Bizi Takip Edin

AVRUPA

CDU: Thüringen’de sınır dışı gözaltı merkezleri kuracağız

Yayınlanma

Almanya’nın Solingen kentinde Suriye uyruklu bir kişinin üç kişiyi bıçaklayarak öldürmesinin ardından başlayan “göçle mücadele” tartışması sürüyor.

Saksonya ve Thüringen’de yaklaşan ve AfD’nin güçlü bir performans sergilemesinin beklendiği eyalet seçimleri öncesinde tartışmalar daha da hararetleniyor. SPD’li Şansölye Olaf Scholz pazartesi günü olay yerine yaptığı ziyaret sırasında “hepimize karşı terörizm”den söz etti.

Federal hükümet yakında silah yasalarını sıkılaştırmak için bir teklif sunacak. Buna ek olarak, sınır dışı edilenlerin sayısının “gerekirse yasal düzenlemelerle” daha da arttırılıp artırılamayacağının da incelenmesi gerekecek.

CDU’lu Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Hendrik Wüst olay yerini ziyareti sırasında sığınmacıların Suriye ve Afganistan’a sınır dışı edilmeleri çağrısında bulundu. Basında yer alan haberlere göre, şüpheli 2022 yılında Almanya’ya gelmişti ve 2023 baharında Bulgaristan’a sınır dışı edilmesi gerekiyordu.

Fakat CDU’lu Kuzey Ren Vestfalya İçişleri Bakanı Herbert Reul’un pazar akşamı yaptığı açıklamaya göre, şüpheli şahıs söz konusu gün göçmenlik bürosuna gelmedi.

Solingen’deki bıçaklı saldırının ardından Almanya’da “göçe karşı mücadele” çağrıları artıyor

Pazar günü CDU lideri Friedrich Merz, saldırının bir sonucu olarak Afganistan ve Suriye’den gelen kişilerin ülkeye kabul edilmesinin yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

SPD Genel Sekreteri Kevin Kühnert pazartesi günü ARD’nin “Morgenmagazin” programında bu planı eleştirdi. Kühnert, Merz’in Federal Anayasa’daki sığınma hakkına aykırı önerilerde bulunduğunu savundu.

Bir hükümet sözcüsü de pazartesi günü yaptığı açıklamada böyle bir adımın “Anayasa’yı ve muhtemelen AB insan hakları düzenlemelerini ihlal edeceğini” söyledi.

Berlin’de Sol Parti lideri Martin Schirdewan cihatçılığın “siyasi ve sosyal üreme alanından yoksun bırakılması” çağrısında bulundu ve “Müslümanlara karşı ırkçı bir genel şüpheye” karşı çıktı.

CDU’nun Thüringen’deki liste başı adayı Mario Voigt ise, CDU iktidarında Thüringen’de “sınır dışı gözaltı merkezleri” olacağını duyurdu.

Eyalet İçişleri Bakanı Reul, Deutschlandfunk radyosuna verdiği demeçte daha sıkı sınır kontrollerinden ve mültecilerin sınır dışı edilmesinden yana olduğunu söyledi.

Yeşiller lideri Omid Nouripour ise polis, iç istihbarat servisi ve BKA için daha fazla personel talep etti.

Perşembe günü Kuzey Ren-Vestfalya eyalet parlamentosunda İçişleri ve Uyum Komisyonu’nun özel bir ortak toplantısı yapılacak.

CDU/CSU parlamento grubu da olayları bu hafta içinde Federal Meclis İçişleri Komisyonu’nun özel bir oturumunda tartışmak istiyor.

AVRUPA

Ermenistan’da ‘askeri darbe girişimi’ iddiası

Yayınlanma

Ermenistan Soruşturma Komitesi’nden yapılan açıklamada Ulusal Güvenlik Teşkilatı’nın silahlı darbe yoluyla ülkede iktidarı ele geçirme girişimini engellediği duyuruldu.

Aralarında Dağlık Karabağ kökenli kişilerin de bulunduğu yedi Ermenistan vatandaşı hakkında dava açıldı. Üç kişi gözaltına alınırken, diğerleri için arama çalışmaları devam ediyor.

Açıklamaya göre, sanıklar bazı vatandaşları ayda 220 bin dram maaş vaadiyle devşirmeye çalıştı.

Söz konusu şahıslar, “yeni nesil ağır silahları tanıma, kullanma ve muharebe eğitimi alma” bahanesiyle üç aylık askeri eğitim kamplarına katılmak üzere Rusya’nın Rostov-na-Donu bölgesine gönderildi. Komitenin iddiasına göre asıl amaç, şahısları Ermenistan’a döndüklerinde kullanmaktı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı ya da Erivan Büyükelçiliğinden konuya ilişkin henüz açıklama gelmedi.

Açıklamada, askerlerin kişisel özelliklerinin, siyasi görüşlerinin ve Ermeni kolluk kuvvetleriyle bağlantılarının yalan makinesi testleriyle incelendiği belirtildi.

