Bloomberg, Kremlin’e yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna ile 30 günlük bir ateşkesi kabul edebileceğini, ancak bunun için Ukrayna’ya silah sevkiyatının durdurulması gibi şartlar öne süreceğini iddia etti. Haberde, Putin’in müzakereleri uzatarak Kremlin’in taleplerinin dikkate alınmasını sağlamaya çalışabileceği belirtildi.

Bloomberg, Kremlin’e yakın kaynaklara dayandırdığı haberinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna ile ateşkes konusunda yeni şartlar öne süreceğini iddia etti.

Habere göre Putin, 30 günlük bir ateşkesi kabul etmeye istekli olabilir, ancak öncesinde kendi lehine en uygun koşulları elde etmeye çalışacak.

Kaynaklardan biri, Putin’in, çatışmaların durdurulması için ön koşul olarak Ukrayna’ya silah sevkiyatının sona ermesini talep edebileceğini belirtti.

Bir başka kaynak ise, Rusya Devlet Başkanı’nın, Kremlin’in koşullarının dikkate alınması için ateşkes müzakerelerini uzatmaya çalışabileceğini kaydetti.

Bunun yanı sıra kaynaklar, Cidde’de Ukrayna tarafıyla yapılan görüşmeler öncesinde Amerikalıların Rusya ile diyalogda olası bir ateşkes konusunu gündeme getirmediğini ve Kremlin’in sonuç olarak önerilen koşulları kabul edilemez bulduğunu da belirtti.

ABD ile Ukrayna heyetleri arasında varılan anlaşma, Putin’i zor bir duruma sokuyor. Bloomberg, anlaşmanın, Moskova’nın daha önce başlattığı savaşı sona erdirmek için zorunlu olarak nitelendirdiği kilit taleplerden hiçbirini içermediğini ve “çatışmanın uzun vadeli çözümüne ilişkin net parametreler” öngörmediğini vurguluyor.

Washington ile Kiev arasında 11 Mart’ta yapılan görüşmelerin ardından Ukrayna, Rusya’nın da bu yönde adım atması koşuluyla ABD’nin 30 günlük acil ateşkes önerisini kabul etti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ateşkesin sadece füze ve insansız hava aracı saldırılarını ve Karadeniz’deki çatışmaları değil, tüm cephe hattını kapsaması gerektiğini belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump ise Ukrayna’nın çatışmaları durdurmaya hazır olmasını desteklediğini ve bu konuyu bir hafta içinde Vladimir Putin ile bizzat görüşmeyi planladığını açıkladı.

Trump, Rusya Devlet Başkanı’nın savaşın sıcak aşamasını dondurmayı kabul etmesinin, çatışmanın sona ermesine giden yolun “yüzde 75’i” anlamına geleceğini söyledi.

Ukrayna Devlet Başkanlığı İdaresi Başkanı Andrey Yermak, Kiev’in 17-23 Mart tarihleri arasında ateşkes rejiminin ayrıntılarını görüşmeye başlamayı planladığını bildirdi.

Yermak, bundan önce ABD’nin, Suudi Arabistan’daki müzakereleri sırasında üzerinde anlaşmaya varılan tutumları tartışmak için Rusya ile istişarelerde bulunması gerektiğini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Washington’ın Moskova’ya geçici ateşkes önerisini resmen ileteceğini ve Rusya’nın bunu kabul etmesini beklediğini duyurdu.

Daha sonra Rubio, ABD’nin Moskova’yı ateşkesi düşünmeye “şiddetle teşvik ettiğini” de sözlerine ekledi.

Aynı zamanda Rubio, Moskova’nın reddinin önemli bir sinyal olacağını vurguladı. ABD Dışişleri Bakanı, “Eğer ‘hayır’ derlerse, gerçek niyetlerini dikkatlice analiz etmemiz gerekecek. Böyle bir yanıt, Rusya’nın amaçları ve planları hakkında çok şey söyleyecektir,” değerlendirmesini yaptı.

