Bizi Takip Edin

Amerika

CPAC zirvesinde “milli muhafazakâr enternasyonal” bir aradaydı

Yayınlanma

Küresel çaptan “milli muhafazakâr” siyasetin karargâhı olma iddiası ile hareket eden Muhafazakâr Siyasi Eylem Konferansı’nın (CPAC) Washington’daki üç günlük etkinliğinin son gününe ABD Başkanı Donald Trump damga vurdu.

Trump konuşmasında, Washington’ın yıllarca “radikal sol Marksistlerden, savaş tacirlerinden ve yozlaşmış özel çıkar gruplarından” oluşan “uğursuz bir grup” tarafından kontrol edildiğini öne sürdü.

5 Kasım’da, “Amerika’yı yok eden tüm yozlaşmış güçlere karşı durduklarını, onların gücünü ellerinden aldıklarını” ileri süren Trump, nihayetinde de “ülkelerini geri aldıklarını” söyledi.

Başkan, 6 Ocak 2021’de ABD Kongre Binasına yapılan saldırıda işlenen suçlardan hüküm giyen yüzlerce kişiyi affetmekle övündü ve onları “siyasi mahkumlar” ve “J6 rehineleri” olarak tanımladı. Bu mahkumlardan bazıları de salondaydı ve “J6! J6!” ve ‘Teşekkürler!’ diye bağırırken görüldüler.

Trump ayrıca çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) programlarını ortadan kaldırmakla, ABD’yi Paris iklim anlaşmasından çıkarmakla ve belgesiz göçmenleri (“canavarlar”) Guantánamo Körfezine göndermekle övündü.

“Tüm DEI memurlarına işlerinin ortadan kalktığını bildirdim,” diyen Trump, özel sektörde de bu tip uygulamalara son verilmesini umduğunu belirtti.

Başkan, Elon Musk’ın ABD’nin uluslararası yardım kuruluşu USAID de dahil olmak üzere federal hükümeti küçültmeye yönelik hamlelerini de selamladı.

Trump, “Amerikan tarihindeki en büyük sınır dışı etme operasyonunu başlattıklarını” da sözlerine ekledi.

Trump en sevdiği konulardan biri olduğunu söylediği gümrük tarifeleri hakkında da konuştu ve “Tarife kelimesi sözlükte en sevdiğim kelimedir,” diyerek kalabalığın alkışlarını topladı.

Trump kalabalığa en sevdiği kelimenin tarife olduğunu söylediği için eleştirildiğini, şimdi ise eş ve Amerika gibi kelimelerden sonra dördüncü favori kelimesi olduğunu söyledi.

CPAC katılımlarına, “1870’ten 1913’e kadar nispeten en zengindik, bunu bir düşünün. Bu bizim en zengin olduğumuz dönemdi, çünkü gümrük vergilerini topladık,” iddiasında bulundu.

Trump kalabalığa “Başkan Zelenskiy ve Başkan Putin ile uğraştıklarını” söyledi ve Ukrayna’nın savunmasına ABD’yi bu kadar yoğun bir şekilde dahil ettiği için “aptal ve beceriksiz” eski Başkan Joe Biden’a yüklendi.

Trump, Avrupa’nın Ukrayna’ya yardım için ABD’den daha fazla katkıda bulunması gerektiğini söylerken, “Onlara verdiğimiz parayı geri almalıyız diyor. Bu adil değil,” dedi.

“Korkunç bir durum” olarak nitelendirdiği savaşı sona erdirmek için bir anlaşmaya yakın olduklarını söyleyen Trump, “Ben başkan olsaydım bu asla olmazdı. Bunun üzerinde çalışıyoruz. Bu konuda konuşmaktan hoşlanmıyorum çünkü müzakerelerin ortasındayız,” dedi.

Fransız Ulusal Birlik lideri konuşmasını iptal etti

CPAC zirvesinde konuşması beklenen Fransız Ulusal Birlik (RN) lideri Jordan Bardella’nın, konuşmasını iptal etti.

Bardella, Donald Trump’ın eski baş danışmanı Steve Bannon’ın perşembe günü sahnede Bardella ve diğerlerinin nazi selamına benzettiği bir el hareketi yapmasının ardından yapmayı planladığı konuşmayı iptal etti.

