Bizi Takip Edin

ASYA

Çin ve Vietnam ilişkilerini ‘yeni bir düzeye’ taşıma sözü verdi

Yayınlanma

Çin ve Vietnam, Vietnam Devlet Başkanı To Lam’ın Çin ziyaretini “tam bir başarı” olarak değerlendirirken, savunma alanındaki işbirliğini derinleştirme ve ilişkileri “yeni bir düzeye” taşıma sözü verdiler.

Salı günü geç saatlerde yayınlanan ortak bildiride Asyalı komşuların kapsamlı stratejik işbirliği ortaklıklarını geliştirmeye devam edecekleri ve “iki taraf ve iki ülke arasındaki ilişkileri yeni bir düzeye taşıyacakları” belirtildi.

“Her iki taraf da iki taraf ve iki ülke arasında üst düzey stratejik iletişimi sürdüreceklerini ve Çin-Vietnam ilişkilerinin gelişmesine ortaklaşa öncülük edeceklerini teyit ettiler” denilen bildiride, diplomasi ve güvenlik gibi ‘stratejik alanlarda’ işbirliğinin güçlendirileceği belirtildi.

Özellikle savunma ve güvenlik konularında Çin ve Vietnam, sınır, deniz ve sahil güvenlik değişimleri de dâhil olmak üzere iki ülke orduları arasında “her düzeyde” değişimleri artırma konusunda mutabık kaldılar.

Ayrıca “siyasi güvenliği ortaklaşa korumak için müdahaleyle mücadele … ve ‘renkli devrimlerin’ önlenmesi” konularında bilgi alışverişini ve deneyim paylaşımını artıracakları belirtildi.

12 maddelik ortak deklarasyon Lam’ın Çin’e yaptığı ve aralarında Devlet Başkanı Xi Jinping ve Başbakan Li Qiang’ın da bulunduğu üst düzey Çinli yetkililerle bir araya geldiği resmi ziyaretin sonunda yayınlandı.

Deklarasyona göre görüşmelerde her iki tarafın liderleri “dostane ve samimi bir atmosferde” ikili işbirliğinin yanı sıra uluslararası ve bölgesel meseleler hakkında görüş alışverişinde bulundu.

Demiryolu işbirliği

Lam, Vietnam Komünist Partisi’nin geçen ay hayatını kaybeden uzun süreli lideri Nguyen Phu Trong’un yerine genel sekreter olarak ilk yurtdışı ziyaretini gerçekleştirdi.

To Lam’ın gezisi sırasında Çin ve Vietnam, bağlantıdan finans ve sağlığa kadar çeşitli alanlarda işbirliği belgeleri imzaladı. Bildiride liderlerin “iki ülkenin demiryolları, otoyolları ve liman altyapısının sıkı bağlanabilirliğini” hızlandırma taahhüdünde bulunduğu belirtildi.

Bu amaçla Çin, Vietnam’ın demiryolu projelerini desteklemeyi ve “sınır ötesi ekonomik işbirliği bölgelerinin pilot inşaatını aktif olarak araştırmayı” kabul etti.

Pekin, bazı standart hatlı demiryolu projelerinin planlanmasını ve Lao Cai-Hanoi-Haiphong standart hatlı demiryolu projesinin fizibilite çalışmasını destekleyerek Vietnam’ı Fransız sömürge döneminden kalma demiryolu hattını Çin demiryoluna sorunsuz bir şekilde bağlayabilecek bir hatta yükseltmeye bir adım daha yaklaştıracak.

Deklarasyonda sıralanan diğer işbirliği alanları arasında yüksek teknoloji altyapısı, temiz enerji ve dijital ekonomi yer alırken, iki taraf da birbirlerinin firmaları için adil ve elverişli bir ortam yaratma sözü verdi.

Taraflar ayrıca sağlık hizmetleri ve afet önleme ve azaltma gibi alanlarda da alışverişi derinleştirme taahhüdünde bulundular.

Eşit ve çok kutuplu bir dünyayı teşvik etme vurgusu

Deklarasyonda Çin ve Vietnam’ın uluslararası düzeni korumaya çalışacakları ve “uluslararası adalet ve hakkaniyeti ve gelişmekte olan ülkelerin ortak çıkarlarını savunacakları” belirtildi.

“Eşit ve düzenli çok kutuplu bir dünyayı ve kapsayıcı ve faydalı bir ekonomik küreselleşmeyi kararlılıkla teşvik edecekler” denilen bildiride, her iki ülkenin de ‘insan hakları meseleleri bahanesiyle’ ülkelerin içişlerine karışılmasına kesinlikle karşı oldukları belirtildi.

