Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Fetih ve Hamas Kahire’de buluşacak

Yayınlanma

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, Fetih Hareketi ve Hamas’ın yakında Mısır’ın başkenti Kahire’de görüşeceğini söyledi.

Başbakan Mustafa, Katar’ın El Cezire Mubasher kanalına konuştu. Bugün, bir sonraki aşamada Gazzelilere hizmet etmek amacıyla, durumun daha iyi düzenlenmesine yardımcı olacak bazı anlaşmalara varmak için Fetih ile Hamas arasında bir toplantı yapılmasının konuşulduğunu aktaran Mustafa, görüşmenin yakında Kahire’de gerçekleşeceğini ve daha sonra diğer grupları da içerecek şekilde genişleyebileceğini söyledi.

İsrail’in Gazze’ye yönelik sürdürdüğü savaşın bitmesinden sonra Gazze Şeridi’nin Filistin yönetimi tarafından yönetileceğini kaydeden Mustafa, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gazze, Filistin topraklarının bir parçasıdır ve Filistin yönetimi, kurumları ve çalışanları Gazze Şeridi’nde mevcut olup özellikle eğitim ve sağlık alanındaki çalışmalarını sürdürmektedirler. Filistin’de tek meşru yönetim, Filistin devleti ve Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) aittir ve Filistin Yönetimi, kimseyi dışlamadan, Filistin halkının tüm enerjilerini kapsayacak şekilde Gazze Şeridi’ni yönetecektir. Sorumluluğu üstleneceğiz ve görevimizi yapmaya hazırız.”

Filistinli gruplar anlaştı: Tüm Filistin topraklarında tek bir hükümet kurulacak

Bu konuda ilgili tüm Filistinli taraflarla koordinasyonun olduğuna işaret eden Mustafa, “Herkesin çabasına ihtiyacımız var, sorumluluk büyük, felaket büyük. Filistin halkının tüm enerjisi, Gazze’yi yeniden canlandırmak, Filistin halkının birliğini sağlamak, Batı Şeria ile Gazze’yi birbirine bağlamak ve devleti kurmak gibi asil bir hedef için seferber edilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.

Mustafa, eğer dünya istikrar görmek istiyorsa, buna Filistinlilerin haklarından başlaması ve bağımsız bir devlette bu haklara saygı duyulması gerektiğini kaydetti. ABD’nin önünde Filistin haklarını destekleme fırsatı olduğuna dikkati çeken Mustafa, ABD’ye, “İsrail’i dizginleyerek” iki devletli çözüm ve Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkı konusundaki sözlerini pratik adımlara dönüştürmesi çağrısında bulundu.

Pekin Deklarasyonu Orta Doğu’da barış için yeni bir umut doğurdu

“Pekin Diyaloğu” imzalanmıştı

Çin, 21 ve 22 Temmuz’da Fetih Hareketi ile Hamas başta olmak üzere Filistinli grupların katıldığı “kapsamlı bir ulusal toplantıya” ev sahipliği yapmıştı. Filistinli 14 grubun üst düzey temsilcisi, 21 Temmuz’da başlayan uzlaşma görüşmeleri sonrası aralarındaki bölünmüşlüğe son vermeyi ve birlik oluşturmayı amaçlayan “Pekin Diyaloğu”nu imzalamıştı.

ORTADOĞU

İsrail, Lübnan’ı vurmaya devam ediyor: Hizbullah ilk kez Tel Aviv’i hedef aldı

Yayınlanma

İsrail savaş uçakları, gece Lübnan’ın güney, doğu ve orta kesimlerindeki birçok beldeye hava saldırıları düzenleyip başkent Beyrut’un üzerinde ses duvarını aşarken, Hizbullah da 8 Ekim 2023’ten bu yana ilk defa Tel Aviv’e füze fırlattı.

İsrail, Hizbullah” ile çatışmaların başladığı 8 Ekim 2023’ten bu yana Lübnan’a yönelik “şiddetli, en geniş ve en yoğun” saldırısının üçüncü gününde de Lübnan’ın güney, doğu ve orta kesimlerine yönelik saldırılarına devam etti.

İsrail savaş uçakları Lübnan’ın güneyine düzenlediği hava saldırılarında, Adlun ve Kefr Hatta kasabaları ile Sidon bölgesindeki El-Akibiye kasabası çevresi ve Hadasa, Ayta el-Cebel ve Bint Cubeyl bölgesindeki Yatır beldeleri de dahil olmak üzere birçok bölgedeki konutları hedef aldı.

