Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Filistin Yönetimi: Gazze’ye Amerikan ve İsrail tanklarının sırtında dönmeyeceğiz

Yayınlanma

Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas, geçen hafta Ramallah’ta ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı görüşmede Gazze’yi ‘Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olarak nitelendirdi ve Filistinlilerin İsrail’in bölgeyi Batı Şeria’dan ayırma planını kabul etmeyeceğini vurguladı.

Blinken ile yapılan ikili görüşmeye katılan Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) yürütme komitesi üyesi ve Filistin Yönetimi’nin çalışma bakanı olan Ahmed Mecdelani, Ramallah yönetiminin Gazze Şeridi’nin akıbeti ve bir bütün olarak çatışmanın çözümüne ilişkin tutumunu değerlendirdi.

Kommersant gazetesine mülakat veren Mecdelani, Filistin’in, çözüm için uluslararası barış konferansı çağrısında bulunduğunu ve Rusya ile Çin’in diplomatik desteğine güvendiğini belirtti.

‘İsrail’in Gazze kontrol altına alma hedefi peşinen başarısızlığa mahkum’

Yılladır abluka altında olan Gazze Şeridi’nin idaresinin Filistin Yönetimi’ne devredilmesi tartışmalarını ele alan Mecdelani, “İsrail Gazze’de barbarca bir savaş yürütüyor. İsrail hükümeti açıkça ırkçı olarak adlandırılabilir, Binyamin Netanyahu liderliğindeki savaş kabinesi, Amerikan yönetiminin doğrudan ve dolaylı desteğiyle bu savaşı başlattı. İsrail’in Gazze kontrol altına alma hedefi peşinen başarısızlığa mahkum. Gazze sadece Filistin egemenliği altında ve Filistin devletinin evrensel olarak tanınan otoritelerinin yetkisi altında var olacaktır,” dedi.

Yetkili, “Netanyahu’dan güç almayı ya da Gazze’ye bir İsrail ya da Amerikan tankının zırhı üzerinde dönmeyi beklemiyoruz,” vurgusunu yaptı.

ABD’ye güvenmediklerini ve İsrail ile eşgüdüm halinde hareket ettiklerini belirten Mecdelani, ayrıca Washington yönetimin İsrail’e Gazze halkına karşı savaşta kullandığı silahları da tedarik ettiğini anımsattı.

‘Amerikan yönetimi daha önce verdiği hiçbir taahhüdü yerine getirmedi’

Mecdelani, “Amerikan yönetimi daha önce verdiği hiçbir taahhüdü yerine getirmedi ve tek bir gerçek adım atmadı. Sadece sorunun çözülmesi gerektiğine dair tezlerini tekrarlamakla yetiniyor ama bunları herhangi bir pratik adım takip etmiyor. Bu da Washington’un açıklamalarının inandırıcılığını zayıflatıyor. , ABD’nin İsrail’e yönelik önyargısını ve tek taraflı desteğini terk edip bunun yerine iki taraf arasında iyi niyetli bir arabulucu pozisyonu alacağına dair hiçbir beklentimiz yoktu. Bunu ne bekliyorduk ne de böyle bir şey oldu,” diye ekledi.

‘Rusya ve Çin’in arabulucu olarak devreye girmesi doğru yönde atılmış bir adım’

Filistin meselesine mevcut uluslararası tüzük temelinde bir çözüm bulunması amacıyla uluslararası barış konferansı düzenlenmesini yönünde defalarca çağrı yaptıklarını anımsatan Mecdelani, “Çatışmanın çözümü konusunda Rusya ve Çin’in arabulucu olarak devreye girmesinin doğru yönde atılmış bir adım olduğuna inanıyoruz. ABD barış sürecinin destekçisi rolüne uygun değil; işgalci güçle olan ortaklığını söz ve eylemleriyle kanıtladı,” değerlendirmesini yaptı.

Washington yönetiminin Filistinlilerin meşru haklarını inkar ettiğine ve iki devletli bir çözümün tesis edilmesine ilişkin BM kararlarını tamamen hiçe saydığına işaret eden yetkili, şöyle devam etti: “Sorunun çözümüne yönelik ciddi bir siyasi yol bulunması için Çinli dostlarımız ve diğer ülkelerle ortaklaşa Rusya’nın siyasi ve diplomatik rolüne güveniyoruz.”

Eski Mossad şefi Halevi: İsrail Gazze’ye kara harekâtı başlatmadan önce durup düşünmeli

ORTADOĞU

İsrail’e “ağır bomba sevkiyatı beklemede kalacak”

Yayınlanma

İsrail medyasına konuşan ABD’li bir yetkilinin, Tel Aviv’e ağır bomba sevkiyatının “şimdilik beklemede kalacağını” söylediği belirtildi.

The Times of Israel gazetesinin ismi paylaşılmayan ABD’li bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, ABD’nin İsrail’e “göndermediği ağır bombaları içeren bir sevkiyatın şimdilik beklemede kalmaya devam edeceği” kaydedildi.

