Bizi Takip Edin

AMERİKA

Dünya siyasetçileri, Trump’a yönelik suikast girişimine nasıl tepki verdi?

Yayınlanma

13 Temmuz Cumartesi gecesi bir keskin nişancı Pensilvanya’daki bir kampanya mitingi sırasında Donald Trump’a suikast girişiminde bulundu.

Olay dünyanın dört bir yanındaki siyasetçileri şoke ederken, suikast girişimini ‘demokrasi için trajik bir gün’ olarak nitelendirdi.

ABD Başkanı Joe Biden: “Amerika’da bu türden şiddete yer yoktur. Tek bir ulus olarak bir araya gelmeli ve bunu kınamalıyız.”

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova: “Biden, başkanlara yönelik suikast girişimlerinin yalnızca ABD’deki iç siyasi yaşamın acı verici bir tezahürü değil, aynı zamanda bir gelenek olduğunu da söylemeliydi.”

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov: “Trump’ı görevden alma girişiminin mevcut yönetim tarafından düzenlendiğini hiç düşünmüyoruz, ancak bu yönetimin aday Trump etrafındaki siyasi mücadelede yarattığı atmosfer, Amerika’nın bugün karşı karşıya olduğu durumu kışkırttı.”

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: “Sayın Trump’a, ailesine ve sevenlerine en içten geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. ABD seçimlerine ve küresel istikrara gölge düşmemesi için saldırıyla ilgili tahkikatın en etkili biçimde yapılacağına, faillerin ve azmettiricilerinin en kısa sürede adaletin huzuruna çıkarılacağına inanıyorum. Türkiye olarak dost ve müttefik ABD halkının yanında olacağız.”

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy: “Bu sadece kınanabilecek korkunç bir suçtur ve demokrasiye yönelik küresel meydan okumaların ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını göstermektedir. Şiddet hiçbir şekilde ve hiçbir yerde kesinlikle hüküm sürmemelidir. Amerika’nın bu zorluğun üstesinden geleceğinden eminim.”

Kısa bir süre önce bir suikast girişiminden kurtulan Slovakya Başbakanı Robert Fico: “Bu bir taklitçi senaryo. Trump’ın siyasi rakipleri onu durdurmaya çalışıyor ve başarısız olduklarında da zavallı bir adam silaha sarılana kadar halkı kışkırtıyorlar.”

Slovakya Cumhurbaşkanı Peter Pellegrini: “Dünya genelinde siyasette şiddetin filizlenmesinden derin endişe duyuyorum. Amerika Birleşik Devletleri vatandaşları, dünyadaki diğer demokrasiler gibi, başkanlarını sokaklarda ateş ederek değil, sandıkta belirlemelidir.”

Sri Lanka Devlet Başkanı Ranil Wickremesinghe: “Sri Lankalılar siyasi şiddetin acısını çok iyi bilirler. Hepimiz demokrasiyi koruyan yasalara saygı göstermeliyiz.”

Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó: “Vatansever ve barışsever siyasetçilere karşı görüşleri ve duruşları nedeniyle en sert araçların kullanıldığı şiddet dolu bir dünyada yaşıyoruz. Vatansever ve barışsever siyasetçiler artık suikastlara kurban gidiyor. Bu rahatsız edici bir işaret.”

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic: “Eski ABD Başkanı ve Sırbistan’ın dostu Donald Trump’a yönelik suikast girişiminden duyduğum derin endişeyi ifade ediyor ve şiddeti bir siyasi mücadele biçimi olarak şiddetle kınıyorum. Kendisine tez zamanda ve başarılı bir iyileşme diliyor, bu mücadeleden daha da güçlü çıkacağından emin olduğumu ifade etmek istiyorum.”

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Berbock: “Şiddet, gerekçesi ne olursa olsun asla siyasi bir çatışma aracı olamaz. Demokrasilerde seçimlere oy pusulaları karar verir, silahlar değil.”

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni: “Seçim kampanyasının önümüzdeki aylarında diyalog ve sorumlu eylemin nefret ve şiddete üstün geleceğini umuyorum.”