Steve Bannon CPAC’de yaptığı konuşma sırasında sağ kolunu parmakları havada ve avuç içi aşağı bakacak şekilde uzatmadan önce “savaş, savaş, savaş” diye bağırmıştı.

Bardella halihazırda Washington’daydı ve cuma günü etkinlikte konuşma yapması planlanmıştı. Bardella yaptığı açıklamada, “nazi ideolojisine gönderme yapan bir hareket” olarak nitelendirdiği bu hareket nedeniyle konuşmasını iptal ettiğini söyledi.

Bannon ise nazi benzetmesini reddetti ve hareketi bir “el hareketi” olarak nitelendirerek bunun yedi yıl önce Fransa’da Bardella’nın partisine yaptığı bir konuşmada sahnede yaptığı “aynı el hareketi” olduğunu söyledi.

Fransız haber dergisi Le Point’a konuşan Bannon, “Eğer ana akım medyanın konuşma hakkında söyledikleri yüzünden [konuşmayı] iptal ettiyse, konuşmayı dinlememiş demektir. Eğer bu doğruysa, Fransa’yı yönetmeye layık değildir. O bir oğlan çocuğu, erkek adam değil,” dedi.

“Avrupa’yı Yeniden Büyük Yap” koalisyonu hızla ilerliyor

Meloni, Trump’ın Avrupa’ya bağlılığını sürdüreceğini savundu

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni cumartesi günü CPAC’de yaptığı konuşmada Trump’ın Avrupa’ya sırtını dönmeyeceğini söyledi.

Cumartesi günü CPAC’de Avrupa’yı yeniden doğru yola sokan bir lider ve bir “kahraman” olarak selamlanan Meloni, övgülere bir dayanışma mesajıyla karşılık verdi.

Meloni konuşmasında transatlantik ittifakın öneminin altını çizerek, “Batı, Amerika olmadan var olamazsa, Avrupa olmadan da var olamaz,” dedi.

Avrupa’nın “başıboş” olduğu fikrini reddederek, muhafazakâr hükümetlerin yükselişi sayesinde kıtanın bugün daha güçlü olduğunu ve bunun kısmen CPAC’nin “daha önce sesi duyulmayan milyonlara ses veren küresel bir ağ yaratma” çabaları sayesinde olduğunu savundu.

Meloni ayrıca Trump’ın Avrupa’dan uzaklaşacağı yönündeki korkuları da reddetti ve “Düşmanlarımız Trump’ın uzaklaşacağını umuyor ama böyle bir şey olmayacak,” dedi.

Trump’ı “güçlü ve etkili” olarak öven İtalyan lider, “Bazıları Avrupa’yı uzak ya da kayıp olarak görebilir ama size söylüyorum, durum böyle değil. Trump’ın zaferiyle birlikte solun kızgınlığı histeriye dönüştü,” iddiasında bulundu.

Ukrayna’nın sadık bir destekçisi olan Meloni, geçen pazartesi günü Paris’teki acil durum konferansına katıldıktan sonra bile Trump’ın son açıklamaları hakkında yorum yapmadığı için muhalefetin eleştirilerine maruz kalmıştı.

Meloni, CPAC konuşmasında Ukrayna’daki savaşı Rusya’yı kastederek “acımasız bir saldırgana” karşı verilen çok önemli bir özgürlük mücadelesi olarak nitelendirdi.

Ukrayna halkını ”gururlu” diyerek öven Meloni, hem ABD hem de Avrupa’nın katılımını gerektiren “adil ve kalıcı bir barış” ihtiyacını vurguladı.

İsrail ile ‘milliyetçi-muhafazakâr enternasyonal’ arasındaki ilişki

Fico’dan Trump’a övgüler

Slovakya Başbakanı Robert Fico da etkinlikte yaptığı konuşmada, mevcut ABD Başkanı Donald Trump’ı “Ukrayna müzakerelerindeki enerjisi” nedeniyle övdü ve “Rusya’nın savaş için ciddi güvenlik nedenleri olduğunu” iddia etti.

Fico konferansta “geleneksel değerlerin savunucusu” ve “Ukrayna’da barışın savunucusu” olarak tanıtıldı.

Trump için “Başkanınız gerçeği dile getirerek Avrupa’ya büyük bir hizmette bulunuyor” diyen Fico, AB’nin Trump’ı engellemek yerine bu anlamsız savaşı sona erdirmesine yardımcı olması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Trump da CPAC konferansında yaptığı konuşmada Fico’ya “Teşekkürler Robert” diyerek karşılık verdi.

