Bizi Takip Edin

ASYA

Çin büyük bir mali konferans topladı: Denetim, istikrar, yüksek kaliteli kalkınma

Yayınlanma

Çin Merkezi Mali Çalışma Konferansı dün (Salı) sona erdi. Konferansta mali denetimin kapsamlı bir şekilde güçlendirilmesi, mali sistemin iyileştirilmesi, mali hizmetlerin optimize edilmesi, risklerin önlenmesi ve çözülmesi, Çin özelliklerine sahip mali kalkınma yolunun şaşmaz bir şekilde izlenmesi ve yüksek kaliteli mali kalkınmanın teşvik edilmesi vurgulandı.

Aynı zamanda Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkez Komitesi Genel Sekreteri de olan Devlet Başkanı Xi Jinping önemli bir konuşma yaptı. Xinhua Haber Ajansına göre Xi, finans sektörünün yüksek kaliteli gelişiminin karşı karşıya olduğu durumları analiz etti ve mevcut ve gelecek dönemler için ilgili çalışmaları açıkladı.

Genellikle her beş yılda bir toplanan iki günlük konferans, Çin’in gelecek yıllardaki mali politikalarının yönünü belirlediği için yakından takip ediliyor. Küresel ekonomik sıkıntıların ve finansal risklerin yanı sıra ülke içinde de ekonomik sorunların yaşandığı bir döneme denk gelen bu yılki konferansta konut piyasası ve yerel yönetim borçları da dahil olmak üzere çeşitli zorluklar ve riskler ele alındı ve yüksek kaliteli kalkınmanın sağlanmasına yönelik çabalar özetlendi.

İstikrar ve ÇKP liderliğini güçlendirme vurgusu

Global Times’a konuşan analistler, konferansta belirlenen genel ton ve politika önceliklerinin, üst düzey politika yapıcıların küresel zorluklara ve risklere rağmen finans sektöründe istikrarlı ve sağlam bir gelişme sağlama kararlılığının altını çizdiğini ve bunun da ülkenin finans sektörüne ve bir bütün olarak Çin ekonomisine olan güvende büyük bir artış sağlayacağını söyledi.

Konferansta finansın ulusal ekonominin can damarı ve ulusal temel rekabet gücünün önemli bir bileşeni olduğu vurgulandı. Konferansta bir finansal güç merkezi inşa edilmesi, finansal denetimin güçlendirilmesi, gelişmiş bir finansal sistem, optimize edilmiş finansal hizmetler ve risklerin önlenmesi çağrısında bulunuldu.

Toplantıda, 18. ÇKP Ulusal Kongresi’nden bu yana ülkenin finansal gelişiminde elde edilen zor kazanımların altı çizilirken, aynı zamanda çeşitli çelişki ve sorunların net bir şekilde görülmesi çağrısında bulunuldu. Toplantıda hala birçok gizli ekonomik ve finansal riskin bulunduğu, reel ekonomiye yönelik finansal hizmetlerin kalite ve verimliliğinin yüksek olmadığı, yasadışı finansal faaliyetler ve finansal yolsuzluk sorunlarının devam ettiği ve finansal denetim ve yönetişim kabiliyetlerinin nispeten zayıf kaldığı kaydedildi.

Toplantıda, “Bu sorunları temelden çözmek için finansal sistem çözülmelidir” denildi. Hem bugün hem de gelecekte daha iyi bir mali çalışma sağlamak için ÇKP’nin genel liderliğinin sürdürülmesi ve güçlendirilmesi gerektiği ve diğer çalışmaların yanı sıra mali denetimin kapsamlı bir şekilde geliştirilmesi ve risklerin önlenmesi ve çözülmesine odaklanılması gerektiği vurgulandı.