Öte yandan Washington’da temaslarda bulunan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise yaptığı görüntülü açıklamada, ABD’den ülkesine silah sevkiyatı konusu da dahil olmak üzere ABD’li yetkililerle görüşmelerinde “önemli ilerlemeler kaydettiklerini” öne sürdü.

Gallant ayrıca, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile görüşmesinde, Gazze’deki saldırılar ve esirlerin geri getirilmesi gibi konuların da ele alındığını belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Gallant, ABD ile silah sevkiyatına dair yaşanan anlaşmazlık konusunda karşı karşıya gelmişti.

Gallant, ABD ile anlaşmazlıkları “kapalı odalarda çözdüklerini” öne sürerken, Netanyahu ise ABD ile silah sevkiyatı konusunda yaşanan “anlaşmazlıkların haftalardır kapalı odalarda çözülmediğini” savunmuştu.

Netanyahu, 18 Haziran’da ABD’yi ülkesine silah sevkiyatı yapmayı reddetmekle suçladığı bir video paylaşmış, ertesi günkü hükümet toplantısında ise ABD’nin silah yardımlarında “çarpıcı bir düşüş” olduğunu savunmuştu.

Netanyahu ayrıca, ABD’li yetkililerle yaptıkları görüşmelerde sevkiyatın hızlandırılması için defalarca çağrıda bulunduklarını ancak “temel durumun değişmediğini” iddia etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Netanyahu’nun “ABD’nin silah yardımlarında çarpıcı bir azalma olduğu” yönündeki açıklamasını reddederek, “bunun ne anlama geldiğini anlamadıklarını” belirtmişti.

ABD, İsrail’e 7 Ekim 2023’te Gazze’ye yönelik saldırılarının başlamasından bu yana milyarlarca dolar yardımda bulunurken, ABD Temsiciler Meclisi ise 8 Mayıs’ta, İsrail’e yaklaşık 250 ila 1000 kilogram ağırlığındaki bombaların tedarikinin durdurulduğunu bildirmişti.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana karadan, havadan ve denizden on binlerce ton bomba yağdırdığı Gazze Şeridi’ndeki saldırılarında en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279’u kadın olmak üzere 37 bin 718 Filistinli öldü, 86 bin 377 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

“Mısır ve BAE Gazze güvenlik gücüne katılmaya hazır” iddiası

Yayınlanma

ABD Gazze ile ilgili savaş sonrası planlarını uygulamaya koymadan önce Arap ülkelerinin desteğini almaya çalışıyor. Konuyla ilgili bilgi sahibi üç yetkilinin The Times of Israel’e verdiği bilgiye göre, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken bölgeye yaptığı son ziyaret sırasında mevkidaşlarına Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin savaş sonrası Gazze güvenlik gücüne katılmaya hazır olduğunu söyledi.

ABD; İsrail ile Hamas arasında şimdiye kadar başarı sağlayamadığı ateşkes girişimlerini sürdürürken Gazze’nin savaş sonrası yönetimine ilişkin vizyonu üzerinde de çalışıyor. Savaş sonrası Gazze’de Arap müttefiklerini de rol biçen ABD’nin bu konuda ilerleme kaydettiği ileri sürüldü.

Bir Arap yetkili, bir ABD’li yetkili ve konuya aşina üçüncü bir kaynağa göre Blinken iki hafta önce Katar, Mısır, İsrail ve Ürdün’e yaptığı ziyaretler sırasında muhataplarına ABD’nin yerel Filistinli subaylarla birlikte çalışacak bir gücün oluşturulması için Kahire ve Abu Dabi’den destek aldığını bildirdi.

Ancak yetkililere göre Mısır ve BAE böyle bir güce katılmak için bağımsız Filistin devletine giden yolun açılması başta olmak üzere bazı şartlar öne sürdüler.

Mısır’ın İsrail güçlerinin Gazze’den tamamen çekilmesini talep ederken BAE Gazze güvenlik gücüne ABD’nin de katılmasını istedi.

Ancak Netanyahu yönetimi hem bağımsız Filistin devletinin kurulmasına karşı hem de Gazze’de genel güvenlik kontrolünü sürdürmekte kararlı. Dolayısıyla bu taleplerin İsrail’in reddiyle karşılaşması olası.

Kaynak, Blinken’ın ABD’nin kendi askerleriyle bu güce katkıda bulunmayacağını açıkladığını söyledi.

Kaynaklar, Blinken’in muhataplarına ABD’nin güvenlik gücünün kurulmasına ve eğitilmesine yardımcı olacağını ve gücün geçici bir yetkiye sahip olmasını sağlayacağını, böylece sonunda tamamen Filistinli bir organla değiştirilebileceğini söylediğini aktardı. Kaynağa göre bu düzenlemenin amacı Filistin Yönetimi’nin sonunda Gazze’yi devralması ve böylece Gazze Şeridi ve Batı Şeria’nın tek bir yönetim altında yeniden birleştirilmesi. ABD bunu, nihai iki devletli çözüme doğru atılacak ayrılmaz bir adım olarak görüyor.

