Bizi Takip Edin

Amerika

Hazine Bakanı Bessent, Trump’ı tarifeler konusunda ‘odaklanmaya’ çağırıyor

Yayınlanma

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent pazar günü Florida’ya uçarak Başkan Donald Trump’ı, mesajını avantajlı ticaret anlaşmaları yapmaya odaklamaya teşvik etti. Bessent bunun olmadığı durumda borsanın daha da düşmesi riskini göze alması gerektiğini söyledi.

POLITICO’da yer alan habere göre pazar gecesi Bessent, Trump’a gümrük vergileriyle ilgili “oyunun sonunu konuşmaya”, yani diğer ülkelerle anlaşmalar yapmaya daha fazla ağırlık vermediği sürece piyasaların tehlikede kalmaya devam edeceğini söyledi.

Haberde görüşlerine yer verilen kişilerden biri, “Bessent’in görüşü, ‘Siz değişmedikçe piyasalar erimeye devam edecek’ şeklindeydi. Politikadan vazgeçmeyeceksiniz ama müzakere ve oyunun sonunun ne olduğu hakkında konuşmak zorundasınız,” dedi.

İkinci bir kişi ise toplantıyı, geçen haftaki “Kurtuluş Günü” duyurusunun yarattığı “şok ve dehşetin” ardından 50 ülkenin ABD’nin yeni gümrük vergisi rejimini tartışmaya açmasının ardından atılacak adımları belirlemek için bir fırsat olarak tanımladı.

Serbest ticaret anlaşmaları koparma hedefi

Bessent’in görüşünü aktaran kişi, Trump’ın 2 Nisan’da gümrük tarifelerini uygulamaya koymasının amacının yabancı hükümetler üzerinde “maksimum baskı” yaratmak olduğunu da sözlerine ekledi.

Trump ve üst düzey yönetim yetkilileri son birkaç günü Amerikalıları “uzun, sancılı ve potansiyel olarak kalıcı bir ticaret savaşına hazırlıklı olmaya” çağırarak geçirdi.

POLITICO’ya göre Bessent aynı zamanda, “özel ve nazik bir şekilde de olsa” başkanı ticaret konusundaki söylemini değiştirmeye teşvik etmeye çalışan bilinen ilk danışman.

Bakanlarla danışmanlar arasında ‘nihai hedef-ara hedef’ gerilimi

Hazine Bakanı tavsiyelerini mesaj vermekle sınırlı tutsa da, Trump’ı geçen hafta açıkladığı bazı agresif uluslararası ticaret engellerini azaltma olasılığı da dahil olmak üzere, müzakereler için kamuoyu önünde daha fazla alan açmaya yönlendiriyor gibi görünüyor.

Başkan’ın yeni gümrük vergisi rejiminin kamuya açık ve gür sesli bir savunucusu olan Hazine Bakanı, Trump’ın, politikanın Amerika için nasıl daha iyi bir anlaşma ve ABD’de daha fazla istihdamla sonuçlanacağına daha fazla vurgu yapmasını öneriyor.

Trump ve yönetiminin çelişkili söylemleri ticaret savaşının ilk günlerine damgasını vurdu. Pazartesi günü Bessent, ABD’nin Japonya ile gümrük vergileri konusunda müzakerelere başladığını duyururken, aynı saatlerde ticaret danışmanı Peter Navarro, Financial Times’da yönetimin geçen hafta kullandığı “müzakere yok” söylemini eleştiren bir yazı yayınladı.

Bir Beyaz Saray yetkilisi, Navarro’nun yazıyı “iyi niyetle” kaleme aldığını ve “mesajın bu olduğu bir zamanda yazıldığını” savundu.

Beyaz Saray Japonya ile müzakerelerde ilerlerken bile Trump Çin ile ticaret savaşını tırmandırıyor ve Pekin’i yüzde 104 vergi uygulamakla tehdit ediyor.

Hazine Bakanının tavsiyeleri Trump’ı yumuşatmış görünüyor

Öte yandan Bessent’in tavsiyesi, Trump’ı en sert açıklamalarını yumuşatmaya ve bazı ülkelerle müzakerelerin kapısını resmen açmaya teşvik etmiş görünüyor.

Trump dün (7 Nisan) Oval Ofis’te gazetecilere verdiği demeçte, “Bizimle anlaşma yapmaya gelen pek çok ülke var ve bunlar adil anlaşmalar olacak” dedi ve ardından hem “kalıcı tarifeler” hem de “müzakereler” olacağını söyleyerek kafaları yeniden karıştırdı.

