Bizi Takip Edin

AVRUPA

BSW ilk federal seçimine hazırlanıyor: Konferansta AfD’ye sert eleştiriler

Yayınlanma

Almanya’da partilerin 23 Şubat’ta yapılacak erken federal seçimlere hazırlıkları son sürat devam ediyor. İlk federal seçimine katılacak yeni sol parti Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) da Bonn’da yaptığı parti konferansında seçim programına son şeklini verdi.

Toplantının hemen başında kürsünün arkasındaki ekranda kısa bir film gösterildi. Filmde 1981 yılında Bonn’da yer alan Hofgarten’da yüz binlerce kişinin NATO’nun Çift Yönlü Kararını protesto ettiği barış gösterisinin siyah beyaz fotoğrafları gösteriliyordu. Filmde, “Tarih burada yazıldı. Biz onu devam ettiriyoruz,” denildi.

Çift Yönlü Karara göre NATO, Avrupa’da konuşlandırılacak ABD Cruise Füzeleri ve Pershing II füzeleri ile nükleer silahlarını modernize edecek, ama aynı zamanda SSCB ile, başarılı olması halinde NATO’nun bu füzeleri konuşlandırmasını gereksiz kılacak bir silah kontrol anlaşması müzakere etmeye aktif olarak çalışacaktı.

BSW’de Thüringen krizi

Wagenknecht’e karşı ‘Hamburg muhalefeti’ konferansa alınmadı

Zaman zaman BSW lideri Sahra Wagenknecht’e parti içinde yaptığı muhalefetle bilinen Thüringen Eş Başkanı Katja Wolf, parti konferansında konuştu. Partinin başardıklarının “kesinlikle etkileyici” olduğunu ve BSW’nin özellikle Doğu’da “son demokratik umut” olduğunu söyleyen Wolf, federal yürütme kurulunun eyalet teşkilatı ile “her zaman iyi bir tonda tartışmamış” olmasına rağmen Thüringen’de elde edilen sonucun “saygıdeğer” olmasından memnun olduğunu söyledi. 

Hamburg’daki “BSW isyancıları” olarak adlandırılanlar için durum farklı görünüyor. Bu grup geçtiğimiz haftalarda BSW’nin katı üye kabul politikasını protesto etmiş, bu konuda medyaya konuşmuş ve kendi bölgesel derneklerini kurmuştu.

Bu nedenle federal yürütme kurulu Dijan Lazic ve Norbert Weber’i partiden atmak istiyor. Üyelik hakları zaten iptal edilmişti ama “isyancılar” yine de Lazic’in dediği gibi “barış görüşmeleri” yapmak için Bonn’a geldiler. 

Berliner Zeitung’da yer alan habere göre konferans güvenliği Lazic ve Weber’in girişine izin vermeyince, kameramanlar ve gazetecilerden oluşan bir kalabalık etraflarını sardı.

Hamburg’dan eski SPD’li ve Sol Partili, BSW’nin kurucularından Torsten Teichert’in ayrılığı da partiyi sarsmış gibi görünüyor. Der Spiegel’in haberine göre, “sevgili Sahra”ya yazdığı mektupta Teichert, Wagenknecht’in “önce kendisini ve birçok kişiyi kandırdığını, sonra da onları hayal kırıklığına uğrattığını” iddia etti ve Wagenknecht’i “gizlice AfD düşüncesine sempati duymakla” suçladı.

Wagenknecht’in “solda yeni bir bölünmeye yol açtığını” savunan eski BSW’li, “kendini beğenmiş” olmak istemeyen solcuların “modern muhafazakârlar” olmak zorunda kalacağını söyleyerek, “Bu tamamen delilik,” dedi.

Alman televizyonlarında bir ilk: AfD lideri Weidel ile BSW lideri Wagenknecht karşı karşıya geldi

Konuşmacıların hedefinde AfD vardı

Fakat parti konferansı, parti yönetiminin umduğu gibi uyumlu geçti. Seçim programı, hazır bulunan 600 üyenin büyük çoğunluğu tarafından onaylandı. BSW, Kuzey Akım boru hattı üzerinden Rus doğalgazının yeniden tedarik edilmesini, varlık vergisinin yeniden uygulanmasını, asgari emeklilik maaşını ve ilkokullarda cep telefonlarının yasaklanmasını talep ediyor.