Musk, İspanyol Vox’u övdü

Tesla ve SpaceX’in sahibi Musk cumartesi günü X’te yayınladığı kısa bir mesajda, “Vox bir sonraki seçimi kazanacak,” dedi.

Musk, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Vox’un tartışmalı lideri Santiago Abascal’ı İspanya’daki “harika çalışmaları” için tebrik ettiği bir videoyu da retweetledi.

Abascal, Washington’daki CPAC’nin bu yılki konukları arasındaydı ve yaptığı konuşmada, “Bu sosyal ağa özgürlüğü geri getirdiği için Elon Musk’a teşekkür etme fırsatım oldu. Woke sansürün sona ermesi özgürlüklerin tarihi bir fethidir,” dedi.

Vox lideri, Trump’ın Avrupa’yı tehdit ettiği gümrük vergilerini uygulamayacağını umduğunu söylerken, Yeşil Mutabakat ve Brüksel tarafından dikte edilen diğer “istismarcı” politikaların Avrupa ekonomileri üzerindeki gerçek yükler olduğunu vurguladı.

Duda’nın Trump ile görüşmesi Polonya’yı karıştırdı

Öte yandan Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, CPAC sırasında Donald Trump ile yaptığı görüşme nedeniyle iktidar koalisyonunun eleştirilerine maruz kalırken, birçok siyasetçi ABD liderinin Polonyalı mevkidaşını küçümsediğini öne sürdü.

Duda, iki liderin CPAC kapsamında bir araya geldiğini ve ABD’nin Polonya’daki askeri varlığı ile Ukrayna’daki savaşın sona erdirilmesi konularının ele alındığı 10 dakikalık bir görüşme yaptıklarını söyledi.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, “CPAC kulisinde Başkan Trump Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda ile bir araya geldi ve yakın müttefikliğimizi bir kez daha teyit etti. Başkan Trump ayrıca Polonya’nın savunma harcamalarını artırma taahhüdü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’yı övdü,” denildi.

Duda ise görüşmenin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD’nin Polonya’daki varlığının azalacağına dair bir korku olmadığını, hatta Donald Trump’ın, ABD’nin Polonya’daki varlığının artmasını beklediğini aktardı.

Duda, Trump ile görüşmesinde NATO’nun doğu kanadının stratejik önemini vurgulamaya çalıştığını söyledi.

Duda’nın ziyareti iktidar koalisyonu tarafından eleştirildi. Sivil Platform milletvekili ve parlamentonun Dış İlişkiler Komitesi üyesi Marcin Bosacki, görüşmenin organizasyonundaki profesyonellik eksikliğini kınayarak, uzun süre bekleme ve kısa görüşmeye işaret etti.

X’te konuşan Bosacki, Duda-Trump görüşmesi fikrinin övgüye değer olsa da “her şeyin yanlış yapıldığını” savundu.

Amerika

Musk-Trump kavgası: Tesla 153 milyar dolar değer kaybetti

Yayınlanma

Tesla, Donald Trump ve Elon Musk arasındaki gerginliğin tırmanmasıyla perşembe günü rekor bir satış dalgası yaşadı.

ABD Başkanının Musk’ın şirketleriyle olan ABD hükümeti sözleşmelerini feshedebileceğini işaret etmesinin ardından, elektrikli araç grubunun hisseleri yüzde 14’ün üzerinde değer kaybederek piyasa değerinden 153 milyar dolar sildi.

Trump, Truth Social platformunda, “Bütçemizde milyarlarca dolar tasarruf etmenin en kolay yolu, Elon’un devlet sübvansiyonlarını ve sözleşmelerini feshetmek,” diye yazdı.

Perşembe günkü düşüşle Tesla’nın hisse fiyatı yılbaşından bu yana yüzde 25 değer kaybetti.

Dünyanın en güçlü iki adamı arasındaki kavga, Musk’ın X’te defalarca yaptığı iğneleyici yorumlar ve Trump’ın, seçimlerden bu yana yakın müttefiki olan milyarderin “zayıfladığını” söylemesiyle devam etti.

