Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Hizbullah: İsrail’in çekilmesini tetikte takip ediyoruz

Yayınlanma

Hizbullah, İsrail’in güney Lübnan’dan çekilmesini Hizbullah üyelerinin elleri tetikte takip edeceğini duyurdu. İsrail ordusu da Lübnan’ın güneyindeki 10 belde ve köye yaklaşılmaması uyarısı yaptı.

Hizbullah, İsrail ile Lübnan arasında sağlanan ateşkes anlaşmasının ardından ilk açıklamasını yaptı. İsrail’in güney Lübnan’dan çekilmesini Hizbullah üyelerinin elleri tetikte takip edeceği kaydedilen açıklamada, İsrail’in herhangi bir saldırısına karşı koymak için tamamen hazırlıklı olduklarını vurgulandı.

Açıklamada, Hizbullah güçlerinin, İsrail’e karşı zafer kazanmayı, hedeflerini vurup İsrail ordusunu yenilgiye uğratmayı başardığı ifade edildi.

“4 bin 637 operasyon düzenledik”

İsrail’in Lübnan’a yönelik saldırılarına karşı koymada neler yaşandığına da değinilen açıklamada, Gazze Şeridi’ni desteklemek için İsrail’le çatışmanın başladığı 8 Ekim 2023’ten bu yana 417 günde İsrail’e karşı günlük ortalama 11 olmak üzere 4 bin 637’den fazla askeri operasyon gerçekleştirildiği belirtildi.

“Anlaşma şartları uygulanmasa da ateşkes devam edecek”

Açıklamada, bu operasyonlar arasında, İsrail’in Lübnan’a yönelik geniş çaplı saldırısının başladığı 17 Eylül’den bu yana günde 23 operasyon olmak üzere 1666 çeşitli askeri operasyonun yer aldığı ifade edildi.

Hizbullah’ın açıklamasında, bu operasyonlarda, Lübnan sınırından başlayarak Tel Aviv şehrinin ötesine kadar İsrail ordusunun mevkilerinin, kışlalarının ve üslerinin, İsrail şehirlerinin ve yerleşimlerinin hedef alınmasının yanı sıra İsrail güçlerinin Lübnan topraklarına yönelik kara saldırılarına karşı koyulduğu aktarıldı.

İsrail’in, ekim ayı başında Lübnan’ın güneyine kara saldırısının başladığını duyurduğu günden bu yana İsrail’in 130’dan fazla kayıp verdiği ve 1250’den fazla kişinin yaralandığına işaret edilen açıklamada, Lübnan’a giren İsrail kuvvetlerine önemli ekipman kayıpları verdirildiği ve bu kapsamda 9 insansız hava aracının düşürüldüğü, 59 tank, 11 buldozer, iki Hummer, iki zırhlı araç ve iki asker taşıyıcının imha edildiği kaydedildi.

İsrail-Lübnan ateşkesi: 14 ay süren çatışmada zafer kimin?

Açıklamada, bu verilerin İsrail’in askeri üsler, alanlar, kışlalar, yerleşim yerleri ve işgal altındaki şehirlerdeki kayıplarını kapsamadığına dikkat çekildi.

İsrail’in mevcut anlaşma yoluyla Hizbullah’ın Gazze’ye verdiği desteği ayırmayı başardığı yönündeki açıklamasına yanıt olarak ise açıklamada, Hizbullah’ın, Filistin’de ve özgürlük ve kurtuluş hayali kuran nesiller için bir unvan ve yol olarak kalacak olan başkenti Kudüs’te mazlumların ve mücahitlerin yanında durmaya devam ettiği aktarıldı.

Lübnan ile İsrail arasında varılan ateşkes anlaşması, dün sabah yürürlüğe girmişti. Ateşkes yürürlüğe girer girmez İsrail saldırıları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan Lübnanlılar dönüş yollara düşmüştü. İsrail ordusunun henüz çekilmemesine rağmen sınırdaki bazı köylerde sivillerin İsrail ordusuna ait tankların yakınına kadar gittikleri görülmüştü.