12 Haziran’da Doha’da düzenlenen basın toplantısında Blinken, ABD ve ortaklarının Gazze’nin savaş sonrası yönetimine ilişkin planlarını yakında açıklayacaklarını söylemişti: “Önümüzdeki haftalarda, yönetişim, güvenlik ve yeniden yapılanmanın nasıl yönetileceğine dair somut fikirler içeren, savaş sonrasının temel unsurlarına ilişkin önerilerimizi ortaya koyacağız.”

The Times of Israel’e konuşan yetkililer, Washington’un Suudi Arabistan’ın da yeniden inşa çabalarına öncülük etmesini umduğunu söyledi.

Konuyla ilgili ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, The Times of Israel’ın sorusu üzerine şu açıklamayı yaptı: “Filistin Yönetimi, kilit ortaklar ve İsraillilerle Gazze’nin ertesi gün planlaması konusunda, yönetim, güvenlik ve yeniden inşayı da kapsayacak şekilde görüşmelere devam ediyoruz. Gazze için ertesi gün planı, çatışmaya kalıcı bir son vermenin yanı sıra savaşın sonunu adil ve kalıcı bir barışa dönüştürmek ve bu barışı daha entegre, daha istikrarlı ve daha müreffeh bir bölge inşa etmek için bir temel olarak kullanmak için kilit önemde olacaktır.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İran’daki seçim yarışında Pezeşkiyan önde

Yayınlanma

İran’da yapılan kamuoyu yoklamasında, 28 Haziran’daki cumhurbaşkanı seçiminde, yarışın ilk sırasında yüzde 33,1 ile reformist aday Mesud Pezeşkiyan, ikinci sırasında yüzde 28,8 ile Said Celili yer alırken diğer muhafazakâr aday Muhammed Bakır Kalibaf ise yüzde 19,1 ile üçüncü sırayı aldı. Aynı ajansın neredeyse bir haftalık periyodlarda yayınladığı anket sonuçlarına göre Pezeşkiyan oylarını neredeyse 20 puan artırdı.

İranlı Öğrenciler Anket Ajansı (ISPA) 26 Haziran’da ülke genelinde cumhurbaşkanı seçimine ilişkin yüz yüze gerçekleştirdiği anketin sonuçlarını paylaştı.

Ülkede 31 eyalette 18 yaş üstü 3.589 kişiyle yapılan ankette seçime kesin katılacağını veya katılmayı düşündüğünü belirten seçmenlere “Şu anda cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılsa hangi cumhurbaşkanı adayına oy verirsiniz” sorusu yöneltildi.

Katılımcıların yüzde 31,1’i reformistlerin tek adayı Pezeşkiyan’a, yüzde 28,8’i ise eski Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Celili’ye oy vereceklerini belirtti.

Daha önceki anketlerin bir kısmında ön sıralarda yer alan Meclis Başkanı Kalibaf ise yüzde 19,1 ile üçüncü sırada yer aldı.

ISPA’nın 19 Haziran’da yayınladığı ankette Celili yüzde 26,2 ile birinci sırada yer alırken Pezeşkiyan yüzde 19,8 oy oranıyla ikinci sırada ve yüzde 19 oy alan Kalibaf üçüncü sırada yer almıştı.

ISPA’nın adaylar kesinleştikten sonra yayınladığı ilk ankette ise Pezeşkiyan oyların sadece yüzde 13,7’sini alabilmişti.

Anket sonuçlarının seyri, Pezeşkiyan’ın oylarını kademeli olarak artırdığını gösteriyor.

İran’da anketler seçimin 3 aday arasında geçeceğini gösteriyor

Öte yandan “Muhafazakâr kanatta birliği güçlendirmek için” adaylıktan çekilen Emir Hüseyin Kadızadehaşimi yüzde 2,8, Ali Rıza Zakani yüzde 2,1 ve Mustafa Purmuhammedi yüzde 1,4’de kaldı.

Katılımcıların yüzde 10,5’u “kararsız” olduğunu belirtirken yüzde 1,7’si “boş oy” kullanacağını, 0,5’i de oy vereceği adayın ismini açıklamak istemediğini söyledi.

Ankete göre, katılımcıların yüzde 46’sı kesinlikle sandığa gideceğini, yüzde 7,9’u büyük olasılıkla katılacağını, yüzde 12,2’si bu konuda henüz karar vermediğini ifade etti.

Ankete katılanlardan yüzde 5,1’i sandığa gitmesinin düşük ihtimal olduğunu ifade ederken yüzde 28,8’i hiçbir şekilde oy kullanmayacağını belirtti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English