Beyaz Saray Basın Sekreteri Karoline Leavitt POLITICO’ya yaptığı açıklamada, “Bu tarifelerin bazıları kalıcı olacak, bazıları ise müzakereye açık olabilir” dedi ve bunun “[Trump’ın] bir anlaşma yapacağı anlamına gelmediğini, ama bir anlaşma yapmaya istekli olduğu anlamına geldiğini” sözlerine ekledi.

Japonya ile müzakerelerin başlaması rahat bir nefes aldırdı

Pazartesi günü Bessent X’te yaptığı açıklamada Trump’ın kendisine ve Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer’e ABD ile resmi olarak görüşmelere başlayan ilk ülke olan Japonya ile gümrük vergileri konusunda müzakerelere başlama talimatı verdiğini duyurdu.

Bessent, “Japonya, Amerika’nın en yakın müttefikleri arasında yer almaktadır ve gümrük tarifeleri, tarife dışı ticaret engelleri, döviz sorunları ve devlet sübvansiyonları konularında yürüteceğimiz verimli çalışmaları sabırsızlıkla bekliyorum. Japon hükümetinin bu sürece yönelik sosyal yardımlarını ve ölçülü yaklaşımını takdir ediyorum,” dedi.

Bessent, 50’den fazla ülkenin Trump’ın gümrük vergilerine “açık ve olumlu” yanıt verdiğini ve ABD’nin “önümüzdeki haftalarda bu ülkelerle anlamlı müzakereler yapmayı dört gözle beklediğini” de sözlerine ekledi.

Bessent, Fox Business’tan Larry Kudlow’a sonra verdiği röportajda müzakerelerin aylarca, mayıs ve muhtemelen hazirana kadar uzayabileceğini ve Trump’ın bu müzakerelere şahsen dahil olacağını söyledi.

Bakan, “Misilleme yapmayan ülkeler için maksimum tarife seviyesindeyiz. Umuyorum ki iyi müzakereler sonucunda bu seviyelerin aşağıya indiğini göreceğiz. Ama bu diğer ülkelere bağlı olacak. Müzakereler zorlu geçecek,” diye konuştu.

POLITICO’ya göre Japonya ile müzakerelerin başlaması, Trump’ın çevresinde yer alan ve diğer ülkelere daha fazla ticaret engeli koymak da dahil olmak üzere korumacı politikalarını destekleyen ama anlaşma yapmak için de yer olması gerektiğine inanan pek çok kişiyi rahatlattı.

Bessent, Trump’ın ekonomi danışmanı Kevin Hassett ve diğerlerinin de dahil olduğu “adil ticaret” kampı, son haftalarda Navarro ve ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer’in de dahil olduğu, gümrük tarifelerini bir araç olarak değil nihai amaç olarak gören daha agresif bir “korumacı” grup karşısında geri planda kalmıştı.

Trump ve ‘Kurtuluş Günü’: Gümrük vergilerinden ötesi

Beyaz Saray, tarifeler konusunda anketlere güveniyor

Beyaz Saray’a yakın bir kişi, gümrük vergisi politikasında bir değişiklik olmadığını, ama yönetimin diğer ülkelerin masaya getireceği teklifleri görmek istediğini vurguladı.

Söz konusu kişi, başlangıçta tarifelerin siyasi etkisi konusunda endişeli olsalar da, gördükleri iç anketlerin düşüncelerini değiştirdiğini de sözlerine ekledi.

Söz konusu kişi, geçen hafta sahada olan dış gruplardan gelen anketlerin, tarifelerin hem taban hem de daha geniş anlamda işçi sınıfı seçmenleri arasında iyi gittiğini gösterdiğini ve bunun da siyasi hasar korkularının bir kısmını hafiflettiğini savundu.

Yeni gümrük vergisi açıklamasının ardından geçen hafta yaşanan büyük borsa kayıplarından sonraki dönemi yansıtan bir kamuoyu yoklaması henüz yapılmadı. 

Fakat hisse senedi sahibi Amerikalıların sayısı son yıllarda artıyor ve 2023’te yapılan en son Gallup anketinde yüzde 60’ın üzerindeydi.

Bu, 401(k) ve diğer emeklilik hesapları olan kişileri içeren bir ölçüt ve bu insanlar son günlerde varlıklarının önemli ölçüde düştüğünü gördüler.

Söz konusu kişi paniğin şu ana kadar Trump’ı korkutmadığını da sözlerine ekledi. 