Bakan, ihtilafın askeri bir çözümü olmadığını ve Moskova’nın reddi durumunda “bununla başa çıkmak ve uygun kararlar almak zorunda kalacaklarını” da vurguladı.

Putin, Kursk oblastındaki askeri birliklerle bir araya geldi

Polonya Başbakanı Donald Tusk, çarşamba günü Ankara’da bir araya geldiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile “tarihi bir ilerleme” kaydettiğini ve Türkiye liderini Ukrayna ile Rusya arasında barışın sağlanmasında rol oynamaya ikna etmeye çalıştığını söyledi.

Tusk, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Türkiye’nin barış sürecinde mümkün olduğunca fazla ortak sorumluluk alması gerektiği konusunda açık bir teklifle yaklaştım,” dedi.

Tusk’un Ankara ziyareti, salı günü Suudi Arabistan’da Ukraynalı ve ABD’li yetkililer arasında yapılan ve iki ülkenin Rusya’nın kabul etmesi koşuluyla 30 günlük acil ateşkes önerisi üzerinde anlaştığı toplantının ardından gerçekleşti.

Tusk, “Türkiye ve Polonya adil bir barışın sağlanmasını istiyor, hepimiz adil bir barışın ne demek olduğunu biliyoruz, Amerikalı ve Ukraynalı dostlarımız arasında Suudi Arabistan’da sona eren görüşmelerin ilk aşamasının sonuçlarını aynı şekilde görüyoruz,” dedi.

Erdoğan da savaşa “adil bir son vermek” gerektiğini savunarak, barış görüşmeleri için yer sağlamaya ve mümkün olan her türlü yardımı yapmaya hazır olduklarını ilan etti.

Türkiye Cumhurbaşkanı, Avrupa Birliği üyeliğinin Türkiye’nin stratejik hedefi olmaya devam ettiğinin ve “güç ve önem kaybını önlemek” için bloğun Türkiye’yi tam üye olarak kabul etmesi gerektiğinin altını çizdi. 

Tusk, Varşova’nın “Avrupa perspektifinin Türkiye için giderek daha uygulanabilir hale gelmesi ve Avrupa’daki tüm ortaklar tarafından ciddiye alınması için” çalışacağını söyledi.

Türkiye, NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahipken Polonya üçüncü en büyük güç.

Polonya gayri safi yurtiçi hasılasının yüzdesi olarak ittifakın en büyük savunma bütçesine sahip ve ordusunu modernize etmek ve genişletmek için milyarlarca dolar harcıyor.

Tusk ayrıca Polonya’nın Türkiye ile “hem savunma hem de savunma sanayii alanında” işbirliğine hazır olduğunu söyledi.

Erdoğan Tusk ile “Avrupa güvenliğinin geleceğine dair gelişmelerle” birlikte Suriye ve Filistin dahil bölgesel meseleler hakkında fikir alışverişinde bulunduklarını belirtti.

Ukrayna’nın ateşkesi kabul etmesini “olumlu ve önemli” bulduğunu, şimdi Rusya’nın da bu adıma “yapıcı şekilde mukabele etmesini temenni ettiğini” kaydeden Erdoğan, “Ümidimiz bölgemizin uzun bir süredir içinde bulunduğu cendereden bir an önce çıkması, huzura ve istikrara kavuşmasıdır,” diye konuştu.

Türkiye ile Polonya’nın savunma sanayisi alanında ortak olduğunu belirten Tusk ise, iki ülke arasındaki ilişkileri “iki çok güçlü partnerin iş birliği” olarak nitelendirdi.

Tusk, Suriye’nin de yeniden inşa edilmesi için ortak çalışmalar yapacaklarından emin olduğunu vurgulayarak, “Suriye’nin yeniden inşa edilmesi ve istikrarın sağlanmasında tabii ki Türkiye’nin rolü inkar edilemez,” dedi.

Polonya ile ABD arasındaki ilişkilerin iyi olduğuna işaret eden Tusk, bu ortak çalışmaların birçok ortak ülkenin kabulünü alacağını umduğunu söyledi.