Fransa’nın Ulusal Birlik partisinin lideri Marine Le Pen: “Donald Trump’a yönelik suikast girişimi, demokrasilerimizin altını oyan şiddetin dramatik bir tezahürüdür. Düşüncelerim bu çılgınlığın kurbanı olan Cumhuriyetçi aktivistlerle birlikte.”

Çekya Dışişleri Bakanı Jan Lipavsky: “Demokrasi için trajik bir gün daha. Siyasi anlaşmazlıkları çözmek için şiddete başvurmak korkakça ve kabul edilemezdir.”

AMERİKA

General Motors’un lityum yatırımı 1 milyar dolara ulaştı

Yayınlanma

ABD’li otomobil üreticisi General Motors (GM), elektrikli araç bataryalarının üretimi için hayati önem taşıyan lityumun uzun vadeli tedarikini güvence altına almak amacıyla bir madene yaptığı yatırımı yaklaşık 1 milyar dolara çıkardı.

Kanadalı maden şirketi Lithium Americas’a göre GM, Vancouver merkezli madene olan toplam taahhüdünü yüzde 45’lik bir artışla 650 milyon dolardan 945 milyon dolara çıkardı. Bu, bir Amerikan otomobil üreticisi tarafından bir lityum projesine yapılan en büyük yatırım.

Financial Times’a göre çarşamba günü açıklanan anlaşma uyarınca GM, Nevada’daki Thacker Pass madenini geliştirmek için Lithium Americas ile ortak bir girişimde bulunacak.

Otomobil üreticisi bunun, elektrikli otomobillere geçişte talep arttıkça büyük kıtlık yaşanacağı tahmin edilen metale erişimi güvence altına alma çabasının bir parçası olduğunu söylüyor.

GM, Thacker Pass projesinin yüzde 38 hissesini almak için 430 milyon doları nakit ve 195 milyon doları akreditif olmak üzere 625 milyon dolar yatırım yapacak. Lithium Americas yüzde 62 hisseye sahip. 

Yeni yatırım, GM’nin madene 330 milyon dolar yatırım yapma yönündeki orijinal planlarının yerini alıyor. Şirket geçen yıl 320 milyon dolar yatırım yaptığını duyurmuş ve bu anlaşmayla Lithium Americas’ta yüzde 7’lik bir hisseye sahip olmuştu.

Anlaşma, ABD hükümetinin 800.000 elektrikli araca yetecek kadar metal üretmesi beklenen madenin geliştirilmesi için Lithium Americas’a 2,3 milyar dolar kredi vereceğini açıklamasının ardından geldi.

Ortaklık GM’ye Thacker Pass’taki lityum üretiminin ilk aşaması için 20 yıl boyunca münhasır haklar veriyor. Şirket ayrıca 20 yıllık ek bir alım anlaşması kapsamında üretimin ikinci aşamasının yüzde 38’ine kadarını almayı kabul etti.

Şirket kısa bir süre önce batarya stratejisini elden geçirerek, eski bir Tesla yöneticisi tarafından yönetilen yeni bir ekip ve daha düşük maliyetlerle batarya geliştirmek için yeni bir tesis kurdu.

Batarya metallerini güvence altına alma ihtiyacı, GM ve Ford da dahil olmak üzere otomobil üreticilerini, elektrikli araç işlerini genişletmeye çalışırken üreticilerle tedarik anlaşmaları yapmaya itti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Pentagon yüklenicisi dolandırıcılık davasında 950 milyon dolar cezayı kabul etti

Yayınlanma

Pentagon’un en büyük yüklenicilerinden RTX ve bağlı kuruluşu Raytheon, savunma sözleşmelerinde dolandırıcılık ve yolsuzluk suçlamaları kapsamında 950 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti. Şirket ayrıca Katar’a rüşvet vererek ABD silah ihracat yasalarını ihlal etmekle suçlanıyor.

ABD Adalet Bakanlığı, Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) en büyük yüklenicilerinden biri olan havacılık ve savunma şirketi RTX ve bağlı kuruluşu Raytheon’un, savunma sözleşmelerinin aşırı fiyatlandırılması ve yolsuzlukla ilgili bir davada 950 milyon dolar ceza ödemeyi kabul ettiğini bildirdi.