Yine de bu sabır sadece bir yere kadar sürebilir. CBS News-YouGov tarafından mart ayı sonunda yapılan bir ankete göre, insanların yüzde 23’ü Trump göreve gelmeden önce mali açıdan daha iyi durumda olduklarına inanıyor; bu oran Trump göreve gelmeden önce ocak ayında yüzde 42 idi.

Amerika

Trump yönetiminden Los Angeles’ta sıkıyönetim hazırlığı

Yayınlanma

Trump yönetiminin Los Angeles’taki göçmen protestocularına karşı ABD Deniz Piyadelerini görevlendirmesinden bir gün önce, ABD İç Güvenlik Bakanı (DHS) Kristi Noem, Savunma Bakanı Pete Hegseth’ten “kanunu ihlal edenleri” gözaltına almak veya tutuklamak için orduya talimat vermesini istedi. 

San Francisco Chronicle’ın (SFC) elde ettiği, Noem’in Hegseth’e pazar günü gönderdiği mektupta, Pentagon’dan “Savunma Bakanlığı güçlerine, federal tesislerde olduğu gibi, 18. maddeye göre kanunu ihlal edenler tutuklanana ve federal kolluk kuvvetleri tarafından işlem yapılana kadar gözaltına almaları veya tutuklamaları talimatı verilmesi” isteniyordu.

Noem mektubunda Hegseth’ten “drone gözetleme desteği”nin yanı sıra Los Angeles’ta silah ve lojistik yardım da talep etti.

İç amaçlarla insansız hava araçlarının askeri kullanımı bir dizi kısıtlamaya tabidir ve büyük ölçüde eğitim ve afet müdahalesiyle sınırlı.

Savunma Bakanlığı politikasına göre, ordu federal veya eyalet yetkililerinin talebi üzerine sınırları içinde insansız hava araçlarını kullanabilir, fakat bu kullanım bakanın onayı ile mümkün.

Federal kurumlar, George Floyd’un öldürülmesinin ardından Black Lives Matter protestolarını izlemek için askeri insansız hava araçlarını kullanmıştı.

Noem, mektubunda Hegseth’ten Fort Benning ve Wyoming’den “lojistik destek ve mühimmat nakliyesi” de talep etti. Mektupta hangi silahların gerekli olduğu ve neden bu iki yerden talep edildiği belirtilmedi.

ABD’de göçmen isyanı büyüyor: Deniz piyadeleri Los Angeles’ta

Federal yasalar, ordunun iç güvenlik görevlerinde yer almasını genel olarak yasaklıyor. İki hukuk uzmanı, SFC’ye verdikleri demeçte, Noem’in talebinin kabul edilmesi için yönetimin 1792 tarihli Ayaklanma Yasasını (Insurrection Act) yürürlüğe koyarak bu yasaları atlatması gerekeceğini söyledi.

Yasa, ABD başkanına, sivil kargaşa, isyan ve silahlı ayaklanmanın bastırılması gibi belirli durumlarda, ABD ordusunu ülke çapında konuşlandırma ve eyaletlerin Ulusal Muhafız birimlerini federalleştirme yetkisi veriyor.

1792 tarihli Ayaklanma Yasası en son 1992 yılında Los Angeles’ta çıkan ayaklanmalarda, California’nın o dönemki valisi Pete Wilson’ın Başkan George H.W. Bush’tan askeri yardım talep etmesiyle uygulanmıştı.

Öte yandan İç Güvenlik Bakanlığı sözcüsü salı günü, Noem ve Hegseth’in Başkan Trump ile görüşmesinin ardından talebin kabul edilmediğini belirterek, “Cesur askerlerimizin tutumu değişmedi,” dedi.

Salı günü (10 Haziran), bu haberin yayınlanmasının ardından, İç Güvenlik Bakanlığı sözcüsü, Noem’in Hegseth’e bu talepte bulunduğunu doğruladı.

Sözcü, “Ayaklanmacılar DHS kolluk kuvvetlerine yönelik saldırılarını şiddetlendirirken, sokaklarda aktivistlerin davranışları giderek tehlikeli hale geldi. Bakan Noem, Bakan Hegseth’ten Los Angeles’taki askeri yetkililere ayaklanmacıları tutuklayarak kanun ve düzeni yeniden tesis etmeleri talimatını vermesini istedi,” dedi. 

Sözcü ayrıca, Başkan Trump ve Bakan Noem’in, “Amerikan şehirlerinin yerle bir olmasına ve kolluk kuvvetlerinin şiddetli saldırılara maruz kalmasına izin vermeyeceğini” de ekledi.