Hava saldırılarında ayrıca Deyr ez-Zehrani kasabası, Humin el-Fevka ve Rumin arasındaki Harc Hamile ve Ayn Kana, Vadi Bölgesi de dahil olmak üzere güneyde yer alan Nebatiye bölgesini de hedef alındı.

Lübnan’ın doğusunda da İsrail savaş uçaklarının saldırıları Baalbek bölgesindeki Cinta, Nebi Şit, Şaat, Nahle, Devrus, Brital, El-Hıdır ve El-Cemaliyye de dahil olmak üzere Bekaa bölgesindeki kasabalara uzandı.

İsrail saldırdıkça Netanyahu’ya destek artıyor

Bekaa’da da hava saldırılarında Batı Bekaa Bölgesi’ndeki Midun, Sehmer kasabaları ve Meşgara Ovası çevreleri ile Zahle ilçesindeki Reyak beldesi hedef alındı.

Lübnan’ın orta kesiminde ise İsrail savaş uçakları Beyrut’un güneyindeki Ciye sahil bölgesini hedef aldı.

Bu arada Lübnan resmi ajansı NNA da İsrail savaş uçaklarının, Nabatiye bölgesindeki Aba ve Habbuş ile Sidon bölgesindeki Kevseriyyetu es-Siyad da dahil olmak üzere Lübnan’ın güneyindeki diğer kasabalara da hava saldırıları düzenlediğini bildirdi.

Öte yandan, İsrail savaş uçakları başkent Beyrut semalarında 2 kere ses duvarını aştı.

NNA’nın Ayn Kana’yı hedef alan saldırıda sayı belirtmeden “yaralıların” olduğu yönündeki haberinin dışında, diğer saldırılarda ölen veya yaralananların olup olmadığına dair herhangi bir açıklama yapılmadı.

İsrail, Lübnan’a kara operasyonuna hazır değil

Kubeysi suikastı

Öte yandan Hizbullah üst düzey komutanlarından İbrahim Kubeysi’nin öldürüldüğünü doğruladı.

İsrail ordusu, dün Lübnan’ın başkenti Beyrut’un Dahiye bölgesine düzenledikleri saldırıda “Hizbullah’ın füze sistemlerinin başında bulunan” İbrahim Muhammed Kubeysi’yi hedef aldıklarını duyurmuştu. Telegram hesabından açıklama yapan Hizbullah, “İsrail ordusunun, Lübnan’ın başkenti Beyrut’un Dahiye bölgesine düzenlediği saldırıda Kubeysi’nin öldüğünü duyurdu.

Tel Aviv’e füze

İsrail ordu radyosunun haberinde, Hizbullah ile çatışmaların başlamasından bu yana ilk kez Tel Aviv bölgesinin Lübnan’dan füze saldırılarına maruz kaldığı belirtildi. Haberde, füzeye karşı konularak düşürüldüğü ifade edildi.

İsrail Lübnan’da 558 kişiyi öldürdü

İsrail ordusu, 23 Eylül sabah saatlerinden itibaren Lübnan’ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırılarda 50’si çocuk, 95’i kadın 558 kişinin öldüğünü, 1835 kişinin de yaralandığını açıkladı.

Lübnan’ın güneyinde can pazarı

Göç dalgası devam ediyor

Ülkenin güney bölgelerinden başkent Beyrut ve kuzeyine göç dalgası devam ediyor.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında Carnegie Vakfının düzenlediği bir etkinlikte konuşan Lübnan Dışişleri ve Göçmenler Bakanı Abdullah Buhabib, İsrail’in saldırıları nedeniyle ülke içerisinde yerinden olanların sayısının yarım milyona yaklaştığını söyledi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail saldırdıkça Netanyahu’ya destek artıyor

Yayınlanma

7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e sürpriz baskını sonrası anketlerde dip seviyeleri gören İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya verilen destek Beyrut ve Tahran’daki suikastlar ve Lübnan’daki agresif saldırılar sonrası hızla toparlandı.

Financial Times’da (FT) yer alan habere göre Netanyahu’nun partisi Likud’a verilen destek bu yılın başlarında toparlanmaya başladı ancak İsrail’in 24 saat içinde Beyrut ve Tahran’daki üst düzey Hizbullah ve Hamas liderlerine suikast düzenlediği Temmuz sonundan bu yana daha belirgin hale geldi. Destekteki artış Son haftalarda İsrail’in Lübnan’a yönelik yoğun saldırılarının artmasıyla devam etti.

