal güvenliği ve dış politikasına aykırı” eylemleri gerekçesiyle 80 kuruluşu Varlık Listesi’ne ekledi.

Kara listeye eklenenler arasında Pakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Güney Afrika, İran ve hatta Tayvan’dan kuruluşlar yer alırken, bunların 50’den fazlası Çin ve Hong Kong’dan.

BIS, salı günü Washington’da yayınladığı bir duyuruda, Çin Komünist Partisi’nin “askeri uygulamalar için yüksek performanslı ve exascale hesaplama yeteneklerinin yanı sıra kuantum teknolojilerini edinme ve geliştirme” yeteneğini kazanmasını engellemeyi hedeflediklerini bildirdi.

Exascale hesaplama, yapay zekanın daha da geliştirilmesini sağlayan en son süper bilgisayar teknolojisidir.

Bir başka hedef de “Çin’in hipersonik silah programını geliştirmesini engellemek” olarak ifade edildi. Yani ses hızının beş katı veya daha hızlı hareket eden ve karşı savunmadan kaçmak için gelişmiş manevra kabiliyetine sahip silahlar.

Çin çarşamba günü Trump yönetiminin eylemini kınadı ve Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Guo Jiakun ABD’yi “uluslararası hukuku ve uluslararası ilişkileri düzenleyen temel normları ciddi şekilde ihlal eden, Çinli işletmelerin haklarına ve çıkarlarına zarar veren ve küresel endüstriyel tedarik zincirlerinin güvenliğini ve istikrarını baltalayan tipik hegemonik davranış” ile suçladı.

Guo, Washington’dan “ulusal güvenlik kavramını abartmayı bırakmasını” ve “ticareti siyasallaştırmayı bırakmasını” talep ederek Çin şirketlerinin çıkarlarını koruma sözü verdi.

ABD listesine eklenen şirketler arasında, Çin’in önde gelen bulut bilişim ve büyük veri hizmetleri sağlayıcısı Inspur Group’un iki yıldır listede yer alan altı birimi de bulunuyor. BIS, bu birimlerin, grubun “özellikle Çin hükümeti ve/veya ordusu için süper bilgisayar projelerini desteklemek üzere ABD menşeli ürünler satın alarak veya satın almaya teşebbüs ederek, askeri son kullanım için” süper bilgisayarlar geliştirmesine yaptıkları belirtilen katkılar nedeniyle listeye dahil edildiğini savundu.

Altı birimden biri Inspur Taiwan, diğeri ise Şanghay Borsası’nda işlem gören Inspur Software. Şirket hisseleri çarşamba gününü %0,4 düşüşle 15,68 yuan’dan kapattı.

Pekin Yapay Zeka Akademisi ve Pekin İnovasyon Bilgeliği Teknolojisi de askeri modernizasyon için Amerikan teknolojisini kullanma niyetinde oldukları iddiasıyla kara listeye alındı. Büro, bu iki şirketin savunma amaçlı yapay zeka modelleri ve gelişmiş bilgi işlem çipleri geliştirdiğini özellikle belirtti.

Diğer dört şirketin – Henan Dingxin Information Industry, Nettrix Information Industry, Suma Technology ve Suma-USI Electronics – BIS’in “çok yüksek hızlarda büyük miktarda veriyi işleyebilen ve büyük ölçekli simülasyonlar gerçekleştirebilen” exascale süper bilgisayarların geliştirilmesinde yer aldıkları için eklendiği kaydedildi.

Bu şirketlerin, “askeri son kullanıcılar tarafından kullanılan süper bilgisayarlar ürettiği ve Çin’in istikrarsızlaştırıcı askeri modernizasyon çabalarını desteklediği için” 2019’da kara listeye alınan Şanghay’da listelenen Dawning Information Industry olarak da bilinen Çinli bir sunucu üreticisi olan Sugon’a önemli üretim yetenekleri sağladığı öne sürüldü.

Şirket hisseleri çarşamba günü Şanghay’da %0,3 düşüşle 65,33 yuana geriledi.

Aralarında Hava Kuvvetleri Mühendislik Üniversitesi ve Çin Havacılık Radyo Elektroniği Araştırma Enstitüsü’nün de bulunduğu iki düzineden fazla kuruluş, hipersonik silah geliştirme, hipersonik uçuş yapan araçların tasarımı ve modellenmesi, silah tasarımı ve etkilerini modellemek için özel yazılım kullanma veya “Çin’in askeri-sivil füzyon çabalarını” başka bir şekilde destekleme ile ilgili “kanıtlanabilir bağlara” sahip oldukları gerekçesiyle yeni listeye alındı.

