Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Brezilya’dan AB’ye: Elektrikli araçlarınızı istemiyoruz

Yayınlanma

Avrupa ve Güney Amerika ticaret bloğu Mercosur arasında yılan hikayesine dönen serbest ticaret anlaşması müzakereleri bir kez daha durma noktasına geldi.

Anlaşma, “ineklerin karşılığında elektrikli araçlar” konusunda çıkmaza girmiş durumda.

POLITICO’ya konuşan diplomatlara göre, Brezilya için elektrikli araba ithalatı sınırlandırıldığı sürece anlaşma hâlâ gerçekleşebilir. Avrupa Birliği içinse inekler ormansızlaştırılmış arazilerde yetiştirilmediği sürece anlaşma gerçekleşebilir.

Bunlar, AB ile Mercosur bloğu arasında yaklaşık 800 milyon kişiyi kapsayacak ve küresel GSYİH’nin beşte birini oluşturacak bir serbest ticaret bölgesi oluşturulmasına yönelik görüşmelerin tamamlanmasının önündeki iki büyük sorun.

İki taraf çeyrek asırdır görüşmelerini sürdürüyor ve Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva’nın kasım ayında Rio’da ev sahipliği yapacağı G20 zirvesinde nihayet bir anlaşmaya varabileceklerine dair umutlar artıyor.

Fransa’da tarım lobisinin faaliyetleri anlaşmayı engelliyor

Arjantin, Brezilya, Paraguay, Uruguay ve yeni üye Bolivya’yı bir araya getiren Mercosur ile anlaşma, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in ilk döneminde gerçekleşmedi.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron bu yılın başlarında Brezilya ve Arjantin’den gelecek sığır etinden korkan çiftçilerin protestolarına boyun eğerek görüşmeleri durdurmak için müdahale etmişti. Bu durum, özellikle Almanya’nın başını çektiği anlaşma yanlısı ülkeleri hayal kırıklığına uğrattı.

Zıt ticaret akışları görüşmelerde farklı sorun noktaları yaratıyor. Mercosur’un AB’ye ihracatının beşte dördü mineraller, sığır eti ve soya dahil olmak üzere birincil mallardan oluşuyor. Diğer taraftan AB’nin ihracatının yüzde 90’ı makine, ilaç ve otomobil gibi mamul mallardan oluşuyor.

Mercosur adına görüşmeleri yürüten Brezilya, kapalı kapılar ardında yürütülen görüşmelerle ilgili olarak isminin açıklanmasını istemeyen bir Mercosur diplomatına göre, Avrupa menşeli elektrikli araçların gelecekteki ithalatına karşı ek korunma önlemleri şeklinde bir önlem talep ediyor.

Brezilya için, belirli bir hacme ulaşıldığında ithalatı kısıtlayacak olan korunma önlemleri, AB, ABD ve Kanada’nın son aylarda Çin elektrikli araçlarına karşı aldığı ticari savunma önlemlerine doğrudan bir yanıt teşkil ediyor.

Mercosur ülkeleri “sanayi tabanı”nı sağlama alma peşinde

Brüksel, sübvansiyon karşıtı bir soruşturmanın ardından Çin malı elektrikli araçların ithalatında vergi koymak üzereyken, Washington ve Ottawa yüzde 100 vergi koydu.

Kendi ülkelerinde ekonomik gerileme ve Batıda daha fazla ticari engelle karşı karşıya kalan BYD gibi Çinli elektrikli araç üreticileri Brezilya, Meksika veya Fas gibi alternatif pazarlara koşuyor.

Buna karşılık Brezilya da elektrikli araç tarifelerini kademeli olarak artırıyor; bunun 2026’da yüzde 35’e ulaşması bekleniyor.

POLITICO’ya göre Brezilya, elektrikli araç pazarının etrafına bir hendek kazarak, devasa kritik mineral rezervlerinden yararlanmaya ve basit bir mineral tedarikçisi rolünün ötesine geçerek kendi ülkesinde katma değer yaratmaya çalışıyor.

Güney Amerika ülkeleri “yeşil dönüşüm” için tedarikçi olmak istiyor

Bu hamle, AB’nin Şili ile daha önce yaptığı ticaret müzakerelerini anımsatıyor: zengin kaynaklara sahip bir başka Güney Amerika ülkesi, yerli sanayi tabanını geliştirerek daha fazla değer elde etmek istiyordu.

Mercosur’un iki üyesi Arjantin ve Bolivya, Şili ile birlikte “lityum üçgenini” oluşturuyor; bu üç ülke elektrikli araç bataryalarında kullanılan metalin dünyadaki bilinen rezervlerinin yarısından fazlasına sahip.

Brezilya ise, çeliği güçlendirmek için kullanılan bir metal olan niyobyumun yanı sıra grafit, nikel ve nadir toprak yataklarının dünya rezervlerinin yüzde 94’ünü elinde bulunduruyor.

Brezilya’nın AB Büyükelçisi Pedro Miguel da Costa e Silva geçtiğimiz günlerde POLITICO’ya verdiği bir mülakatta ülkesinin AB ile hammadde ortaklığını “sadece hammadde tedarikçisi olarak değil, aynı zamanda ülkemizde de katma değer ve dönüşüm yaratacak bir ortaklık olarak” görüşmeye açık olduğunun sinyalini verdi.

Ormansızlaşma karşıtı kanun Latin Amerika’nın tepkisini çekiyor

Mercosur ülkelerinin en büyük sıkıntısı, AB’nin 30 Aralık’ta yürürlüğe girecek olan ve çiftçilerin hayvan otlatma ve ekim alanlarını genişletmesiyle devam eden tropik yağmur ormanlarının yok edilmesini engellemeyi amaçlayan yeni ormansızlaşma karşıtı kuralları.

Bu kurallar, gelecekteki refahını tarımsal gıda ihracatı üzerine inşa etmek isteyen ve kuralları Mercosur anlaşmasının potansiyel kazanımlarını etkili bir şekilde geri alacak cezalandırıcı bir engel olarak gören Brezilya için özellikle hassas bir nokta.

POLITICO tarafından ele geçirilen ve geçtiğimiz çarşamba günü Komisyon’a gönderilen bir mektupta Brezilya dışişleri ve tarım bakanları, “ticari ilişkilerimiz üzerinde herhangi bir olumsuz etkiden kaçınmak” amacıyla “AB’nin 2024 yılı sonunda [ormansızlaşmayla mücadele kurallarını] uygulamaktan kaçınmasını ve konuya ilişkin yaklaşımını acilen yeniden değerlendirmesini” talep ediyor.

Almanya’dan Brezilya’ya destek

Sadece bir gün sonra, Mercosur anlaşmasının en büyük destekçisi olan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, kuralların uygulanmasının ertelenmesi çağrısında bulunan ilk Avrupalı hükümet başkanı oldu.

Almanya ve Fransa Mercosur konusunda daha önce defalarca çatıştı. 

Macron’un son seçim yenilgilerinin ardından henüz bir hükümet kuramamış olmasıyla birlikte, Paris’in varılacak herhangi bir anlaşmayı engellemek için yeterli desteği toplayıp toplayamayacağı henüz belli değil.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English