Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin finansmanından vazgeçen BAE, ABD ile yapay zeka ittifakı kuruyor

Yayınlanma

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD’nin baskısıyla Çinli teknoloji firmalarına yatırım yapmaktan vazgeçtikten aylar sonra, yapay zeka (AI) alanındaki küresel gelişmelere öncülük etmek üzere ABD ile bir ortaklık kurdu.

Anlaşma geçtiğimiz pazartesi günü iki ülkenin ulusal güvenlik danışmanlarının Washington’daki bir toplantıda “yapay zeka konusunda işbirliği için ortak ilkeleri” onaylamasıyla resmileşti.

Bu ilkeler uyarınca, devlete ait Emirlik teknoloji şirketleri, ABD tarafından ulusal güvenlik kaygıları nedeniyle işaretlenen Çinli yapay zeka firmalarıyla ortaklık yapmaktan kaçınacak.

Ancak analistler, yenilenebilir enerji gibi siyasi açıdan tarafsız alanlarda Çinli firmalarla işbirliğinin devam etmesini bekliyor.

Yapay zeka ortaklığı, ABD Başkanı Joe Biden’ın 23 Eylül’de BAE Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile yaptığı görüşmeler sırasında vurguladığı üç alandan biriydi.

Biden bu anlaşmayı, derinleşen savunma bağları ve ülkelerin “çatışmayı önleme ve gerilimi azaltma” konusundaki ortak çıkarları ile birlikte, BAE’nin resmi olarak “büyük bir savunma ortağı” olarak tanınması için bir gerekçe olarak vurguladı – bu statü iki ülke arasındaki askeri işbirliğini, birlikte çalışabilirliği ve gelişmiş silah transferlerini artıracak.

ABD, Avustralya ve Japonya ile Dörtlü Güvenlik Diyaloğu gibi önemli stratejik ittifakların bir parçası olan Hindistan’a daha önce bu statüyü vermişti.

Başkanlık toplantısının ardından yapılan ortak açıklamaya göre, ABD ve BAE “işbirliğini güçlendirmeyi, düzenleyici çerçeveler geliştirmeyi” ve ortak yapay zeka ilkeleri aracılığıyla gelişmekte olan teknolojilerin güvenli bir şekilde konuşlandırılmasını teşvik etmeyi amaçlıyor.

Bu yeni ortaklık, şubat ayında Abu Dabi’nin devlete ait yapay zeka holding şirketi G42’nin Çinli teknoloji firmalarından ayrılarak Nvidia çipleri de dahil olmak üzere kritik ABD teknolojilerine erişim sağlamasıyla kurulan bir quid pro quo üzerine inşa ediliyor.

Bu tür çiplerin Orta Doğu’ya satışı ABD ulusal güvenlik incelemesinin bir parçası olarak kısıtlanmıştı.

G42, ABD’nin Çinli firmayı platformu satmaya zorlamayı amaçlayan tartışmalı bir yasa kapsamında ocak ayında yasaklayabileceği TikTok uygulamasının sahibi ByteDance’da tahmini 100 milyon ABD doları yatırıma sahipti.

G42 ayrıca daha önce Çinli yapay zeka firması BGI Genomics ile – ABD tarafından 2021 yılında Çin askeri girişimi olarak kara listeye alındı – pandemi sırasında Covid virüsünün izini sürmek de dahil olmak üzere biyoteknoloji projelerinde işbirliği yaptı.

Çin’den ayrılmasının ardından ABD’li teknoloji devi Microsoft, Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika’da gelişmiş yapay zeka ve dijital altyapı geliştirmek ve dağıtmak amacıyla G42’den 1,5 ABD doları tutarında hisse satın aldı.

Microsoft-G42 ortaklığı, ABD’nin mayıs ayında Sahra altı Afrika’daki ilk “NATO dışı büyük müttefiki” olarak belirlediği Kenya’daki veri merkezlerine güç sağlamak için 1 gigawatt (GW) jeotermal enerjiden yararlanmayı planlayan bir projeyi hızla açıkladı.