Listeye girenlerden yedisinin “Çin’in kuantum teknolojisi yeteneklerini geliştirmek” için Amerikan teknolojisini edinmeye çalıştıkları iddia edilirken, diğer ikisi de Huawei ve Çinli fabrikasız çip üreticisi HiSilicon da dahil olmak üzere zaten kara listede olan şirketlere ürün sattıkları için listeye eklendi.

Ticaret Bakanlığı’nın sanayi ve güvenlikten sorumlu müsteşarı Jeffrey I. Kessler yaptığı açıklamada “Amerikan teknolojisi asla Amerikan halkına karşı kullanılmamalıdır” dedi. Kessler, Trump yönetiminin “ABD teknolojilerinin ve mallarının ulusal güvenliğimizi tehdit eden yüksek performanslı bilgi işlem, hipersonik füzeler, askeri uçak eğitimi ve İHA’lar için kötüye kullanılmasını önleyerek” ulusal güvenliği korumak için “net ve yankı uyandıran bir mesaj gönderdiğini” vurguladı.

Ticaret Bakanlığı ayrıca Güney Afrika Test Uçuş Akademisi’ni (TFASA) de “ABD ürünlerinin Çin askeri güçlerini eğitmek için” kullanılmasını engellemek amacıyla listeye aldı.

Genişletilen listede Çin’in yanı sıra “İran’ın insansız hava araçları (İHA) ve ilgili savunma kalemleri tedarikini engellemek” ve Pakistan’da kısmen Çinli bir şirket tarafından desteklenen “korumasız nükleer faaliyetlerin ve balistik füze programının gelişimini engellemek” de hedefler arasında yer alıyor.

Kessler, Varlık Listesinin “Amerikan teknolojisini kötü amaçlarla kullanmak isteyen yabancı düşmanları tespit etmek ve önlerini kesmek için elimizdeki birçok güçlü araçtan biri” olduğunu da sözlerine ekledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump: Putin, Ukrayna’da ateşkes görüşmelerini kasten uzatıyor

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Ukrayna’daki ateşkes müzakerelerini kasten uzatmakla suçladı ve bunu kendi iş hayatındaki taktiklere benzetti.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya’nın Ukrayna’daki ateşkes müzakerelerini kasten uzattığını ve bir anlaşmaya varmaktan kaçınabileceğini belirtti.

Trump, “Rusya’nın buna bir son vermek istediğini düşünüyorum ama belki de zaman kazanıyorlar. Ben bunu [iş hayatımda] yıllarca yaptım: Anlaşmayı imzalamak istemem, bir nevi oyunda kalmak isterim ama bazen de bunu yapmak istemem,” diye konuştu.

Beyaz Saray Başkanı Trump, aynı zamanda Washington’un, 23-25 Mart tarihlerinde Suudi Arabistan’da yapılan görüşmelerin ardından Moskova tarafından dile getirilen Karadeniz’de ateşkes taleplerini değerlendireceğini söyledi.

Trump, “Şu anda hepsini değerlendiriyoruz. Yaklaşık beş veya altı koşul var. Hepsini gözden geçiriyoruz,” diye ekledi.

Rus tarafının talepleri arasında, Rosselhozbank ve gıda ile gübre ihracatında rol alan diğer bankalara dönük yaptırımların kaldırılması, ayrıca tarım ürünleri üreticileri ve ihracatçıları ile bu tür yükleri taşıyan Rus bayraklı gemilere uygulanan kısıtlamaların sona erdirilmesi yer alıyor.

Daha önce Washington yönetimi, Ukrayna’daki askeri çatışmanın çözümüne 30 günlük ateşkesle başlanmasını önermişti.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Onlar birbirlerine ateş ederken savaşın uzun vadeli olarak sona erdirilmesi konusunda anlaşmak zor,” şeklinde durumu açıklamıştı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bu girişimi desteklediğini ancak bazı “nüanslar” olduğuna dikkat çekti. Putin’e göre, gelecekteki anlaşmalara uyulup uyulmadığının denetlenmesi ve Kiev’e askeri sevkiyatların sürmesi sorun teşkil ediyor.

Öte yandan Kommersant‘ın haberine göre, Devlet Başkanı Putin’in kendisi de 18 Mart’ta büyük iş dünyası temsilcileriyle yaptığı kapalı bir toplantıda, Ukrayna’daki savaşın hızlı bir şekilde sona ermesinin beklenmemesi gerektiği mesajını verdi.

Habere göre Putin, Kiev’in Kırım’ı ve dört yeni bölgeyi Rusya toprağı olarak tanımaması hâlinde, Moskova’nın Odessa ve Ukrayna’nın diğer bölgelerine yönelik saldırı başlatacağını ifade etmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English