Buna ek olarak, parti yönetim kurulu tarafından yeni kurulan Barış, Akıl ve Adalet Vakfının partiye bağlı bir vakıf olarak tanınması için acil bir önerge kabul edildi.

Berliner Zeitung’daki analize göre, parti çevrelerinde BSW’nin seçim kampanyası sırasında kararsız seçmenlere odaklanmak istediği konuşuluyor. Bunlar arasında, AfD’ye oy vermeyi hayal eden ama henüz çekirdek seçmen kitlesinin bir parçası olmayanlar da yer alıyor.

Bu nedenle Bonn’daki konferansta çok sayıda konuşmacının AfD’yi agresif bir şekilde eleştirmesinin makul olduğu düşünülüyor.

Özellikle AfD’nin şansölye adayı Alice Weidel ile Amerikalı teknoloji milyarderi Elon Musk arasındaki tartışma BSW’yi özellikle harekete geçirmiş görünüyor.

Bu kapsamda BSW Genel Sekreteri Christian Leye, AfD’yi dünyanın en zengin kişisi tarafından desteklenen ve bu nedenle sadece şirketler ve zenginler için politika yapan “sistemin kullanışlı aptalları” olarak tanımladı.

Eşbaşkan Amira Mohamed Ali de “aşırı sağdan gelen rekabet” hakkında, “Özellikle bizden nefret ediyorlar,” dedi.

Berlin’in liste başı adayı ve futbol kulübü Union Berlin’in eski yöneticisi Oliver Ruhnert, AfD’yi neo-Nazi partisi NPD ile kıyasladı.

AfD, seçim programını kabul etti, Weidel’i şansölye adayı seçti

Dağdelen: Amerikan askerleri ve nükleer silahları dışarı!

BSW Federal Meclis üyesi Sevim Dağdelen ise tüm ABD askerlerinin Almanya’dan çekilmesi çağrısında bulundu.

Parti konferansında konuşan Dağdelen, “Almanya’daki 37.000 ABD askerini daha fazla kaldıramayız. Bu yüzden biz de diyoruz ki: Yankiler evlerine dönsün,” dedi.

Dağdelen ayrıca ABD’nin nükleer silahlarının da Almanya’dan çıkarılması gerektiğini söyledi.

Ayrıca ABD’nin orta menzilli füzelerinin Almanya’ya yerleştirilmesine karşı olduğunu yineledi ve “Alman topraklarından Rusya’ya karşı bir savaş istemiyoruz, Rusya ile barış istiyoruz,” dedi ve delegelerden büyük alkış aldı

“Alman hükümetlerinin ABD’ye vassallığının nihayet sona ermesi gerektiğini” savunan Dağdelen, Almanya’nın “egemenliği hak ettiğini” söyledi.

Alman BSW’li milletvekili Hunko: Amerikan füzelerinin konuşlandırılması ülkeyi potansiyel bir hedef haline getiriyor

Wagenknecht AfD’ye çattı: ‘Weidel, Musk’ın fangirl’ü’

Wagenknecht konuşmasında partisinin ilk yılına ilişkin olumlu değerlendirmelerde bulundu. Brandenburg ve Thüringen’deki koalisyon anlaşmalarında partinin, “savaşın hüküm sürdüğü bir dönemde barış konusunu ön plana çıkardığını” savunan Wagenknecht, “Bu gurur duyabileceğimiz bir şey,” dedi.

BSW’yi ve kadrolarını eleştirenlere yanıt veren partinin şansölye adayı, “Öfkeniz bizi onurlandırıyor, öfkeniz bizi teşvik ediyor,” ifadelerini kullandı.

Wagenknecht, seçim kampanyasının genç bir parti için zor olacağını, çünkü pek çok kişinin taktiksel oy kullanacağını belirtiyor.