Pekin ve Hanoi ayrıca Birleşmiş Milletler ve Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) forumu gibi çok taraflı platformlarda koordinasyon ve işbirliğini güçlendirecek ve Çin, Vietnam’ın 2027’de APEC’e ev sahipliği yapmasını destekleyecek.

Güney Çin Denizi anlaşmazlığında yapıcı çözümler

Güney Çin Denizi konusunda iki ülke liderinin “denizdeki farklılıkları daha iyi yönetme ve proaktif bir şekilde çözme” ihtiyacını vurguladıkları belirtilen bildiride, “her iki taraf için de kabul edilebilir temel ve sürdürülebilir bir çözümü aktif bir şekilde aramaya devam edecekleri” ifade edildi.

Vietnam’ın Güney Çin Denizi’nde Çin ile çakışan hak iddiaları var ancak Trong’un gözetiminde Hanoi, Pekin ile siyasi bağlarını son derece yüklü bölgesel konulardaki farklılıklarını öne çıkarmadan onarmayı başardı.

Bu haftaki ortak bildiride “Durumu karmaşıklaştıracak ve anlaşmazlıkları artıracak eylemlerden kaçınacağız” denildi.

Bildiride Xi’nin Lam’a yaptığı yorumlarda Çin’in Vietnam’ı “komşuluk diplomasisinde bir öncelik” olarak gördüğüne dair vurgular yinelendi.

Vietnam ise Çin ile ilişkilerini dış politikasının “her zaman en önemli önceliği olarak göreceğini” söyledi.

Açıklamada “Bu her iki tarafın da stratejik bir tercihidir” denildi.

“İki taraf Lam’ın Çin’e yaptığı devlet ziyaretinin tam bir başarı olduğu, ortak bir geleceğe sahip stratejik bir Çin-Vietnam topluluğunun inşasında önemli bir rol oynadığı ve bölgesel ve dünya barışı, istikrarı ve kalkınması için elverişli olduğu konusunda mutabık kaldı” ifadelerine yer verildi.

Lam’ın önce Guangzhou’ya ardından Pekin’e gerçekleştirdiği üç günlük Çin ziyareti, Güney Çin Denizi’nde gerilimin arttığı ve Çin’in Güneydoğu Asya’daki komşularıyla diplomatik temaslarda bulunduğu bir dönemde, Çin’in en üst düzey diplomatı Wang Yi’nin geçen hafta Tayland ve Myanmar’a yaptığı seyahatin ardından gerçekleşti.

ASYA

ABD heyeti Bangladeş’in yeni yönetimiyle görüştü, reform çağrısı yapıldı

Yayınlanma

Bangladeş’in yeni geçici hükümeti, geçtiğimiz ay protestolar sonucu uzun süredir başbakanlık görevini yürüten Şeyh Hasina’nın devrilmesinin ardından ilk önemli diplomatik toplantısını “sıfırlama, reform ve yeniden başlatma” çağrısıyla tamamladı.

Geçici lider Nobel ödüllü bankacı Muhammed Yunus ve diğer yetkililer pazar günü başkent Dakka’da, ABD hükümetinin Güney Asya’dan sorumlu dışişleri bakan yardımcısı Donald Lu ve Hazine Bakanlığı’nın uluslararası finanstan sorumlu müsteşar yardımcısı Brent Neiman’ın da aralarında bulunduğu altı kişilik bir heyetle görüşmelerde bulundu.

Lu, ocak ayındaki seçimlerden önce de dahil olmak üzere birçok ziyaret gerçekleştirdiği Güney Asya ülkesinde tanınan bir isim.

Bu hafta sonu yapılan üst düzey görüşmelerde Yunus, ekonominin yeniden canlandırılması ve seçim sistemi, yargı ve polis gibi kilit kurumlarda reform yapılması da dahil olmak üzere pek çok söz verdi.

“Yolsuzluk batağına saplanmıştık” diyen Yunus, yetkililerin ‘sıfırlama, reform ve yeniden başlatma’ için çaba göstereceğini de sözlerine ekledi.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2023 Yolsuzluk Algı Endeksi’nde 180 ülke arasında 149. sırada yer alan Bangladeş, milyarlarca dolarlık kayıp devlet fonlarını geri almak için FBI ve Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nden (UNODC) yardım istedi.