Tesla hisselerinin satışı ABD borsalarında yankı buldu ve S&P 500 ile teknoloji ağırlıklı Nasdaq Composite endeksleri günü sırasıyla yüzde 0,5 ve yüzde 0,8 düşüşle kapattı. Her iki endeks de Trump ve Musk’ın hakaretler savurmaya başladığı öğle saatlerinde düşüşe geçti.

İkinci Trump yönetiminde sermaye hizipleri

SpaceX ve Starlink değer kazandı

Tesla yatırımcıları birkaç ay boyunca inişli çıkışlı bir dönem geçirdi. Hisse senetleri, Trump’ın ikinci başkanlık dönemini kazanmasının ardından geçen yılın son çeyreğinde güçlü bir yükseliş yaşadı, fakat Trump’ın ticaret savaşının tetiklediği genel piyasa satışları nedeniyle aralık ortasından mart başına kadar düşüş yaşadı.

Musk’ın uzay keşif grubu SpaceX ve uydu geniş bant ağı iştiraki Starlink’in hisseleri, Tesla’nın düşüşüyle birlikte perşembe günü yükseldi. AST SpaceMobile yüzde 7,5 değer kazanırken, iletişim grubu EchoStar yüzde 17,4 sıçradı.

Musk’ın, Devlet Verimliliği Departmanı’nın (DOGE) başkanı olarak federal hükümet harcamalarında yaptığı kesintiler de tepkiyi beraberinde getirdi. Tesla patronu, işlerine yönelik “geri tepme”yi suçlayarak mayıs sonunda hükümet görevinden istifa etti.

Bazı yatırımcılar, Musk ve Trump’ın önceki dostane ilişkilerine rağmen, piyasanın bu kavgayı öngörmesi gerektiğini söyledi. Ünlü kısa vadeli satıcı Jim Chanos, X’te bunun “Şimdiye kadarki en öngörülebilir ayrılık” olduğunu söyledi.

Bannon’dan SpaceX’i devletleştirme ve Musk’ı sınır dışı etme çağrısı

Daha önce vize tartışması nedeniyle Musk ile ağır bir kavgaya tutuşan MAGA ideoloğu Steve Bannon, Trump’a SpaceX’e el koyma çağrısı yaptı.

Bannon, “War Room Live” programında, Trump’ın SpaceX’i kontrol altına almak için Kore Savaşı döneminden kalma milli güvenlik seferberlik yasası olan Savunma Üretim Yasasını kullanmak üzere bir başkanlık kararnamesi imzalaması gerektiğini söyledi.

Bannon, “ABD hükümeti onu ele geçirmeli,” dedi ve yönetimin ayrıca Musk’ın güvenlik iznini iptal etmesi ve soruşturma sonuçlanana kadar Musk’ın şirketleriyle tüm federal sözleşmeleri askıya alması gerektiğini savundu.

MAGA ideoloğu, Başkana Tesla liderinin sınır dışı edilme işlemlerini başlatması için de çağrıda bulundu. Bannon, “Elon Musk yasadışı. O da gitmeli,” dedi. Güney Afrika doğumlu Musk, yirmi yılı aşkın süredir ABD vatandaşı.

Musk ise Bannon’ın çağrılarına X’te verdiği yanıtta, “Bannon zirve geri zekalıdır,” dedi.

Steve Bannon, Elon Musk’a ‘ırkçı’ dedi, MAGA’dan atma sözü verdi

MAGA’daki bölünme ayyuka çıktı: JD Vance sesleri

Öte yandan Musk-Trump kavgası, Amerika’yı Yeniden Büyük Yap (MAGA) koalisyonundaki çatlakları da tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.

Musk’ın, daha önce Başkana destek veren seçmen kitlesinde Trump aleyhine derin bir yara açabileceği düşünülüyor.

Örneğin, Musk’ın sosyal platformu X’te 1,2 milyon takipçisi olan sağcı influencer Ian Miles Cheong, Musk ve Trump arasındaki mücadele için “Paramı Elon’a yatırıyorum,” diye bir paylaşım yaptı.

Cheong ayrıca, “Trump görevden alınmalı ve JD Vance onun yerini almalı,” dedi.

30 dakikadan az bir süre sonra Musk, Cheong’un paylaşımını tek kelimeyle “Evet” ekleyerek yeniden paylaştı.

‘Büyük, güzel yasaya’ ne olacak?