Buna rağmen anket sonuçlarına göre Netanyahu’nun aşırı dinci ve sağcı partilerle kurduğu koalisyon yeni seçimlerde yine de çoğunluğu sağlayamayacak. Ancak son iki hafta içinde yapılan anketler, Likud’un, 120 sandalyeli parlamento için yapılacak seçimlerde kazanabileceği sandalye sayısını 7 Ekim sonrası düştüğü 16’dan 20’lerin ortalarına kadar yükselttiğini gösteriyor.

Anketçi ve siyasi analist Dahlia Scheindlin, “Netanyahu savaş sonrası çöküşten kesinlikle kurtuldu” dedi ve İsrail’in “bölgesel düzeyde” giderek artan agresif eylemlerinin bu toparlanmada rol oynadığını savundu. Scheindlin, “Görünüşe göre İsrail inisiyatifi ele alıyor. Herkesin sonuçları konusunda dehşete düştüğü doğru. Ancak her seferinde sonuçlar birçok kişinin endişe ettiği kıyamet senaryoları gibi olmadı. Ve pek çok insan Netanyahu’nun İsrail’i yeniden ayağa kaldırdığını düşünüyor” dedi.

İsrail’in Hizbullah ile mücadelesindeki yoğunlaşma ve bunun bölgesel bir çatışmaya dönüşme riski dikkatleri son 11 ayın büyük bölümünde baskın tema olan Gazze’den Lübnan’a kaydırdı.

Scheindlin bu değişimin Netanyahu’nun işine yaradığını çünkü İsrail’in Gazze’de Hamas’ı yok etmek ve hala orada tutulan yaklaşık 100 İsrailli rehineyi kurtarmak gibi savaş hedeflerine ulaşmaktan hala çok uzak olduğunu söyledi. Buna karşın, Hizbullah ve İran’ın “direniş ekseni” olarak adlandırılan diğer düşmanlarıyla mücadelenin daha büyük bir kenetlenme etkisi yarattığını ekledi.

Son anketler İsraillilerin çoğunluğunun Hizbullah’a karşı askerî harekâtı desteklediğini gösterse de bölgesel bir savaşın fitilini ateşleyebilecek adımlar konusundaki duruşları farklı.

Scheindlin, “Netanyahu [Gazze konusunda] inandırıcılığını kaybediyor çünkü ‘tam zafer’ vaat ediyor ve … peş peşe yapılan anketler, insanların onun kararlarını İsrail’in çıkarından ziyade siyasi ihtiyaçlarının yönlendirdiğini düşündüğünü gösteriyor. Hizbullah ve bölgesel bir gerilim tehdidi söz konusu olduğunda bayrağın etrafında toplanma duygusu çok daha güçlü” dedi.

Daha önce Netanyahu ile çalışmış bir siyasi stratejist olan Nadav Strauchler, başbakana muhalefetin zayıflığının da yardımcı olduğunu, parlamentodaki rakiplerinin ona dokunamadığını ve sokak protestolarının onu tehdit edecek boyutlara ulaşmadığını söyledi.

“İnanın bana, eğer Netanyahu muhalefette olsaydı, muhalefet farklı görünürdü. En son muhalefetteyken nasıl olduğunu gördünüz. Her gün çalıştı ve [hükümeti] çıldırttı” diyen Strauchler, Netanyahu ve müttefiklerinin 2021-22’de kısa süreyle muhalefetteyken başlattığı amansız saldırılara atıfta bulundu.

Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın Hamas’la Gazze’deki rehineleri kurtaracak bir ateşkes konusunda anlaşmaya varamaması da dahil giderek daha fazla eleştirdiği Netanyahu, son aylarda kendi hükümeti içinden gelen saldırılarla daha fazla karşı karşıya kaldı.

Netanyahu Gallant’ın yerine eski bir müttefiki iken rakibi haline gelen Gideon Sa’ar’ı getirmeyi düşünüyor. Sa’ar cumartesi günü yaptığı açıklamada Hizbullah’la yaşanan gerilimin ortasında savunma bakanının değişmesinin gereksiz bir dikkat dağıtma olacağını söyleyerek bu görevi üstlenmeyeceğini açıkladı.

Ancak 2000’li yılların başında Netanyahu’nun özel kalem müdürü olarak görev yapan siyasi analist Aviv Bushinsky, Sa’ar hükümete katılmamış olsa da bu olayın Netanyahu’ya eskisinden daha fazla siyasi seçenek sunduğunu söyledi. Bushinsky, “Artık kara bir günde Gideon Sa’ar’ı hükümete davet edebilir. Bir B planı seçeneği var. Koalisyonu sağlam” dedi.

Ancak Likud’un anketlerdeki yükselişine rağmen analistler, Ekim 2026’da yapılması gereken bir sonraki seçime kadar tablonun radikal bir şekilde değişebileceği konusunda uyarıda bulundu.