Ne var ki, 40 dakika sonra, DHS Chronicle’dan Sözcü McLaughlin’in ilk açıklamasını dikkate almaması ve yeni bir açıklama yayınlamasını istedi. 

Yeni açıklamada, “Bu mektup, İç Güvenlik Bakanı ve Savunma Bakanı’nın Başkan ile görüşmesinden günler önce gönderildi. Cesur askerlerimizin tutumu değişmedi. Bu, kanun ve düzeni yeniden sağlamak için tüm hükümetin ortak yaklaşımıdır. Saldırı, alay ve şiddete karşı vatanseverlikle hareket eden askerlerimize ve kolluk kuvvetlerine minnettarız,” denildi.

Noem mektupta, ”Los Angeles’taki durumun çözülmesine yardımcı olmak için acil yardım talebi”nden bahsediyor ve ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) ajanlarının bir dizi baskını protesto edenlerin oluşturduğu tehdidi tanımlamak için sert bir dil kullanıyor.

Noem, “Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE), Gümrük ve Sınır Koruma (CBP) ve Federal Koruma Hizmetleri (FPS) bünyesindeki kolluk görevlilerimize ve ajanlarımıza destek verilmelidir. Bu görevliler, belirli yabancı terör örgütlerine mensup işgalcileri ve askerlik çağındaki erkekleri korumaya çalışan ve suçlu yabancıların sınır dışı edilmesini engellemeye çalışan saldırgan, şiddet eğilimli ve isyancı çetelere karşı savunma görevini yerine getirmektedir,” diyor.

Noem’in “terör örgütlerine” atıfta bulunarak neyi kastettiği açık değil. Geçmişte Trump yönetimi, çeteleri kastetmek için terör örgütleri terimini kullanmıştı.

Pazartesi günü itibarıyla Savunma Bakanlığı, 700 deniz piyadesi göndererek, göçmen protestolarını bastırmak için 2.000’den fazla California Ulusal Muhafızına katılması için şehre sevk etti.

Vali Gavin Newsom buna karşılık dava açtı ve asker gönderilmesini “uydurma bir kriz” ve “otoriterliğe doğru atılmış açık bir adım” olarak nitelendirdi.

San Francisco’dan Demokrat Senatör Scott Wiener, Noem’in askeri tutuklama talebinin “tarih boyunca şiddetli protestoların yaşandığı” bir ülkede “kaygı verici ve orantısız” olduğunu söyledi.

Wiener, “Bu demokrasiye ait bir şey değil, diktatörlüğe ait bir şey. ABD’de ordunun sivil yasaları uygulamadığına dair köklü bir gelenek var,” iddiasında bulundu.

Okumaya Devam Et

Amerika

ABD’de göçmen isyanı büyüyor: Deniz piyadeleri Los Angeles’ta

Yayınlanma

ABD’nin California eyaletindeki Los Angeles’ta göçmen gözaltılarına karşı başlayan isyan şiddetlenirken, başka eyaletlerde de eylemler başladı.

Cuma ve cumartesi günleri (6-7 Haziran), Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza’ya (ICE) bağlı federal memurlar Los Angeles genelinde sokaklara ve işyerlerine baskın düzenleyerek kaçak göçmenleri tutuklayıp sınır dışı etmeye başladı.

Moda bölgesi olarak bilinen Ambiance Apparel’da büyük bir baskın düzenlendi ve Los kentin güneydoğusundaki Paramount’ta protestocular ile ICE ajanları arasında göz yaşartıcı gaz ve ses bombalarının kullanıldığı şiddetli çatışmalar yaşandı.

Göçmen kenti Los Angeles’ta kolluk baskısı artmıştı

New Yorker muhabiri E. Tammy Kim’in aktardığına göre Little Tokyo’daki federal mahkeme binasına kayıt için gelen bazı göçmenler bodrum katına götürüldü, ardından minibüslerle bilinmeyen yerlere nakledildi.

İç Güvenlik Bakanlığı, mayıs ayı sonunda yapılan duruşmanın ardından gözaltına alınan ve Teksas’ın kırsal bölgesindeki bir hapishaneye nakledilen Torrance’daki dokuz yaşındaki bir ilkokul öğrencisinin sınır dışı edileceğini doğruladı.

Avukatların gözaltındakilere erişimi engellenirken, işçilerin “ırksal görünümlerine göre” gözaltına alındıkları öne sürüldü.