Fakat Wagenknecht, BSW’nin ilk seçimlerinde Federal Meclis’e giren ilk parti olacağının sözünü verdi.

AfD lideri Alice Weidel’in GSYİH’nin yüzde 5’ini silahlanmaya ayırma talebine sert çıkan BSW liderine göre AfD, artık “Donald (Trump) için silahlanmak” anlamına geliyor.

Partisinin şansölye adayı, Weidel’in Musk ile olan ilişkisini de eleştirerek, AfD Eş Başkanının, dünyanın en zengin adamının “itaatkâr bir hayranı” (fangirl) olduğunu savundu.

AfD ve BSW kimlerden oy aldı?

‘Yaptırımlar Ukrayna savaşı için değil, Amerikan çıkarları için’

Almanya’nın ucuz seçim kampanyası vaatlerine değil, ucuz enerjiye ihtiyacı olduğunu savunan BSW lideri, Yeşiller’in “mide bulandıracak kadar savaş sarhoşluğu” yaşadığını söyledi.

Alman hükümetinin ABD ile ittifakını eleştiren Wagenknecht, Ukrayna’ya yönelik saldırının ardından Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımların Ukrayna’daki savaşla hiçbir ilgisi olmadığını söyledi.

BSW lideri, “Yaptırımların ahlakla, insan haklarıyla, barış sevgisiyle hiçbir ilgisi yok, bunlar sadece ABD ekonomisi için bir ekonomik teşvik programı ve Alman ve Avrupalı şirketler için bir cinayet programı,” dedi.

Wagenknecht, insan hakları ve sınırların dokunulmazlığının “ABD’yi hiçbir zaman ilgilendirmediğini” söyledi ve “Tanrı aşkına: Artık bu saçmalıklara inanmayalım. Her şey Amerikan şirketlerinin ekonomik çıkarlarıyla ilgili,” iddiasında bulundu.

BSW lideri, “Enerji ithalatımızı çifte standart ya da ideolojiye göre değil, en düşük fiyat kriterine göre yeniden düzenlememiz gerekiyor,” dedi.

Wagenknecht, AfD’nin aksine BSW’nin siyasette enginlerin ve güçlülerin kayırıldığından söz ederek kendisini diğer partilerden ayırdığını belirtti. 

Bundestag’da “kutsal ittifak”: Antisemitizm tasarısı AfD ile Yeşiller’i birleştirdi

BSW, ‘Almanya modeli’ni kurtarmak istiyor

Konferansta kabul edilen seçim programının odak noktası, “Almanya modeli” olarak bilinen ekonomik refaha geri dönüşü sağlamak gibi görünüyor.

RedaktionsNetzwerk Deutschland (RND) ile yaptığı bir röportajda Wagenknecht, “Güçlü bir KOBİ sektörüne, uluslararası başarılı sanayi şirketlerine ve sosyal uyuma sahip başarılı bir sosyal piyasa ekonomisi olan Alman modelini canlandırmak istiyoruz, çünkü bu insanların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlıyordu. 30 yıl önce Almanya’da pek çok şeyin bugün olduğundan daha iyi işlediği bir gerçek,” dedi.

Parti programı, şu anda çökmekte olan endüstriyel değer yaratma oranını, dünya çapında tanınan otomotiv üretimini, ihracata yönelik makine mühendisliğini ve on yıllar boyunca yüz binlerce iyi maaşlı işi güvence altına alan orta ölçekli dünya pazar liderlerini korumayı vaat ediyor.

BSW’ye göre, Almanya “ülkemizin refahıyla gerçekten ilgilenen uzmanlardan oluşan bir kabine” tarafından yönetilmeli. Wagenknecht ve partisi ayrıca ülkenin refahının, genellikle tüketicilerin zararına olacak şekilde “ezici pazar gücü” oluşturan ve artık “hadlerinin bildirilmesi” gereken açgözlü şirketler tarafından tehdit edildiğini düşünüyor.