ÇKP’nin “merkezi ve birleşik liderliğinin” güçlendirilmesinin etkili mali çalışmalar için temel güvence olduğu vurgulanarak, mali çalışmalarda ÇKP’nin liderliğine ilişkin sistem ve mekanizmanın iyileştirilmesi ve Merkezi Mali Komisyon’un rolüne tam anlamıyla işlerlik kazandırılması çağrısında bulunuldu. Üst düzey planlama, koordinasyon, finansal istikrar ve kalkınmanın genel olarak ilerletilmesi ve çalışmaların uygulanmasının denetlenmesinden sorumlu olan komisyon, mart ayında yayınlanan Parti ve devlet kurumlarında reform planının bir parçası olarak kurulmuştu.

Konut piyasası ve yerel yönetim borçları öncelikli gündemlerden

Global Times’a konuşan Bank of China’ya bağlı BOC International’ın küresel baş ekonomisti Guan Tao, önceki konferanslarla karşılaştırıldığında bu yılki konferansın finans sektörünün karşı karşıya olduğu zorluk ve risklerle mücadeleye odaklandığını ve konut piyasası ve yerel yönetim borçları gibi son zamanlarda çok dikkat çeken çeşitli konuları ele aldığını söyledi.

Guan, “Sadece sorunları ele almakla kalmadı, aynı zamanda bu zorlukların üstesinden gelmek için ayrıntılı planlar da sundu ki bu pek çok kişinin beklediği bir şeydi” dedi.

Toplantıda yerel yönetim borç riskleri konusunda, yerel borç risklerini önlemek ve çözmek için uzun vadeli bir mekanizma ve yüksek kaliteli kalkınmayla uyumlu bir devlet borç yönetimi mekanizması kurulması çağrısında bulunuldu.

Konut piyasasına ilişkin olarak toplantıda, gayrimenkul işletmelerinin denetim sisteminin ve sermaye denetiminin iyileştirilmesi, gayrimenkul finansmanının makro ihtiyati yönetiminin geliştirilmesi ve farklı mülkiyetlere sahip gayrimenkul işletmelerinin makul finansman ihtiyaçlarının ayrımcılık yapılmaksızın karşılanması çağrısında bulunuldu.

Şanghay merkezli E-house China R&D Institute araştırma direktörü Yan Yuejin, gayrimenkul şirketlerinin denetiminin güçlendirildiğini belirterek, “Toplantı önemli ve gayrimenkul sektöründeki finansal çalışmalarla ilgili pek çok içerik içeriyor, bu da ÇKP Merkez Komitesi’nin çalışmalara verdiği önemi tam olarak gösteriyor” dedi.

Yüksek kaliteli kalkınma vurgusu

Tarihsel olarak, üst düzey konferans Çin’in mali politika yapımına açılan çok önemli bir pencere olarak yorumlanıyor. Konferans 1997’den bu yana farklı dönemlerde farklı zorlukları ve riskleri ele alan ve uzun vadeli hedefler belirleyen önemli reformlarla sonuçlandı. Bir önceki konferans 2017 yılında düzenlenmiş ve üç görev belirlenmişti: finans sektörünün reel ekonomiye daha iyi hizmet etmesini sağlamak, finansal riskleri kontrol altına almak ve finansal reformları derinleştirmek.

Çin Renmin Üniversitesi Chongyang Finansal Çalışmalar Enstitüsü’nde kıdemli araştırma görevlisi olan Dong Shaopeng Global Times’a verdiği demeçte, “Toplantı, finans sektöründe yüksek kaliteli kalkınmanın daha da teşvik edilmesiyle ilgili” dedi ve piyasa kuruluşlarının ve finansal operasyonların kalitesinin artırılmasının, güçlendirilmiş denetim gerektiren kilit bir görev olmaya devam ettiğini belirtti.

Toplantıda, yüksek kaliteli kalkınmanın modern sosyalist bir ülkeyi çok yönlü bir şekilde inşa etmenin birincil görevi olduğu ve finans sektörünün ekonomik ve sosyal kalkınma için yüksek kaliteli hizmetler sunması gerektiği vurgulandı. Toplantıda özellikle ana stratejiler, önemli alanlar ve zayıf halkalar gibi alanlarda yüksek kaliteli finansal hizmetler sunulması çağrısında bulunuldu. “Teknolojik yenilik, ileri imalat, yeşil kalkınma ve küçük ve orta ölçekli işletmelere daha fazla mali kaynak aktarılmalıdır” vurgusu yapıldı.