Haziran ayında New York’taki Dış İlişkiler Konseyi’nde bir konuşma yapan Beyaz Saray teknoloji danışmanı Tarun Chhabra, Microsoft’un G42 ile ortaklığının, ABD’nin Orta Doğu ülkelerinin yapay zeka geliştirme konusunda Çinli Huawei ile işbirliği yapmasını önlemeye yönelik yoğun çabalarının bir parçası olduğunu söyledi.

Chhabra, “Huawei’ye alternatif olarak Microsoft ile çalışma çabası genel olarak olumlu bir gelişme ve teşvik etmek istediğimiz bir gelişme” dedi.

‘Taraf seçme değil, denge kurma’ politikası

Abu Dabi’deki Emirates Policy Centre’ın Çin çalışmaları araştırma başkanı Ahmed Aboudouh, Abu Dabi ve Washington arasında yeni duyurulan yapay zeka ortaklığının, BAE’nin Japonya ve Güney Kore’nin de dahil olduğu ABD liderliğindeki çip ve yapay zeka koalisyonuna katılması olarak “anlaşılmaması gerektiğini” söyledi.

This Week In Asia’ya konuşan Aboudouh, “Emirlik yönetiminin BAE’yi bu pozisyona sokmakla ilgilendiğini sanmıyorum” dedi.

“Bunun yerine Abu Dabi kendi yolunu çiziyor, sanayi ve teknoloji sektörlerini geliştirerek ve kendisini gelecekte büyük bir teknoloji gücü olarak konumlandırarak kendi çıkarlarını maksimize etmeye odaklanıyor” değerlendirmesini yaptı.

Aynı zamanda İngiliz düşünce kuruluşu Chatham House’un yardımcı üyesi olan Aboudouh, “BAE’nin teknoloji gücü söz konusu olduğunda Küresel Güney’in Tayvan’ı olma vizyonu var” dedi.

Bu nedenle, BAE’nin Çin ile yapay zeka işbirliğinden tamamen vazgeçtiğini düşünmeyen Aboudouh, BAE’nin “stratejik, uzun vadeli önceliğinin” yapay zeka ve diğer ileri teknolojilerdeki seçeneklerini çeşitlendirmek ve teknoloji gelişiminin gelecekte tek bir oyuncuya bağlı olmamasını sağlamak olduğunu söyledi.

“Bunu bir teknoloji riskinden korunma stratejisi olarak düşünün” diye ekledi.

Washington’daki Arap Körfez Ülkeleri Enstitüsü’nün kıdemli uzmanlarından Robert Mogielnicki, ABD-BAE’nin yapay zeka işbirliğini derinleştirme planının BAE’nin iddialı teknoloji hedeflerini, ABD’nin katkıda bulunduğu teknoloji uzmanlığını ve güçlü ikili ilişkilerini yansıttığını söyledi.

This Week In Asia’ya verdiği demeçte, “Teknoloji alanındaki ABD-Çin rekabeti ortadan kalkmasa da, bu iki ülke Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya’ya çok farklı türde ortaklıklar getiriyor” dedi.

Mogielnicki, “Hem ABD’nin hem de Çin’in dünyanın bu bölgelerinde önemli ama farklı roller oynadığını görüyorum” dedi.

DİPLOMASİ

Türkiye’den Rusya, Çin, Hindistan ve Japonya’dan ithal edilen çeliğe ek vergi kararı

Yayınlanma

Türkiye, Rusya, Çin, Hindistan ve Japonya’dan ithal edilen çeliğe yönelik anti-damping vergisi uygulama kararı aldı. Vergi oranları yüzde 6,1 ile yüzde 43,31 arasında değişiklik gösterirken, en yüksek vergi oranı Çin’den gelen çelik ithalatçılarına uygulanacak.

Türkiye Ticaret Bakanlığı, Rusya, Çin, Hindistan ve Japonya’dan ithal edilen çeliğe anti-damping vergisi uygulama kararı aldı. Söz konusu karar, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Ticaret Bakanlığı, yürütülen anti-damping soruşturmasının sonuçlarına dayanarak, söz konusu ithal çeliğin düşük fiyatlandırmasının Türk üreticilerine ve sanayisine zarar verdiğini belirtti.