Los Angeles sakinlerinin üçte biri ABD dışında doğmuş ve yarısından fazlası evde İngilizce dışında bir dil konuşuyor. Los Angeles, bir “sığınak eyaletinde” bulunan bir “sığınak şehir”; bu nedenle yerel yetkililerin federal göçmenlik yetkilileriyle işbirliği yapması yasak.

Dolayısıyla göçmen savunucuları tarafından “adam kaçırma” veya “kayıp” olarak tanımlanan son gözaltı olayları, kısa mesajlar ve sosyal medya aracılığıyla yayılınca, binlerce kişi çeşitli kurumlardan gelen federal kolluk görevlilerinin faaliyetlerine karşı çıkmak için toplandı.

Otoyolu kapatan protestocularla kolluk güçleri arasındaki ilk çatışmalar da böyle başladı. Polisler dronlar, coplar, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermilerle karşılık verdi.

Baskınlarda gözaltına alınan göçmenlerin akıbeti bilinmiyor

Ambiance Apparel deposunda silahlı göçmenlik görevlileri ve federal ajanlar tarafından düzenlenen baskında gözaltına alınan işçilerin ailelerinin gergin bekleyişi de sürüyor.

Göçmenler, gözaltına alınan aile fertlerinin durumundan haberdar olmadıklarını vurguluyorlar.

Örneğin The Guardian’da yer alan habere göre, babası Mario Romaro gözaltına alınan Yurien Contreras, pazartesi sabahı Los Angeles’ta düzenlediği basın toplantısında, “Babamı kelepçelediklerini, belinden ve ayak bileklerinden zincirlediklerini gördüm. Ailem ve ben babamla iletişim kuramıyoruz. Hiçbir şey bilmiyoruz,” dedi.

Contreras, babasının ve diğer işçilerin ajanlar tarafından “kaçırıldığını” söyledi ve “Babam ve diğer onlarca işçi için adil yargılanma talep ediyorum,” dedi.

Moda bölgesindeki baskınların ardından, yakınlardaki Paramount şehrinde de federal ajanlar Home Depot mağazasında işçileri kelepçeleyerek gözaltına aldı. Ajanlar, yakınlardaki Compton’da bir donut dükkanının önünde ve okulların çevresinde de görüldü.

Tutuklananların aileleri pazartesi günü Ambiance’ın önünde toplanarak sevdiklerinin serbest bırakılmasını talep etti. Gözaltına alınan işçilerden bazıları ailelerinin tek geçim kaynağıydı.

Öte yandan José Ortiz gibi diğerleri ise yıllardır Los Angeles’ın giyim bölgesinde işçiydi. Ortiz, Ambiance’da 18 yıldır çalışıyordu. Kızı Saraí Ortiz,  “O her zaman buradaydı. Sadık bir işçiydi. O, hayatını bu topluma ve işine adamış biriydi,” diye konuştu.

Gözaltına alınanların en az 14’ü Los Angeles Piskoposluk Diyosesi’nin üyeleriydi. Los Angeles piskoposu John Harvey Taylor, “Pentekost Günü’nde, piskoposluk kiliselerimizden birinin 14 üyesi bu sabah kiliseye gelemedi. Hükümet, onları evlerinde ailelerinin kollarından ve kilisede Mesih’in bedeninden kopardı,” dedi.

Aralarında sendika liderlerinin de bulunduğu yüzlerce kişi gözaltına alındı

Polis, Ambiance Apparel’da, Hizmet Çalışanları Uluslararası Sendikası’nın Kaliforniya şubesi başkanı David Huerta’yı ilk gün gözaltına aldı. Huerta 9 Haziran günü serbest bırakıldı.

LA Times’ın haberine göre Los Angeles Belediye Meclisi üyesi Ysabel Jurado’nun yardımcısı Luz Aguilar, ICE karşıtı bir protestoda bir polis memuruna “ölümcül silahla saldırdığı” şüphesiyle gözaltına alındıktan sonra ücretsiz izne çıkarıldı.

Jurado ve ekibi yaptığı açıklamada, “İddialar son derece endişe verici ve bunları çok ciddiye alıyoruz,” dedi.

Ayrıca, daha önce rutin bir denetim biçimi olan, seçilmiş yetkililer ve göçmen hakları savunucularından oluşan bir heyetin mahkeme binasında gözaltıları görmesini engellediler.

İnsan Hakları için Göçmen Koalisyonuna göre, iki gün içinde federal ajanlar yaklaşık iki yüz göçmeni gözaltına aldı. İç Güvenlik Bakanlığı, yüz on sekiz kişinin gözaltına alındığını doğruladı.