Parti programına göre, devlet desteği alan kilit sektörlerdeki şirketler “inovasyon dostu birlik şirketlerine” dönüştürülmeli; devlet, bir sanayi fonu aracılığıyla hızlı geri dönüş beklemeyen “sabırlı” sermaye ile inovatif girişimleri desteklemeli.

BSW ayrıca temel gıda maddelerinde KDV’nin kaldırılması da dahil olmak üzere milyarlarca dolarlık tüketici yardımı için kampanya yürütüyor. Ülke çapında bir onarım ikramiyesinin tüketicinin ve çevrenin korunmasını güçlendirmesi amaçlanıyor.

Parti ayrıca, “ortalamanın çok üzerindeki gelirlerin ve büyük servetlerin” daha yüksek vergilendirilmesini öneriyor. BSW, yılda 90.000 avroya kadar olan brüt gelirleri rahatlatmak istiyor.

BSW, diğer şeylerin yanı sıra, yasal sağlık sigortasında ek katkı paylarının kaldırılmasını istiyor.

Emeklilik için de BSW, aylık 2.000 avroya kadar olan emekli maaşlarının vergiden muaf tutulacağını vaat ediyor. Aynı zamanda, tüm emekli maaşları, enflasyonu telafi etmek için ayda 120 avroluk sabit bir oranla artırılacak.

Oskar Lafontaine: BSW’nin aksine AfD, Gazze’deki soykırımı destekliyor

Kapanış konuşması Lafontaine’den

Planlanandan yarım saat önce sona eren konferansta kapanış konuşmasını eski SPD’li ve Sol Partili ünlü Alman siyasetçi 81 yaşındaki Oskar Lafontaine yaptı.

“Barış” ve “Almanya’nın sanayisizleşme tehdidi” hakkında konuşan Lafontaine, Alman sanayisi için Rus enerjisinin önemini vurguladı.

Ukrayna savaşı ile ilgili olarak ABD’nin “çok daha fazla saldırganlık savaşı” yürüttüğü argümanını öne çıkaran Alman siyasetçi, ABD’yi işaret ederek “Kuzey Akım’ı en büyük müttefikimiz patlattı,” dedi.

“Rusya savaş suçlusu, gaz alamayız,” diyenlere seslenen eski Saarland Eyaleti Başbakanı, bu kimselerin ABD’den de gaz almamaları gerektiğini söyledi.

BSW’nin savaş ve barış, silahsızlanma ve sosyal adalet konularındaki benzersizliğini vurgulayan Lafontaine, Weidel’in silahlanma harcamaları önerisine de sert çıkarak, AfD liderini “hesap kitap bilmemekle” suçladı.

Lafontaine, Gazze’de yaşanan trajedinin “Batının nihilizmi” olduğunu da sözlerine ekledi.

AVRUPA

Yapay zekâ savaş alanında: Mistral ve Helsing işbirliği

Yayınlanma

Avrupa’nın önde gelen yapay zekâ girişimleri Mistral ve Helsing, yapay zekâ teknolojilerini askeri alanda kullanmak üzere işbirliğine gitti. Ortaklık, savunma sistemlerinin çevrelerini daha iyi anlamalarını, operatörlerle doğal iletişim kurmalarını ve karmaşık durumlarda daha hızlı karar almalarını sağlamayı amaçlıyor.

Avrupa’nın en yüksek değerlemelere sahip girişimlerinden ikisi olan Mistral ve Helsing, yapay zekâ teknolojisini askeri alanda kullanmak için ortaklık kuruyor.

Şirketler, ortaklığı Paris’te başlayan bir yapay zekâ zirvesinin açılışında pazartesi günü duyurdu.

Bloomberg‘in haberine göre girişimler yaptıkları açıklamada, savunma sistemlerinin “çevrelerini anlamalarına, operatörlerle doğal bir şekilde iletişim kurmalarına ve karmaşık durumlarda daha hızlı ve daha güvenilir kararlar almalarına olanak sağlamak” için bilgisayarlı görü teknolojisini kullanacaklarını belirtti.