İsrail ordusundan “yaklaşmasın” açıklaması

İsrail ordusu dün Lübnanlılara “henüz dönmeyin” çağrısı yaptıktan sonra bu sabah da bir açıklama yayınlayarak Lübnan’ın güneyindeki 10 belde ve köye yaklaşmama uyarısında bulundu.

Lübnanlılar evlerine dönüyor: İsrailli bakandan “vur” emri

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Lübnan’ın güneyindeki Şeba, el-Habariye, Mercaiyun, Ernun, Yahmer, el-Kantara, Şakra, Beraşit, Yatir ve el-Mansuri köylerine ve çevrelerine yaklaşmama” çağrısı yaptı.

İsrail Ordu Sözcüsü, Lübnan halkına seslenerek, “Bir sonraki duyuruya kadar bu hattın güneyinden evlerinize dönmeniz yasaktır. Bu hattın güneyine doğru hareket eden herkes kendisini tehlikeye atar” ifadelerini kullandı.

Lübnan’a İsrail ordusunun saldırılarını şiddetlendirmesi ve güneyinden kara saldırıları başlatması sebebiyle ülkede çoğu güney bölgelerden olmak üzere 1,9 milyon kişi yerinden edilmişti.

ORTADOĞU

ABD’den HTŞ’ye “iyi niyet” mesajı: Yaptırımlar hafifliyor

Yayınlanma

ABD basını, Suriye’ye uygulanan bazı yaptırımların hafifletileceğini ve Joe Biden’ın bu kararı yakın zamanda duyurmasının beklendiğini yazdı.

İddiayı ilk Wall Street Journal (WSJ) gündeme getirdi.  WSJ, Suriye’ye yönelik yaptırımların insani yardım, elektrik ve diğer temel hizmetlerin sağlanmasına yönelik kısıtlamaları içeren kısmının hafifletilmesinin beklendiğini yazdı. Habere göre ABD’nin Suriye’ye uyguladığı bir dizi finansal, ticari ve ekonomik yaptırım sert bir şekilde uygulanmaya devam edecek ancak insani yardım, elektrik ve diğer temel hizmetlerin sağlanmasına yönelik kısıtlamalar hafifletilecek.

WSJ’ye göre, Biden yönetimi hafta sonu kısıtlamaların hafifletilmesini onayladı ve Hazine Bakanlığı’na, su, elektrik ve diğer insani yardımlar gibi temel ihtiyaçları sağlayan yardım kuruluşlarına muafiyetler tanıması için yetki verdi.

Konuyla ilgili Reuters’ta yer alan haberde “Biden yönetiminin bu kararı, Suriye’nin yeni İslamcı yöneticilerine bir iyi niyet sinyali gönderecek. Bu sayede savaşın harap ettiği ülkedeki yaşam koşullarının iyileştirilmesinin önü açılırken ABD’nin elindeki kozların da korunması hedefleniyor” ifadeleri yer aldı.  Habere göre Washington HTŞ’nin terörle mücadele ve tüm Suriyelileri kapsayacak bir hükümet kurulması gibi önceliklerde işbirliği yaptığını görmek istiyor.

Suriye’nin yeni yönetimine öncülük eden HTŞ, ABD tarafından hala terörist örgüt olarak kabul edilse de örgütün lideri Ahmed eş-Şera’nın (Muhammed el-Colani) yakalanması için koyduğu 10 milyon dolarlık ödülü kaldırmıştı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Dürzi ve Kürt örgütler federasyonda ısrarcı

Yayınlanma

Andulhakim Beşar

Suriye’de HTŞ liderliğindeki yeni yönetim, ülkedeki azınlık liderleriyle görüşmelere devam ederken silah bırakmayan Dürzi bölgesi Süveyda’da ve Kürtlerin bulunduğu bölgelerde temsilciler federasyon talep ediyor.

