Bizi Takip Edin

AMERİKA

Blinken’ın Meksika ziyareti öncesinde binlerce kişi ABD sınırına yürüyor

Yayınlanma

Orta Amerika, Venezuela, Küba ve diğer ülkelerden genişleyen bir ‘göçmen kervanı’ pazar günü Meksika’dan geçerek ABD sınırına doğru ilerlemeye başladı.

Kervandaki göçmenler, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın ülkeye girmek isteyen sığınmacıları kontrol etmek için yeni anlaşmalar yapmak üzere Mexico City’ye gelmesinden birkaç gün önce bir araya geldi.

Birçoğu küçük çocuklu aileler olmak üzere yaklaşık 6.000 kişi olduğu tahmin edilen ‘Noel Arifesi Karavanı’, ülkenin Guatemala ile olan güney sınırına yakın Tapachula’dan yola çıktı.

Meksikalı yetkililer, daha önce de benzer yürüyüşlerle karşılaşmış ve yürüyüşçülerin yorulmasını bekleyip daha sonra onlara kuzeye doğru yolculuklarına devam etmek için birçok kişi tarafından kullanılan bir tür geçici yasal statü teklif ederek eylemlerin ‘sönümlenmesini’ tercih etmişti.

Pazar günkü kervan, Haziran 2022’den bu yana yapılanların en büyüğü. Ekim ayında, Andrés Manuel López Obrador’un göç krizini bölge liderleriyle tartışmak üzere düzenlediği bir zirveye denk gelen bir başka kervan da Meksika’dan ayrılmıştı. Bir ay sonra, 3.000 göçmen Guatemala ile ana sınır geçişini 30 saatten fazla bir süre boyunca kapatmıştı.

Mayıs ayında Meksika Devlet Başkanı López Obrador, Venezuela, Nikaragua ve Küba gibi ülkelerden gelen göçmenleri, sığınma ve diğer göç biçimlerine yeni yasal yollar sağlayan kurallara uymadıkları için ABD tarafından geri çevrilen sığınmacıları ülkeye almayı kabul etmişti.

Fakat pandemi sonrası ‘göçteki sıçramayı’ engellemeyi amaçlayan bu anlaşma, göçmen sayısı bir kez daha arttığı, ikili ticareti bozduğu ve ABD’deki muhafazakâr seçmenler arasında göçmen karşıtı duyguları körüklediği için eleştiriliyor.

Bu ay, ABD’nin güneybatı sınırında günde 10.000 civarı göçmen gözaltına alındı. Bu arada, ABD Gümrük ve Sınır Koruması, göçmenlerin yük trenlerine bindiği gerekçesiyle, Teksas’ın Eagle Pass ve El Paso şehirlerinde sınır ötesi demiryolu trafiğini askıya aldı.

Cuma günü López Obrador, göçle ilgili endişeleri gidermek için ABD ile tekrar çalışmaya istekli olduğunu söyledi. Fakat Meksikalı lider, Biden yönetimini, ekim ve kasım aylarında ülke çapında karşılaşılan 617.865 göçmenin yaklaşık %20’sinin geldiği Küba ve Venezuela’ya yönelik yaptırımları hafifletmeye ve Latin Amerika ve ötesindeki gelişmekte olan ülkelere daha fazla yardım göndermeye çağırdı.

Geçen hafta López Obrador, ABD’li mevkidaşı Joe Biden ile konu hakkında bir telefon görüşmesi de yaptı.

Çarşamba günü Meksika lideri ile görüşecek olan ABD heyetinde İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas ve Beyaz Saray İç Güvenlik Danışmanı Liz Sherwood-Randall da yer alacak.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English