Toplantıda ayrıca üst düzey finansal açılımın teşvik edilmesi için çaba gösterilmesi çağrısında bulunuldu. Özellikle finans sektöründe kurumsal açılımın istikrarlı bir şekilde genişletilmesi, sınır ötesi yatırım ve finansman kolaylığının iyileştirilmesi ve Çin’de işlerini genişletmek ve yürütmek için daha fazla yabancı finans kuruluşu ve uzun vadeli sermaye çekilmesi çağrısında bulunuldu.

“Daha fazla dışa açılma bir başka hedeftir” diyen Dong, bu tür çabaların sadece daha fazla yabancı sermaye çekmeyi amaçlamadığını, aynı zamanda Çin’in kendi sermaye piyasasını hem dış hem de iç faktörlere dayalı olarak denetlemek ve geliştirmekle ilgili olduğunu sözlerine ekledi.

Toplantıda ayrıca ulusal mali ve ekonomik güvenliğin sağlanması ve bölgeler, piyasalar ve sınırlar arasında risk aktarımının önlenmesi çağrısında bulunuldu. Bu muhtemelen yurtdışında, özellikle de agresif para politikaları ve kaotik siyasi yönetimin küresel piyasaları tehdit ettiği ABD’de artan finansal risklere bir gönderme şeklinde yorumlandı.

ASYA

Batı yaptırımlarının ardından Rusya’da Çin malı otomobil satışları rekor kırdı

Yayınlanma

Çin otomobillerinin Rusya’daki satışları, yaptırımların Batılı markaları Moskova ile ilişkilerini kesmeye zorlamasıyla yeni rekorlara ulaştı.

Pekin’in Washington ve Brüksel’den elektrikli araç ihracatına yönelik yüksek gümrük vergileriyle karşı karşıya olduğu bir dönemde Rusya’daki satışların artması Çinli otomobil üreticilerine yardımcı olurken, Rus otomobil kültüründe de hızlı bir değişimin mühendisliğini yaptı.

Moskova’da yaşayan bir otomobil blog yazarı olan Ilya Frolov, Financial Times’a verdiği demeçte, “Eğer bir araba satın alacaksanız, seçiminiz ya [Rus yapımı] bir Lada ya da gri ithalat olarak getirilen son derece pahalı bir Avrupa arabası ya da çok iyi donanımlı ve nispeten ucuz bir Çin arabası” dedi.

Ukrayna müdahalesi sonrası, daha önce Rusya’nın otomobil pazarına hakim olan Avrupalı, Koreli ve Japon otomobil üreticilerinin araç satışlarında keskin bir düşüş yaşandı.

Avtostat analiz ajansına göre, Şubat 2022’deki müdahale sırasında bu markalar tüm satışların yüzde 69’unu oluşturuyordu. Şu anda pazar payları sadece yüzde 8,5. Çinli üreticilerin payı ise aynı dönemde yüzde 9’dan yüzde 57’ye yükseldi.

Bir endüstri grubu olan China Passenger Car Association’ın verilerine göre, 2024 yılının ilk dokuz ayında Rusya, 849.951 araca ulaşan hacmiyle Çin yapımı otomobiller için en büyük ihracat noktası oldu. İkinci en büyük hedef olan Meksika ise bu rakamın yarısından daha azını ithal etti.

CPCA genel sekreteri Cui Dongshu, “Çin’in son yıllarda otomobil ihracatında kaydettiği büyüme esas olarak Rusya pazarından gelen katkılara dayanıyor,” dedi. “Rusya’nın otomobil pazarının rekabetçi ortamındaki dramatik dalgalanmalar ve değişiklikler, Çinli otomobil şirketlerine geniş satış fırsatları ve büyük karlar sağladı” diye ekledi.