Bakanlık, Raytheon’un Pentagon’a karşı iki ayrı dolandırıcılık planına katıldığını kabul etmesiyle bağlantılı olarak bir alt komiteyle üç yıllık ertelenmiş kovuşturma anlaşması yapacağını belirtti.

Şirket, özellikle Patriot füze sistemleri ve bir radar sistemi gibi savunma malzemeleri ve hizmetlerinin tedarikinde dolandırıcılık yapmakla suçlanıyor.

Adalet Bakan Yardımcısı Kevin Driscoll, “Raytheon, kritik askeri sistemler için yapılan sözleşmelerde ABD hükümetini dolandırmayı ve Katar’da rüşvet yoluyla çıkar sağlamayı amaçlayan suç planlarına katıldı,” ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanlığı ayrıca, Raytheon’un Katar’daki bir yetkiliye rüşvet vererek ABD’nin silah ihracatı yasalarını ihlal etme planını yürüttüğünü bildirdi.

Raytheon, bu faaliyetlerin gözetimi için bağımsız bir denetçi tutmayı ve “gri tedarik” olarak bilinen şüpheli tedarik zinciri planlarını ortadan kaldırmayı kabul etti.

Bu yılın şubat ayında Pentagon, Ukrayna’ya yapılan silah sevkiyatlarında 50 ihlal tespit ettiğini açıklamıştı.

Ukrayna’ya gönderilen teçhizatın bir kısmının 2023 yazında çalındığına dair haberler basına yansımıştı. CNN, Pentagon Genel Müfettişi’nin bir raporuna atıfta bulunarak, bu silah ve teçhizatın silah tüccarları, gönüllü savaşçılar ve suç örgütleri tarafından çalındığını bildirmişti.

Özellikle Haziran 2022’de, sahte belgelerle bir gönüllü taburuna katılan bir suç grubu bir bomba atar, makineli tüfek ve 1000’den fazla mühimmat çalmaya teşebbüs etti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump, ekonomi programını savundu

Yayınlanma

ABD’de Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, ABD ekonomisini fahiş gümrük vergisi artışları ve Merkez Bankası (Fed) ile daha doğrudan istişare yoluyla elden geçirme planlarını savunarak, gündeminin enflasyonu körükleyeceği ve ulusal borcu artıracağı tahminlerine rağmen politikalarının önemli bir büyümeyle sonuçlanacağını iddia etti.

Bloomberg Genel Yayın Yönetmeni John Micklethwait’e salı günü Chicago Ekonomi Kulübü’nde verdiği mülakatta Trump, “[Tarife artışının] Çok büyük bir etkisi olacak, olumlu bir etkisi olacak,” dedi.

Bir saat süren görüşme boyunca Trump, ekonomistlerin, politikalarının ekonomi üzerinde net negatif bir etki yaratacağı ve maliyetleri ABD’li tüketicilere yansıtacağı yönündeki tahminlerini reddetti.

Trump’ın gümrük vergisi yoluyla şirketleri ABD’ye döndürme planı

Eski başkan, önerdiği gümrük vergilerinin tedarik zincirlerini bozabileceği ya da küçük işletmeleri sıkıştırabileceği ihtimalini göz ardı ederek, şirketlerin vergilerden kaçınmak için üretimi hızla ABD’ye geri döndüreceğini savundu.

Trump, milyonlarca “belgesiz” göçmeni sınır dışı etme planlarının etkisinin de yasal göçle dengeleneceğini savundu.

Liderliğinin müttefiklerden öfke yerine sadakat uyandıracağını ileri süren Trump, “Hepimiz büyümeden yanayız. Şirketleri ülkemize geri getireceğiz,” dedi.

Bloomberg’e göre Cumhuriyetçi adayın iddiaları, yabancı mallara uygulanan gümrük vergilerinin önemli ölçüde artırılmasının “burada sahip olduğumuz şirketleri ve buraya taşınacak yeni şirketleri” koruyacağı yönündeki argümanını alkışlayan katılımcılar tarafından sıcak bir şekilde karşılandı.

Salon yaklaşık 600 kişi ve Trump kampanyası çalışanlarından oluşan büyük bir grupla doluydu. Salonda bulunan yöneticiler arasında geleneksel olarak Cumhuriyetçilere oy veren Chicago merkezli bir aile olan Duchossois Capital Management’ın başkanı Ashley Duchossois da vardı.