Los Angeles’a Ulusal Muhafızlar konuşlandırıldı

Cumartesi gecesi geç saatlerde, Beyaz Saray Basın Sekreteri Karoline Leavitt, Beyaz Saray Genel Sekreter Yardımcısı Stephen Miller’ın “şiddetli ayaklanma” olarak nitelendirdiği olayı bastırmak için California Ulusal Muhafızları’ndan iki bin askerin görevlendirileceğini duyurdu.

Miller, X’te “Amerikan şehirlerinde işgali savunmak için dalgalanan yabancı bayraklar” olduğunu yazdı. Bölgedeki Meksikalı göçmenlerin bir kısmı eylemlerde Meksika bayrağı dalgalandırıyordu.

Demokrat Vali Gavin Newsom ve Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass bu emre itiraz edip durumu kendi başlarına halledebileceklerini söyledi.

Yine de, pazar günü sabahın erken saatlerinde, kentin çeşitli yerlerinde bir dizi yürüyüş ve miting düzenlenirken, 300 Ulusal Muhafız üyesi görev yerlerine intikal etti.

Ulusal Muhafızların bölgeye gelişine rağmen, eylemlere müdahale genellikle Los Angeles Polis Departmanı (LAPD) tarafından yapıldı. Helikopterler ve gözetleme dronları alçaktan uçarken LAPD otomobilleri, SUV’ler, kamyonlar, motosikletler ve daha sonra atlar da eylemcilere müdahale etti.

Pentagon bölgeye deniz piyadelerini gönderiyor

Öte yandan 10 Haziran itibariyle, Başkan Donald Trump’ın emriyle Ulusal Muhafızlara destek olmak için kente 700 deniz piyadesi gönderildi.

Kuzey Komutanlığının (Northcom) açıklamasına göre, komuta, ICE’nin baskınlarına karşı devam eden protestoların ortasında, Savunma Bakanı Pete Hegseth’in hafta sonu boyunca konuşlanmaya hazır olmaları talimatını verdiği Deniz Piyade Taburunu harekete geçirdi.

California’nın Twentynine Palms üssünde bulunan 1. Deniz Piyade Tümeni, 7. Deniz Piyade Alayı, 2. Tabur’a bağlı yaklaşık 700 deniz piyadesi, federal personel ve mülkleri korumak için Los Angeles’a konuşlandırılmış olan Ulusal Muhafız birlikleriyle “sorunsuz bir şekilde entegre olacak” denildi.

Komuta, deniz piyadelerinin “gerginliği azaltma, kalabalık kontrolü ve güç kullanımı kuralları konusunda eğitildiklerini” belirtti.

Hegseth, X’te yaptığı bir paylaşımda, bu konuşlandırmayı federal memurlara ve binalara yönelik artan tehditlere bağladı. “Federal kolluk görevlilerine ve federal binalara yönelik artan tehditler nedeniyle, düzeni sağlamak için Camp Pendleton’dan yaklaşık 700 aktif görevdeki ABD Deniz Piyadesi Los Angeles’a konuşlandırılıyor,” diye yazan Hegseth, ardından Vali Gavin Newsom’a çatarak, “Gavin Newsom yapmasa bile, federal kolluk görevlilerini savunmak bizim görevimiz,” diye bitirdi.

California’nın Demokrat liderleri, bu kararı eleştirerek, yetkililerin protestocularla çatışmalar sırasında göz yaşartıcı gaz kullanmasına neden olan gerginliği daha da tırmandıracağını söylediler. Trump, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Kanun ve düzeni sağlamak için ne gerekiyorsa göndereceğiz,” dedi.

X’te yayınlanan bir açıklamada, Newsom’un basın ofisi, deniz piyadelerinin hareketini “ABD ordusunun en iyi birimini kendi vatandaşlarına karşı seferber etmek” olarak eleştirdi. Ofis, “Gerginliğin bu düzeye ulaşması tamamen haksız, yersiz ve eşi görülmemiş bir durumdur,” diye ekledi.

Trump’tan Vali Newsom’a ‘tutuklama’ tehdidi

Başkan Trump, ICE’ye karşı protestoları durdurmak için bu konuşlandırmanın gerekli olduğunu ısrarla vurguladı.

Bu, son 60 yılda bir ABD başkanının eyalet valisinin onayı olmadan eyalet Ulusal Muhafız birliklerini seferber ettiği ikinci vaka.

Trump pazartesi günü (9 Haziran) gazetecilere verdiği demeçte, “Sorun çıkaranlar profesyonel kışkırtıcılar. Onlar isyancılar. Kötü insanlar. Hapiste olmaları gerekir,” dedi.