Geçen hafta Şam’dan gelen askeri konvoyu bölgeye almayan ve silah bırakmayı reddeden Süveyda’daki yerel gruplar “Silah bırakma konusunu konuşmak için çok erken” olduğu görüşünde. Süveyda Operasyon Odası komutanlarından Şeyh Mervan el-Rızk, Rudaw’a yaptığı açıklamada bölgedeki silahlı yerel güçleri “birleşik bir operasyon odasında” toplamaya çalıştıklarını söyledi. “Biz burada Süveyda vilayetinde ademi merkeziyeti tercih ediyoruz” diyen Rızk, ademi merkeziyetin Suriye’den ayrılmak anlamına gelmediğini “her ülkenin merkez ile bağlantılı olarak kendini yönetmesi anlamına geldiğini” ifade etti.

“Eğer Suriye’nin yeni yönetimi ademi merkeziyeti kabul etmezse, sizin tutumunuz ne olacak” sorusu üzerine Rızk özetle şunları söyledi: “Şam yönetimi kendi şeriatını bize dayatamaz, yönetimin böyle bir yetkisi yok. Biz özgürüz ve vatanseveriz, kimse vatanseverlik konusunda bizimle rekabet edemez. Biz Süveyda vilayetinde, bu yüksek dağda Mısırlı İbrahim Paşa’ya karşı savaştık ve yenildik, Türklerin saldırısına karşı savaştık ve bize milletlerin asileri denildi, Fransızlara karşı savaştık ve onları yendik, ülkemizi kurtardık. Hepimiz bu vatanda ortağız, ben Suriye’nin her karış toprağının sahibiyim ve bu her Suriyelinin hakkıdır.”

Süveyda’daki yerel örgütler Esad’ın yönetiminin devrilmesi sırasında HTŞ’den önce Şam’a ilk giren silahlı gruplardan biri olmuştu. Buna atıf yapan Rızk, “Şam’a yardım elimizi uzattık, şu anda Şam’da kimin olduğunu biliyoruz. Şu anda Şam’daki bu yönetimi, onun oluşturduğu geçmişi, nereden geldiğini, neyi temsil ettiğini ve ne yaptığını biliyoruz. Onlar bizim görüşümüzde gizli değiller, eski yönelimlerinin ne olduğunu biliyoruz, ancak şimdiki yönelimleri için söz ve eylem istiyoruz, sözlerin eylemlerle uyuşmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

İsrail işgaline karşı çıkmadı

Dürzi bölgesi ile ilgili bir tartışma da İsrail’in Dera’ya kadar olan Suriye topraklarını işgal etmiş olması. Şeyh Mervan el-Rızk “Bazı taraflar sizi İsrail güçlerinin Suriye topraklarının derinliklerine daha fazla girmesini istediğiniz iddiasıyla suçluyor, bu doğru mu” sorusu üzerine, “Biz vatanseveriz, bu Suriye vatanının bir parçası olmayı tercih ediyoruz ve biz bu Suriye halkının bir parçasıyız, tercih ettiğimiz budur” dedi.

Muhabirin ısrarla aynı soruyu sorması üzerine Rızk şunları söyledi: “Açık bir cevap vereyim; eğer bir gün burada Suriye’de bir devlet kurulur ve tüm Suriyeliler bunu onaylar ve bu devlet İsrail devletiyle barış için elini uzatırsa, bizim barışa karşı hiçbir engelimiz yok. Barış için herkese elimizi uzatıyoruz, ancak uluslararası anlaşmalar çerçevesinde ve Birleşmiş Milletler ve insan hakları aracılığıyla uluslararası standartlar çerçevesinde olması gerekiyor.”

ENKS: Suriye’nin geleceği federalizm

Suriye’nin kuzeyinde de YPG’den sonra en örgütlü Kürt örgütü olarak ve KDP’ye yakınlığı ile bilinen yakın Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) de federasyon talep ediyor.

Türkiye ile iyi ilişkileri bulunan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’nun (SMDK) da bir parçası olan ENKS Temsilcisi Abdulhakim Beşar, “Suriye’nin geleceği federalizmdir” dedi.