Buna bağlı olarak, uygulanan vergiler yüzde 6,1 ile yüzde 43,31 arasında değişiklik gösteriyor.

Türkiye, Rusya’dan MMK, NLMK ve Severstal şirketlerinden yapılan çelik ithalatına ek gümrük vergisi uygulama kararı aldı.

MMK ve NLMK için yüzde 6,1, Severstal için ise yüzde 9 oranında vergi uygulanacak. Rusya’dan gelen çelikler, diğer ülkelerle kıyaslandığında en düşük vergi oranına tabi tutuldu.

Japonya’dan ithal edilen çeliğe yüzde 9 ek vergi uygulanırken, Hindistan’dan gelen çeliklerde Tata Steel dışındaki tüm firmalar için aynı oran belirlendi.

Tata Steel için ise vergi oranı yüzde 6,1 olarak belirlendi. Çinli ithalatçılara yönelik vergi oranı ise yüzde 43,31 olarak açıklandı.

Bununla birlikte, yedi Çinli şirket bu uygulamadan muaf tutuldu ve bu şirketler için vergi oranları yüzde 15 ile yüzde 36 arasında değişiyor. Bu şirketler arasında Han Steel Group ve Rizhao Steel Group dikkat çekiyor.

Vedomosti gazetesinin haberine göre, Rus çelik üreticileri bu yılın eylül ayında 5,4 milyon ton çelik üretti. Bu rakam, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,5 oranında bir düşüş gösteriyor.

Rusya’nı çelik sektörü, üst üste dokuzuncu ayda negatif üretim dinamikleri sergiliyor. Uzmanlar, yüksek faiz oranlarının baskısı altında kalan inşaat sektöründeki zayıf talebin bu düşüşün temel nedeni olduğunu belirtiyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

İtalya’dan UNIFIL pozisyonlarına saldıran İsrail’e karşı sert açıklama

Yayınlanma

İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto, İsrail’in Lübnan’da ikisi İtalyan UNIFIL üslerine düzenlediği saldırıları şiddetle kınadı ve saldırıların “hata” olmadığını söyledi.

Perşembe günü İsrail güçleri Lübnan’ın güneyindeki üç UNIFIL üssünü hedef aldı ve vurdu. Bu üslerden ikisi İtalyan üssü, üçüncüsü ise misyonun karargâhı idi.

Crosetto, “İsrail silahlı kuvvetlerinin UNIFIL’i bazı üslerin boşaltılması gerektiği konusunda uyardığını iddia etmek için hiçbir gerekçe yoktur. Büyükelçiye, Birleşmiş Milletler ve İtalya’nın İsrail hükümetinden emir almadığını İsrail hükümetine iletmesini söyledim,” dedi.

İsrail güçleri tarafından “defalarca gerçekleştirilen düşmanca eylemler”in “savaş suçu” teşkil edebileceğine dikkat çeken bakan, “Bunlar uluslararası hukukun ciddi ihlalleridir ve herhangi bir askeri gereklilikle gerekçelendirilemez,” ifadelerini kullandı.

Günün erken saatlerinde İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ve İsrail’in İtalya Büyükelçisi ile görüşen Crosetto, İtalyan hükümetinin saldırının bir hata ya da kaza olduğu yönündeki gerekçelere inanmadığını yineledi. Bakan İtalya’nın bu nedenle “mümkün olan en kısa sürede gerçek açıklamalar” talep ettiğini duyurdu.

Ansa’nın haberinde görüşlerine yer verilen Orta Doğu dosyasına aşina olan üst düzey güvenlik kaynaklarına göre, UNIFIL’in İsrail’in BM misyonunun üslerine yönelik saldırısına ilişkin yorumu, Tel Aviv’in Lübnan’daki askeri “gelecek planlarına” “istenmeyen tanıkların” olmasını önlemek için “geri çekilmeye zorlamayı” amaçladığı yönünde.