Ortak yatırımcılara sahip olan iki girişim, mali şartları veya hangi silah sistemleri üzerinde çalışacaklarına dair daha fazla ayrıntı paylaşmadı.

Almanya merkezli Helsing, Eurofighter jetleri de dâhil olmak üzere insansız hava araçları (İHA) ve diğer askeri teçhizat için yazılım geliştirmeye başladı.

Geçtiğimiz yılın sonlarında Helsing, kendi saldırı İHA’larını ürettiğini duyurdu. Girişim, Avrupa ülkelerine savunmaya daha fazla yatırım yapmaları çağrısında bulundu.

Fransa merkezli Mistral, OpenAI ve Meta Platforms Inc. şirketlerinin modelleriyle rekabet eden yapay zekâ modelleri geliştiriyor.

Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, ocak ayında Fransız televizyonuna yaptığı açıklamada, ülkesinin ordusunun Mistral’in yapay zekâ yazılımlarını kullanacağını ifade etti.

Yapay zekâ geliştiren şirketler geçmişte savunma alanında çalışmaya temkinli yaklaşırken, günümüzde bu alana yöneliyorlar. Aralık ayında OpenAI, insansız hava aracı (İHA) karşıtı teknolojiler geliştirmek üzere savunma şirketi Anduril Industries Inc. ile işbirliğine gitti.

Google ise geçtiğimiz hafta yapay zekâ etik ilkelerinden silahlar üzerinde çalışmayı yasaklayan maddeyi çıkardı.

Pentagon’un gizli yapay zeka programına verilen manidar isim

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Baltık ülkeleri Rusya ile son enerji bağlarını da kopardı

Yayınlanma

Baltık ülkeleri pazar günü Rusya’nın elektrik şebekesinden AB sistemine geçişlerini tamamlayarak onlarca yıllık Sovyet dönemi bağlantısını keserken, Litvanya ve Polonya arasındaki LitPol bağlantısı da faaliyete geçti.

Yerel saatle 13:05’te Litvanya’nın elektrik iletim sistemi operatörü Litgrid, Polonya elektrik operatörünün (PSE) de teyit ettiği üzere, Baltık ülkelerinin LitPol Link aracılığıyla elektrik şebekelerini başarıyla senkronize ettiklerini duyurdu.

PSE Başkanı Grzegorz Onichimowski, “Senkronizasyon için hazırlıklar birkaç yıldır devam ediyordu ve PSE en başından beri işin içindeydi. Bu tarihi bir olay, fakat işbirliğimiz burada bitmiyor,” dedi.

Onichimowski, “bölgedeki güvenliği daha da güçlendireceğini” söylediği Harmony Link adlı yeni bir Polonya-Litvanya ara bağlantısının inşası için hazırlıkların halihazırda devam ettiğini belirtti.

Aralık 2024’te PSE, Harmony Link elektrik bağlantısının inşasına yönelik yatırımı onaylamıştı. Projenin toplam maliyeti yaklaşık 923 milyon avro tutarında.

Litvanya tarafında, proje için maksimum bütçe 220 milyon avro olacak ve bunun 147,2 milyon avrosu AB tarafından finanse edilecek. Polonya’da ise yatırımın 368 milyon avrosu AB bütçesinden olmak üzere yaklaşık 703 milyon avroya ulaşması bekleniyor.

Eylül ayında Litgrid’in hissedarları Harmony Link’in deniz altı yerine kara üzerinde inşa edilmesine karar verdi. Bu sayede Baltık Denizinde son aylarda görüldüğü gibi kabloların hasar görmesi gibi olayların önüne geçilebilir.

Bağlantının Litvanya kısmı hem bir havadan hat hem de bir yeraltı kablosu içerecek. Ayrıca Polonya ve Litvanya arasındaki Rail Baltica ve Via Baltica altyapısının da kullanılması planlanıyor.

Pazar günü Vilnius’ta düzenlenen ve Baltık ülkelerinin Avrupa elektrik şebekesine bağlanmasını kutlayan törene Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda da katıldı.