Associated Press‘e konuşan ABD’li bir yetkili ve Ukrayna Parlamentosu Savunma Komisyonu üyesi, Ukrayna ordusunun Rusya topraklarını hedef almak için kullandığı uzun menzilli ATACMS füzelerinin tükendiğini belirtti. ABD’nin Ukrayna’ya 40’tan az sayıda uzun menzilli füze sağladığı ve bu füzelerin ocak ayı sonunda bittiği ifade edildi. Ukrayna ordusu, ATACMS füzeleri ile Rusya’nın Kursk, Bryansk, Belgorod ve Rostov oblastındaki hedeflere saldırılar düzenlemiş, bu saldırılarda can kayıpları ve hasarlar meydana gelmişti.

Ukrayna ordusunun Rusya topraklarındaki hedeflere yönelik saldırılarda kullandığı uzun menzilli ATACMS füzelerinin tükendiği bildirildi.

Associated Press‘e konuşan ve adı açıklanmayan bir Amerikalı yetkili ile Ukrayna Parlamentosu Savunma Komsiyonu üyesi, bu bilgiyi doğruladı.

Amerikalı yetkili, Washington’ın Kiev’e 40’tan az sayıda uzun menzilli füze sağladığını ve bu füzelerin ocak ayı sonunda tükendiğini belirtti.

Ukrayna ordusu, ATACMS füzelerini Rusya’nın Kursk, Bryansk, Belgorod ve Rostov oblastlarındaki hedefleri vurmak için kullanmıştı. Bu saldırılardan bazılarında can kayıpları ve hasarlar meydana geldi.

19 ve 21 Kasım tarihlerinde, Bryansk ve Kursk bölgelerindeki askeri tesisler Amerikan füzelerinin hedefi oldu.

Kursk’ta, Sever grubunun komuta merkezi hedef alındı. Askerler arasında ölen ve yaralananlar oldu. Buna karşılık olarak Rusya, 21 Kasım’da Ukrayna’nın savunma sanayii tesisine Oreşnik balistik füzesiyle saldırdı.

Fakat, bu karşılıklı saldırıların ardından Ukrayna, Batı füzelerini kullanarak Rusya topraklarındaki hedeflere saldırmaya devam etti.

Saldırılara ilişkin son haberler ocak ayında gelmişti. 14 Ocak gecesi, Ukrayna ordusu Bryansk bölgesindeki hedeflere altı ATACMS ve altı Storm Shadow uzun menzilli füze fırlattı.

Rusya Savunma Bakanlığı, tüm füzelerin hava savunma sistemleri tarafından düşürüldüğünü, can kaybı olmadığını, ancak 40’tan fazla konutta hasar meydana geldiğini iddia etti. 17 Ocak’ta Ukrayna ordusu, Belgorod’daki hedeflere yine altı ATACMS füzesiyle saldırdı.

Bu son saldırıya yanıt olarak, Rusya ordusu, Neptün füzelerinin ve Olha sistemi mermilerinin üretildiği Luç tasarım bürosuna bir grup saldırısı düzenledi.

Mart ayının başında ABD, Kiev’i barış görüşmelerine başlamaya zorlamak için Ukrayna’ya askeri yardımı geçici olarak durdurmuştu. 11 Mart’ta Suudi Arabistan’da ABD ve Ukrayna temsilcileri arasında bir görüşme gerçekleşti.

CNN‘in haberine göre, Kiev, Moskova’nın kabul etmesi halinde 30 gün boyunca ateşi kesmeye hazır olduğunu belirtti.

Bu görüşmenin ardından, Amerikan silah sevkiyatları tam kapasiteyle yeniden başladı. Ancak Ukrayna’ya, Başkan Joe Biden yönetimi tarafından onaylanan askeri yardım paketleri ulaşıyor.

Bu paketler topçu mermileri, tanksavar silahları ve HIMARS füze sistemi için mühimmat içeriyor. Fakat, uzun menzilli füzeler Ukrayna’ya gönderilmiyor.