Şu anda siyaset dışında olan eski Başbakan Naftali Bennett gibi politikacılar mücadeleye geri dönebilir ve bu da seçim haritasını değiştirebilir. Ve savaşın gidişatı Netanyahu’nun kaderini belirlemede çok önemli bir rol oynayacak.

Bushinsky, “Yeniden seçilip seçilemeyeceğini soracak olursanız, bu kuzey ve güney olmak üzere her iki cephedeki sonuçlara bağlı” dedi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail, Lübnan’a kara operasyonuna hazır değil

Yayınlanma

israil ordusu

İsrail ile Hizbullah arasında artan gerginlik, topyekûn savaş ihtimalini kuvvetlendirdi. Ancak İsrail’in henüz kuzeyde kara harekâtı için yeterli gücü yok.

İsrail, 8 Ekim’den bu yana devam eden Hizbullah’ın aralıksız roket atışları nedeniyle kuzeyindeki evlerini terk etmek zorunda kalan 60 bin İsraillinin güvenli bir biçimde evlerine dönmeleri için Lübnan sınırındaki durumu değiştirme hedefiyle harekete geçti. Önce Lübnan’da iletişim cihazları üzerinden onlarca kişinin hayatını kaybetmesine neden olan terör saldırıları düzenledi sonra Beyrut’un güneyinde aralarında Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından İbrahim Akil’in de olduğu 3’ü çocuk 7’si kadın 37 kişi hayatını kaybetmesine yol açan hava operasyonlarına imza attı.

Hizbullah da cumartesi gecesi ve pazar sabah saatlerinde, sınırın 46 kilometre derinliğindeki Hayfa kenti çevresine saldırı düzenleyerek yanıt verdi. Hizbullah’ın Ramat David askeri hava üssü ile bölgedeki İsrailli savunma sanayi şirketi Rafael’in merkezini hedef aldığı saldırılar, Hizbullah’ın 8 Ekim 2023’ten bu yana sınırın en derin bölgesine ve Hayfa’ya düzenlediği “ilk saldırı” olarak kayıtlara geçti.

İsrail ordusu, dün sabah saatlerinden itibaren Lübnan’ın güneyi ve doğusuna yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdı. 24 saatte 500 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan İsrail saldırılarına yanıt olarak Hizbullah da roket atışlarını sıklaştırdı.

Gelişmeler topyekûn bir savaşa doğru gidişi işaret etse de İsrailli bir askeri yetkili Times of Israel’e, İsrail’in hava operasyonlarına odaklandığını ve kara operasyonu için acil bir planı olmadığını söyledi. Yetkili, saldırıların Hizbullah’ın İsrail’e daha fazla saldırı düzenleme kabiliyetini engellemeyi amaçladığını ifade etti.

Economist’te konuyla ilgili yayınlanan bir haberde de “Tırmanışa rağmen bu henüz topyekûn bir savaş değil. Her iki taraf da tam ateş gücüne yakın bir şey ortaya koymadı” denildi. Haberde topyekûn savaşın Hizbullah açısından “…çok daha büyük füze saldırıları düzenlemek, uzun menzilli füzeleri İsrail’in merkezindeki önemli sivil ve askeri hedeflere yönlendirmek ve İsrail topraklarına birden fazla kara harekâtı başlatmak” anlamına geleceğine dikkat çekildi.

Haberde, “İsrail açısından ise, Hizbullah’ın füze ağına, özellikle sivil alanlardaki fırlatma noktalarına karşı çok daha geniş çaplı bir bombardıman düzenlemek ve son çare olarak Lübnan halkını örgüte karşı kışkırtma umuduyla sivil altyapıyı yok etmek demek” ifadelerine yer verildi.

Haberde şu noktalara dikkat çekildi: “Askeri kaynaklar İsrail’in ayrıca sınırın kuzeyindeki birkaç millik bölgeden oluşan bir tampon bölgenin ele geçirilmesini de içeren bir kara saldırısı planladığını söylüyor. IDF, yaklaşık bir ay öncesine kadar Gazze’de bulunan ikinci bir tümenin bu amaçla kuzeye konuşlandırıldığını duyurdu. Ancak hafta sonu sınıra yapılan bir ziyaret sırasında böyle bir işgal yakın görünmüyordu. Muharip birlikler Şabat günü kuzeydeki üslerde eğitim görüyordu ama henüz sınırdaki toplanma alanlarında toplanmaya başlamamışlardı. Hazırlıklara katılan bir yedek subay ‘Kara saldırısı için planlar hazır. Ancak bunları uygulamak için yeterli kuvvete sahip olmaktan hâlâ uzağız’ dedi.”