Trump ve Musk arasındaki kişisel kavga sürerken, bombanın fitilinin Trump’ın Kongre’ye getirdiği harcama tasarısı üzerinden ateşlendiğini hatırlatmak gerekiyor.

The Hill’deki değerlendirmeye göre kavga, bazı Kongre Cumhuriyetçilerinin Musk’a olan öfkelerini daha açık bir şekilde dile getirmeye istekli hale getirebilir. Bu öfke bir süredir artıyordu.

Fakat Musk, tasarıya yönelik eleştirilerini sürdürüyor ve bu tutumu, Cumhuriyetçi Parti liderlerini rahatsız edecek.

Musk, bir dizi sosyal medya paylaşımında sadece Trump’ı değil, Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ve Senato Çoğunluk Lideri John Thune’yi de hedef aldı ve hükümet harcamalarının kontrolden çıkmasının tehlikelerini dile getirdikleri geçmiş yorumlarını yeniden gündeme getirdi.

Kongre Bütçe Ofisine göre, bütçe tasarısının mevcut haliyle 10 yıl içinde 2,4 trilyon dolarlık ek bütçe açığı yaratması bekleniyor.

Musk, kendine özgü ateşli üslubuyla perşembe öğleden sonra yaptığı paylaşımlardan birinde, “Kongre Amerika’yı iflasa sürüklüyor!” iddiasında bulundu.

Kongre’deki Cumhuriyetçiler genel olarak Musk’tan çok Trump’a sadık.

Fakat Musk’ın tasarıyı batırmak için yeterli sayıda Cumhuriyetçi üyeyi kendi safına çekmesi son derece olası.

Elon Musk’tan Trump’a suçlama: Epstein dosyası neden gizli tutuluyor?

Politico: Trump, Musk ile olası bir yumuşamanın sinyali verdi

Öte yandan kavganın bir ateşkes ve “detant”, yani yumuşama ile şimdilik sona ereceğini ileri sürenler de var.

Başkan Trump, Elon Musk ile sosyal medyada bir gün süren atışmaların ardından perşembe günü POLITICO ile yaptığı röportajda kayıtsız bir tavır sergiledi.

Bundan ayrı olarak, Beyaz Saray danışmanları, gerginliğin tırmanmasını önlemek için başkanın Musk’a yönelik kamuoyu eleştirilerini yumuşatması için uğraştıktan sonra, barışı sağlamak için Tesla’nın milyarder CEO’su ile cuma günü bir telefon görüşmesi ayarladı.

Trump, bir zamanlar en büyük destekçisiyle yaşadığı kamuoyuna mal olan ayrılık hakkında POLITICO’ya verdiği kısa demeçte, “Oh, sorun yok. Her şey çok iyi gidiyor, hiç bu kadar iyi olmamıştı,” dedi.

Trump destekçisi hedge fon yöneticisi Bill Ackman da dahil olmak üzere yardımcılar ve müttefikler gerginliği yatıştırmak için aceleyle harekete geçti ve Musk da buna sıcak bakıyor gibi görünüyor.

Ackman, “@realDonaldTrump ve @elonmusk’ı destekliyorum ve onlar da büyük ülkemizin iyiliği için barış yapmalılar,” diye yazdı.

Musk da Ackman’a, “Haksız değilsin,” diye yanıt verdi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Elon Musk’tan Trump’a suçlama: Epstein dosyası neden gizli tutuluyor?

Yayınlanma

Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’ı Jeffrey Epstein davasındaki belgelerde adının geçtiğini iddia ederek çocukların cinsel istismarına karışmakla suçladı ve belgelerin bu yüzden açıklanmadığını öne sürdü. Trump ise Musk’ı devlet desteklerini kesmekle tehdit ederek, milyarderin ABD Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) başkanlığından ayrılması sonrası başlayan çatışmada karşılıklı suçlamalar devam etti.

Amerikalı milyarder Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’ı Jeffrey Epstein davasındaki belgelerde adının geçtiğini öne sürerek çocukların cinsel istismarına karıştığını iddia etti ve bu durumun belgelerin hala kamuoyuna açıklanmamasının nedeni olduğunu belirtti.

Gerilim, Musk’ın ABD Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) başkanlığından ayrılmasının ardından karşılıklı sert açıklamalarla yükselmişti.

SpaceX’in kurucusu Musk, Trump’ın seçim zaferinde kendi desteğinin kilit rol oynadığını savundu.

