Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin’de bir araya gelen Hamas ve El Fetih birleşme için diyaloğu sürdürme sözü verdi

Yayınlanma

Çin Dışişleri Bakanlığı salı günü yaptığı açıklamada, Hamas ve El Fetih’in Pekin’de gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından aralarındaki bölünmüşlüğü sona erdirmek amacıyla diyalogları sürdürme konusunda anlaştıklarını duyurdu.

Bakanlık, Çin’in Gazze’de tırmanan çatışmaların ortasında rakip gruplar arasında uzlaşı sağlanması için çabalarını artırdığı bir dönemde iki Filistinli tarafın Pekin’de görüşmeler yaptığını doğruladı.

“[El Fetih ve Hamas] Filistin’de iç uzlaşının teşvik edilmesi konusunda derinlemesine ve samimi bir diyalog gerçekleştirdi” diyen Bakanlık sözcüsü Lin Jian, iki tarafın diyalog ve istişare yoluyla uzlaşma sağlama yönündeki siyasi iradelerini tam olarak ifade ettiklerini, birçok spesifik konuyu ele aldıklarını ve olumlu ilerleme kaydettiklerini söyledi.

“Taraflar bu diyalog sürecini devam ettirme ve Filistin’in birliği ve yeniden birleşmesinin bir an önce gerçekleşmesi için çaba gösterme konusunda mutabık kaldılar” ifadelerini kullanan Lin şöyle devam etti: “Her iki taraf da Çin’in Filistin halkının meşru ulusal haklarının iadesine yönelik haklı davasına verdiği güçlü desteği takdirle karşıladı, Filistin’in iç birliğinin güçlendirilmesine yönelik çabaları için Çin’e teşekkür etti ve gelecekteki diyaloglara ilişkin fikirler üzerinde mutabakata vardı.”

Filistin meselesinde Çin’in tutumu ve arabuluculuk çabaları

Görüşmeler, Çin’in 2007’deki El Fetih-Hamas çatışmasından bu yana bölünmüş olan Filistin için uzlaşmayı teşvik etme yönündeki yenilenen çabalarının altını çizdi. El Fetih, İsrail işgali altındaki Batı Şeria’yı kısmen kontrol eden Filistin Yönetimi’nin başında. El Fetih ile uzun süredir ilişkileri gergin olan Hamas ise Gazze Şeridi’ni kontrol ediyor.

Reuters geçen hafta El Fetih’in üst düzey yetkilisi Azzam Al-Ahmad ve Hamas’ın üst düzey yetkilisi Musa Ebu Marzuk’un görüşmeler için cuma günü Çin’e gittiğini bildirmişti. Bu, Gazze’deki çatışmaların başladığı ekim ayından bu yana Hamas’ın Çin’e yaptığı bilinen ilk ziyaret. Çin elçisi Wang Kejian geçen ay Katar’da Hamas lideri İsmail Haniye ile bir araya gelmişti.

Benzer bir toplantı şubat ayında Rusya’da yapılmış ve iki tarafa İsrail ile müzakere etmeden önce birleşmeleri çağrısında bulunulmuştu. Bu toplantı, savaş sona erdiğinde Gazze’nin kontrolünü ele geçirmek üzere reform yapması için Batı’nın artan baskısı altında olan Filistin Yönetimi’nde büyük bir güç değişiminin ortasında gerçekleşti.

Çin’in hem Hamas hem de El Fetih ile iyi ilişkilere sahip olduğuna inanılıyor. Pekin uzun zamandır bağımsızlığını desteklediği Filistin’de birlik çağrısında bulunuyor.

Gazze’deki çatışmalar başladığından bu yana Pekin, Filistinlilerin meşru hakları konusunda giderek daha fazla sesini yükseltti ve Gazze’de çatışmaların derhal durdurulması çağrısında bulundu.

Ayrıca Pekin, Filistin’in Birleşmiş Milletler’e tam üyeliğini destekliyor. Bu tutumu BM Güvenlik Konseyi’nde ABD ile defalarca çatışmasına neden oldu. İsrail’in yakın müttefiki olan Washington, kısa bir süre önce Filistin’in örgüte katılma talebini veto ederek Pekin’in sert eleştirilerine yol açmıştı.

Çin’in, ABD ile rekabetin yoğunlaştığı bir ortamda Orta Doğu’daki konumunu güçlendirdiği görülüyor. Ayrıca Çin geçen yıl İran ve Suudi Arabistan arasında tarihi bir yakınlaşmaya aracılık ettikten sonra küresel çatışmalarda arabuluculuk rolünü artırdı.

DİPLOMASİ

Lukaşenko: Ukrayna, Putin ile gizli görüşmelere başladı

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rus gazeteci Olga Skabeyeva’ya verdiği röportajda, Ukraynalı yetkililerin Vladimir Putin ile gizlice görüştüğünü iddia etti. Lukaşenko, bu görüşmelerin detaylarını vermekten kaçınırken, ABD’nin Ukrayna konusunda net bir stratejisinin olmadığını ve Moskova’ya yönelik yaptırım seçeneklerinin tükenmesi nedeniyle Washington’ın Kiev üzerindeki baskıyı artırdığını öne sürdü.

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rus gazeteci Olga Skabeyeva’ya verdiği röportajda, Ukraynalı temsilcilerin Vladimir Putin ile gizli görüşmeler yaptığını iddia etti.

Avrupa Birliği’nde yapıcı müzakereler yapabilecek politikacıların olup olmadığı sorusuna yanıt veren Lukaşenko, Ukrayna’da böyle kişilerin olmadığını, ancak yine de bir diyalog yürütüldüğünü belirtti.