İsrail’in “tampon bölge” planı

ABD: Kara harekâtına karşıyız

Lübnan’a olası kara harekâtı ile ilgili ABD’li üst düzey bir yetkili Times of Israel’e, ABD’nin Hizbullah’ı hedef alacak herhangi bir kara harekâtına karşı olduğunu söyledi. Yetkili “Bu hafta müttefiklerimiz ve ortaklarımızla bu konuda nasıl bir yol izleyeceğimizi tartışacağımız bazı somut fikirlerimiz var. Her şeyden önce çatışmaların daha da tırmanmasını önleyecek bir çıkış yolu bulmak istiyoruz” dedi.  ABD’nin önerilerinin “gerilimi azaltacağı ve sınırın her iki tarafındaki toplulukların yakın gelecekte güvenli bir şekilde evlerine dönmelerine olanak tanıyacak diplomatik bir sürece geçileceği” umudunu dile getirdi. Yetkili, somut fikirleri ayrıntılı olarak açıklamaktan kaçındı ancak Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve diğer üst düzey ABD yetkililerinin Genel Kurul’daki toplantıları sırasında bunları tartışacaklarını söyledi.

“İsrail’in zamanlaması iç bölünmeleri maskeliyor”

Öte yandan Economist’te yayınlanan makalede İsrail’in neden şimdi Hizbullah’a karşı gerilimi yükselttiği ile ilgili şu değerlendirmeye yer verildi:

“İsrail’in son adımlarının zamanlaması, üst askeri ve siyasi kademelerindeki bölünmeleri maskeliyor. Bazıları İsrail’in Hizbullah içindeki kaostan yararlanarak örgütün kapasitesinin çok daha büyük bir bölümünü yok etmesi ve toprak ele geçirmesi gerektiğini savunarak çok daha hızlı bir tırmanış çağrısında bulunuyor. Aralarında Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın da bulunduğu daha temkinli generaller ise Hizbullah’a pozisyonunu yeniden gözden geçirip geri adım atması için alan açacağını umdukları mevcut, daha kademeli stratejiden yana.
Başbakan Binyamin Netanyahu kuzeyde yaşayanları güvenli bir şekilde evlerine geri döndürme sözü verdi. ‘Hedeflerimiz açık ve eylemlerimiz de bunu gösteriyor’ diye ısrar ediyor.”

“Netanyahu’nun en azından bir cephede başarıya ihtiyacı var”

“Aslında Netanyahu’nun önceliği, giderek daha eleştirel hale gelen İsrail kamuoyuna en azından bir cephede başarılı olabileceğini kanıtlamak. Gazze’deki sağlık yetkililerine göre İsrail güçleri kıyı şeridinin büyük bölümünü ve Hamas’ın askeri yapısını yok ederek 40.000’den fazla Filistinlinin ölümüne neden oldu. Ancak hala orada tutulan 101 rehineyi kurtarmayı ya da Hamas’ı İsrail’in şartlarına uygun bir ateşkesi kabul etmeye zorlamayı başaramadılar. Netanyahu odağı kuzeye kaydırmak ve iki cepheyi birbirinden ayırmak istiyor.
19 Eylül’de, Hizbullah’ın Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, gözle görülür bir şekilde sarsılmış bir halde, üyelerine seslenmek üzere canlı yayına çıktı. Geçen yılın Ekim ayından bu yana olduğu gibi ‘Düşman Gazze’deki savaşını durdurmadığı sürece biz de saldırılarımızı durdurmayacağız’ diye ısrar etti.”

İsrail ve Hizbullah “açık hesap savaşı”nda

“Gazze’nin aksine, Lübnan’daki savaşın ateşkesle sonuçlanması için gerekli çerçeve Birleşmiş Milletler’in 1701 sayılı kararı ile zaten mevcut. Bu karar Hizbullah güçlerinin sınırdan yaklaşık 30 km uzaklıktaki Litani Nehri’ne çekilmesini öngörüyor. Ancak Nasrallah, İsrail Gazze’den çekilene kadar bunu yapmayı reddediyor. Şimdilik Netanyahu’nun sükûneti yeniden tesis edebileceği ya da İsrail vatandaşlarının kuzeye, evlerine dönmelerini sağlayabileceği kesin değil. Başbakan ne derse desin, ne hedefleri ne de stratejisi net. Yine de İsrail’in Hizbullah ile olan savaşında, bunların netleşmesini beklemeye niyetli olmadığı giderek daha belirgin hale geliyor.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English