Musk, X’teki paylaşımında, “Ben olmasaydım Trump kaybederdi, Demokratlar Temsilciler Meclisi’ni kontrol ederdi ve Cumhuriyetçiler Senato’da 49’a karşı sadece 51 sandalyeye sahip olurdu,” ifadelerini kullandı.

Trump’tan Musk’a sert yanıt ve tehdit

Donald Trump, Elon Musk’ın suçlamalarına sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yanıt verdi. Trump, bütçeden “milyarlarca dolar” tasarruf etmek amacıyla Musk’ın faaliyetleriyle ilgili tüm devlet sübvansiyonlarını ve sözleşmelerini durdurma tehdidinde bulundu.

Trump, “Biden’ın bunu neden yapmadığına hep şaşırmışımdır,” diye ekledi.

Basın mensuplarına konuşan Trump, Musk’ta hayal kırıklığına uğradığını belirterek seçimleri onun yardımı olmadan da kazanabileceğini vurguladı.

Trump, Musk’ın DOGE başkanlığı görevini özlediğini ve bu yüzden girişimcinin davranışlarının “düşmanca” bir hâl alabileceğini öne sürdü.

Truth Social’daki bir başka paylaşımında başkan, Musk’ın “çıldırdığını” ifade etti. ABD Başkanı, iş insanının “tükenme noktasında” olduğunu ve kendisinin ondan yönetimden ayrılmasını istediğini belirtti.

Trump ayrıca, Musk’ı “birkaç ay içinde” elektrikli araçlara yönelik devlet desteğinin sona erdirileceği konusunda bilgilendirdiğini ve bu önlemin satışların artışını teşvik ettiğini ifade etti.

Trump, “Herkesi bu gereksiz arabaları almaya zorlayan elektrikli araç lisansını elinden aldım ve o da çıldırdı,” diye yazdı.

İkili arasındaki açık çatışma, Musk’ın devlet görevinden ayrılmasının hemen ardından başladı.

Trump, 1 Haziran’da Musk’ın müttefiki ve SpaceX projelerine yatırım yapan Jared Isaacman’ın NASA başkanlığı adaylığını geri çektiğini duyurdu.

Bunun üzerine Musk, 4 Haziran’da federal bütçeyi “iğrenç bir kepazelik” olarak nitelendirerek tamamen gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. Trump ise belgeyi imzaladığını ve Musk’ın projenin tüm detaylarından önceden haberdar olduğunu belirtti.

Musk, Trump’ın yasa tasarısına bayrak açtı

Jeffrey Epstein olayının geçmişi

Musk’ın bahsettiği Jeffrey Epstein, 2019 yılında hapishanede ölmüştü. Resmi açıklamaya göre ölüm nedeni intihardı.

Soruşturma, Epstein’ın reşit olmayanları evlerine ve özel adasına çekerek ticaretini yaptığına ve burada Amerikan ve dünya elitlerinin temsilcileri tarafından cinsel istismara uğradıklarına inanıyor.

Donald Trump, ikinci seçim kampanyası sırasında Lex Fridman’a verdiği bir röportajda Epstein’ın adasını ziyaret eden etkili kişilerin listesini yayınlama sözü vermişti.

Daha sonra, Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesinin ardından bir dizi Amerikalı senatör, başkanı dava belgelerin gizliliğini kaldırmaya çağırdı. Ancak bu gerçekleşmedi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump’tan yeni çok ülkeli seyahat yasağı

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump çarşamba günü, ulusal güvenlik risklerini gerekçe göstererek 19 ülkeden gelen kişilere yönelik kapsamlı bir yeni seyahat yasağı getirdi.

Yasak, Afganistan, Burma, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen’den gelen kişilerin ABD’ye girişini tamamen kısıtlıyor. Başkan ayrıca Burundi, Küba, Laos, Sierra Leone, Togo, Türkmenistan ve Venezuela vatandaşlarının ABD’ye girişini kısmen kısıtlıyor ve sınırlandırıyor.

Yönetimin seyahat yasağı, ziyaretçilerin ve vize başvuru sahiplerinin güvenlik incelemesinin imkansız olduğu ve ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu ülkeleri belirlemeleri talimatını veren ilk günkü başkanlık kararnamesinin ardından aylardır hazırlık aşamasındaydı.