Trump ayrıca Vali Newsom’un tutuklanmasını destekleyeceğini söyledi. Başkan bunu, “sınır çarı” Tom Homan ile Newsom arasındaki atışmaya istinaden söyledi. Newsom, “Gelin beni tutuklayın,” deyince, Homan, “Kimse yasaların üstünde değil. Sınırı aşanlar, suç işleyenler tutuklanabilir,” cevabını vermişti.

Fakat Newsom, Pentagon’u, eyalet içinde askerlerin konuşlandırılmasını haklı çıkarmak için “Amerikan halkına yalan söylemekle” suçladı ve durumun ancak ABD ordusu askerleri konuşlandırdıktan sonra şiddetlendiğini iddia etti.

Newsom, Trump yönetiminden Ulusal Muhafız birliklerini sokaklardan çekmesini resmen talep etti ve California eyaleti, yetkililerinin “yasadışı” olarak nitelendirdiği konuşlandırma nedeniyle Trump yönetimini dava etti.

Trump ayrıca, “Bakın, Gavin Newsom’u severim. İyi bir adam, ama son derece beceriksiz. Herkes biliyor. Tek yapmanız gereken, inşa ettiği küçük demiryoluna bakmak. Bütçenin yaklaşık 100 katı tutuyor,” dedi.

Protestolar diğer eyaletlere sıçrıyor

Los Angeles, California’da başlayan ICE karşıtı eylemler diğer eyaletlere de yayılmaya başladı.

Pazartesi günü Austin (Texas) şehir merkezinde, ülke genelinde göçmenlerin gözaltına alınmalarındaki artışını kınayan ve büyük ölçüde barışçıl geçen bir yürüyüş düzenlendi.

Texas’taki bir diğer kenti Dallas’ta da, Trump yönetiminin göçmenlere yönelik sert önlemlerini protesto etmek için düzinelerce kişi pankartlar ve bayraklar taşıyarak toplandı.

Polis, pazartesi günü New York’taki Trump Tower’ı işgal eden ve ICE’nin son baskınlarda gözaltına aldığı göçmenleri serbest bırakmasını talep eden bir grup protestocuyu gözaltına aldı.

Yine New York polisi, ICE’nin Lower Manhattan’daki bir mahkemede çok sayıda göçmeni gözaltına almasının ardından çıkan protestolarda yaklaşık 20 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.

Polise göre, aktivistler West Houston Caddesi yakınlarındaki Varick Caddesi’ndeki ABD Göçmenlik Mahkemesi önünde toplandığında 23 kişi gözaltına alındı. 18 kişi çağrı kağıdıyla serbest bırakılırken, diğer 5 kişinin durumu hemen bilinmedi.

Hell Gate’in haberine göre, gözaltına alınan göstericiler, ICE ajanlarının gözaltına alınan göçmenleri nakletmek için kullandıkları iki minibüsün önünü kesmeye çalışıyordu.

Cumhuriyetçiler polise saldırı suçlarının cezasını artırmak istiyor

Texas eyaleti Cumhuriyetçi Temsilci Tony Gonzales, Los Angeles’ta son zamanlarda yaşanan protestoların ardından polis memurlarına saldırı suçlarının cezasını ağırlaştırmayı amaçlayan bir yasa tasarısını yeniden meclise sunmaya hazırlanıyor.

Gonzales’in daha önce 2023 yılında sunduğu yasa tasarısı, “kolluk görevlilerine saldırı veya görevlerini yerine getirmelerini engelleme suçlarına hapis cezası ve para cezalarının artırılmasını” amaçlıyor.

Temsilci Gonzales’in 9 Haziran günü yaptığı basın açıklamasına göre tasarı, “Polis Hizmetlerine Yönelik Suçların Önlenmesi Yasası” (COPS Act) olarak adlandırılıyor.

Gonzales basın açıklamasında, “Bu hafta sonu Los Angeles’ta isyancılar tarafından çıkarılan kaos, barışçıl bir protesto olmaktan çok uzak, tam bir anarşi. Radikal aktivistler, görev başındaki Sınır Devriyesi ve ICE araçlarına zarar verdi ve bunun sonucunda yaralananlar oldu. Çok net bir mesajı vurgulamak zamanı geldi: Kolluk görevlilerine zarar verenler, ağır sonuçlarla karşı karşıya kalacaklar,” dedi.

Gonzales, COPS Yasasını bu hafta Kongreye sunacağını belirtti.