Yunus’un finans danışmanı Salehuddin Ahmed pazar günü gazetecilere yaptığı açıklamada, çalınan paranın ülkesine geri gönderilmesi konusunda ABD heyetiyle görüşmeler yapıldığını söyledi. Yeni hükümet, son 15 yılda, özellikle ticari yanlış faturalandırma ve hundi olarak bilinen gayri resmi bir para transferi ağı yoluyla yaklaşık 100 milyar doların yasadışı olarak ülke dışına çıkarıldığını iddia ediyor.

ABD, Bangladeş’e yönelik yaklaşımını neden değiştirdi?

ABD’den destek sözü

ABD heyeti pazar günü yaptığı açıklamada Bangladeş’in kapsayıcı ekonomik büyümesini ve kurumsal reformlarını destekleyeceğini belirterek ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) aracılığıyla 202 milyon dolarlık ek yardım sözü verdi.

Bu, USAID’in 2026 yılına kadar Bangladeş’e 954 milyon dolar yardım sözü verdiği ve bunun 425 milyon dolarının halihazırda ödendiği 2021 anlaşmasının ardından geldi.

ABD heyetinin ziyaretiyle eş zamanlı olarak Dünya Bankası ve Asya Kalkınma Bankası da pazar günü Bangladeş’e bankacılık ve finans sektörlerindeki reformları desteklemek üzere 2,5 milyar dolar kredi sağlayacaklarını açıkladı.

Dünya Bankası toplam miktarın 1 milyar dolarını tahsis ederken, ADB de 1,5 milyar dolarlık katkıda bulunacak.

Bangladeş geçen yıl Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) 4.7 milyar dolarlık bir kurtarma paketi talep etti ve şimdi de tükenen döviz rezervlerini doldurmak için 5 milyar dolar daha istiyor.

ABD merkezli jeopolitik köşe yazarı Shafquat Rabbee pazar günkü toplantılarla ilgili olarak “Üst düzey bir heyet Yunus hükümetine, özellikle de Bangladeş’in acilen ihtiyaç duyduğu önemli ekonomik yardım konusunda önemli bir destek sinyali verebilir” dedi.

Dakka’daki ABD büyükelçiliği, önemli bir giyim ihracatçısı olan Bangladeş’teki Amerikan şirketlerinin önemli varlığına vurgu yaparak, sosyal medyada “doğru ekonomik reformların yapılması halinde” ülkenin “ticaret ve yatırım yoluyla büyüme potansiyelini” ortaya çıkarabileceğini söyledi.

Dakka’daki Jahangirnagar Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Shahab Enam Khan Nikkei Asia’ya yaptığı değerlendirmede, ABD heyetinin mesajının, Washington’ın Bangladeş gibi Hint-Pasifik’te yükselen jeopolitik oyuncularla süregelen angajmanını yansıttığını söyledi.

Bangladeş’te Muhammed Yunus geçici lider olarak görevi devraldı

Okumaya Devam Et

ASYA

Filipinler Güney Çin Denizi’ndeki tartışmalı sığlıktan çekildi

Yayınlanma

Filipinler’in kısa bir süre önce bir sahil güvenlik gemisini tartışmalı Güney Çin Denizi sığlığından geri çekmesi sonrası, Çin’in bölgede atacağı adımlar tartışılıyor .Manila, BRP Teresa Magbanua gemisini beş aylık bir konuşlandırmanın ardından kötü hava koşulları, tükenen malzemeler ve tıbbi bakıma ihtiyaç duyan personeli tahliye etme ihtiyacını gerekçe göstererek hafta sonu Sabina Sığlığı’ndan geri çağırdı. Çin orayı Xianbin Resifi olarak adlandırıyor.

Gemi pazar günü Palawan’daki Puerto Princesa Limanı’na büyük bir karşılama ile döndü, ancak 63 mürettebatından dördünün dehidrasyon nedeniyle hastanede tedavi görmesi gerekiyordu.

Analistler, ani geri çekilmenin, Filipinler tarafından kasıtlı olarak Güney Çin Denizi’nin bir başka tartışmalı noktası olan İkinci Thomas Sığlığı’nda karaya oturtulan İkinci Dünya Savaşı döneminden kalma Amerikan yapımı bir savaş gemisi olan BRP Sierra Madre’de konuşlu birliklerin rotasyonuna ve ikmaline imkan tanıyabileceğini söylüyor.

Çin’in Global Times gazetesi ise çekilme üzerine, “Çin’in başarılı müdahalesinin Filipinler’in hedeflerini boşa çıkardığını ve geriye tek seçenek olarak geri çekilmenin kaldığını” yazdı.