Kapsamlı planlama, Beyaz Saray’ın yasal engelleri aşma çabalarını gösteriyor: Trump’ın 2017’de çoğunluğu Müslüman ülkeleri hedef alan seyahat yasağı, bir dizi mahkeme yenilgisinin ardından nihayetinde hafifletilmiş bir versiyonuyla yürürlüğe girmişti.

Trump, Beyaz Saray tarafından yayınlanan bir videoda, “Bize zarar vermek isteyenlerin ülkemize girmesine izin vermeyeceğiz ve Amerika’nın güvenliğini sağlamaktan bizi hiçbir şey alıkoyamaz,” dedi.

Yasak, mevcut vize sahipleri, yasal daimi ikamet edenler, belirli vize kategorileri ve hükümetin ABD’nin ulusal çıkarlarına hizmet ettiğini belirlediği kişileri kapsamıyor.

Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun “yüksek riskli bölgeler” hakkında bir güvenlik incelemesi yaptığını ve hangi ülkelere yeni kısıtlamalar getirilmesi gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunduğunu söyledi.

Başkan, yönetimin terörist faaliyetler, vize güvenliği işbirliği, bir ülkenin yolcuların kimliklerini doğrulama yeteneği, vatandaşların sabıka kayıtlarının tutulması ve yasadışı vize süresini aşma oranları gibi faktörleri incelediğini de sözlerine ekledi.

Planlamaya aşina olan ve isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir ABD’li yetkiliye göre, Beyaz Saray çok daha uzun bir ülke listesi hazırlamayı düşünmüştü.

Trump çarşamba günü yaptığı açıklamada, ülkelerin koşullarını iyileştirip ABD’nin güvenlik standartlarını karşılaması halinde listenin değiştirilebileceğini, risk teşkil eden diğer ülkelerin ise listeye eklenebileceğini söyledi.

Trump’ın bu kararı, Colorado eyaletinin Boulder kentinde bir adamın İsrail yanlısı protestoculara molotof kokteyli atıp “derme çatma bir alev makinesi” kullanarak terör endişelerini artırmasından sadece birkaç gün sonra geldi. 

İç Güvenlik Bakanlığına (DHS) göre, Mısır vatandaşı Mohamed Soliman, 2022 yılında göçmen olmayan vizeyle ABD’ye giriş yaptı ve vizesinin süresi 2023 yılında doldu.

DHS’ye göre, Soliman 2022’de sığınma başvurusunda da bulunmuştu. Beyaz Saray, bu olayı kontrolsüz göçün ulusal güvenliğe nasıl bir tehdit oluşturduğunun bir örneği olarak öne çıkarırken, Soliman federal ve eyalet nefret suçlarıyla suçlandı.

Trump yönetimi, Soliman’ın ailesi olan eşi ve beş çocuğunu sınır dışı etmek için hızlıca harekete geçti, ama Kaliforniya’daki bir federal yargıç bu çabaları geçici olarak engelledi. Aile salı günü Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimi tarafından gözaltına alındı.

Trump, göçmenliği uzun süredir ulusal güvenlik meselesi olarak nitelendiriyor ve ikinci döneminde, belgesiz göçmenleri ülkeden hızla çıkarmak ve göçmenliği “istila” olarak ilan etmek için bu argümana daha da fazla ağırlık veriyor.

Beyaz Saray’dan mahkeme salonlarındaki Adalet Bakanlığı avukatlarına kadar, Trump yönetimi, başkanın ulusal güvenlik üzerindeki doğal yetkisi nedeniyle, ABD için önemli bir risk teşkil eden kişileri tek taraflı olarak belirleme yetkisine sahip olduğunu savunuyor.

Trump, Beyaz Saray tarafından yayınlanan ve yasağı duyuran videoda, “Colorado’nun Boulder kentinde meydana gelen son terör saldırısı, uygun şekilde güvenlik kontrolünden geçmemiş yabancı uyrukluların yanı sıra, geçici ziyaretçi olarak gelip vizelerinin süresini aşanların ülkemiz için oluşturduğu aşırı tehlikeyi bir kez daha ortaya koydu. Onları istemiyoruz. 21. yüzyılda, dünyanın dört bir yanından gelen tehlikeli yerlerden gelen yabancı vize süresini aşan kişiler tarafından birbiri ardına terör saldırıları gerçekleştirildi,” diyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English