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump, Rusya yaptırımlarını hafifletmek için senatörlerle pazarlık yapıyor

Yayınlanma

The Wall Street Journal‘ın haberine göre, Donald Trump yönetimi, Rusya’ya yönelik ‘ezici’ yaptırımlar öngören yasa tasarısını yumuşatması için senatörlere baskı yapıyor. Beyaz Saray, tasarıdaki yaptırımları zorunlu olmaktan çıkarıp başkanın takdirine bırakacak değişiklikler talep ederken, bu adımın yasayı “dişsiz” bırakacağı belirtiliyor.

The Wall Street Journal‘ın (WSJ) konuya hâkim kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Donald Trump yönetimi, Rusya’ya karşı “ezici” yaptırımlar içeren yasa tasarısının yumuşatılması için aralarında Cumhuriyetçi Lindsey Graham’ın da bulunduğu senatörlere baskı yapıyor.

Haberde, Beyaz Saray’ın, Rusya’nın devam eden Ukrayna askeri müdahalesine karşılık sert kısıtlamalar getirmek yerine Moskova ile ilişkiler kurmaya odaklanmayı tercih ettiği belirtildi.

Beyaz Saray ‘zorunlu’ ifadesini istemiyor

WSJ’ye konuşan Kongre kaynakları, Trump yönetimi yetkililerinin son haftalarda Graham’ın ofisiyle özel olarak temas kurduğunu ve tasarıda değişiklikler yapılmasını istediğini aktardı.

Yönetimin özellikle, başkana kimlere yaptırım uygulanacağına tek başına karar verme yetkisi tanıyacak ifadeler üzerinde durduğu kaydedildi.

Ayrıca, metindeki “zorunlu” (shall) ifadesinin “mümkün” (may) olarak değiştirilmesi teklif edildi.

Bu değişikliğin, yaptırım önlemlerinin zorunlu niteliğini ortadan kaldıracağı ifade edildi. Ancak Kongre kaynakları, başkanın yaptırım politikasında halihazırda yeterli serbestiye sahip olduğunu vurgulayarak, bu tür değişikliklerin yasayı “dişsiz” bırakacağı uyarısında bulundu.

Trump: Putin tamamen çıldırdı

Demokrat senatör görüşmeleri doğruladı

Girişimin Demokrat Partili ortaklarından Senatör Richard Blumenthal, WSJ’ye yaptığı açıklamada yönetimle bu tür görüşmelerin yapıldığını doğruladı ancak ayrıntıları tartışmaktan kaçındı.

Blumenthal, “İlerliyoruz ve Beyaz Saray bu tartışmalara katılıyor,” dedi.

Öte yandan, ismi açıklanmayan bir Trump yönetimi yetkilisi, Anayasa’nın dış politikayı yürütme hakkını başkana verdiğini ve herhangi bir yaptırım mekanizmasının, devlet başkanının istediği diplomatik girişimleri uygulayabilmesi için yeterli esnekliği koruması gerektiğini vurguladı.

Graham’dan müttefikleri koruma hamlesi

The Wall Street Journal, Senatör Lindsey Graham’ın daha önce tasarıdaki olası değişiklikler hakkında kamuoyuna açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı.

Graham, Ukrayna’ya askeri veya ekonomik yardım sağlayan ülkelerin yaptırım baskısından muaf tutulmasını sağlayacak hükümlerin eklenmesini önermişti.

Bu hamlenin, Washington’un Avrupalı müttefiklerini olası bir yüzde 500’lük gümrük vergisinden korumayı amaçladığı belirtildi.

Ancak gazete, Graham’ın Beyaz Saray’ın ısrar ettiği ifadeleri henüz desteklediğini doğrulamadığını kaydetti.

80’den fazla senatörün desteğini alan yasa tasarısı, Rusya’dan petrol, doğalgaz, uranyum ve diğer kaynakları satın alan üçüncü ülkelere yönelik sert kısıtlamalar içeriyor.

Belge, bu ülkelerden yapılan ithalata yüzde 500’lük bir gümrük vergisi uygulanmasını öngörüyor.

Senatör Graham, Kiev’e yaptığı son ziyarette belgenin Senato’da geçen hafta (2-8 Haziran) görüşülmeye başlanabileceğini söylemişti.

5 Haziran’da ise Senato’nun, “davranışları ve makul olmayı reddetmesi nedeniyle” Moskova üzerinde baskı kurması için Başkan Donald Trump’a “ek araçlar” sağlamaya hazır olduğunu bildirmişti.

Rubio, Rusya’ya yeni yaptırımlar için bastırıyor, Trump direniyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English