Global Times’a göre, Filipinler gemisinin çekilmesi, çarşamba günü Çin-Filipinler İkili İstişare Mekanizması başkanları arasında Güney Çin Denizi konusunda yapılan toplantıdan üç gün sonra gerçekleşti. Ancak Filipinler çekilme işlemini Çin’e önceden bildirmedi.

Yeni Güney Galler Üniversitesi’nde emeritus profesör olan Carl Thayer ise, Filipinler’in Teresa Magbanua’yı geri çekmeden önce yerine yeni bir gemi koyması gerektiğini söyleyerek endişelerini dile getirdi.

This Week in Asia’ya konuşan Thayer, “İnisiyatif artık Çin’in elinde. Filipin Sahil Güvenliği’nin geminin yerine yenisini koymasını engelleme çabalarını savunma amaçlı bir tedbir olarak gerekçelendireceklerdir” dedi.

Thayer, geri çekilmenin Çin tarafından bölgedeki egemenlik iddialarını güçlendirmek için bir propaganda aracı olarak kullanılacağını da sözlerine ekledi. Bölgede 70 civarında Çin askeri, sahil güvenlik ve milis gemisinin bulunduğunu belirten Thayer, Çin’in Filipinler’in konuşlandırmaya çalıştığı herhangi bir yedek gemiye karşı koyacağını belirtti.

Avustralya Savunma Kuvvetleri Akademisi’nde ders veren Güneydoğu Asya uzmanı Thayer, “Çin’in amacı Sabina Sığlığı’nı işgal etmek değil, Filipinler’in kalıcı bir varlık göstermesini engellemektir” dedi.

Teresa Magbanua’nın Palawan’dan 146 km (90 mil) ve en yakın büyük Çin kara kütlesinden yaklaşık 1.200 km uzaklıktaki Sabina Sığlığı’na konuşlandırılması Pekin’le Manila arasında gerginliği yükseltmişti.

Filipinler Ulusal Denizcilik Konseyi Başkanı Lucas Bersamin pazar günü yaptığı açıklamada, geminin sığlıktan çekilmesinin gerekli onarımların yapılmasına ve mürettebatın biraz dinlenmesine olanak sağlayacağını söyledi.

Filipin sahil güvenlik sözcüsü Komodor Jay Tarriela da pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında, “Biz hiçbir şey kaybetmedik. Hiçbir şeyi terk etmedik” dedi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Yen, 2023’ten bu yana ilk kez dolar karşısında 140’ın üzerine çıktı

Yayınlanma

Japon Yen’i temmuz ayının başındaki 161,95 seviyesinden yukarı yönlü harekete geçerek on yıllardır görülen en zayıf seviyeden kayda değer bir toparlanmayı işaret etti.

Yen dolara karşı %0,6’ya kadar değer kazanarak 139,96’ya ulaştı ve bu temmuz 2023’ten bu yana en güçlü seviyesi oldu. Yen, yatırımcıların ABD ile Japonya arasındaki faiz oranı farkının daha da daralması yönünde pozisyon almasıyla %15’lik bir kazançla bu çeyrekte en iyi performans gösteren Grup-10 para birimi oldu.

FED’in çarşamba günü faiz düşürme yoluna gideceği kesin görülüyor tek soru ise ne kadar düşüreceği. Japonya Merkez Bankası’nın bu yıl iki kez faiz artırımı yaptıktan sonra cuma günü beklemede kalması bekleniyor. Singapur’daki Macquarie Group Ltd.’de stratejist olan Gareth Berry, “Esas olarak FED’in bu hafta 25 yerine 50 baz puanlık faiz indirimi yapma riskinin yen’i desteklediğini” söyledi.

Japonya Merkez Bankası’nın bu hafta faiz oranlarını değiştirmese de Bloomberg tarafından ankete katılan ekonomistlerin çoğunluğu aralık ayında başka bir faiz artışı olacağını öngörüyor. Merkez bankasının 31 Temmuz’da politika faizini %0,25’e çıkarması, qğustos başında dövizlerden tahvillere ve hisse senetlerine kadar varlıkları sarsan küresel piyasa çalkantısına katkıda bulundu.

Öte yandan Japonya Merkez Bankası Başkanı Kazuo Ueda, 3 Eylül’de merkez bankasının, fiyatların tahminlerle uyumlu olması halinde faiz oranlarını artıracağını teyit etti. Merkez bankası yönetim kurulu üyesi Junko Nakagawa, 11 Eylül’de yaptığı açıklamada, ekonominin tahminler doğrultusunda performans göstermesi halinde, bankanın politikalarını bundan sonra da ayarlamaya devam edeceğini söyledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English