Eski Belediye Başkanı Rahm Emanuel döneminde Chicago’nun mali işler müdürü olan Carole Brown da kulübün bir üyesi olarak katıldı.

Fed tartışması alevleniyor

Trump, Oval Ofis’e geri dönmesi halinde, Federal Rezerv’de daha fazla nüfuz arayışı da dahil olmak üzere, ilk dönemindeki “norm yıkıcı” taktiklerin çoğunu izleyeceğini belirtti.

Eski Başkan, Fed Başkanı Jerome Powell’ı görevden almaya çalışıp çalışmayacağına ilişkin bir soruyu geçiştirirken, bir başkanın merkez bankası başkanına faiz oranlarının nasıl değişmesi gerektiğini düşündüğünü söylemesinin “adil bir oyun” olduğunu söyledi.

“Eğer sağduyulu ve çok iyi bir başkansanız, en azından onunla konuşabilmelisiniz,” diyen Trump, bir başkanın değişimi zorunlu kılabileceğine inanmadığını da sözlerine ekledi.

Trump ayrıca Fed’i yönetme işiyle de alay ederek, “Hükümetteki en büyük iş bu. Ayda bir ofise geliyorsunuz ve ‘hadi yazı tura atalım’ diyorsunuz ve herkes sizden bir Tanrı gibi bahsediyor,” ifadelerini kullandı.

Trump federal borcu kapatabilecek mi?

Trump ayrıca, Cumhuriyetçilerin başkanlık kampanyalarının uzun süredir odak noktası olan federal bütçe açığı konusundaki endişeleri de reddetti ve ekonomik programının, vergi mükelleflerine maliyetinden daha fazla getiri sağlayacağını savundu.

Eski başkan, agresif bir deregülasyon kampanyası yürütme, süresi dolan vergi indirimlerini yenileme, kurumlar vergisi oranını %21’den %15’e düşürme ve yerli üretimi desteklemek için yeni vergi indirimleri ve avantajları sunma sözü verdi.

Bu vaatler, önde gelen Wall Street yöneticileri ve şirket liderleri tarafından alkışlandı.

Bloomberg’e göre bazı yatırımcılar Trump’ın politikalarının ABD’yi daha fazla borç, daha yüksek enflasyon ve faiz oranları ile baş başa bırakacağını düşünüyor. Amerika’nın yıllık bütçe açığı halihazırda 2 trilyon dolara yakın.

“Çin bizi aptal sanıyor”

Trump bu maliyetlerin bir kısmını telafi etmek için hem ABD’nin hem müttefiklerini hem de hasımlarını, Çin’den yapılan ithalata %60 ve dünyanın geri kalanına %10 gümrük vergisi de dahil olmak üzere, genel gümrük vergileri uygulamakla tehdit etti.

Trump, gümrük vergilerinin Çin ve diğer ülkelerin ABD’yi otomotiv sektörü gibi kilit endüstrileri tehdit eden ürünlerle doldurmasını önlemede “muazzam” yardımcı olacağını söyledi.

Trump, “Çin bizim aptal bir ülke olduğumuzu düşünüyor. Hem de çok aptal bir ülke. Birilerinin sonunda akıllandığına inanamıyorlar,” dedi.

Trump, Amerikan ekonomisinin büyümesinin tek yolunun “gümrük vergisi tehdidi” olduğunu da sözlerine ekledi.

“Düzensiz” göç yerine “yasal” göç önerisi

Göç konusunda Trump, önerdiği göçmen baskınlarının işgücü arzını daraltabileceğinden endişe eden iş dünyasının endişelerini kabul etti.

Fakat Trump, bu göçmenlerin yerine ülkeye “yasal yollardan” gelen insanları koyacağını belirtti.

Trump, “Birçok insanın ülkemize gelmesini istiyorum ama yasal olarak gelmelerini istiyorum,” dedi.

Trump ilk döneminde ülkeye giren göçmen sayısını azaltacak ve yüksek vasıflı işçilere öncelik verecek göçmenlik politikaları önermişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English