“Bugün tanık olduğumuz şey, neredeyse 18 yıllık yorulmak bilmez çabaların muazzam bir eseridir,” diyen Duda, Baltık ülkelerinin bu hamlesinin “Sovyet bağımlılık alanından bu kez enerji alanında nihai bir kurtuluş” olduğunu sözlerine ekledi.

Polonya Cumhurbaşkanı, “Orta Avrupa’daki herhangi bir ulus için, özellikle de Rus neo-emperyalizminin yenilenmesinden sonra, Rusya ile tüm bağları kesmek ahlaki bir zorunluluk ve bir gerekliliktir,” iddiasında bulundu.

Letonya Cumhurbaşkanı Edgars Rinkēvičs ise, diğer Baltık liderleri, Duda ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in yanında dururken çekilmiş bir fotoğrafını X’te paylaştı.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Almanya’da Roman Abramoviç’in lüks araçlarına el konuldu

Yayınlanma

Almanya’da Frankfurt Savcılığı, Rus milyarder Roman Abramoviç hakkında yaptırımları ihlal ettiği şüphesiyle soruşturma başlattı ve iş insanına ait olduğu düşünülen dört lüks otomobile el koydu. Aramalar sonucunda bazı sanat eserlerine de el konulurken, Abramoviç’in avukatı suçlamaları reddetti.

Frankfurt Savcılığı, 58 yaşındaki Rus milyarder Roman Abramoviç’i yaptırımları ihlal etmekle suçluyor. Savcılık, soruşturma başlattı ve iş insanına ait olabileceği düşünülen, toplam değeri birkaç milyon avro olan dört lüks araca el koydu. Söz konusu araçlar arasında bir Mercedes, bir Lamborghini ve iki Bugatti bulunuyor.

Der Spiegel’in haberine göre, araçlar şu anda Obersulm’da (Baden-Württemberg) antika ve spor otomobil satışı yapan özel bir şirkette muhafaza ediliyor. El konulan araçlar artık satılamayacak yada kiralanamayacak.

Federal Kriminal Polis Dairesi ve Merkezi Yaptırım Uygulama Dairesi müfettişleri de daha önce Abramoviç’in nihai sahibi olduğundan şüphelenilen Garmisch-Partenkirchen’deki (Bavyera) Leitenschlössl kır evinde birkaç kez arama yaptı. Aramalarda bazı sanat eserlerine el konuldu.

19’uncu yüzyılın sonlarında zengin bir Münihli kimyager için inşa edilen villa, daha önce Rusya’nın ilk Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in kızı Tatyana Dyaçenko’ya aitti. Garmisch-Partenkirchen Belediye Başkanı 2005’te, Abramoviç’in bu mülkü “şirketlerinden biri aracılığıyla” satın aldığını söylemişti. Yerel sakinler iş insanını orada birkaç kez gördüklerini belirtiyor.

Şu anda Alman tapu sicilinde mülkün sahibi olarak Lihtenştayn’da kayıtlı Parados Limited şirketi görünüyor. Milyarder, dış ticaret yasasını ihlal etmek ve Alman Federal Bankası ile Federal Ekonomi ve İhracat Kontrol Dairesi’ne varlık beyan etme yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçlanıyor. Abramoviç’in suçlu bulunması hâlinde bir yıla kadar hapis veya para cezası alması söz konusu olabilir. İş insanının avukatı, müvekkilinin ne villayla ne de lüks araçlarla ilgisi olmadığını ifade etti.

Abramoviç, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinden kısa bir süre sonra, Mart 2022’de Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık tarafından yaptırım listesine alındı.

Brüksel, yaptırım gerekçesinde Abramoviç’i, “Rusya hükümetinin ana gelir kaynaklarından biri olan” metalurji şirketi Evraz’daki rolüne dikkat çekerek, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile uzun süredir yakın bağları olan ve önemli servetini korumasına yardımcı olan Rus oligark” olarak tanımladı. Abramoviç, AB yaptırımlarına itiraz etti ancak davayı kaybetti.

Rus milyarderler Fridman ve Aven, yaptırımların kaldırılması için Alfa Bank’taki hisselerinden vazgeçti

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English