Le Monde gazetesinin Fransız Silahlı Kuvvetler Bakanlığına dayandırdığı haberine göre Fransa ve İtalya, son olaylar üzerine UNIFIL’e katkıda bulunan Avrupa ülkelerini bir araya getirecek.

Video konferans yoluyla gerçekleştirilecek toplantının önümüzdeki hafta yapılması planlanıyor fakat kesin tarih henüz belirlenmedi.

Öğleden sonra yapılan açıklamaya göre İtalyan hükümeti, UNIFIL üsleri yakınlarındaki eylemlerin kabul edilemez olduğunu belirterek İsrailli yetkililere resmi bir protesto sunduğunu duyurdu.

Başbakan Giorgia Meloni ayrıca UNIFIL Batı Sektörü Komutanı General Messina ile telefonda görüşerek BM misyonu ve ikili MIBIL misyonu kapsamında Lübnan’da bulunan İtalyan askerleriyle “güçlü dayanışma” içinde olduğunu ifade etti.

Meloni, İtalyan birliklerinin Birleşmiş Milletler yetkisiyle bölgede istikrarın sağlanmasında oynadığı önemli rolü bir kez daha teyit etti.

İtalyan hükümeti, UNIFIL’in Güney Lübnan’daki rolünün önemini bir kez daha teyit ederken, bölgede çatışmaların durdurulması ve gerilimin azaltılması için çalışmaya devam ettiğini açıkladı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Alman halkının çoğunluğu İsrail’e askeri yardıma karşı

Yayınlanma

Alman kamu yayıncısı ARD’nin DeutschlandTrend anketine katılanların neredeyse yüzde 70’i Federal Ordunun İsrail’e yardımda bulunmaması gerektiğini düşünüyor.

Ankete göre katılımcıların yüzde 68’i Almanya’nın İsrail’in savunmasına askeri destek vermesini desteklemiyor. Yüzde 19’u ise bundan yana.

Çeşitli parti destekçilerine daha yakından bakıldığında, hepsinde olumsuz bir tutumun hakim olduğu açıkça görülüyor.

Yeşiller taraftarlarının yüzde 62’si Almanya’nın Ortadoğu’daki çatışmalarda İsrail’e askeri destek vermesine karşı çıkarken, yüzde 27’si destekliyor.

Almanya için Alternatif (AfD) destekçilerinin yüzde 80’i bu tür bir askeri yardımın yanlış olduğunu düşünürken, yüzde 12’si destekliyor.

Diğer partilerin destekçileri arasındaki onay oranları ise ikisinin arasında yer alıyor. Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) destekçilerinin yüzde 77’si bu yardıma karşı. CDU/CSU’da bu oran yüzde 68, SPD’de yüzde 65, FDP’e yüzde 56.

İsrail’e verdiği askeri destek bakımından ABD’nin ardından ikinci sırada yer alan Almanya, Ekim 2023’ten bu yana İsrail’e çok sayıda silah ihracatına izin verdi.

İsrail’in 7 Ekim Aksa Tufanına verdiği askeri karşılık Almanya’daki katılımcıların yüzde 57’si için “çok ileri” giderken, yüzde 21’i İsrail’in Gazze Şeridindeki eylemlerini uygun buluyor.

Mart ayında ankete katılanların yüzde 28’i İsrail’in tepkisini uygun olarak nitelendirmişti ve o zaman bile ankete katılanların yarısı bunun çok ileri gittiğini düşünüyordu.

Almanya’da İsrail’in eylemlerini eleştirenlerin sayısı geçtiğimiz kasım ayından bu yana istikrarlı bir şekilde artıyor.

ARD DeutschlandTrend’in güncel araştırmasında ayrıca İsrail’in gazze’ye yönelik askeri eylemlerinin Filistinli sivil nüfusun da etkilenmesi durumunda haklı olup olmadığı soruldu. Buradaki cevap daha da net: Yüzde 68’lik bir kesim İsrail saldırılarını bu durumda haksız bulurken, sadece yüzde 18’lik bir kesim haklı buluyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English