Rusya’ya satılan Çinli araçların yaklaşık %90’ı içten yanmalı motorlara sahip olsa da, geniş hibrid SUV’larda uzmanlaşmış elektrikli araç üreticisi Li Auto tarafından üretilen 15.000’den fazla otomobil 2024’ün ilk sekiz ayında Rusya’da satıldı.

Çin’in varlığının genişlemesi o kadar büyük oldu ki sadece müşteriler değil sektör profesyonelleri de yeni şirketlere akın etti.

Otomobil endüstrisiyle çalışan Krasnoe Slovo adlı halkla ilişkiler ajansının Moskova’daki yöneticisi Vadim Gorzhankin, Financial Times’a verdiği demeçte, “[Eskiden Batılı şirketlerde çalışan] neredeyse herkes artık Çinli şirketlerde çalışıyor,” dedi.

Çin gümrük verileri, otomobil üreticilerinin tam rakamların mevcut olduğu en son ay olan eylül ayında Rusya’ya 1,8 milyar dolar değerinde otomobil ihraç ettiğini gösteriyor; bu rakam 2021’in aynı ayında 96 milyon dolardı.

Financial Times’a gör, Çin’in artan hakimiyeti bazı yerli üreticileri kızdırdı – özellikle de kaynaklarının daha fazlasını silah üretimine yönlendirmek zorunda kalanları.

Rusya’nın en güçlü silah üreticisi Rostec’in başkanı Sergei Chemezov, devleti Çin araçlarına “koruyucu önlemler” uygulamaya çağırdı. Şirketinin Rusya’nın en büyük otomobil üreticisi Lada’nın üreticisi Avtovaz’da hissesi var ve Avtovaz eylül ayında yaptığı açıklamada Çin araçlarının satışlarındaki artışın ardından pazar payının %25’e düşebileceğini söyledi.

Ülkenin otomobil üreticileri, batılı parçalara ve teknolojiye erişimi kısıtlayan yaptırımlardan ağır darbe aldı. Bunu telafi etmek için onlar da sık sık Çin’e yöneldi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Sri Lanka devlet başkanının koalisyonu erken seçimde çoğunluğu elde etmeye hazırlanıyor

Yayınlanma

Sri Lanka Devlet Başkanı Anura Kumara Dissanayake’nin koalisyonu Ulusal Halkın Gücü (NPP),  seçim kurulunun cuma günü açıkladığı sonuçlara göre, erken genel seçimlerde çoğunluğu kazanmaya hazırlanıyor.

Eylül ayında yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Dissanayake, ağır bir mali krizden çıkmaya çalışan ülkede yoksullar arasındaki sıkıntıları hafifletmeyi amaçlayan politikaları için yetki istiyor.

Marksist eğilimli Dissanayake’nin koalisyonu perşembe günkü seçimlerden önce parlamentodaki 225 sandalyeden sadece üçüne sahipti ve bu da onu koalisyonu feshetmeye ve yeni bir yetki istemeye sevk etti.

Sri Lanka Seçim Komisyonu’nun internet sitesinde yer alan son sonuçlara göre NPP perşembe günkü seçimlerde yaklaşık %62 ya da 5,4 milyon oy alarak 52 sandalye kazandı ve parlamentoda çoğunluğu elde etme yolunda ilerledi.

“Bunu Sri Lanka için kritik bir dönüm noktası olarak görüyoruz. Güçlü bir parlamento oluşturmak için yetki bekliyoruz ve halkın bize bu yetkiyi vereceğinden eminiz,” dedi Dissanayake perşembe günü oyunu kullandıktan sonra.

“Sri Lanka’nın siyasi kültüründe eylül ayında başlayan ve devam etmesi gereken bir değişim var” diye ekledi.

Dissanayake’nin koalisyonunun başlıca rakibi olan muhalefet lideri Sajith Premadasa’nın Samagi Jana Balawegaya partisi 13 sandalye ve oyların yaklaşık %19’unu kazandı. Önceki Devlet Başkanı Ranil Wickremesinghe’nin desteklediği Yeni Demokratik Cephe ise iki sandalye kazandı.