Açıklamaya göre, bu şahıslar daha sonra kapalı alanda savaş eğitimi verilen Arbat askeri üssüne yerleştirildi.

Ekip üyelerine, tatbikatın gerçek amacının Ermenistan’daki mevcut hükümeti devirmek olduğu açıkça söylendi.

Askerlerin bir kısmı bu plana katılmayı reddederek ülkeye geri döndü. Geri kalanlar ise planlarını hayata geçiremeden güvenlik güçleri tarafından yakalandı.

Paşinyan: KGAÖ, Ermenistan’ın güvenliği, varlığı ve egemenliğine tehdit oluşturuyor

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Sol partilerden Macron’a karşı görevden alma hamlesi

Yayınlanma

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a karşı Boyun Eğmeyen Fransa (La France insoumise – LFI) tarafından açılan azil davası, 17 Eylül Salı günü Ulusal Meclis bürosu tarafından 10’a karşı 12 oyla kabul edilebilir bulundu.

Beşinci Cumhuriyet tarihinde türünün ilk örneği olan bu hamlenin başarıya ulaşma şansı bulunmamakla birlikte, LFI’yı da bünyesinde barındıran solcu Yeni Halk Cephesi’nin (NFP) Ulusal Meclis’in en üst makamı olan büroda çoğunluğa sahip olması nedeniyle salı günkü oylamanın sonucu bekleniyordu.

300.000’den fazla kişi tarafından imzalanan bir dilekçeye göre prosedür, Macron’un “parlamenter rejimler dünyasında ve temsili demokrasi sisteminde eşi benzeri görülmemiş otoriter sürüklenişini” kınamak için başlatıldı.

Temmuz ayında yapılan parlamento seçimlerinde NFP’nin en çok sandalyeyi kazanmasına rağmen, Cumhurbaşkanı yaz boyunca NFP adayı Lucie Castets’in hükümeti kurmasına izin vermedi. Sonunda muhafazakâr-sağcı Michel Barnier bu ayın başlarında başbakan olarak atandı.

Emmanuel Macron’un olası azli, parlamentonun genelinde oylamaya sunulmadan önce Ulusal Meclis’in Hukuk Komisyonu tarafından incelenecek.

Metnin kabul edilebilmesi için milletvekillerinin üçte ikisi (577 milletvekilinden 385’i) tarafından onaylanması gerekiyor. Karar Meclis engelini geçerse, sağ partilerin ve merkezci müttefiklerinin çoğunlukta olduğu Senato’ya gönderilmesi gerekiyor.

Dolayısıyla Macron’un görevden alınmasının kabul edilmesi matematiksel olarak imkansız görünüyor, özellikle de Ulusal Meclis’teki Ulusal Birlik’in (RN) başkanı Marine Le Pen, bu hareketi sol tarafından düzenlenen “uğursuz bir komedi” olarak kınamış ve onları “düzensizlik ve kaos” yaymakla suçlamışken.

Fakat aralarında Antoine Léaument’in de bulunduğu LFI milletvekilleri salı günkü oylamayı gerekli bir “parlamenter karşılık” olarak memnuniyetle karşıladı. Parti lideri Jean-Luc Mélenchon ise 21 Eylül Cumartesi günü Fransa genelinde “Macron’u devirmek için” gösteriler düzenlenmesi çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanının partisinin Ulusal Meclis’teki milletvekili grubunun lideri olan eski Başbakan Gabriel Attal ise “bu önergeyi ve bu tartışmayı” “kurumlarımıza karşı bir savaş ilanı” olarak nitelendirdi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Politico: Zalujnıy, Kursk oblastının işgaline karşı çıkmıştı

Yayınlanma

Politico haber kuruluşunun Ukraynalı yetkililere dayandırdığı haberine göre eski Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeriy Zalujnıy, Kursk oblastının Ukrayna güçleri tarafından işgal edilmesine karşı çıktı.

Haberin kaynağı, “Zalujnıy bunun bir macera olduğunu düşünüyordu” diye belirtti.

Zalujnıy, Rusya topraklarına girilmesi durumunda net bir eylem planının olmadığına dikkat çekti.

Bu konuda sorular sordu ancak Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’den tatmin edici bir yanıt alamadı.

Ukrayna ordusunun 80. Hava İndirme Tugayı’nın görevden alınan komutanı Emil İşkulov da taarruza karşı çıktı.

Gazetenin kaynaklarına göre İşkulov, tugayının Rusya topraklarında savunmasız kalmasından ve can kaybının ciddi ölçüde artmasından endişe ediyordu.

Ukrayna güçleri 6 Ağustos’ta Kursk oblastını işgal etti ve o tarihten bu yana bölgede çatışmalar sürüyor. Kursk, Belgorod ve Bryansk oblastlarında terörle mücadele operasyonu rejimi uygulanırken, ilk iki bölgede ayrıca olağanüstü hâl ilan edildi.

Ukrayna, BM ve Kızıl Haç’ı Kursk oblastına davet etti

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English