Rudaw’ın sorularını yanıtlayan Beşar, “Şam’ın yeni yönetimi Rojava için federasyonu kabul ediyor mu” sorusu üzerine “Şu anda, yönetim tek başına bu kararı vermiyor ama Suriye’nin yeni bir anayasası olacak. Bu yönetim 2254 sayılı kararı kabul etmiyorum diyordu ama şimdi bu kararın özünü kabul ettiğini söylüyor ki anayasa, tüm Suriyelilerin katılımıyla oluşturulacak maddelerinden biridir ve biz Suriye Kürtleri olarak diğer milletlerle birlikte katılacağız ve Suriye halkı geniş bir diyalogla gelecekteki Suriye’nin şekli konusunda bir sonuca varacak. O zaman tüm Suriye için iyi olacak. Federasyon talebini müzakere masasına koyacağız” dedi.

Suriye halkının federalizm kelimesinden korktuğunu ancak içerik olarak federalizmi savunduklarını ve istediklerini iddia eden Beşar, “Birçok güçle görüşmeler yaptım, onlar da federasyonun aynı içeriğinden bahsediyorlar ama bu isimden korkuyorlar. Nedenini bilmiyorum. Ama federasyonun Suriye’yi zayıflatmak değil güçlendireceğine ve federasyonun Kürtlerin Suriye’ye daha çok bağlanmasını sağlayacağına dair onlarda inanç oluşturmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı.

“Suriye’nin gelecekte merkezi mi yoksa merkezi olmayan bir yapıda mı olacağına inanıyorsunuz” sorusu üzerine Beşar, “Gözlemlerime ve görüşmelerime göre, Suriye’nin geleceğinin federal olduğunu görüyorum. Dürziler kendi kendilerini yönetmek istiyor. Aleviler de aynı şekilde, ayrıca Dera halkı da. Biz Kürtler de kendimizi yönetmek istiyoruz. Suriye’nin geleceği için önemli bir rolü olan büyük bir halktır. Şimdiki yönetim federasyona karşı olduklarını söylüyor ama tek başlarına karar vermiyorlar, Suriye halkı kendisi karar veriyor. Suriye’nin geleceği federaldir” dedi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

ABD, ENKS heyetiyle görüştü

Yayınlanma

Faysal Yusuf

ABD’li bir heyet dün Kamışlı’da Barzani’ye yakın Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ile bir araya geldi. ABD, Suriye’deki muhalif Kürt partilerini, YPG ile ortak hareket etmeleri için iknaya çalışıyor. Böylece yeni Suriye yönetimi ile Şam’da yapılacak görüşmelere Kürtlerin tek heyet olarak katılmasını sağlamanı umuyor.

ABD’den bir heyet, pazar günü Suriye’nin Kamışlı kentinde aynı zamanda Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu’na (SMDK) da dahil olan ENKS başta olmak üzere bazı Kürt siyasi partileriyle bir araya geldi.

Toplantının ardından ENKS Sözcüsü Faysal Yusuf, Kurdistan24’e yaptığı açıklamada, Suriye’nin yeni döneminde Kürt birliğinin önemi ve Kürt halkının yeni Suriye’de siyasi sürece katılım konusunda birlik olmasının öneminin altının çizildiğini belirtti.

Sözcüsü Yusuf, yeni Suriye hükümetine farklı toplulukların katılımının da toplantıda tartışılan bir diğer konu olduğunu bildirdi.

Yusuf’a göre ABD heyeti, Kürt mücadelesine ve ideolojisine saygı duyuyor ve destekliyor, Kürtlerin Araplarla birlikte Suriye’nin gelecekteki hükümetinde yer alması gerektiğine inanıyor.

ENKS Sözcüsü, ABD’nin yeni yönetime tüm Suriyelilerin katılımını sağlamak amacıyla seçim yapılmasını önerisinde bulunduğunu da dile getirdi.

Daha önce 31 Aralık 2014’te ENKS ile PKK/YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi arasında yine Kamışlı’da bir görüşme yapılmıştı.

ABD, Esad yönetimini devrilmeden önce de ENKS ile SDG’nin birleşmesi hedefiyle birçok kez görüşmeler ve toplantılar yapmış ancak bir sonuç alamamıştı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English