17 milyondan biraz fazla Sri Lankalı beş yıllık bir dönem için milletvekillerini seçme hakkına sahipti. Rekor sayıda 690 siyasi parti ve bağımsız grup 22 seçim bölgesinde yarıştı.

On yıllardır aile partilerinin egemen olduğu ülkede siyasete yabancı olan Dissanayake, daha büyük refah önlemleri ve rüşvet gibi yoksullukla mücadele politikalarını destekliyor.

Sri Lanka’da genel seçimlerde, özellikle de başkanlık oylamasından kısa bir süre sonra yapılıyorsa, genellikle başkan desteklenir.

Başkan yürütme yetkisini elinde bulunduruyor ancak Dissanayake’nin tam teşekküllü bir kabine atayabilmesi ve vergileri düşürme, yerel işletmeleri destekleme ve yoksullukla mücadele gibi önemli vaatlerini yerine getirebilmesi için parlamentoda çoğunluğa sahip olması gerekiyor.

Ayrıca Sri Lanka’nın tartışmalı yürütme başkanlığını kaldırmayı planlıyor ancak bunu uygulamak için parlamentoda üçte iki çoğunluğa ihtiyacı var.

22 milyonluk bir ülke olan Sri Lanka, 2022’de ciddi bir döviz sıkıntısının tetiklediği ekonomik krizin altında ezilmiş, bu da ülkeyi temerrüde itmiş ve ekonomisinin 2022’de %7,3, geçen yıl ise %2,3 küçülmesine neden olmuştu.

Uluslararası Para Fonu’nun 2,9 milyar dolarlık kurtarma programıyla desteklenen ekonomi geçici bir toparlanma sürecine girdi ancak yüksek hayat pahalılığı başta yoksullar olmak üzere pek çok kişi için hala kritik bir sorun.

Okumaya Devam Et

ASYA

Hindistan Afganistan ile ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor

Yayınlanma

Hindistan, Afganistan ve Pakistan arasındaki gerginlikten faydalanarak Afgan ticaretini Pakistan güzergahından Hintli bir şirket tarafından işletilen İran limanına yönlendirmeye çalışıyor.

Hindistan Dışişleri Bakanlığı’ndan Genel Sekreter J.P. Singh başkanlığındaki üst düzey bir heyet 4 ve 5 Kasım tarihlerinde Kabil’i ziyaret etti. Heyet Afganistan Savunma Bakanı Molla Muhammed Yakup, eski Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Afganistan Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki ve Kabil’deki BM kuruluşlarının başkanlarıyla bir araya geldi. Görüştükleri konular arasında India Ports Global Limited tarafından işletilen İran’ın Çabahar limanı da vardı.

Bakanlık sözcüsü Randhir Jaiswal geçen hafta düzenlediği basın brifinginde “Hindistan’ın insani yardımları, Çabahar limanının Afganistan’daki iş dünyası tarafından işlemler, ihracat ve ithalat için nasıl kullanılabileceği ve yapmak istedikleri diğer şeyler hakkında görüşmelerde bulundular” dedi.

Taliban’ın savunma bakanlığı da sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımla Yaqoob’un Hintli heyetle ilişkilerini geliştirme yollarını görüşmek üzere bir araya geldiğini doğruladı. Muttaki’nin ofisi de Singh ile yaptığı görüşmenin detaylarını açıklayarak Taliban’ın baş diplomatının ikili siyasi ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi çağrısında bulunduğunu ve Afgan işadamlarının Hindistan’a seyahat edebilmeleri için daha kolay vize verilmesini talep ettiğini kaydetti.

Yeni Delhi’deki Observer Araştırma Vakfı Stratejik Çalışmalar Programı’nda yardımcı araştırmacı olan Kabir Taneja, Hindistan’ın bir süredir Çabahar limanını Afganistan için alternatif bir ticaret yolu olarak tanıtmaya çalıştığını söyledi.

“[Çabahar] projenin temel tasarımının bir parçası. Ayrıca Kabil’e, Afganistan’ın uzun süredir birincil liman olarak kullandığı Karaçi limanına bir alternatif sunmaktır,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English