Lukaşenko, “Biz yine de onlarla (Ukraynalı temsilcilerle) görüşüyoruz. İsteyenlerle konuşmak gerekiyor. Fakat, kendi tarafımızda, Rusya’da ve benzeri yerlerde görüşmek için böyle tutkulu bir istek görmüyoruz. Gerçi, ben konuşmayacağım, bırakın Vladimir Vladimiroviç (Putin) söylesin. O görüşmüştü. Onu aradılar, anlattılar. Ancak, görüşmeleri dair kamuya açık bir dile getirilmedi,” dedi.

Detayları açıklama yetkisi olmadığını belirten Lukaşenko, ayrıntı vermekten kaçındı.

Belarus Devlet Başkanı, “Ancak Putin bana anlattı. Şu sonucu çıkardı: Görüşmek istiyorlarsa, gelsinler, şimdilik gizlice, gazeteciler öğrenmesin diye. Belki Vladimir Vladimiroviç risk alır ve kimin aradığını söyler,” diye ekledi.

13 Mart’ta Lukaşenko, Putin ile görüşmek üzere Moskova’ya gitti. Görüşmelerin başlamasından önce, Amerikan yönetiminin Ukrayna’daki çatışmayı çözmek için net bir stratejisinin olmadığını söyledi.

Lukaşenko, “ABD’nin Ukrayna konusunda hiçbir planı yok. Kesinlikle. Bir taraf ne istiyor, diğeri ne istiyor, sadece nabız yokluyorlar,” dedi.

Ayrıca Lukaşenko, Washington’ın Kiev üzerindeki baskıyı artırmaya karar verdiğini, çünkü Moskova’ya karşı yaptırım uygulama imkanlarının neredeyse tükendiğini dile getirdi.

Lukaşenko, “O kadar çok yaptırım uyguladılar ki, daha ötesi yok. Bu nedenle Ukrayna’ya baskı yaptılar ve onun gidecek hiçbir yeri yok. 30 gün için anlaştılar, yani 30 gün,” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

G7 bildirisinin hedefinde İran var

Yayınlanma

Reuters tarafından görülen nihai taslak bildiriye göre, önde gelen Batılı devletlerin dışişleri bakanları perşembe günü İran’ın “keyfi gözaltı ve yabancı suikast girişimlerini giderek artan bir şekilde baskı aracı olarak kullanmasının yarattığı tehdit” konusunda uyarıda bulundu.

ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7 ülkeleri yaptıkları açıklamada Tahran’ın “Orta Doğu’daki istikrarsızlığın başlıca kaynağı” olduğunu iddia ederek ülkenin nükleer programı konusunda diplomasiyi yeniden başlatmaya çağırdı.

Taslak bildiride, Filistin sorununa iki devletli çözümün de bahsi geçmedi ve metnin daha önceki taslaklarında bunun önemini vurgulayan dil terk edildi.

Üyeler bunun yerine “Filistin halkı için siyasi bir ufkun” gerekliliğini vurguladı ve Gazze’ye “engelsiz insani yardımın” yeniden başlaması ve kalıcı bir ateşkes için desteklerini yeniden teyit etti.

Diplomatlar tarafından onaylanan nihai taslağın cuma günü ilerleyen saatlerde bakanlar tarafından da kabul edilmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

NATO Genel Sekreteri Rutte: Savaş sonrası Rusya ile ilişkiler yeniden kurulmalı

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki savaş sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğini belirtti. Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltmasına rağmen transatlantik ittifakı bir arada tutmaya çalışırken, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artırması ve askeri konumlarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki çatışmalar sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin zamanla normalleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Rutte, Bloomberg TV‘de Annmarie Hordern’e verdiği mülakatta, “Savaş Avrupa için bir şekilde durmuş olursa, adım adım, ABD için de adım adım Rusya ile normal ilişkileri yeniden kurmak normal olur,” dedi.

Ancak Rutte, henüz o noktada olmadıklarını ve Rusya’nın müzakereleri ciddiye almasını sağlamak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeleri gerektiğini ifade etti.

Son haftalarda yoğun bir diplomasi yürüten Rutte, Başkan Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltması ve ABD’nin Avrupa’daki geleneksel güvenlik rolünden çekileceğine işaret etmesiyle ittifakı bir arada tutmaya çalışıyor.

Bu sürpriz hamle, Avrupa ülkelerini savunma harcamalarını artırmaya ve askeri konumlarını yeniden düşünmeye sevk etti.

Rutte, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya geldi ve ikili, Ukrayna’da ABD’nin arabuluculuğunda potansiyel bir ateşkesi görüştü. Avrupa’nın müzakerelerde büyük ölçüde dışlanması, kıtadaki pek çok lideri rahatsız etti.

Devam eden görüşmeler hakkında konuşan Rutte, “Amerikan yönetimi ve elbette Ukraynalılarla ciddi görüşmelere girmeye hazır olduklarından emin olmak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeliyiz,” ifadesini kullandı.

Rutte’nin en büyük görevi, Trump’ın üyelerin savunmaya yeterince harcama yapmayarak Washington’ı istismar ettiği yönündeki yaygın eleştirileri arasında ABD’nin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) bağlılığını sürdürmesini sağlamak.

Trump daha önce ABD’yi askeri ittifaktan çekmekle tehdit etmişti.

Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Oval Ofis’teki televizyonda yayınlanan tartışmasının ardından Rutte, ABD’nin Ukrayna için yaptığı her şeyi överken, Ukraynalı lidere ilişkileri düzeltme çağrısında bulundu.

NATO, haziran ayındaki bir sonraki zirvede üyelerinin savunma harcamaları hedefini en az yüzde 3’e çıkarmaya çalışacak.

Trump, müttefiklerin yüzde 5 harcama yapmasını talep etti; bu, yaygın olarak gerçekçi olmayan ve ABD’nin bile karşılamadığı bir hedef.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English